Yazar "Akoğlu, Musa" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 5 / 5
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Gastrointestinal Cerrahi Sonrası Sistemik Sitokin-Akut Faz Protein Yanıtı Üzerinde Siklooksijenaz İnhibisyonunun Etkisi(Turgut Özal Tıp Merkezi Dergisi, 2000) Yılmaz, Sezai; Kırımlıoğlu, Vedat; Ara, Cengiz; Ertaş, Ertuğrul; Balcı, Mustafa; Akoğlu, MusaCerrahi girişimler sitokin ve akut faz protein yanıtına sebebiyet verirler. Bu yanıt siklooksijenaz inhibisyonuyla önlenebilir. Bu çalışmada cerrahi girişim sonrası sitokin ve akut faz protein yanıtı üzerinde, bu konuyla ilgili çelişkili sonuçlara sahip olan Piroxicam tedavisinin etkinliliği incelendi. Materyal ve Metot: Elektif major gastrik veya rektum cerrahisine maruz kalan 24 hastada sistemik sitokin ve akut faz protein yanıtı incelendi. Hastalar 2 gruba ayrıldı. Her 2 grup 12 hastadan ibaret olup, 6' sına subtotal distal gastrektomi, 6' sına ise aşağı anterior rezeksiyon yapıldı. Bir siklooksijenaz inhibitörü olan Piroxicam (10 mg, intramuskuler) Grup I hastalara cerrahiden 12 saat önce ve 1 ile 12 saat sonra olmak üzere toplam 30 mg uygulandı. Grup II hastalara ise Piroxicam uygulanmadı. Cerrahi girişimden 8 saat önce ve 1 ile 5 gün sonra Interleukin-6, Tümör nekrozis faktör alfa, C-reaktif protein ve fibrinojenin serum seviyelerini ölçmek için kan örnekleri alındı. Bulgular: Grup I hastalarda Interleukin-6, Tümör nekrozis faktör alfa, C-reaktif protein ve fibrinojenin postoperatif 5. günkü seviyeleri postoperatif 1. gündeki değerlere göre önemli derecede düşmüştü (p<0.05). Bu farklılıklar Grup II hastalarda görülmedi. Sonuç: Peroperatif dönemdeki Piroxicam tedavisi sitokin ve akut faz protein yanıtını azaltabilir. Bu nedenle Piroxicam tedavisi major gastrointestinal cerrahi girişime maruz kalan hastalarda sitokin ve akut faz protein yanıtını azaltmada faydalı olabilir.Öğe Mide Kanserlerinde Hastalığın Evresi İle Fibrinojen Ve Platelet Sayısı Arasındaki İlişki(Turgut Özal Tıp Merkezi Dergisi, 1999) Kırımlıoglu, Vedat; Yılmaz, Sezai; Çaglıkülekçi, Mehmet; Yıldırım, Bülent; Ara, Cengiz; Ertaş, Ertuğrul; Akoğlu, MusaBirçok tümörde koagülasyon sisteminde aktivasyon sözkonusudur. Bu durum cerrahi esnasında tromboemboiik komplikasyon riskinin artmasına neden olur. Prospektif olarak gerçekleştirilen bu klinik çalışmada 25 mide kanseri olgusu incelendi (Grup I). Kontrol grubu olarak kanser dışı olgulardan oluşan 25 olgu çalışmaya dahil edildi (Grup II). Tüm olgularda fbrinojen ve platelet düzeyleri incelendi ve TNM sınıflandırmasına göre tümörün evresi He ilişkili olup olmadığı araştırıldı. Grup I'de fbrinojen düzeyi 534 mg/dL, Grup II'de 227 mg/dL (p<0.05); platelet düzeyi Grup I'de 273.400/mm3, Grup II'de 246.000/mm3 olarak bulundu (p>0.05). Mide kanserli olgularda evre arttıkça fbrinojen ve platelet düzeylerinde buna paralel artışlar saptandı (p<0.05). Klinik prospektif çalışmamızda mide kanserli olgularda, kontrol grubuna göre fbrinojen düzeyinde anlamlı, platelet düzeyinde anlamh olmayan artışlar saptandı. Tümörün evresi arttıkça hem fbrinojen, hem de platelet düzeyinde anlamıı artışlar saptandı. Çalışmanın sonucunda mide kanserli olgularda evreye bağımıı korelasyon gösteren hiperfbrinojenemi ve platelet sayısında artış saptandı. Mide kanserli hastalarda fbrinojen ve platelet seviyelerine bakılarak, tümör evresi dolayısıyla prognoz hakkında fıkır ileri sürülebilir.Öğe Portokaval anastomozu takiben köpek üreter-mesane epitelinde erken dönemde ortaya çıkan preneoplastik değişiklikleri, hepatik periarteriyel nörektomi önlüyor mu?(1999) Kırımlıoğlu, Vedat; Yılmaz, Sezai; Başak, Kayhan; Kayaalp, Cüneyt; Çağlıkülekçi, Mehmet; Akoğlu, MusaÖz: Tümüyle deneysel olarak ortaya konmuş olan portokaval anastomoz sonrası üreter-mesane epitelindeki karsinogenezlsin mekanizması diyetteki karsinojenlerin karaciğer tarafından inaktive edilmemesi ile açıklanır. Bu deneysel çalışmada 8 köpekten oluşan 1. gruba yan-yana portokaval anastomoz, 2 gruba ise portokaval anastomoza ek olarak hepatik periarteriyel nörektomi uygulandı. Postop 21. gün relaparotomi yapılarak üreter ve mesane biyopsileri alındı. Feulgen-paraosanilin DNA boyasıyla görüntü analizi sonunda 1. grupta proliferasyon indeksi anlamlı olarak yüksek bulundu. Mevcut çalışma farklı deneysel model kullanılması, portokaval anastomozu takiben 3 hafta gibi erken postoperatif periodda artmış proliferatif indeks gibi preneoplastik ürotelial değişiklikler ve hepatik periarteriyel nörektominin bu değişiklikler üzerinde olumlu etkilerini ortaya koyması bakımından literatürde önceliklere sahiptir.Öğe Portokaval Anastomozu Takiben Köpek Üreter-Mesane Epitelinde Erken Dönemde Ortaya Çıkan Preneoplastik Değişiklikleri, Hepatik Periarteriyel Nörektomi Önlüyor Mu?(Turgut Özal Tıp Merkezi Dergisi, 1999) Kırımlıoğlu, Vedat; Yılmaz, Sezai; Başak, Kayhan; Kayaalp, Cüneyt; Çağlıkülekçi, Mehmet; Akoğlu, MusaTümüyle deneysel olarak ortaya konmuş olan portokaval anastomoz sonrası üreter-mesane epitelindeki karsinogenezisin mekanizması diyetteki karsinojenierin karaciğer tarafından inaktive edilmemesi ile açıklanır. Bu deneysel çalışmada 8 köpekten oluşan 1. gruba yan-yana portokaval anastomoz, 2 gruba ise portokaval anastomoza ek olarak hepatik periarteriyel nörektomi uygulandı. Postop 21. gün relaparotomi yapılarak üreter ve mesane biyopsileri alındı. Feulgen-paraosanilin DNA boyasıyla görüntü analizi sonunda 1. grupta proiiferasyon indeksi anlamlı olarak yüksek bulundu. Mevcut çalışma farklı deneysel model kullanılması, portokaval anastomozu takiben 3 hafta gibi erken postoperatif periodda artmış proh'feratif indeks gibi preneoplastik üroteiiai değişiklikler ve hepatik periarteriei nörektominin bu değişiklikler üzerinde olumlu etkilerini ortaya koyması bakımından literatürde önceliklere sahiptir.Öğe Recovery of hypoglycemia symptoms after insulinoma negative pancreatic surgery: Case series(2017) Şentürk, Adem; Aziret, Mehmet; Ercan, Metin; Bostancı, Erdal Birol; Akoğlu, MusaAbstract:Insulinoma, one of the most common endocrine tumors of the pancreas, is usually benign, solitary and has an intrapancreatic location. Precise localization of insulinoma is important for curative treatment. This study looks at 5 patients who underwent operation for insulinoma. The median age, body mass index, preoperative insulin and C-peptide levels, and length of hospital stay were 36 years, 27 kg/m2, 32 μU/ml, 7ng/ml and 21 days, respectively. An endoscopic ultrasound (EUS) and intraoperative ultrasound (I-OUS) were conducted on all of the patients. Enucleation was performed on 3 patients and distal pancreatectomy ± splenectomy on 2 patients. Furthermore, the histopathological examination conducted on the patients showed insulinoma in 3 patients and granulomatous lymphadenitis in 1 patient, with one observed to have normal pancreas tissues. Following the operation, the glucose level of all patients was found to be within a normal range. Distal pancreatectomy and enucleation can only be performed after determining precise localization of insulinoma via EUS and I-OUS.
