Yazar "Almiş, Habip" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Kırım-Kongo kanamalı Ateşi ile karışan bir bruselloz olgusu(Mikrobiyoloji Bülteni, 2012) Almiş, Habip; Yakıncı, CengizÖz: Zoonotik bir enfeksiyon olan bruselloz, ülkemizde ve dünyada önemli bir halk sağlığı sorunudur. Ateş, eklem ağrıları, terleme ve iştahsızlık gibi özgül olmayan belirtilerle ortaya çıkan bruselloz, birçok organ ve sistemi tutabilmektedir. Belirti ve bulguları çok sayıda hastalıkla benzerlik gösterdiğinden, tanının gecikmesi ya da yanlış tanı konulması oldukça sık rastlanan bir durumdur. Bu olgu sunumunda Kırım-Kongo kanamalı ateşi (KKKA) ile karışan bir bruselloz olgusu sunulmaktadır. On üç yaşında erkek hasta polikliniğimize, sırtında kene saptanması ve ateş şikayeti nedeniyle KKKA ön tanısıyla başka bir merkezden sevk edilmiştir. Fizik muayenesinde splenomegali dışında bir özellik yoktur. Laboratuvar incelemesinde; anemi, trombositopeni, akut faz reaktanlarında ve transaminaz değerlerinde yükseklik saptanmış; karın ultrasonografisinde splenomegali tespit edilmiştir. Hastada burun kanamalarının olması, ateşinin kontrol altına alınamaması, anemi ve trombositopeninin saptanması nedeniyle KKKA tanısı düşünülmüştür. Hastanın ilk başvurduğu merkezden, KKKA’ya yönelik polimeraz zincir reaksiyonu (PCR) tetkikleri için serum örneğinin Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezine gönderildiği bilgisi alınmıştır. Destekleyici tedaviye rağmen hastanın ateşinin kontrol altına alınamaması ve şikayetlerinde düzelme olmaması üzerine öyküsü derinleştirildiğinde, ailesinin hayvancılıkla uğraştığı ve çiğ süt tüketme hikayesi bulunduğu öğrenilmiştir. Belirti ve bulgularının bruselloz ile uyumlu olabileceği düşünülerek gönderilen tetkiklerinde Brucella standart tüp aglütinasyon testi 1/1280 titrede pozitif sonuç vermiştir. Bruselloz tanısı ile olguya doksisiklin (200 mg/gün) ve rifampisin (600 mg/gün) tedavisi başlanmıştır. Hastanın kan kültüründe ise üreme olmamıştır. Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezinden KKKA’ya yönelik PCR sonucu negatif gelen hastanın bruselloz tedavisi ile ateş ve diğer şikayetleri kontrol altına alınmıştır. Tedavisi altı haftaya tamamlanan hastanın takibinde komplikasyon görülmemiştir. Ülkemiz hem bruselloz hem de KKKA açısından endemik bir bölgedir. Dolayısıyla bu olgu, brusellozun farklı hastalıkları taklit edebileceği ve KKKA ayırıcı tanısında brusellozun göz önünde bulundurulmasının vurgulanması amacıyla sunulmuştur. Başlık (İngilizce): A case of rucellosis misdiagnosed as Crimean-Congo hemorrhagic fever Öz (İngilizce): Brucellosis which is a zoonotic infection, is an important public health problem in Turkey and all over the world. The disease may involve many organs and systems. Since the symptoms of brucellosis are non-specific, difficulties in differential diagnosis and misdiagnosis are frequent. In this case report we present a case of brucellosis, misdiagnosed as Crimean-Congo hemorrhagic fever (CCHF). A 13-year-old boy was referred from another medical center with preliminary diagnosis of CCHF and admitted to our clinic with fever and a history of presence of a tick on his back. His physical observation only included splenomegaly. The laboratory results on admission were anemia, thrombocytopenia, elevation of acute phase reactants and liver transaminase levels. Abdominal ultrasonography revealed splenomegaly. Since the patient had anemia, epistaxis, fever and thrombocytopenia, he was initially diagnosed as CCHF. Meantime serum sample of the patient had been sent to Refik Saydam National Public Health Agency for CCHF PCR test. The fever of the patient could not be controlled. His detailed medical history revealed stockbreeding and consumption of raw milk products. Patient’s signs and symptoms were also compatible with brucellosis and standard tube agglutination test for brucellosis was positive at 1/1280 titer in serum. The patient was diagnosed as brucellosis and the treatment was started with combination of rifampicin (1 x 600 mg/day) and doxycycline (2 x 100 mg/day). Blood cultures yielded negative result. The PCR tests for CCHF was found also negative. His fever and other complaints improved with treatment which was completed in six weeks and the follow-up was without complications. Turkey is endemic both for brucellosis and CCHF. This case was reported to emphasize that the cases of brucellosis could mimic other diseases and brucellosis should also be considered in the differential diagnosis of CCHF.Öğe Malatya ve çevresinde çocukluk çağında akut romatizmal ateş(İnönü Üniversitesi, 2012) Almiş, HabipAkut romatizmal ateş A grubu beta hemolitik streptokoklar tarafından oluşturulan üst solunum yolu enfeksiyonunu takiben geç dönemde gelişen enflamatuvar bir hastalıktır. Gelişmekte olan ülkelerde edinilmiş kalp hastalıklarının en önemli nedenidir. Yıllık insidansı gelişmiş ülkelerde 100 000'de 0,5-1 iken, gelişmemiş ülkelerde 100 000'de 100-200'e kadar çıkmaktadır. Türkiye ile ilgili insidans çalışmaları sınırlı sayıdadır. Yöntem: Bu çalışmada Malatya ve çevresinde akut romatizmal kardit sıklığını belirlemek amacıyla Ocak 2007- Aralık 2011 yılları arasında İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediyatrik Kardiyoloji Bölümünde akut romatizmal kardit tanısı alan hastalar çalışmaya alınmıştır. Tüm hastaların kayıtları geriye dönük olarak değerlendirildi. Modifiye Jones kriterlerine göre 2 major veya 1 major ve 2 minor kriter kullanılarak ve DSÖ tarafından hazırlanmış olan 2002-2003 ARA ve RKH tanı kriterlerine göre akut romatizmal ateş tanısı konuldu. Hastaların EKG, telekardiyografi, ekokardiyografi, boğaz kültürü, ASO, sedimantasyon ve CRP sonuçları kaydedildi. Sonuçlar: Çalışmamız süresince 132 hastanın ARA tanısı almış olduğu belirlenmiştir. Kardit (% 83,3) en sık majör bulgu olarak saptanmış olup, sırasıyla onu artrit (% 47), kore (% 13,6), ve eritema marginatum (% 0,8) izlemiştir. Mitral kapak (% 76,5) en sık tutulan kapak olup, onu aortik kapak tutulumu (% 25,8) takip etmekteydi. Bu çalışmada Malatya ve çevresinde akut romatizmal kardit sıklığının 100 000'de 42,3 ile 104,8 arasında değiştiği saptanmıştır. Sonuç: Ülkemizde daha önce yapılmış olan birçok çalışmanın gerçek akut romatizmal kardit prevalansını yansıtmamaktadır. Ülkemizin nisbeten geri kalmış bölgelerin akut romatizmal ateş sıklığının diğer bölgelerden daha yüksek olduğuna inanmaktayız.Öğe Meckel-Gruber sendromu: olgu sunumu(2011) Tabel, Yılmaz; Almiş, Habip; Elmas, Ahmet Taner; Karadağ, AhmetMeckel-Gruber sendromunun karakteristik triadı; oksipital meningo-ensefalosel, kistik displastik böbrekler ve postaksiyel polidaktilidir. Bu sendrom ölümcüldür ve otozomal resesif geçişlidir. Nadir görülmekle birlikte tekrarlama riski yüksektir. Burada polidaktili olmayan bilateral polikistik böbrek ve ensefalosel ile tanı koyduğumuz Meckel- Gruber sendromlu bir yenidoğan olgusunu; sonraki gebelikler için genetik danışmanlığın önemine ve erken prenatal tanısına vurgu yapmak üzere sunmaktayız.Öğe Son beş yıldaki akrep sokması olgularımız(Ege Tıp Dergisi, 2015) Yakıncı, Cengiz; Almiş, Habip; Demirbağ, Ömer; Kayhan, Eda; Elkıran, ÖzlemÖz: Amaç: Bu çalışmada, İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi , Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Kliniğine 1 Ocak 2008-1 Ağustos 2013 tarihleri arasında başvuran akrep sokması olguları geriye dönük olarak incelendi. Gereç ve Yöntem: Olgular; demografik, kardiyak tutulum, merkezi sinir sistemi tutulumu, sokma yeri ve yaşadığı bölgeye göre değerlendirildi . Bulgular: Hastaların ortalama yaşı 8. 7±2. 3 olup olgu ların 50 si (%48. 5) kadın , 53 ü (%51 . 5) ise erkekti. Olguların yaş gruplarına göre dağılımına bakıldığında; 0 3 yaş grubunda 15 (%14. 5), 4 6 yaş grubunda 23 (%22. 3), 7 9 yaş grubunda 23 (%22. 3), 10 12 yaş grubunda 13 (%12. 6), 13 15 yaş grubunda 17 (%16. 5), 16 18 yaş grubunda ise 12 (%11 . 8) olgu mevcuttu. Olguların tamamı tetanoza karşı aşılan dı. Sonuç: Adıyaman da, dünyanın en tehlikeli c anlıları arasında yer alan sarı akrep (Leiurus abdullahbayrami) türü, Malatya da ise kara akrep (Androctonus crassicauda) bulunmaktadır. Bu nedenle bölgemizde akrep sokmaları sık görülmekte ve ölümcül seyredebilmektedir. Bu çalışmada, Adıyaman ve Malatya bölgeleri için akrep sokmaları ile ilgili önemli veriler sunulmakta ve sağlık çalışanlarına akrep sokmalarını önleme konus unda yardımcı olunması amaçlanmaktadır.