Yazar "Aylaz, Rukiye" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 18 / 18
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Correlation between quality of life and spirituality in geriatrics(2019) Uçar, Mehmet; Aylaz, RukiyeAbstract: Aim: When tackling with human health, the elderly, one of the society’s most vulnerable groups, must be analyzed in all its aspects. It was thought that spirituality had an important role in human health and fight against diseases. There is a scarcity of data reported from the literature on spirituality and health. Therefore, this study was undertaken to determine the impact of quality of life and spirituality on geriatrics. Material and Methods: This research was made as descriptive research. The sample consisted of 368 individuals over 65 registered, who were being followed up at 10 Primary Care Clinics of Malatya province. Data were collected using an individual questionnaire, WHO QOL Instrument Elderly Module and Spiritual Orientation Scale. Results: A statistically significant difference was determined between the income status, situations of living together, having support, having chronic illnesses and using devices and the spiritual orientations of the participants. When the sociodemographic characteristics and quality of life score averages of the geriatrics were compared, a statistically significant difference was determined between age, educational level, chronic illnesses, physical disability and using devices (p<0.05). When the ages of the geriatrics and their quality of life score averages are compared, it is seen that the sensory functions score of the elder individuals whose ages are between 85-94 is 10.69±2.17. It was determined that the men’s quality of life subdimensions average score was higher than the women’s. A significant difference was determined in the quality of life averages of the participants who did not have chronic illnesses. When the correlation between the total quality of life and their spirituality score averages was considered, a statistically significant correlation in the positive direction was determined (r=.21, p=.000). Conclusion: Our results suggest that there was a positive correlation between the quality of life and spirituality in geriatrics and quality of life increased as the spirituality increased in geriatrics.Öğe Çıraklık Eğitim Merkezi Öğrecileri İçin Verilen İlk Yardım Programının Etkisi(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2009) Aylaz, Rukiye; Gözüm, Sebahat; Yılmaz, Ulviye; Bakış, Ezgi; Güneş, Gülsen; Aylaz, AhmetBu araştırma; Malatya Çıraklık ve Mesleki Eğitim merkezindeki öğrencilerin ilk yardım bilgi düzeylerini ölçmek ve verilen eğitimin etkililiğini değerlendirmek için uygulanmıştır. Method:Bu çalışma Malatya Çıraklık ve Mesleki Eğitim Merkezi öğrencilerine programlı eğitim verilmesi ile deneysel çalışma ön test, son test; kontrol grup çalışması olarak planlanmıştır. Çalışmamız 100 deney ve 100 kontrol grubu olmak üzere 200 öğrenciden oluşmuştur. Soru formunda, ilk bölümde öğrencilere sosyo-demografik özellikleriyle ilgili sorular sorulmuştur, diğer sorular ise öğrencilerin ilk yardım ile ilgili önceki deneyimleriyle ilgilidir. Öğrencilere daha sonra ilk yardım bilgi düzeylerini ölçmek için çoktan seçmeli sorular sorulmuştur. Bulgular: Deney grubu öğrencilerinin bilgi skoru ortalamaları, eğitim öncesi 29.32±11.04 ve eğitim sonrası 59.12±19.72 (p< 0.05), kontrol grubu öğrencilerinin bilgi skoru ortalamaları ön test için 32.57±10.85 ve son test için 33.74±10.05 (p> 0.05) olarak belirlenmiştir, paired-samples t test analizi kullanılarak, deney grubu arasındaki bilgi skoru ortalamaları arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur. Sonuç: Öğrencilere verilen interaktif ilk yardım eğitiminde deney grubunun ilk yardım bilgisinin arttığı saptanmıştır. Bu sonuca göre eğitim programlarında bilgi düzeylerini artırmak için düzenli aralarla tekrarların yapılmasını öneririz.Öğe The effect of the first aid training program for apprenticeship students(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2009) Aylaz, Rukiye; Gözüm, Sebahat; Yılmaz, Ulviye; Bakış, Ezgi; Güneş, Gülsen; Aylaz, AhmetObjective : This research was performed to assess the efficacy of training offered to students in the Apprenticeship and Vocational Training Center in Malatya, Turkey on their level of first aid knowledge. Methods: This study was planned as an interventional research project pretest, posttest; control group design which offers a training program to the students of Apprenticeship and Vocational Training Center in Malatya. We included 200 students in our study 100 as part of the experiment group and the other 100 in the control group. In the first part of the question form, students were asked questions about their socio-demographic characteristics and another questionnaire about their previous experiences with regard to first aid. They were then asked multiple-choice questions to measure their level of knowledge of first aid. Results: Mean knowledge score of the experiment group students was measured as 29.32±11.04 before training and 59.12±19.72 after training (p<0.05), while mean knowledge score of the control group subjects was 32.57±10.85 in pretest and 33.74±10.05 in posttest (p>0.05). Utilizing paired-samples t-test analysis, the difference between experiment group regard to their mean knowledge score from posttest was found to be statistically significant. Conclusions: It was found that interactive first aid training offered to students indeed enhanced the first aid knowledge of the experiment group. We, therefore, suggest that these training programs should be repeated at regular intervals in order to increase the knowledge levels.Öğe Hemşirelere göre hastaların hemşirelik hizmetlerinden beklentileri ve beklentilerin karşılanabilirliği(İnönü Üniversitesi, 2000) Aylaz, RukiyeHemşirelere göre hastaların beklentileri ve bu beklentilerin karşılanabilme durumlarının saptanması.Sağlık hizmetlerine talebin artması ve buna karşın kaynakların kısıtlı olması, ülkeleri artan bu talebi etkili bir şekilde karşılamak üzere sağlık sistemlerini geliştirmeye ve sağlık hizmetlerinde kaliteyi ön plana çıkarmaya yönlendirmektedir. Herkesin, ulaşılabilir ve en iyi sağlık hizmet alma hakkı vardır. Bu da mevcut ekonomik kaynaklar elverdiği ölçüde hizmet kalitesinin sürekli iyileştirmesini gerektirir. Hemşirelik hizmetleri, sağlık bakımının içinde özel bir yere sahiptir. Çünkü, hasta ile en çok zaman geçiren ve kişisel bakımda yardımcı olan meslek grubu hemşirelerdir.Bu araştırma, belirtilen nedenlerle önem kazanan hemşirelik hizmetlerinin, hemşirelerin kendileri tarafından değerlendirilmesi amacıyla tanımlayıcı öğeler içeren kesitsel bir araştırma olarak planlanmıştır. Hemşirelere göre hastaların beklentileri ve bu beklentilerin karşılanabilirliğini incelemek için gerçekleştirilen araştırmanın evrenini, Malatya il merkezinde bulunan İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi Araştırma ve Uygulama Hastanesinde çalışan 265 hemşire oluşturmaktadır. İlgili literatüre dayanılarak oluşturulan anket formu, Nisan-Mayıs 2000 aylarında ömeklem alınmaksızın 240 hemşireye (%90.5) gözlem altında uygulandı.Hemşirelerin 140T (%59.4) 21-25 yaş gurubunda yoğunlaşmakta olup, 62’si (%26.2) 26-30 yaş grubunda, 14’ü (%5.9) 20 ve daha küçük yaş grubunda, 7’si (%2.8) 36 yaş ve üzerindedir. Hemşirelerin 153'ü (%64.3) bekar, 78'i (%32.8) evlidir. Eğitim düzeyleri incelendiğinde; 47’si (%19.7) Sağlık Meslek Lisesi, 145’i (%60.7) Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu, 47'si (%19.7) Hemşirelik Yüksek Okulu mezunudur. Hemşirelerin 154'ü (%64.4) geçici statüde, 85'i (%35.6) ise kadrolu statüde görev yapmaktadır.Öğe Hemşirelere göre hastaların hemşirelik hizmetlerinden beklentileri ve beklentilerinin karşılanabilirliği / The of patients according to nurses and establishing of covering these expectations(İnönü Üniversitesi, 2000) Aylaz, RukiyeÖZET Hemşirelere göre hastaların beklentileri ve bu beklentilerin karşılanabilme durumlarının saptanması. Sağlık hizmetlerine talebin artması ve buna karşın kaynakların kısıtlı olması, ülkeleri artan bu talebi etkili bir şekilde karşılamak üzere sağlık sistemlerini geliştirmeye ve sağlık hizmetlerinde kaliteyi ön plana çıkarmaya yönlendirmektedir. Herkesin, ulaşılabilir ve en iyi sağlık hizmet alma hakkı vardır. Bu da mevcut ekonomik kaynaklar elverdiği ölçüde hizmet kalitesinin sürekli iyileştirmesini gerektirir. Hemşirelik hizmetleri, sağlık bakımının içinde özel bir yere sahiptir. Çünkü, hasta ile en çok zaman geçiren ve kişisel bakımda yardımcı olan meslek grubu hemşirelerdir. Bu araştırma, belirtilen nedenlerle önem kazanan hemşirelik hizmetlerinin, hemşirelerin kendileri tarafından değerlendirilmesi amacıyla tanımlayıcı öğeler içeren kesitsel bir araştırma olarak planlanmıştır. Hemşirelere göre hastaların beklentileri ve bu beklentilerin karşılanabilirliğini incelemek için gerçekleştirilen araştırmanın evrenini, Malatya il merkezinde bulunan İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi Araştırma ve Uygulama Hastanesinde çalışan 265 hemşire oluşturmaktadır. İlgili literatüre dayanılarak oluşturulan anket formu, Nisan-Mayıs 2000 aylarında örneklem alınmaksızın 240 hemşireye (%90.5) gözlem altında uygulandı. Hemşirelerin 140'ı (%59.4) 21-25 yaş gurubunda yoğunlaşmakta olup, 62'si (%26.2) 26-30 yaş grubunda, 14'ü (%5.9) 20 ve daha küçük yaş grubunda, 7'si (%2.8) 36 yaş ve üzerindedir. Hemşirelerin 153'ü (%64.3) bekar, 78'i (%32.8) evlidir. Eğitim düzeyleri incelendiğinde; 47'si (%19.7) Sağlık Meslek Lisesi, 145'i (%60.7) Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu, 47'si (%19.7) Hemşirelik Yüksek Okulu mezunudur. Hemşirelerin 154'ü (%64.4) geçici statüde, 85'i (%35.6) ise kadrolu statüde görev yapmaktadır. Hemşirelere göre, hastaların hemşirelik hizmetlerinden beklentileri ile hemşirelerin kendi mesleki uygulamalarını değerlendirmeleri arasındaki ilişki incelendiğinde; iletişim ve kişisel özellik puanlan arasındaki ilişki istatistiksel olarak anlamlı iken, mesleki yeterlik puanlan arasındaki ilişki istatistiksel düzeyde anlamlı değildir. Memuriyet süresi ile; iletişim, kişisel özellik ve mesleki yeterlik puanlan arasında istatistiksel düzeyde anlamlı ilişki yoktur. Kadrolu hemşirelerle geçici hemşireler arasında; iletişim, kişisel özellik ve mesleki yeterlik puanlan bakımından istatistiksel düzeyde anlamlı farklılık yoktur. Yaşla iletişim ve mesleki yeterlik puanlan arasında istatistiksel düzeyde anlamlı ilişki yoktur; yaşla kişisel özellik puanları arasında ise anlamlı, pozitif bir ilişki vardın 52Öğe Huzurevinde yaşayan yaşlıların sosyal sağlık durumları ve günlük yaşam aktivitelerinin değerlendirilmesi(İnönü Üniversitesi Tıp Dergisi, 2005) Aylaz, Rukiye; Güneş, Gülsen; Karaoğlu, LeylaAmaç: Malatya huzurevinde yaşayan yaşlıların sosyo-demoğrafik özelliklerini, sağlık durumlarını ve günlük yaşam aktivitelerinde bağımlılık düzeylerini saptamak amacıyla planlanan bu tanımlayıcı çalışma 2002 yılında yürütülmüştür. Metod: Veriler araştırmacılar tarafından araştırmaya katılmayı kabul eden 62 yaşlıya anket formu kullanılarak yüz yüze görüşme tekniği ile toplanmıştır. Bulgular: Araştırma sonuçlarına göre yaşlıların % 67.7’si erkek % 32.3’ü kadın olup yaş ortalamaları 76.9 ± 9.0’dır.Yaşlıların %43.5’i, 5 ve üzeri yıldır huzurevinde kalmaktadır ve %41.8’i huzurevinde kalmaktan çok memnundur. Fiziksel sağlık problemleri arasında; eklem ağrısı, romatizma, görme, işitme, yüksek tansiyon, idrar tutamama, akciğer problemleri, şeker hastalığı ve ülser, prostat ve cilt hastalıkları, kalp-damar hastalıkları, guatr en yaygın sağlık sorunlarıdır. Sonuç: Sonuç olarak yaşlıların sağlık problemleri diğer araştırma bulgularına benzer bulunmuştur. Yaşlılarda en sık eklem hastalıkları görüldüğünden, huzurevlerinde, egzersizi artırıcı koruyucu önlemlerin, orta yaşlardan itibaren yaygınlaştırılması öneriler arasındadır.Öğe Huzurevinde Yaşayan Yaşlıların Sosyal, Sağlık Durumları Ve Günlük Yaşam Aktivitelerinin Değerlendirilmesi(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2005) Aylaz, Rukiye; Güneş, Gülsen; Karaoğlu, LeylaMalatya huzurevinde yaşayan yaşlıların sosyo-demoğrafik özelliklerini, sağlık durumlarını ve günlük yaşam aktivitelerinde bağımlılık düzeylerini saptamak amacıyla planlanan bu tanımlayıcı çalışma 2002 yılında yürütülmüştür. Metod:Veriler araştırmacılar tarafından araştırmaya katılmayı kabul eden 62 yaşlıya anket formu kullanılarak yüz yüze görüşme tekniği ile toplanmıştır. Bulgular:Araştırma sonuçlarına göre yaşlıların % 67.7’si erkek % 32.3’ü kadın olup yaş ortalamaları 76.9 ± 9.0’dır.Yaşlıların %43.5’i, 5 ve üzeri yıldır huzurevinde kalmaktadır ve %41.8’i huzurevinde kalmaktan çok memnundur. Fiziksel sağlık problemleri arasında; eklem ağrısı, romatizma, görme, işitme, yüksek tansiyon, idrar tutamama, akciğer problemleri, şeker hastalığı ve ülser, prostat ve cilt hastalıkları, kalp-damar hastalıkları, guatr en yaygın sağlık sorunlarıdır. Sonuç:Sonuç olarak yaşlıların sağlık problemleri diğer araştırma bulgularına benzer bulunmuştur. Yaşlılarda en sık eklem hastalıkları görüldüğünden, huzurevlerinde, egzersizi artırıcı koruyucu önlemlerin, orta yaşlardan itibaren yaygınlaştırılması öneriler arasındadır.Öğe The Influence of Home Care and Observation on Self-Care Agency and Protection Against Infections Related to Dialysis for the Patients Who Get Continuous Ambulatory Peritoneal Dialysis(Istanbul Univ-Cerrahapasa, 2010) Aylaz, Rukiye; Erci, BehicePurpose: This study has been carried out in order to define home care and observation for those patients who get continuous ambulatory peritoneal dialysis and its effect on self-care agency and their protection against infections related to dialysis. Method: The field of the study includes the patients who get continuous ambulatory peritoneal dialysis services in Turgut Ozal Medical Center in University of Inonu. Without referring to any quota method, we chose 54 out of those patients who accept to participate in the study. The data of the study were collected 15 January to 1 November, 2007. Single group with protest-post test, before test model was used in the study. The evaluation of the data has been carried out through McNemar tests and t test practiced in dependent groups, descriptive statistics in computer setting. Results: The difference between infection conditions before care and after care and comparison of self-care agency have been found important, Conclusion: As self-care agency increases, the infection frequency decreases.Öğe Problematic internet usage among high schoolstudents and the relevant factors(Turkish Journal of Public Health, 2015) Aylaz, Rukiye; Güneş, Gülsen; Günaydın, Yurdagül; Koçaer, Mustafa; Pehlivan, ErkanObjective: In this study we studied the problematic internet usage among high school students and the relevant factors. Methods: This cross sectional study was done in March 2010. A questionnaire was filled by 435 students from 6 different classes. A personal information form and a problematic internet usage scale were developed by the authors were used. Number, percentage, average and t-test for the independent groups were used for the statistical analyses. Results: 53.8% of the students is male and 46.2% of them is female. 74.4% reported that they had a computer at home, 63.9% reported that they had used the internet for more than 2 years. 42.6% complained about redness in their eyes and 28.3% complained about aches in the neck muscles. According to the problematic internet usage scale total point for boys is 131.16±25.0 and for girls it is 137.74±21.6 (p=0.012). Conclusion: According to this study a statistically important relationship between gender and problematic internet use has been shown. Female students, students who are smoking and students who have sleeping problems, reported problematic internet use more than the others.Öğe Relationship between depression and loneliness in elderly and examination of influential factors(Archives of Gerontology and Geriatrics, 2012) Aylaz, Rukiye; Aktürk, Ümmühan; Erci, Behice; Öztürk, Hatice; Aslan, HakimeThis study was planned and conducted for the purpose of examining the relationship between depression and loneliness in elderly people and the influencing factors. The study was a descriptive and correlational study and its population consisted of 17,080 older individuals aged sixty and over who were registered at six Family Healthcare Centers (FHCs) located in the provisional center of Malatya. The sample of the study comprised of 913 elderly people who were chosen from the elderly people registered at the FHCs first by cluster sampling and then by simple random sampling from the clusters in proportion to the population. The data was collected between April and June 2011 using a questionnaire developed by the investigators in line with the literature, the Geriatric Depression Scale (GDS) and the UCLA Loneliness Scale (ULS). They had a mean score of 13.83 7.4 from the GDS and 40.50 12.1 from the ULS. A positive correlation was found between Geriatric Depression and loneliness (r = 0.608, p < 0.001). It was observed that there was a significant correlation between loneliness and depression in the elderly people living in a community, presence of social security and higher income, on the other hand, led to lower mean scores. In view of these results, it can be advised that a minimum income should be secured for elderly people whether they have social security or not, their families and the society should be trained not to leave elderly people alone.Öğe Sağlık Yüksekokulu öğrencileri arasındaki depresyon sıklığı ve ilişkili etkenler(Anadolu Psikiyatri Dergisi, 2007) Aylaz, Rukiye; Kaya, Burhanettin; Dere, Nilgün; Bal, Yusuf; Karaca, ZeynepAmaç: Bu çalışma, Sağlık Yüksekokulu öğrencileri arasındaki depresyon sıklığını ve etkileyen etkenleri belirlemek amacıyla yapılmıştır. Yöntem: Araştırma tanımlayıcı tipte bir araştırmadır. Çalışmaya katılan 236 öğrencinin 193'ü kız, 43'ü erkektir. Veriler anket yöntemiyle toplanmış, depresyon düzeyini saptamak için Beck Depresyon Ölçeği (BDÖ) kullanılmıştır. Bulgular: Araştırmaya katılan öğrencilerin %81.8'i kız, %18.2'si erkek; yaş ortalamaları 20.75+2.30 yıldır. Öğrencilerin BDÖ ortalama puanı ebelik öğrencilerinde 9.06+7.54, hemşirelik öğrencilerinde 11.48+9.47, sağlık memurluğu öğrencilerinde 10.77+10.67 olarak bulunmuştur. Kız öğrencilerinin BDÖ ortalama puanı 11.08+9.22, erkek öğrencilerin 9.79+10.12 olarak saptanmıştır. Öğrencilerin %25.4'ü BDÖ'den 17 ve üzerinde puan almıştır. Depresyon belirtileri negatif aile tutumları ve ebeveynleri düşük eğitim düzeyine sahip olan öğrenciler arasında önemli derecede yüksek bulunmuştur (p<0.05). Tartışma: Sonuç olarak, öğrencilerin dörtte birinde depresyon belirtileri görülmüştür ve diğer çalışmalarla benzerlik göstermektedir.Öğe Sağlık Yüksekokulu öğrencilerinin HIV AIDS le ilgili bilgi ve tutumları(Koruyucu Hekimlik Bülteni, 2007) Kaya, Mine; Aylaz, Rukiye; Yurdagül, Yağmur; Güneş, Gülsenİnönü Üniversitesi Sağlık Yüksek Okulu 1. ve 4. sınıf öğrencilerinin (n=190) HIV/AIDS hakkında tutumlarını ve bilgi düzeylerini saptamak amacıyla düzenlenmiş tanımlayıcı tipte bir araştırmadır. Araştırmacılar tarafından geliştirilen anket formu gözlem altında doldurulmuştur. Öğrencilerin HIV-AIDS hakkında en çok bilgilendikleri kaynak okul dersleridir. 4. sınıfların bilgi puan ortalaması 1. sınıflardan anlamlı düzeyde yüksektir. AIDS bilgi anketi korunma, bulaşma yolları ve genel bilgiler alt gruplarına göre, sağlık memurluğu öğrencileri hemşirelik ve ebelik öğrencilerinden genel bilgi açısından anlamlı düzeyde yüksek puan almıştır. Öğrenciler sınıflarına göre değerlendirildiğinde, hem korunma, hem de bulaşma yolları ile ilgili bilgi puan ortalamaları 4. sınıflarda anlamlı düzeyde yüksektir. Öğrencilerin yarısından fazlası AIDS’li olduğunu bildikleri kimselerden uzak durmayacağını, AIDS’li birinin kendisine dokunmasından rahatsız olmayacağını, AIDS’li kişilerden kaçınmayacağını ve AIDS’e yakalanmaktan korktuğunu, yarısına yakını AIDS’li biriyle aynı evi paylaşmayacağını ifade etmiştir. SYO öğrencilerinin bilgi puanı ortalaması ve başlıca sorulara verdikleri doğru yanıtlar genel olarak yüksektir. Ancak sağlık bilimleri öğrencileri olarak düşünüldüğünde, bilgi ve AIDS’li hastalara karşı tutumlarda olumsuz ve çelişkili ifadeler vardır. Sağlık ve sağlık hizmeti sunumu ile ilgili öğrenim veren okullarda özellikle HIV/AIDS’i önleme, korunma ve AIDS’li hastaların bakımları konusunda etkin eğitim stratejileri ve programları geliştirilmelidir.Öğe Sürekli Ayaktan Periton Diyalizi (SAPD) Uygulanan Hastaların Nazal Örneklerinden İzole Edilen Stafilokoklarda Slime Oluşumu, Mupirosin ve Diğer Antibiyotiklere Duyarlılığın Araştırılması(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2010) Ay, Selma; Aylaz, Rukiye; Tekerekoğlu, Mehmet SaitBu çalışmanın amacı; sürekli periton diyalizi tedavisi alan hastaların nazal kültürlerinden izole edilen Staphylococcus aureus (S. aureus) ve koagulaz negatif stafilokoklarda (KNS) slime oluşumunu ve mupirosin ile diğer antibiyotiklere duyarlılıklarını araştırmaktır. Çalışma; Aralık 2007-Nisan 2008 tarihleri arasında, Malatya’da İnönü Üniversitesi Tıp Merkezi, Mikrobiyoloji Laboratuvarında yapıldı. Nazal stafilokok taşıyıcılığını belirlemek için, SAPD uygulayan 72 hastadan nazal kültürler alındı. Nazal kültür yapılan hastaların 51(%70.8)’inde stafilokok türleri üredi. Stafilokok üreyen 51 örneğin 45 (%76.2)‘i KNS, 14 (%23.7)’ü S. aureus olarak tanımlandı. Metisilin direnci KNS için %93, S. aureus için %50 olarak saptandı. Ondokuz örnekte slime pozitif bulundu. Beş izolat mupirosin’e dirençli bulundu. Hem slime pozitif hem de metisiline dirençli olan örneklerde antibiyotiklere çoklu direnç bulunduğu saptandı. Sürekli periton diyalizi yapılan hastalarda nazal stafilokok taşıyıcılığının belirlenmesi ve gerekli önlemlerin alınması, bu mikroorganizma enfeksiyonlarının önlenmesinde faydalı olacaktır.Öğe Sürekli ayaktan periton diyalizi (SAPD) uygulanan hastaların nazal örneklerinden izole edilen stafilokoklarda slime oluşumu, mupirvsin ve diğer antibiyotiklere duyarlılığın araştırılması(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2010) Ay, Selma; Aylaz, Rukiye; Tekerekoğlu, Mehmet SaitÖz: Bu çalışmanın amacı; sürekli periton diyalizi tedavisi alan hastaların nazal kültürlerinden izole edilen Staphylococcus aureus (S. aureusj ve koagulaz negatif stafilokoklarda (KNS) slime oluşumunu ve mupirosin ile diğer antibiyotiklere duyarlılıklarını araştırmaktır. Çalışma; Aralık 2007-Nisan 2008 tarihleri arasında, Malatya'da İnönü Üniversitesi Tıp Merkezi, Mikrobiyoloji Laboratuvarmda yapıldı. Nazal stafılokok taşıyıcılığını belirlemek için, SAPD uygulayan 72 hastadan nazal kültürler alındı. Nazal kültür yapılan hastaların 51(%70.8)'inde stafilokok türleri üredi. Stafılokok üreyen 51 örneğin 45 (%76.2)'i KNS, 14 (%23.7)'ü S. aureus olarak tanımlandı. Metisilin direnci KNS için %93, S. aureus için %50 olarak saptandı. Ondokuz örnekte slime pozitif bulundu. Beş izolat mupirosin'e dirençli bulundu. Hem slime pozitif hem de metisiline dirençli olan örneklerde antibiyotiklere çoklu direnç bulunduğu saptandı. Sürekli periton diyalizi yapılan hastalarda nazal stafılokok taşıyıcılığının belirlenmesi ve gerekli önlemlerin alınması, bu mikroorganizma enfeksiyonlarının önlenmesinde faydalı olacaktır.Öğe Sürekli Ayaktan Periton Diyalizi Hastalarına Evde Verilen Bakımın ve İzlemin Hastaların(2010) Aylaz, Rukiye; Erci, BehiceAmaç: Bu araştırma, sürekli ayaktan periton diyalizi hastalarına evde verilen bakımın ve izlemin hastaların öz-bakım gücüne ve diyalize bağlı enfeksiyonlardan korunmalarına etkisini belirlemek amacı ile yapıldı.Yöntem: Araştırmanın evrenini İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezinde hizmet alan sürekli ayaktan periton diyalizi hastaları oluşturmuştur. Herhangi bir örnekleme yöntemine gidilmeyerek bu hastalar arasından araştırmaya katılmayı kabul eden, 54 hastadan, 15 Ocak-1 Kasım 2007 tarihleri arasında veriler toplandı. Araştırmada tek grup ön test- son test deneme öncesi modeli kullanılmıştır. Verilerin değerlendirilmesi, bilgisayar ortamında tanımlayıcı istatistik, bağımlı gruplarda uygulana t testi ve McNemar testleri ile yapıldı.Bulgular: Hastaların bakım öncesi ve sonrası enfeksiyon durumları ile öz-bakım gücünün karşılaştırılması arasındaki fark önemli bulundu. Sonuç: Öz-bakım gücü arttıkça enfeksiyon görülme sıklığı azalmıştır.Öğe Sürekli ayaktan periton diyalizi hastalarına evde verilen bakımın ve izlemin hastaların öz bakım gücüne etkisi(Atatürk Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu Dergisi, 2009) Aylaz, Rukiye; Erci, BehiceAmaç: Bu araştırma, sürekli ayaktan periton diyalizi hastalarına evde verilen bakımın ve izlemin hastaların öz-bakım gücüne ve diyalize bağlı enfeksiyonlardan korunmalarına etkisini belirlemek amacı ile yapıldı. Yöntem: Araştırmanın evrenini İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezinde hizmet alan sürekli ayaktan periton diyalizi hastaları oluşturmuştur. Herhangi bir örnekleme yöntemine gidilmeyerek bu hastalar arasından araştırmaya katılmayı kabul eden, 54 hastadan, 15 Ocak-1 Kasım 2007 tarihleri arasında veriler toplandı. Araştırmada tek grup ön test- son test deneme öncesi modeli kullanılmıştır. Verilerin değerlendirilmesi, bilgisayar ortamında tanımlayıcı istatistik, bağımlı gruplarda uygulana t testi ve McNemar testleri ile yapıldı. Bulgular: Hastaların bakım öncesi ve sonrası enfeksiyon durumları ile öz-bakım gücünün karşılaştırılması arasındaki fark önemli bulundu. Sonuç: Öz-bakım gücü arttıkça enfeksiyon görülme sıklığı azalmıştır.Öğe Üniversite öğrencilerinin toplumsal cinsiyet rolüne yönelik görüşleri(Sted, 2014) Aylaz, Rukiye; Güneş, Gülsen; Uzun, Özge; Ünal, SüheylaAmaç: Bu araştırma üniversite öğrencilerinin toplumsal cinsiyet rolüne yönelik görüşlerini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Gereç ve Yöntem: İnönü Üniversitesinde öğrenim gören 706 öğrenci araştırma grubunu oluşturmuştur. Araştırmanın verileri literatür taranarak hazırlanan soru formu aracılığı ile toplanmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde; sayı, yüzdelik, ortalama, bağımsız değişkenler arasındaki ilişkiyi belirlemek amacıyla tek yönlü varyans analizi (ANOVA) ve bağımsız gruplarda t testi yöntemleri kullanılmıştır. Bulgular: Araştırmaya katılan öğrencilerin %56.9‘unu kadın %56.1’i birinci, %43.9’u dördüncü sınıf öğrencisidir. Cinsiyet, aile tipi, anne eğitimi, yaşanılan yer ile cinsiyet rolüne ilişkin tutum toplam puanları arasında anlamlı ilişki bulunmuştur, ancak birinci sınıf ile dördüncü sınıf ve baba eğitimi ile anlamlı bir ilişki bulunmamıştır. Sonuç ve Öneri: Öğrencilerin üniversite eğitim sırasında sınıflarının cinsiyet rollü üzerine etkili olmadığını ve annenin eğitim durumunun öğrencilerin cinsiyet rol ayrımcılığını azalttığı, bu durum toplumda cinsiyet rolünün farkının azaltılmasında annenin eğitimin daha etkin olabileceğini düşündürmektedir. Araştırma sonuçlarına dayanarak, toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik kulüplerin, öğrenci topluluklarının kurulması ve bu tür etkinliklere erkek öğrencilerin katılımının desteklenmesi önerilir.Öğe Yeni Koronavirüs Hastalığının Toplum Üzerine Etkileri Ve Hemşirelik Yaklaşımları(İnönü Üniversitesi Yayınevi, 2020) Aylaz, Rukiye; Yıldız, Üyesi ErmanTAKDİM Yeni koronavirüs (COVID-19) dünyada, ilk kez Aralık 2019'da Çin'in Wuhan şehrinde belirlenen bir solunum yolu enfeksiyonu olarak ortaya çıktı. Dünya Sağlık Örgütü Ocak 2020'de yeni koronavirüs salgınını uluslararası yayılım gösteren halk sağlığı için acil durum olarak açıkladı ve Mart 2020'de ise pandemi olarak ilan etti. COVID-19 hastalığı ülkemizde resmi olarak ilk kez 11 Mart 2020’de tespit edildi. Tüm dünyayı etkisine alan salgın hayatı durdurdu. Günümüz insanı böylesine bir krizi ilk kez deneyimledi. Her ne kadar şimdiye kadar COVID19 salgınından 60 yaş ve üzeri bireylerin hastalığı daha şiddetli geçirdikleri bildirilse de tüm dünyada toplumun her kesimi bu salgından biyolojik, psikolojik ve sosyal açılardan etkilendi. Pandemi haline gelen COVID-19 salgını üretimden tüketime, uluslararası ilişkilerden eğitime, ulaşımdan eğlenceye, dini ibadetlerden spor etkinliklerine kadar toplumsal yaşamın her alanını etkisi altına alarak mevcut bireysel ve toplumsal alışkanlıklarımızda dramatik değişimlere yol açtı. Pandemi ilan edilmesinden bu yana yaklaşık olarak 5 ay geçmesine rağmen halen bazı noktalarda belirsizlikler devam etmekte ilaç ve aşı çalışmalarının sonuçları sabırsızlıkla beklenmektedir. Temennimiz daha fazla insanın ölmemesi, ülkemizin ve dünyanın bu krizi en az zararla atlatmasıdır. Bu kitap, COVID-19 pandemisi konusunda üniversitemizde ve diğer üniversitelerde çalışan, alanında bilgi ve deneyimleri olan yazarların katkıları ile hazırlanmıştır. Kitap, virüsün kontrol altına alınmasında toplumdaki bütün yaş grubu ile çalışan sağlık çalışanları ve öğrenciler için kaynak niteliğindedir. İnönü Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Rukuye Aylaz ve Dr. Öğretim Üyesi Erman Yıldız’ın editörlüğünde hazırlanan eserin, toplumu bu salgından korumak için büyük özveri ile çalışan sağlık çalışanlarına yararlı olacağını düşünmekteyim. Bu kitabın hazırlanmasında katkı veren tüm öğretim elemanlarımızı kutluyor, başarılarının devamını diliyorum. Prof. Dr. Ahmet KIZILAY Rektör