Yazar "Başkan, Yahya" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 8 / 8
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Despina hatun’un mezarı meselesi(İnönü Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2015) Başkan, YahyaDespina, Komnenos ailesinden, Trabzon Rum İmparatoru IV. İoannes’in kızı olup, Akkoyunlu Hükümdarı Uzun Hasan’ın da eşidir. Osmanlılara karşı müttefik arayışı çerçevesinde Uzun Hasan ve IV. Ioannes yakınlaşmış, IV. Ioannes’in ölümünden sonra ise Trabzon Rum İmparatoru olan David Komnenos, müttefiklik ilişkisini devam ettirmiş ve yeğeni Theodora ile Uzun Hasan’ı 1458 senesinde evlendirmiştir. Çalışmamızın amacı Despina’nın ölümünden nereye gömüldüğü meselesidir. Bunu ele alırken de bölgeye gelen Venedikli elçilerin seyahat notlarından hareketle Despina’nın, Harput’a mı? Yoksa Diyarbakır’a mı? Gömüldüğü incelenecektir. Bu arada Despina’nın gömülmüş olduğu söylenen Diyarbakır ve Harput’taki St. George Kiliseleri de çalışma içerisinde değerlendirmeye tabi tutulacaktır. Anahtar Kelimeler: Despina, Uzun Hasan, Diyarbakır, Harput, St. George Kilisesi.Öğe Karamanoğlu Mehmed Bey ve Türkçe meselesi(Türk Dünyası Araştırmaları, 2012) Başkan, YahyaÖz: Karamanoğlu Mehmed Bey in Türkiye Selçukluları nın başşehri Konya yı ele geçirmesinden sonra toplanan divanda Türkçe nin resmi lisan ilan edilip diğer dillerin yasaklanması başlı başına mühim bir tarihi hadisedir. Çıkartılan kararın uygulanıp uygulanmadığı noktasında bir bilgi yoksa da Mehmet Bey in sebep olmuş olduğu bu hadisede niçin Türkçe resmi lisan edilmiştir sorusu çok fazla sorulmuş ancak bu soruya cevap bulmak için yapılan çalışmalar sonuçsuz kalmıştır. Tartışmaların toplandığı esas noktalar; kararı Mehmed Bey in almadığı Selçuklu divanının aldığı, resmi dilin Türkçe haline getirilmesinin istenip istenmediği, devlet dairelerinde çalışan ve Farsça konuşan ve yazan İranlı (Moğol) emirlere tepki olarak böyle bir kararın alındığı şeklinde sıralanmaktadır.Öğe KARAMANOĞULLARI SARAYI(Tarihin Peşinde Uluslararası Tarih ve Sosyal Araştırmalar Dergisi, 2018) Başkan, YahyaÖz: Karaman Türkmenleri, 13. yüzyılın başlarında Selçuklular tarafından Toros Dağları cihetindeki uclara yerleştirilmiş, 1243 Kösedağ Savaşı’ndan sonra siyasi olarak daha belirgin hale gelip “Beylik” halinde ortaya çıkmıştır. Karamanoğullarına ait bir saray binası bugüne kadar gelmemiştir. Ancak tarihi kayıtlarda Karamanoğullarının sarayı olduğuna dair malumat bulunmaktadır. Son yıllarda Karaman Kalesi’nde yapılan kazıda Karamanoğullarına ait olduğu düşünülen saray kalıntıları ortaya çıkarılmıştır. Burada ortaya çıkan kitâbede Karamanoğlu İbrahim Bey’in ismi geçmektedir. Bu bilgiler, Şikârî, Eflâkî, İbnBatuta gibi tarihi kaynaklarda nakledilen bilgiler ve Karaman hanedanına ait mezar kitâbelerindeki bilgilerle mukayese edilerek, Ermenek ve Lârende’deki sarayın varlığı makalemizde değerlendirilmiştir.Öğe Karamanoğulları Beyliği (Ala`ed-din Ali Bey Dönemi 1357-1398)(İnönü Üniversitesi, 1999) Başkan, Yahya[Abtsract Not Available]Öğe Karamanoğullarının kökeni meselesi(2012) Başkan, YahyaÖz: Tarihte bir çok devlet ve beyliğin kökeni tartışmaları ilim alemini meşgul etmiştir. Karamanoğullarının kökeni meselesi de bu tartışmalı konulardan birisi olmuştur. Onların hangi Oğuz boyundan geldiği ile ilgili olarak farklı görüşler ileri sürülmüştür. Bu noktada Karamanoğullarının Avşar mı yoksa Salur mu olduğu tarihi kaynaklara dayanarak ileri sürülmüştür. Bu makalede kullanılan yeni bir kaynağa dayanarak Karamanlıların Bayındır boyundan geldiği görüşü de dile getirilmiştir. Fakat bütün bu görüşlere rağmen kaynakların tenkitli kullanımı neticesinde Karamanoğullarının mevcut kaynaklar çerçevesinde herhangi bir Oğuz boyuna dayandırılamayacağı bu çalışmada özellikle vurgulanmıştır.Öğe ORHAN BEY'İN BİZANS İMPARATORU KANTAKUZENEOS'UN KIZI THEODORA İLE EVLİLİĞİ(2017) Başkan, YahyaOsmanlı Hükümdarı Orhan Bey, fetihlerle komşu ve rakip oldukları Bizanslılarla ilişkilerini, savaş, evlilik ve diplomasi gibi yollarla sürdürmüştür. OsmanlıBizans münasebetlerindeki en önemli husus hiç şüphesiz evliliklerdir. Osmanlılar, taht kavgaları, Selanik meselesi, Sırplarla olan mücadelede Bizans'a yardımcı olmuşlardır. Bizans İmparator naibi ve sonradan İmparator olan Kantakuzenos taht mücadeledesinde Osmanlıların desteğini kazanabilmek için Kilisenin muhalefetine rağmen kızı Theodora'yı Osmanlı Beyi Orhan'a vermiştir. Bu evlilik Bizans için bir yardım temini gayesi ile yapılmış olsa da Osmanlı-Bizans ilişkilerinde eşitlemeyi de beraberinde getirmiştir. Osmanlılar, Orhan Bey'le ilk kez üst seviyede siyasi bir evlilik yapmıştır. İki tarafın katılımıyla düğün Silivri'de bir merasimle yapılmış gelin Bursa'ya getirilmiştir. Theodora Hıristiyan olarak kalması şartıyla Orhan'la evlendirilmiş ve hayatı boyunca da inancı üzere yaşamıştır.Öğe Osmanlılar (Yıldırım Bâyezid dönemi) ve bizans imparatoru ıı. manuel(Türk Dünyası Araştırmaları, 2014) Başkan, YahyaÖz: II. Manuel, 1391-1425 yılları arasında hüküm sürmüş, Osmanlılarla da münasebet içinde olmuş bir Bizans İmparatorudur. Bizans ın en sıkıntılı dönemlerinde İmparatorluk yapmış olan Manuel, küçük yaşlardan itibaren muhtelif devletlerde rehin olarak kalmıştır. I. Murad ve Yıldırım Bâ- yezid dönemlerinde Osmanlıların yanında rehin olarak bulunan Manuel 1391 de Osmanlıların yardımıyla İmparator olmuş, akabinde aynı senenin Haziran ayında Osmanlıların İsfendiyaroğlu coğrafyasına tertip etmiş olduğu sefere tabiiyet anlaşması gereği katılmıştır. Bu sefer esnasında dostlarına mektuplar kaleme almış, Anadolu ve Türkler hakkında bilgiler nakletmiştir. Manuel in bu sefere iştirak etmiş olması Bizans ı sıkıntıya sokmuş, Ortodoks Hıristiyanlığında meşruiyet tartışmasının başlamasına sebep olmuştur.Öğe Timur, Rodos Şövalyeleri Ve Batı Anadolu Seferi(İnönü Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü, El-mek:, 2014) Başkan, YahyaÖz: Timur, 1402'de Ankara Çubuk Ovası'nda Osmanlı Hükümdarı Yıldırım Bâyezid'i mağlup etmiş arkasından da Osmanlılara ait olan arazileri kendisine bağlamıştır. Osmanlıların hakimiyetlerine son vermiş olduğu, Anadolu Beylikleri diye bilinen Karamanoğlu, Germiyanoğlu, Aydınoğlu gibi Türkmen beyliklerine topraklarını iade etmiş onları kendisine bağlı olarak beyliklerini ihya etmelerini sağlamıştır. Bu ihya Timur'un Anadolu'yu ve Osmanlıları kontrol altına alma düşüncesinin bir neticesi olarak görülmelidir. Timur'un bu tavrı Kösedağ Savaşı sonrası Moğolların Anadolu'da yapmış oldukları uygulamalara çok benzemektedir. Timur özellikle fatih ve gazi sıfatlarıyla anılan Osmanlı hükümdarı Bâyezid'i yenmesi, topraklarını perişan etmesi sebebiyle üzerinde oluşan olumsuz tepkiyi dağıtmak için bir sefer düzenlemiştir. Burası Rodos şövalyelerince elde tutulan ve Anadolu'da gayri müslim idaresinde kalmış tek toprak parçası olarak tanımlanan İzmir'dir. İzmir Timurlu kaynaklarının iddiasına göre aynı zamanda Yıldırım Bâyezid tarafından kuşatılıp alınamayan bir yerdir. Timur, İzmir üzerine sefer düzenlemiş burayı fethedip şövalyeleri de sürmüştür (Aralık 1402-Ocak 1403). Hıristiyan şövalyelerden şehri alan Timur, hem gazi sıfatını almış, hem de Müslüman gazi bir devletle savaşmasından dolayı üzerinde temerküz eden olumsuz imajı düzeltmeye çalışmıştır. Bu liman ve ticaret merkezlerinin Timur tarafından alınmasıyla birlikte hem Anadolu seferinin hem de yapılması düşünülen seferlerin maddi kaynak sorunu da bir miktar halledilmiştir