Yazar "Aycan, Özlem" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 5 / 5
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Akşemseddin İşitme Engelliler İlköğretim Okulu öğrencilerinde bağırsak parazitleri ve baş biti görülme sıklığı(2007) Atambay, Metin; Karaman, Ömer; Karaman, Ülkü; Aycan, Özlem; Yoloğlu, Saim; Daldal, NilgünÖz: Parazit hastalıkları, büyüme ve gelişmenin en önemli dönemlerinde olan çocukları etkilemektedir. Çocuklarda malnutrisyon, malabsorbsiyon, zihinsel ve sosyal uyum bozukluğu gibi önemli rahatsızlıklara neden olabilmektedir. Ülkemizde de bağırsak parazitleri önemli bir sağlık sorunu olup, çocukların toplu yaşadığı kreş, anaokulu ve diğer okullarda daha sık görülmektedir. Araştırmada işitme engelliler ilköğretim okulu öğrencilerinde paraziter etkenlerin yaygınlığının belirlenmesi ve tedavisi amaçlanmıştır. İşitme engelli öğrencilerden 2003-2004 öğretim yılında 117 dışkı ve selofanlı lam yöntemiyle perianal bölge materyali alınarak incelenmiş, ayrıca öğrencilerde baş biti erişkini ve yumurtaları aranmıştır. Çalışmada 53 (%45,3) bağırsak paraziti ve 6 (%5,1) baş biti gözlenmiştir. Hastaların tedavileri yapılmış ve korunma yolları hakkında bilgi verilmiştir. Altı ay sonra tekrar aynı öğrenciler kontrol edilmiş 24 (%20,5) bağırsak paraziti ve 2 (%1,7) baş biti gözlenmiştir. Sonuç olarak paraziter hastalıklarda anlamlı bir düşüş gözlenmiştir (bağımlı örneklerde ki-kare testi P<0.05). Bu nedenle okullarda bağırsak paraziti ve baş biti açısından sağlık taramalarının yapılması ve tedavi ile eğitime önem verilmesi gerektiği kanısına varılmıştır.Öğe Alerjik deri testi ile ev tozu akarı arasındaki ilişki(2006) Atambay, Metin; Aycan, Özlem; Yoloğlu, Saim; Karaman, Ülkü; Daldal, NilgünÖz: 1960 yılından beri ev tozu akarlarının allerji ile ilişkileri ve bunların solunum yolu ile ilgili hastalıklara neden olduğu bilinmektedir. Ev tozu akarları çok çeşitli olup tıbbi önemi ve morfolojik özellikleri itibarıyla en iyi bilinenleri Dermatophagoides pteronyssinus (Trouessart, 1897) ve Dermatophagoides farinae (Hughes, 1961)'dir. Allerjik hastalıklarda akarların rolünün belirlenmesi için deri testleri kullanılmaktadır. Bu testlerde, D. pteronyssinus ve D. farinae'ye ait antijenler kullanılmaktadır. Hastaların deri testi sonuçlarının ev tozlarındaki akarların varlığıyla uyumlu olup olmadığının belirlenmesi amacıyla allerjik hastalık tanısı almış (allerjik rinit ve allerjik astım tanısı ) ve deri testi uygulanmış 49 hastanın evinden ev tozu alınarak tozda akar varlığı araştırılmış ve 23 (%46,3) evde ev tozu akarları saptanmıştır. Deri testi pozitif olan 30 hastanın 15 (%50)'inin, deri testi negatif olan 19 hastanın ise 8 (%42)'inin evlerinde akar saptanmıştır. Deri testi negatif ve pozitif olanlar arasında ev tozunda akar varlığı açısından anlamlı bir fark saptanamamıştır. (P›0,005). Sonuç olarak allerjik yakınmaları olan kişilerin deri desti negatif olsa da evlerinde akar aranması gerektiği düşünülmüştür.Öğe Malatya temizlik işçilerinde anti-ekinokokkus antikorlarının araştırılması(2005) Karaman, Ülkü; Atambay, Metin; Aycan, Özlem; Miman, Özlem; Daldal, NilgünÖz: Hidatik kist hastalığı açısından bazı meslek gruplarının daha fazla risk altında olup, belediye temizlik işçileri de özellikle başıboş köpeklerin yaygın olduğu bölgelerde bu riski yaşamaktadır. Çalışmada hidatik kist yönünden risk grubu olarak görülen Malatya Belediyesi'ndeki temizlik işçilerinde anti-ekinokok antikorlarının araştırılması amaçlanmıştır. Alınan 240 serum örneği İndirekt Hemaglütinasyon Tekniği (IHAT) ve İndirekt İmmunofluoresans Tekniği (IFAT) ile incelenmiştir. Serumların 17'si(%7.08) pozitif olarak değerlendirilmiştir. Seropozitif saptanan işçilerde selofan band, nativ-lugol ve sedimentasyon yöntemleri ile barsak parazitleri araştırılmıştır. Seropozitif grupta Echinococcus granulosus ile çapraz reaksiyon verebilecek Taenia saginata ve Hymenolepis nana parazitlerine rastlanmamıştır. İnceleme sonuçları işçilere bildirilmiş ve ileri tetkikler için yönlendirilmiştir. Çalışmada elde edilen %7.08 seropozitiflik oranı işçilerin bir risk grubu olarak görülmesini destekler niteliktedir. Hastaların takibi yapılmakta olup, tüm temizlik işçilerine korunma yolları konusunda eğitim semineri yapılmıştır.Öğe Malatya temizlik işçilerinde bağırsak parazitlerinin görülme oranı(2006) Karaman, Ülkü; Atambay, Metin; Aycan, Özlem; Yoloğlu, Saim; Daldal, NilgünÖz: Bağırsak parazitlerinin görülme oranında toplumun sosyo ekonomik durumu, beslenme ve temizlik alışkanlıkları, iklim, çevre şartları, alt yapı ve eğitim seviyesi önemli ölçüde etkilidir. Araştırmada risk grubu olarak görülen Malatya Belediyesi'ndeki temizlik işçilerinde bağırsak paraziti araştırılmıştır. Araştırmada 241 işçiden alınan selofanlı lam ve dışkı örneği incelenmiş ve bunların 93'ünde (%39,0) bağırsak parazitine rastlanmıştır. En sık rastlanan parazit Entamoeba coli (34) olmuştur. Saptanan diğer parazitler sırasıyla Enterobius vermicularis (32), Giardia intestinalis (22), Blastocystis hominis (8), Iodamoeba butschlii (5), Entamoeba histolytica (2), Taenia sp. (2), Chilomastix mesnili (2), Dientamoeba fragilis (2), Entamoeba hartmanni (1), Trichomonas intestinalis (1) Hymenolepis nana (1) ve Ascaris lumbricoides (1) olarak bulunmuştur. Tüm temizlik işçilerinin korunma yolları konusunda bilgilendirilmeleri amacı ile eğitim semineri yapılmıştır. İşçilerin tedavileri yapılmış ve bir ay sonra kontrole çağırılmışlardır. İnceleme sonuçlarında parazitlerin görülme yüzdesinde belirgin bir düşüş gözlenmiştir (bağımlı örneklerde ki-kare testi P<0.05). Risk altında bulunan meslek gruplarına yönelik eğitim seminerlerin, korunmada etkin olduğu sonucuna varılmıştır.Öğe Malatya'da aktif sürveyans ile saptanan sıtma vakaları(2006) Atambay, Metin; Karaman, Ülkü; Yaşar, safa; Aycan, Özlem; Daldal, NilgünÖz: Sıtma, Malatya ve çevresinde önemini koruyan bir sağlık sorunudur. Sıtma Savaş Birimi'nin düzenli çalışmalarıyla kontrol altında tutulabilmekte ancak bölgenin sosyo ekonomik koşulları nedeni ile eradikasyon başarılamamaktadır. Çalışmada Malatya'da sıtmanın yaygın olduğu bölgelerde aktif sürveyans yöntemi ile sıtmanın yaygınlığının belirlenmesi amaçlanmıştır. Araştırmada 2003-2004 tarihle-ri arasında birer ay ara ile 8856 kan alınmış ve 66 hasta pozitif bulunmuş olup bunların 63'ü Plasmodium vivax, 3'ü de P. falciparum sıtması olarak belirlenmiştir. Pozitif çıkan 2-70 yaş grubu hastalara yapılan ankette olguların 8'nin il dışı kaynaklı olduğu tespit edilmiştir. Hastaların 43'ü erkek, 23'ü ise kadınlardan oluşmaktadır. Sonuç olarak çalışmada sıtmanın bölgedeki insanları tehdit ettiği kanısına varılmıştır. Bu nedenle sıtma ile savaşta, Malatya Sıtma Savaş Birimi ve üniversitenin işbirliği içinde planlı halk sağlığı eğitimleri yapmaları önemlidir.