Yazar "Aydemir, İlhan Koray" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe he effects of pulmonary hypertension on early outcomes in patients undergoing coronary artery bypass surgery(Turkish Journal of Medical Sciences, 2016) Akça, Barış; Dönmez, Köksal; Dişli, Olcay Murat; Erdil, Feray Akgül; Çolak, Mehmet Cengiz; Aydemir, İlhan Koray; Battaloğlu, Bektaş; Erdil, NevzatÖz (İngilizce): Background/aim: To investigate the effects of pulmonary hypertension on early clinical variables in patients undergoing coronary artery bypass grafting surgery. Materials and methods: The preoperative echocardiographic data of patients who underwent isolated coronary artery bypass surgery were evaluated retrospectively. A total of 1244 patients were included in the study. The patients were divided into two groups: one group consisted of patients with systolic pulmonary artery pressure (SPAP) values equal to or greater than 30 mmHg (Group 1, n = 184), while the other group consisted of patients with SPAP values below 30 mmHg (Group 2, n = 1060). Results: Early mortality was similar in both groups (0% in Group 1 and 1.2% in Group 2; P > 0.05). Comparison of postoperative data indicated that Group 1 had a higher need for inotropic agent treatment, a longer average duration of ventilation, and a longer average duration of stay in the intensive care unit (P < 0.05). For the other variables, no significant differences were identified between patients with and without pulmonary hypertension (P > 0.05). Conclusion: Mild pulmonary hypertension (mean SPAP = 37.7 ± 8.4 mmHg) was not associated with a significant difference in the mortality of patients undergoing coronary artery bypass grafting. For patients undergoing this type of coronary bypass surgery, lower morbidity and mortality rates can be achieved through comprehensive preoperative examinations and effective perioperative medical procedures.Öğe Kronik obstrüktif akciğer hastalığının izole koroner cerrahisi erken dönem etkileri(İnönü Üniversitesi, 2006) Aydemir, İlhan KorayKoroner arter hastalığı ve kronik obstrüktif akciğer hastalığı ( KOAH ) sık karşılaşılan bir birlikteliktir. KOAH, koroner arter cerrahisinde mortalite ve morbidite açısından tespit edilen en önemli preoperatif risk faktörlerinden biridir. Bu yazıda, izole koroner arter cerrahisi uyguladığımız hastalarda KOAH' nın erken dönem cerrahi sonuçlar üzerine etkilerini araştırdık. Materyal ve Metod: Eylül 2001-Şubat 2006 tarihleri arasında kliniğimizde izole koroner bypass cerrahisi uygulanan 1032 hasta çalışmaya dahil edildi. Sol ventrikül anevrizma onarımı, karotis endarterektomi yapılanlar ve re-operasyonlar da çalışmaya alınmadı. KOAH nedeniyle yatarak tedavi öyküsü olan veya solunum fonksiyon testlerinde beklenen FEV1 değeri <%75 olan toplam 153 hasta (%15) KOAH grubu olarak kabul edildi. Geri kalan 879 hasta ise kontrol grubunu oluşturdu. KOAH grubundaki hastaların yaş ortalamaları (p=0.001), hipertansiyon (p=0.016) ve obezite (p=0.01) oranları kontrol grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı bir şekilde fazla bulundu. 40 Bunun dışında, cinsiyet dağılımı, anjina tipi, fonksiyonel kapasite, sigara içiciliği, diyabet, sol ana koroner hastalığı, sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu, renal disfonksiyon, karotis arter hastalığı ve geçirilmiş serebrovasküler olay oranları bakımından iki grup da benzerdi. Bulgular: Kardiyopulmoner bypass ve kros-klemp zamanları, sol internal mammariyan arter kullanma oranları, postoperatif farmakolojik veya mekanik destek ihtiyaç oranları, perioperatif MI ve postoperatif atrial fibrilasyon gelişme sıklığı her iki grupta benzerdi. Mekanik ventilasyon süresi KOAH grubunda anlamlı derecede uzamış idi ( KOAH 8.9 ± 4.5 saat vs. Kontrol 7.9 ± 3.1 saat; p=0.001 ). KOAH grubunda gastrointestinal komplikasyon ( kanama / perforasyon ) oranı %2.6 iken kontrol grubunda %0.5 idi ( p=0.01 ). Sternal ayrışma oranı da KOAH grubunda daha yüksekti ( KOAH %1.96 vs. Kontrol %0.34; p=0.049 ). Postoperatif diğer komplikasyon oranları iki grupta da benzerdi. Yoğun bakımda ortalama kalış süreleri iki grupta yakın olmakla beraber, ortalama hastanede kalış süresi KOAH grubunda daha uzamış idi ( KOAH 6.8 ± 1.8 gün vs. Kontrol 7.3 ± 3.9; p = 0.009 ). Hastane mortalitesi açısından iki grup arasında fark yoktu. Sonuçlar: Koroner arter cerrahisi uygulanacak hastalarda KOAH mevcudiyeti mortaliteyi etkilememektedir. Bununla beraber, morbidite oranı ciddi şekilde artmaktadır. Yakın takip, iyi bir preoperatif değerlendirmeyle ve mümkün olduğunca KPB'tan kaçınmayla morbidite oranları daha aşağıya çekilebilir.