Yazar "Aydoğdu, Sinan" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Patient characteristics and statin discontinuation-related factors during treatment of hypercholesterolemia: an observational non-interventional study in patients with statin discontinuation (STAY study)(2016) Tokgözoğlu, Lale; Özdemir, Ramazan; Ceyhan, Ceyhun; Yeter, Ekrem; Öztürk, Cihan; Bayram, Fahri; Delibaşı, Tuncay; Değertekin, Muzaffer; Keleş, İbrahim; Dinçkal, Mustafa Hakan; Fak, Ali Serdar; Aydoğdu, Sinan; Zorkun, Cafer; Tartan, ZeynepAbstract: Amaç: Hiperkolesterolemi tanısı ile izlenen statin kullanmakta olan hastalarda statin tedavisinin kesilmesi ile ilişkili hasta özellikleri ve sorumlu faktörlerin belirlenmesi.Yöntemler: Bu ulusal müdahalesiz gözlem çalışmasına statin tedavisini bırakmış toplam 532 (ort. yaş±SS 57.4±11.5 yıl; %52.4 kadın, %47.6 erkek) hiperkolesterolemili hasta dahil edildi. Hastaların sosyodemografik özellikleri kardiyovasküler risk faktörleri, geçmiş statin tedavisi ve tedavinin kesilmesine yönelik veriler tek vizitte kaydedildi.Bulgular: Hastalara statin tedavisini bıraktıklarında ort.±SS 4.9±4.2 yıldı, hiperkolesterolemi tanısı konulmuş olduğu tespit edildi. Statin tedavisi hekim grupları içinde en sık kardiyologlar (%55.8) tarafından başlatılırken, tedaviyi bırakma kararının büyük çoğunlukla hastalar (%73.7) tarafından alındığı; hastanın bu kararı kendi insiyatifinde almasının daha yüksek eğitim düzeylerinde (%80.4), düşük eğitim düzeylerine (%69.7) göre belirgin olarak daha yaygın (p=0.022) olduğu saptandı. TV programlarında statin hakkında yapılan olumsuz haberler (%32.9); ilacın hepatik (%38.0), renal (%33.8) ve musküler (%32.9) yan etkilerinden çekinilmesi statin tedavisinin bırakılması ile ilişkili en sık oranda saptanan faktörler idi.Sonuç: Sonuç olarak, bu müdahalesiz gözlemsel çalışmada, statin tedavisinin %74 oranda hastaların kendi kendine ilacı bırakma kararı doğrultusunda gerçekleştiği saptanmıştır. Tedavi bırakma ve ilaç dışı alternatif tedavilere yönelme kararının daha yüksek eğitim düzeyine sahip hastalarca daha sıklıkla alındığı görülmüştür. Statin tedavisinin en sık kardiyologlar tarafından başlatıldığı ve TV programlarında statin hakkında özellikle ilacın yaşamı tehdit etmeyen yan etkilerine yönelik yapılan olumsuz haberlerin yanı sıra, hastaların hiperkolesterolemi ve ilgili riskleri konusunda yeterli bilgi düzeyinden yoksun olmalarının statin tedavisinin bırakılmasında öne çıkan sorumlu faktörler olduğu anlaşılmaktadırÖğe Türk popülasyonunda obstrüktif uyku apne sendromunda rol oynayan antropometrik ölçümlerin belirlenmesi(2019) Aydoğdu, Sinan; Güler, Kerim; Bayram, Fahri; Altun, Bülent; Derici, Ülver; Abacı, Adnan; Özin, Bülent; Tükek, Tufan; Şahin, İbrahim; Sabuncu, Tevfik; Arıcı, Mustafa; Erdem, Yunus; Ertürk, Şehsuvar; Bitigen, Atila; Tokgözoğlu, LaleÖz: Türk Hipertansiyon Uzlaşı Raporu, Avrupa ve Amerika kay- naklı uluslararası kılavuzları ülkemiz klinik pratiğine uyarla- mak ve hipertansiyon hastaları ile ilgilenen hekimlere temel bir başvuru kaynağı olabilecek pratik bir metin oluşturmak amacıyla ilk kez 2015 yılında hazırlandı. Hipertansiyon- la ilgili beş temel hipertansiyon derneğinin oluşturduğu bir komisyon tarafından hazırlanan bu rapor, kabul gördü ve yaygın olarak kullanılmaya başlandı. 2015 yılından sonra hipertansiyon literatüründeki yeni klinik çalışmalar ve gün- cellenen uluslararası kılavuzlar, Türk Hipertansiyon Uzlaşı Raporu’nun da güncellenmesi ihtiyacını doğurdu. Güncelle- nen 2019 raporunda kan basıncı düzeyleri Normal, Artmış, Evre 1 ve Evre 2 hipertansiyon olarak sınıflandırıldı. Sekon- der hipertansiyon için yeni bir bölüm eklendi. İlaç tedavisine dört grup ilaçtan [diüretikler, kalsiyum kanal blokerleri, anjiyo- tensin dönüştürücü enzim (ACE) inhibitörleri ve anjiyotensin reseptör blokerleri (ARB)] herhangi biri veya kombinasyonu (ACE inhibitörü ve ARB kombinasyonu hariç) ile başlanabile- ceği belirtildi. Beta-blokerlerin ise sadece atriyal fibrilasyon, kalp yetersizliği ve koroner arter hastalığı gibi hastalıklarda ilk seçenek tedavi olarak kullanılabileceği vurgulandı. Kan basıncı düzeyi ?150/90 mmHg olanlarda hipertansiyon teda- visine öncelikle kombinasyon tedavisiyle başlanması öneril- di. Hipertansiyon tedavisinde yaş ve eşlik eden hastalıkların varlığına göre kan basıncı hedef değerleri yeniden tanım- landı. Hipertansiyon tedavi algoritması yenilendi; artmış kan basıncı grubuna da (sistolik kan basıncı, 120–139 mmHg ve diyastolik kan basıncı, 80–89 mmHg) risk temelli yaklaşım ile ilaç tedavisi başlanabileceği önerisi getirildi. Yaşı 80 ve üze- rinde olan kişilerde ilaç tedavisi başlanması için eşik klinik sistolik kan basıncı düzeyi 160 mmHg’den ?150 mmHg’ye düşürüldü. Hipertansiyon tedavisinde özel hasta gruplarına gebelik ve laktasyon bölümü eklendi. Önceki raporda olduğu gibi, bu güncellemede de hipertansiyonu bütün yönleri ile ele alan kapsamlı bir rapordan çok, klinikte en sık görülen du- rumlara yönelik pratik uygulama önerilerinin sunulması he- deflendi. Bu rapor hastaların çoğu için kanıta dayalı öneriler sunmakla birlikte, hastadan hastaya farklılıkların olabileceği ve böyle durumlarda hekimin iyi bir klinik değerlendirmeye göre hastalara bireyselleştirilmiş yaklaşımlarda bulunması gerektiği unutulmamalıdır.