Yazar "Altunkaya, Hatice" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 7 / 7
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe AÇIK ÖĞRETİM ORTAOKULU ÖĞRENCİSİ HÜKÜMLÜ VE TUTUKLULARIN YAZMA KAYGILARI(2016) Erdem, İlhan; Altunkaya, HaticeÖz: Türkçe öğretiminin dört temel beceri alanından biri olan yazma, öğrencilerin duygu, düşünce, hayal ve bilgilerini dile getirmelerini sağlayan önemli bir iletişim aracıdır. Bu çalışmada, Silivri Ceza İnfaz Kurumu Yerleşkesinde 1,2,3,4,5,6,7 ve 8 no'lu ceza infaz kurumlarında bulunan Açık Öğretim Ortaokulu'nda öğrenim gören hükümlü tutuklu öğrencilerin yazma kaygıları yaş, suç türü, doğum yeri ve medeni durum değişkenleri açısından incelenmiştir. Araştırmada veri toplama aracı olarak Daly ve Miller'ın (1975) geliştirdiği, Zorbaz'ın (2010) Türkçeye uyarladığı "Yazma Kaygısı Ölçeği" kullanılmıştır. Veriler SPSS 17.0 paket programı ile analiz edilmiştir. Araştırma sonucunda ceza infaz kurumları Açık öğretim Ortaokulu öğrencilerinin yazma kaygı düzeyi puanları maksimum 110, ortalama puanları da 74.21 bulunmuştur. Öğrencilerin yazma kaygıları ölçeğin alt boyutları doğrultusunda yaş değişkenine göre incelendiğinde 38-43 yaş aralığında yer alan öğrencilerin yazmaktan daha çok zevk aldıkları tespit edilmiştir. Doğum yeri değişkenine göre alt boyutların değerlendirilmesi sonucunda anlamlı bir fark bulunamamıştır. Medeni durum değişkenine göre alt boyutların değerlendirilmesi sonucunda evli öğrencilerin bekâr öğrencilere göre yazmaktan daha fazla zevk aldıkları sonucuna ulaşılmıştır. Suç türü değişkenine göre alt boyutların değerlendirilmesi sonucunda hırsızlık-gasp-yağma ve cinsel saldırı suçları olan öğrencilerin cinayet mahkûmu olan öğrencilere göre yazmaktan daha fazla zevk aldıkları sonucuna ulaşılmıştır. Öğrencilerin yazma kaygı düzeyleri arasındaki ilişkinin korelasyon analizi ile incelenmesi sonucunda, yazdıklarının okunma endişesi arttıkça zevk almanın arttığı, yazmaya karşı ön yargı arttıkça zevk almanın arttığı, öz güven arttıkça zevk almanın arttığı, yazma kaygısı genel puanı arttıkça zevk almanın da arttığı sonucuna ulaşılmıştırÖğe Dinleme Üstbiliş Stratejisi Öğretiminin Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğrenenlerin Dinlediğini Anlama Becerisine Etkisi(2020) Altunkaya, HaticeÖz:Bu çalışmanın amacı, üstbilişsel dinleme stratejisi öğretiminin yabancı dil olarak Türkçe öğrenenlerin dinlediklerini anlama becerilerine etkisini belirlemektir. Nicel yöntem ile gerçekleştirilen araştırmada öntest-sontest kontrol gruplu yarı deneysel desen kullanılmıştır. Çalışma grubunda İnönü Üniversitesi Türkçe Öğretim Merkezinde öğrenim gören B2 düzeyinden 29 öğrenci yer almıştır. Deney grubunda yer alan öğrencilere 6 hafta süre ile dinleme etkinlikleri üstbilişsel stratejiler öğretilerek gerçekleştirilmiş, kontrol grubu olağan derslerine devam etmiştir. Veriler, Tozlu (2017) tarafından yabancı dil olarak Türkçe öğrenenlere yönelik geliştirilen B2 düzeyi dinleme testi aracılığı ile elde edilmiştir. Araştırmada, son test değerleri ön teste göre kontrol edilerek gruplar arasındaki fark ANCOVA (kovaryans analizi) testi ile analiz edilmiştir. Elde edilen verilere göre düzeltilmiş son test puanları arasındaki fark anlamlı bulunmuştur. Test sonuçlarına göre deney grubunun test sonuçlarının kontrol grubundan yüksek olduğu, cinsiyet ve yaş değişkenine göre deney ve kontrol gruplarının öntest-sontest ortalamalarının anlamlı farklılık göstermediği ortaya konulmuştur.Öğe Hükümlü ve tutuklulara sıfatlar konusunun dramatizasyon yöntemi kullanılarak öğretimi(Milli Eğitim, 2013) Altunkaya, Hatice; Erdem, İlhanÖz: Ceza infaz kurumları suç işlemiş kişilerin barındırıldıkları yer olmanın yanı sıra, barındırılan bu suçluların tahliyeleri sonrasında kötü alışkanlıklarından arınmaları ve topluma uyumlarının kolaylaştırılması maksadıyla eğitim faaliyetlerinin de yapıldığı yerlerdir. Bu eğitim faaliyetlerine katılan hükümlü ve tutukluların büyük bir kısmını Açık İlköğretim Okulu öğrencileri oluşturmaktadır. Bu çalışmada, Açık İlköğretim Okulu öğrencisi hükümlü ve tutuklulara, 6. Sınıf Türkçe dil bilgisi konuları arasında bulunan sıfatlar konusunun öğretiminde dramatizasyon yönteminin etkili olup olmadığı araştırılmıştır. Araştırma yöntemi olarak yarı deneysel desen kullanıldığından evren ve örneklem seçimine gidilmemiş, bunun yerine çalışma grubu alınmış ve bu grupların eşitliği üzerinde durulmuştur. Hazırlanan konu testi, deney ve kontrol gruplarındaki öğrencilere ön test ve son test olarak uygulanmıştır. Elde edilen veriler bilgisayar ortamında SPSS 11.0 paket programı kullanılarak değerlendirilmiştir. Verilerin değerlendirilmesinde t testi analiz yöntemi kullanılmıştır. Sonuç olarak, dramatizasyon yöntemine göre öğretim yapılan deney grubunun başarı ortalaması ile düz anlatım yöntemiyle öğretim yapılan grubun başarı ortalaması arasında deney grubu lehine anlamlı fark bulunmuştur. Başlık (İngilizce): Teaching the topic of adjectives to convicts and detainees by using dramatization method Öz (İngilizce): Criminal Enforcement Institutions are places where those who committed crimes are being housed, they are also places where education activities are taking place in order for criminals to be cleansed of their bad habits and make easier adaptations to the society after being released. The majority of convicts and detainees who are participating in these educational activities consist of Open Elementary School students. In this study, research has been conducted to determine whether or not the dramatization method is effective in the teaching of adjectives contained in 6th grade Turkish Grammar topics to convicts and detainees who are Open Elementary School students. Due to the use of semi-experimental models as a research method, instead of choosing universe and sample, study groups were chosen and the equality of these groups was verified. Prepared test topics were given to students of the control and experimental groups in the form of pre-test and post-test. Data gathered from the research was evaluated in a computer environment using the SPSS 11.0 program package. The method used in the evaluation of data was the T test analysis. As a result, a significant difference was found in favor of the experimental group comparing the results between the average success rate of the experimental group that was taught through dramatization method and the average success rate of the group that was taught through the direct instruction method.Öğe Silivri Ceza İnfaz kurumları yerleşkesinde bulunan Açık öğretim ortaokulu öğrencisi hükümlü ve tutukluların okuma alışkanlıkları(Adıyaman Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitü Dergisi, 2013) Erdem, İlhan; Altunkaya, HaticeÖz: Bu çalışmanın amacı, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesinde bulunan Açık Öğretim Ortaokulu öğrencisi hükümlü ve tutukluların kitap okuma alışkanlığına ilişkin tutumlarını belirlemek ve öğrencilerin tutumları arasında yaş, doğum yeri, suç türü ve medeni durum değişkenine göre farklılık olup olmadığını incelemektir. Çalışmaya Silivri Ceza İn faz Kurumları Yerleşkesinde yer alan 8 cezaevinden 224 öğrenci katılmıştır. Çalışmada veri toplama aracı olarak, Gömleksiz (2004) tarafından geliştirilen ve 21 i olumlu, 9 u olumsuz 30 maddeden oluşan Kitap Okuma Alışkanlığına İlişkin Tutum Ölçeği (a=0.88) kullanılmıştır. Yapılan analizler sonucu sevgi alt boyutunda evli Ceza İnfaz Kurumları Açık Öğretim Ortaokulu öğrencilerinin sevgi puanları (x=25,878) ile alışkanlık puanları (x=15,102), bekâr Ceza İnfaz Kurumları Açık Öğretim Ortaokulu öğrencilerinin sevgi puanlarından (x=24,230) ve alışkanlık puanlarından (x=14,135) yüksek bulunmuştur. Araştırmaya katılan öğrencilerin okuma tutum düzeyleri arasındaki ilişkinin korelasyon analizi ile incelenmesi sonucunda alışkanlık ile sevgi; istek ile sevgi; etki ile sevgi; yarar ile sevgi; istek ile alışkanlık; etki ile alışkanlık; yarar ile alışkanlık; istek ile gereklilik; etki ile gereklilik; yarar ile gereklilik; etki ile istek; yarar ile istek; yarar ile etki ve okuma alışkanlığına ilişkin tutum genel puanı ile sevgi-alışkanlık- gereklilik-istek-etki-yarar arasında pozitif yönde anlamlı ilişkiler bulunmuştur. Başlık (İngilizce): Reading habits of arrested and convıcted Secondary stud ents enrolled at open education Secondary school at Silivri Penitentiaries campus Öz (İngilizce): The aim of this study is to find out the reading attitudes of secondary students enrolled at open education secondary school at Silivri Penitentiaries Campus and t o see if there is difference among reading attitudes in terms of age, place of birth, type of crime and marital status variables. 224 students from 8 prisons at Silivri Penitentiaries Campus participated in the study. In collecting the data, Reading Habit Attitude Scale (a=0.88) developed by Gömleksiz (2004) and containing 30 items, 21 of which positive and 9 of which negative was used in the study. According to the findings, in the love subdimension married students love points (x=25,878) and habit poin ts (x=15,102) were found to be higher than single students love points (x=24,230) and habit points (x=14,135). According the analyses of correlation values, there was positive correlation between habit and love; eagerness and love; effect and love; benefit and love; eagerness and habit; effect and habit; benefit and habit; necessity and eagerness; effect and necessity; benefit and necessity; effect and eagerness; benefit and eagerness; benefit and effect: and a positive correlation between general attitude point in reading and love -habit -necessity-eagerness -effect-benefit.Öğe USING THE WEBLOG IN THE TURKISH WRITING SKILLS AS A FOREIGN LANGUAGE(Uluslararası Avrasya Sosyal Bilimler Dergisi, 2018) Altunkaya, Hatice; Ateş, Ayşe; Doğan, BaharÖz: The aim of this research is to determine the effect of writing skills training with weblog on the writing skills of B2 level students learning Turkish as a foreign language. The main problem of researching for this purpose is: Is there a meaningful difference between the writing skills of the students who are given the writing skills training with weblog and the writing skills of the students who are not given this training with weblog at B2 level? In the mixed-research design study, pre-test and post-test control group semi-experimental design was used for the quantitative part. In the qualitative part, opinions of students about differentiated teaching were taken. The study group consisted of 28 students at B2 level who learned Turkish at İnönü University Turkish Education Center in spring semester of 2016-2017 academic year. Quantitative data were analyzed by SPSS program and qualitative data were analyzed by descriptive analysis. As a result of the research, the weblog applied to the experimental group was found to be effective in improving the writing skills of the students. It was determined that the scores of the students in the experimental group were significantly different from the writing skill activities in the Yunus Emre Institute Turkish Instruction Set B2 Course Book and the writing skills scores of the students who were given writing education. The qualitative data of the research revealed that students found blogging fun and creative, and that students participating in the blog project would continue to write blogs later.Öğe Yabancı dil olarak Türkçe öğrenenlerin okuma kaygıları ile okuduğunu anlama becerileri arasındaki ilişki(İnönü Üniversitesi, 2015) Altunkaya, HaticeBu araştırmanın amacı, yabancı dil olarak Türkçe öğrenenlerin okuma kaygıları ile okuduğunu anlama becerileri arasındaki ilişkiyi ortaya çıkarmak; bunun yanında öğrencilerin okuma kaygıları ile okuduğunu anlama becerilerini çeşitli değişkenler açısından incelemektir. Bu amaç doğrultusunda araştırmada "ilişkisel tarama modeli" kullanılmıştır. Araştırmanın evrenini, yabancı dil olarak Türkçe öğrenen öğrenciler oluşturmaktadır. Evrenin tamamına ulaşılamadığı için uygun örneklem yoluyla örneklem alma yoluna gidilmiştir. Bu doğrultuda Gazi Üniversitesi TÖMER'den 105, Gaziantep Üniversitesi TÖMER'den 112, İnönü Üniversitesi TÖMER'den 54, Sakarya Üniversitesi TÖMER'den 31, İstanbul Üniversitesi Dil Merkezi'nden 70, Sabahattin Zaim Üniversitesi TÖMER'den 13, Yıldız Üniversitesi TÖMER'den 15, Aydın Üniversitesi TÖMER'den 56, Fatih Üniversitesi TÖMER'den 54 olmak üzere 510 yabancı dil olarak Türkçe öğrenen B düzeyinde öğrenci örneklem olarak alınmıştır. Çalışmada veri toplamak amacıyla yabancı dil olarak Türkçe öğrenen B düzeyindeki öğrencilere yönelik "Okuma Kaygısı Ölçeği" ve "Okuduğunu Anlama Başarı Testi" geliştirilmiştir. Bu ölçekten ve başarı testinden elde edilen verilerin analiz edilmesinde SPSS (21) paket programı kullanılmıştır. Araştırma sonucunda, yabancı dil olarak Türkçe öğrenen B düzeyindeki öğrencilerin en düşük puan olarak 8 en yüksek puan olarak ise 45 alınabilen okuduğunu anlama başarı testinden ortalama 33 puan aldıkları, standart sapmanın 7,55 olduğu tespit edilmiştir. Öğrencilerin okuma kaygısı düzeyleri ölçeğin üç alt boyutu ve tamamına ilişkin ölçek puanları ayrı ayrı ele alınarak incelenmiştir. İnceleme sonucunda ölçeğin "okuma becerisi korkusu" boyutunda okuma kaygısı puan ortalamaları 15,07 olarak bulunmuştur. Ölçeğin "dil bilgisi kaygısı" boyutunda öğrencilerin puan ortalamaları 18,71; "okuduğunu anlama endişesi" boyutunda ise 13,14 olarak bulunmuştur. Ölçeğin tamamından elde edilen sonuçlara göre yabancı dil olarak Türkçe öğrenen B düzeyindeki öğrencilerin okuma kaygısı puan ortalamaları 46,92 olarak tespit edilmiştir. Öğrencilerin Okuduğunu Anlama Başarı Testi'nden elde ettikleri puanlar ile Okuma Kaygısı Ölçeği'nin tamamı ve alt boyutlarından elde ettikleri puanlar arasındaki ilişkilerin negatif yönlü olup -,069 ile -,275 arasında değişmekte olduğu ve sadece Okuma Kaygısı Ölçeği'nin "okuduğunu anlama endişesi" boyutundan elde edilen puanlar ile okuduğunu anlama başarı testinden elde edilen puanlar arasındaki ilişkide anlamlı farklılık bulunmadığı diğer tüm ilişki katsayılarında anlamlı farklılıklar bulunduğu tespit edilmiştir. Tüm bu sonuçlar ışığında okuduğunu anlama başarı testinden elde edilen puanlarla okuma kaygısı ölçeğinden elde edilen puanlar arasında ters yönlü bir ilişki olduğu, okuma kaygısı arttıkça okuduğunu anlama testinden elde edilen başarı puanının düştüğü sonucuna ulaşılmıştır. Öğrencilerin okuduklarını anlama başarı düzeylerinin cinsiyet, yaş, Türkiye'ye gelmeden önce Türkçe eğitim alma durumu, Türkçe kitap, dergi, gazete okuma durumu, Türkçe öğrenme amacı ve okuma sıklığı değişkenlerine göre anlamlı bir farklılık göstermediği; bilinen dil sayısı, Türkiye'de bulunma süresi değişkenlerine göre anlamlı farklılık gösterdiği tespit edilmiştir. Araştırmaya katılan öğrencilerin okuma kaygısı düzeylerinde cinsiyet, Türkiye'ye gelmeden önce Türkçe eğitim alma durumu değişkenlerine göre anlamlı bir farklılık olmadığı; yaş, Türkçe kitap, dergi, gazete okuma durumu, bilinen dil sayısı, Türkiye'de bulunma süresi, Türkçe öğrenme amacı, okuma sıklığı değişkenlerine göre ise anlamlı farklılıklar bulunduğu sonucuna ulaşılmıştır.Öğe Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğrenenlerin Yazma Özyeterlikleri ile Yazılı Anlatım Becerileri Arasındaki İlişki(2017) Altunkaya, Hatice; Ateş, AyşeÖz: Öğretim Merkezi'nde B2 seviyesinde Türkçe öğrenen öğrencilerin yazma özyeterlik algıları ile yazılı anlatım becerileri arasındaki ilişki tespit edilmiştir. Çalışmada veri toplama aracı olarak Güngör ve Kan (2015) tarafından geliştirilen "Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğrenen Öğrencilere Yönelik Yazma Becerisi Öz Yeterlilik Ölçeği" ve Demir (2013a: 568) tarafından oluşturulan "B2 Düzeyindeki Kullanıcılar İçin Yazılı Anlatım (Yazma) Değerlendirme Formu" ve kişisel bilgi formu kullanılmıştır. Gerçekleştirilen analizler neticesinde öğrencilerin "yazma özyeterlik" puan ortalaması (78,170±12,222); "yazma becerisi" puan ortalaması (21,962±5,854) olarak saptanmıştır.Regresyon analizi neticesinde öğrencilerin yazma özyeterlik düzeyinin yazma becerisi düzeyini artırdığı tespit edilmiştir (ß=0,094). Öğrencilerin yazma beceri puanları ve yazma özyeterlik düzeyleri araştırmanın değişkenleri doğrultusunda analiz edilmiş, bulgular ve yorumlar doğrultusunda öneriler getirilmiştir











