Yazar "Başsüllü, Nuray" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 5 / 5
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Dev Soliter Jejunal Divertikül Perforasyonu(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2009) Dirican, Abuzer; Ünal, Bülent; Sümer, Fatih; Başsüllü, Nuray; Özgür, Dinçer; Kırımlıoğlu, VedatJejunum divertiküllerinin çoğu mezenterik yerleşimli psödodivertiküllerdir. Jejunal divertikül perforasyonu nadir görülen bir akut karın nedenidir ve tedavide segmenter barsak rezeksiyonu önerilir. Elli bir yaşındaki erkek hasta akut karın sebebiyle ameliyat edildi. Ameliyatta Treitz ligamanının 15 cm distalinde Jejunumun antimezenterik tarafında 6.6x9x3cm boyutlarında perfore gerçek divertikül mevcuttu. Divertikülektomi ve primer onarım yapıldı.Öğe The expression of matrix metalloproteinases in intrahepatic cholangiocarcinoma, hilar (Klatskin tumor), middle and distal extrahepatic cholangiocarcinoma, gallbladder cancer, and ampullary carcinoma: Role of matrix metalloproteinases in tumor progression and prognosis(Turkish Journal of Gastroenterology, 2009) Kırımlıoğlu, Hale; Türkmen, İlknur; Başsüllü, Nuray; Dirican, Abuzer; Karadağ, Neşe; Kırımlıoğlu, VedatÖz: Amaç: Safra yolu karsinomları son yıllarda insidansı artan gastrointestinal sistemin nadir tümörleridir. Bilier neoplaziler intra ve ekstrahepatik kolanjiokarsinomlar (Klatskin tümörü, orta ve distal ekstrahepatik tümörler), safra kesesi karsinomları, ve ampüller karsinomlar olarak sınıflandırılır. Çalışmamızda lokalizasyonlarına gore sınıflandı rılan bilier neoplazilerde matriks metalloproteinaz (MMP)- 2, MMP- 9 ve MMP-14 ekspresyonlarını ve prognozla ilişkilerini değerlendirmeyi amaçladık. Yöntem: On safra kesesi karsinomu, 8 distal safra yolu karsinomu, 8 Klatskin tümörü, 8 intrahepatik kolanjiokarsinom, 10 ampuller karsinom çalışmaya dahil edildi. Nontumoral, metaplastik, displastik ve tümoral epitelde immunohistokimyasal olarak MMP-2, MMP-9 ve MMP-14 ekspresyonu incelendi. Tümör diferansiyasyonu, anjiolenfatik ve perinöral tumor invazyonları, lenf nodu ve uzak metastazlar kaydedildi. Hasta izlemlerinde hasta yaşam süreleri belirlendi. Bulgular: Safra kesesi, intrahepatik safra duktuslarında ve Klatskin tümörlerinde nontumoral epitelde MMP-2 ekspresyonu yoktu. MMP-2 ekspresyonu safra yollarının distal bölümlerinde %75 (6/8) ve ampuller bölgede nontumoral epitelde %50 (5/10) olguda saptandı. Tüm safra kesesi karsinomu, distal kolanjiokarsinom ve ampüller tümörlerde metaplastik ve displastik epitel MMP-2 ile pozitif boyandı. Intrahepatik kolanjiokarsinom’da hepatositler MMP-2 ile boyanırken infiltratif tümör hücreleri negatifdi. Klatskin tümörlerinde de MMP-2 ekspresyonu görülmedi. Safra kesesi karsinomları, distal kolanjiokarsinom ve ampüller karsinomlarda sırası ile %30, %37, %40 MMP-2 ekspresyou saptandı. MMP-9 ve MMP-14 tüm gruplarda olguları n tamamında normal, metaplastik, displastik epitel ve tümöral hücrelerde saptandı. MMP’lerin ekspresyonları nöral invazyon olan olgularda daha yüksekti ancak MMP ekspresyonu ile tumor dferansiyasyonu, anjiolenfatik invazyon arasında korelasyon saptanmadı. Sonuç: Biliyer sistem tümörlerini intrahepatik ve ekstrahepatik kolanjiokarsinom’lar olarak ayırdığımızda, safra kesesi de dahil olmak üzere ekstrahepatik kolanjiokarsinomda MMP-2 ekspresyonu saptandı. Intrahepatik kolanjiokarsinomlar gibi Klatskin tümörlerinde de MMP-2 ekspresyonu görülmedi. Bunun büyüme karakteri ile ilişkili olduğu düşünülebilir. MMP-9 ve MMP-14 metaplazi, displazi ve karsinom alanlarında ekspresyonlarının olması MMP’lerin karsinogenezde rol oynayabileceğini düşündürmektedir. Nöral invazyon olan olgularda MMP’lerin artmış ekspresyonu tümörlerin invaziv aktivitesinde etkin olabileceğini düşündürmektedir.Öğe Klinikte Parsiyel Mol Hidatiform Tanısı Alan Plasental Mezenkimal Displazi: Olgu Sunumu(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2008) Başsüllü, Nuray; Türkmen, İlknur; Huq, Gülben Erdem; Aydın, Övgü; Calay, Zerrin; İşçi, HermanPlasental mezenkimal displazi nadir görülen bir plasenta anomalisidir. Plasenta normalden büyük olup kistik villuslar ve genişlemiş kalın duvarlı damarlar mevcuttur. Bu anomalinin önemi klinik ve patolojik olarak parsiyel mol hidatiforma benzemesi ve genellikle Beckwith- Wiedemann sendromu ile birliktelik göstermesidir. Doğum öncesi rutin takiplerinde parsiyel mol hidatiform tanısı alan plasental mezenkimal displazi olgusu, plasenta dışında anomalisi olmayan 20. vaka olması ve nadir görülmesi nedeniyle sunulmuştur.Öğe Retroperitoneal Malign Tümöre Benzeyen, Stromadan Zengin Varyant Castleman Hastalığı: Olgu Sunumu(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2009) Başsüllü, Nuray; Türkmen, İlknur; Dirican, Abuzer; Calay, Zerrin; Müslümanoğlu, MahmutCastleman hastalığı, lenfoid dokunun benign proliferasyonu ile karakterize, nadir görülen bir hastalıktır. Genellikle genç erişkinlerde görülür ve asemptomatik seyreder. Hastalığın en yaygın yerleşimi mediasten olsa da retroperiton, boyun, aksilla ve batında da görülebilir. Retroperiton yerleşimli kitlelerin çoğu maligndir. Klinik ve radyolojik olarak Castleman hastalığının malign tümörlerden ayırıcı tanısının zor olması nedeniyle retroperitoneal kitlesi olan olgularda akla gelmelidir. Stromadan zengin varyant, Castleman hastalığının yeni tanımlanan bir alt grubu olup zaman zaman morfoimmunofenotipik özellikleri iğsi hücreli tümörlerden ayırıcı tanısının yapılmasını gerektirmektedir. 45 yaşında retroperitoneal yerleşimli stromadan zengin varyant hyalen vasküler tip Castleman hastalığı olgusu, bu lokalizasyonda az görülmesi ve malign hastalıklarla karışması nedeniyle sunulmuştur.Öğe Subcutaneous fat necrosis mimicking a malignant mass associated with the left internal oblique and the sartorius muscles in a 3 months old boy differential diagnosis(Türkiye Klinikleri J Med Sci, 2009) Sığırcı, Ahmet; Karaman, Abdurrahman; Başsüllü, Nuray; Çelik, TayfunSubcutaneous fat necrosis (SCFN) is a rare, self-limited and benign disorder that develops after birth. A 3-month-old-boy presented with a semi-mobile mass under the skin without erythema on the left inguinal area. Ultrasound (US) revealed a mass within the subcutaneous fat layer over the left internal oblique and the sartorius muscles with heterogenous echogenicity. Computed tomography (CT) showed that the mass had a smooth border with partially spicular extensions to the subcutaneous fat. The presumptive diagnosis was rhabdomyosarcoma. Surgical exploration and excision biopsy were performed. The pathological examination revealed SCFN.