Yazar "Baydinç, Can" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 16 / 16
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Alt üriner yol semptomu nedeniyle cerrahi tedavi uygulanan hastalarda bozulmuş böbrek fonksiyonları(2011) Altunoluk, Bülent; Soylu, Ahmet; Beytur, Ali; Söylemez, Haluk; Baydinç, CanÖz: Amaç: Alt üriner yol semptomu nedeniyle cerrahi tedavi uygulanan hastalarda böbrek fonksiyonlarındaki bozulma oranını ve bunun hasta yaşı, semptom ciddiyeti ve eşlik eden hastalıklarla ilişkisini belirlemeyi amaçladık. Gereç ve yöntem: Polikliniğimize 01/06/2001-31/03/2005 tarihleri arasında alt üriner sistem semptomları ile başvuran ve ameliyat edilen 369 hastanın kayıtları retrospektif olarak incelendi ve muayene bulguları ile laboratuvar sonuçları kaydedildi. Bulgular: Operasyon öncesi serum kreatinin değeri ?1.4 mg/dL olan hasta sayısı 315 (%85.4), >1.4 mg/dL olanların sayısı ise 54 (%14.6) idi. Kreatinin değeri ?1.4 mg/ dL olanların yaş ortalamaları 68.64±8.24 iken, kreatinin değeri >1.4 mg/dL olanların yaş ortalamaları 72.56±7.96 olarak bulundu (p<0.05). İlerleyen yaş ile serum kreatinin değerinin arttığı, böbrek fonksiyon bozukluğunun semptom skorundaki artış ile arttığı, hipertansiyon ve diyabet gibi kronik hastalıkların varlığında böbrek yetmezliği oranlarının 2.5 kat arttığı (%25.5’e karşılık %10.9) saptandı. İşeme sonrası rezidü idrar ile böbrek fonksiyon bozukluğu arasında ilişki saptanmadı. Ayrıca renal dilatasyonun serum kreatinin seviyesi yüksekliğine eşlik ettiği kaydedildi. Sonuç: Alt üriner yol semptomu olan hastalarda böbrek yetmezliğinin erken tanısı ve tedavisi için ilk başvuru anında böbrek fonksiyonlarını gösteren serum kreatinin seviyesine mutlaka bakılmalıdır.Öğe Dev hidronefroz: nadir bir intraabdominal kitle nedeni(Turgut Özal Tıp Merkezi Dergisi, 1999) Onur, Rahmi; Orhan, İrfan; Hayıt, Hüseyin; Yalçınkaya, Fatih; Baydinç, CanDev hidronefroz, renai peM-kaiisiyei sistem içerisinde 1 litreden daha fazla sıvı birikimi olarak tanımlanır. Dev hidronefroz olan olgularda böbrek ve renai peivis orta hattı geçip tüm batını kaplayabilir ve çeşitli semptomlar verebileceği gibi asemptomatik de kalabilir. Literatürde bildirilen dev hidronefroz olguları sayı olarak birkaç yüzü geçmez, dolayısıyla hala nadir bir klinik antite olarak önemini sürdürmektedir. Bu çalışmada dev bir intraabdominal kit/e nedeniyle kliniğimize başvuran 23 yaşında dev hidronefrozlu bayan hasta incelendi.Öğe Effects of micronised purified flavonoid fraction on pain spermiogram and scrotal color doppler parameters in patients with painful varicocele(Urol Int, 2005) Kılıç, Süleyman; Güneş, Ali; İpek, Deniz; Dusak, Abdurrahim; Güneş, Gülsen; Balbay, Derya Mevlana; Baydinç, CanPurpose: Micronised purifi ed fl avonoid fraction (MPFF) is a phlebotropic drug improving venous tone, elasticity and lymphatic drainage, decreasing venous distensibility, venous emptying times, refl ux time of venous blood and capillary hyperpermeability, and having antioxidant activities. Since varicocele is a venous pathology, we evaluated the effects of MPFF on pain, spermiogram and color Doppler parameters in patients with painful varicocele. Material and Methods: Semen analyses and Doppler sonography were performed in 16 patients (aged 20–62 years, mean 31.2 8 10.9) before and after 1,000 mg/day MPFF treatment. Pain change was assessed with visual analogue scale scored between 0 and 10. Patient satisfaction with outcome and side effects were recorded. Results: Mean pain scores at 1, 3, and 6 months were 1.25 8 1.34, 0.25 8 0.68, and 0.12 8 0.34, respectively, all being signifi cantly lower (p ! 0.001 for each) than baseline (4.93 8 1.77). Mean score at 12 months (0.93 8 1.06) was still lower than baseline (p ! 0.001) but higher than at 6 months (p = 0.019). Respectively, 14 (87.5%) and 2 (12.5%) patients reported complete and very signifi cant resolution of pain at the 6th month. All patients were very satisfi ed with the outcome. While semen volume, total sperm count, sperm concentration and morphology did not change signifi cantly, motility increased signifi cantly (p = 0.009) due to decrease of grade 0 sperms (p = 0.006) and increase of grade 3 + 4 sperms (p ! 0.001). Refl ux time of left spermatic vein during the Valsalva maneuver decreased signifi cantly (p = 0.003). No signifi cant change occurred in refl ux time of the right spermatic vein. No side effect was recorded. Conclusions: Results of this preliminary study suggest the safety and effi cacy of MPFF in the treatment of varicocele-associated pain. However, no recommendation for the use of MPFF in the treatment of pain associated with varicocele can be made before these preliminary results are confi rmed by a randomized pla cebocontrolled trial.Öğe Eosinophilic cystitis(Urologia Internationalis, 2003) Kılıç, Süleyman; Erguvan, Rezzan; İpek, Deniz; Güneş, Ali; Aydın, Nasuhi Engin; Baydinç, CanÖğe Giant hydronephrosis: An unusual cause of intraabdominal mass(1999) Onur, Rahmi; Orhan, İrfan; Hayıt, Hüseyin; Yalçınkaya, Fatih; Baydinç, CanAbstract:Dev hidronefroz, renal pelvi-kalisiyel sistem içerisinde 1 litreden daha fazla sıvı birikimi olarak tanımlanır. Dev hidronefroz olan olgularda böbrek ve renal pelvis orta hattı geçip tüm batını kaplayabilir ve çeşitli semptomlar verebileceği gibi asemptomatik de kalabilir. Literatürde bildirilen dev hidronefroz olguları sayı olarak birkaç yüzü geçmez, dolayısıyla hala nadir bir klinik antite olarak önemini sürdürmektedir. Bu çalışmada dev bir intraabdominal kitle nedeniyle kliniğimize başvuran 23 yaşında dev hidronefrozlu bayan hasta incelendi.Öğe Kalici Kateterlere Bagli Olmayan Polipoid Sistit: Sekiz Olgunun Sunumu(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2002) Kiliç, Süleyman; Erguvan, Rezzan; Ipek, Deniz; Günes, Ali; Gökçe, Hasan; Aydin, N. Engin; Baydinç, CanKateterizasyon öyküsü olmayan polipoid sistitli hastalari degerlendirmek ve ilgili literatür isiginda tartismak amaçlandi. Materyal ve Metot: Turgut Özal Tip Merkezi’nin kayitlarinin retrospektif analizi ile kosulari uygun 8 hasta belirlendi. Bulgular: Iki kadin ve 6 erkek hasta degerlendirildi. Ortalama yas 48 idi (28-70). Dördünde mevcut olan üriner sitoloji bulgulari normaldi. Hiçbir hastada bakteriyel üreme tespit edilmedi. Bütün olgular hematüri, over apsesi, mesane karsinomu, erektil disfonksiyon, nörojenik mesane, benin prostat hiperplazisi ve açiklanamayan dizüri gibi farkli durumlarin degerlendirilmesinde radyolojik ve sistoskopik incelemelerle tesadüfen teshis edildi. Hastalar ilk tanidan sonra 6 aydan 2 yila kadar izlendi. Izlem süresince hiç rekürrens tespit edilmedi. Sonuçlar: Polipoid sistit benin bir lezyondur ve mesanenin transizyonel hücre karsinomunun ayirici tanisinda düsünülmelidir.Öğe Mesanedeki Foley Kateter Artığına ve İyatrojenik Üretra Yırtığına Bağlı Gelişen Pelvik Apse Olgusu(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2006) Kiliç, Süleyman; Esenkaya, İrfan; Oğuz, Fatih; Altunoluk, Bülent; Baydinç, CanBu yazıda mesanedeki foley kateter artığı ve iyatrojenik üretra yırtılmasına bağlı olarak 35 yaşında bir erkek hastada gelişen bir pelvik apse olgusunu sunmayı amaçladık.Öğe Nadir Bir Durum: Üreteritis Sistika İki Olguluk Rapor Ve Literatür Taraması(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2003) Kılıç, Süleyman; Sargın, Semih Yaşar; Güneş, Ali; İpek, Deniz; Baydinç, Can; Altınok, M.TayfunBu raporda, ürotelyumun en nadir patolojilerinden birisi olan üreteritis sistikalı iki olgunun bulgularını sunduk ve literatürü taradık.Öğe Percutaneous nephrolithotomy for pediatric stone disease(Scandinavian Journal of Urology and Nephrology, 2003) Güneş, Ali; Uğraş, Murat Yahya; Yılmaz, Uğur; Baydinç, Can; Soylu, AhmetObjective: We evaluated the outcomes and complications of percutaneous nephrolithotomy (PNL) operations performed in pediatric patients using adult-sized surgical equipment at our center. Material and Methods: The medical and surgical records of 23 children who underwent a total of 25 PNL operations using 24 or 26 F rigid nephroscopes were evaluated retrospectively. The following aspects were considered: stone burden; duration of surgery and complications; details concerning recovery, success, residual fragments and auxiliary procedures; and follow-up details. Results: The success rate of a single PNL session was 70.8%; with the use of auxiliary procedures this was increased to 91.6%. Perioperative and early postoperative complications were excessive bleeding and transfusion in two patients, hydropneumothorax in one, perforation of the collecting system in three and urinoma in one. Complications were more common in children aged <7 years or with staghorn stones. The mean time to catheter removal was 3.4 days and the mean hospitalization time was 4.8 days. Idiopathic hypercalciuria, hypocitraturia, cystinuria and hyperoxaluria were diagnosed in two, two, one and three patients, respectively. Conclusion: Performing PNL with adult-sized equipment is associated with significant complications in children aged <7 years or with staghorn stones. This treatment should not be considered in routine clinical practice. As all stone-removal methods are associated with complications, PNL should be used only if other methods fail or are unavailable.Öğe Polypoid cystitis unrelated to indwelling catheters: A report of eight patients(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2002) Kılıç, Süleyman; Erguvan, Rezzan; İpek, Deniz; Güneş, Ali; Gökçe, Hasan; Aydın, N. Engin; Baydinç, CanÖz: Amaç: Kateterizasyon öyküsü olmayan polipoid sistitli hastalan değerlendirmek ve ilgili literatür ışığında tartışmak amaçlandı. Materyal ve Metot: Turgut Özal Tıp Merkezi'nin kayıtlarının retrospektif analizi ile koşuları uygun 8 hasta belirlendi. Bulgular: İki kadın ve 6 erkek hasta değerlendirildi. Ortalama yaş 48 idi (28-70). Dördünde mevcut olan üriner sitoloji bulguları normaldi. Hiçbir hastada bakteriyel üreme tespit edilmedi. Bütün olgular hematüri, over apsesi, mesane karsinomu, erektil disfonksiyon, nörojenik mesane, benin prostat hiperplazisi ve açıklanamayan dizüri gibi farklı durumların değerlendirilmesinde radyolojik ve sistoskopik incelemelerle tesadüfen teşhis edildi. Hastalar ilk tanıdan sonra 6 aydan 2 yıla kadar izlendi. İzlem süresince hiç rekürrens tespit edilmedi. Sonuçlar: Polipoid sistit benin bir lezyondur ve mesanenin transizyonel hücre karsinomunun ayırıcı tanısında düşünülmelidir. Başlık (İngilizce): Kalıcı kateterlere bağlı olmayan polipoid sistit: Sekiz olgunun sunumu Öz (İngilizce): Purpose: To evaluate the patients with polypoid cystitis, who did not have a catheterisation history and to review the related literature. Materials and Methods: A retrospective analysis of the records of Turgut Özal Medical Center revealed 8 patients with aforementioned qualification. Results: Two female and 6 male patients were evaluated. Mean age was 48 years (28 to 70). The urinary cytology findings available in 4 were normal. No bacterial growth was established in none of the patients. All cases were diagnosed incidentally by radiologic and cystoscopic examinations in the evaluation of different conditions, such as hematuria, ovarian abscess, bladder carcinoma, erectile dysfunction, neurogenic bladder, benign prostate hyperplasia and unexplained dysuria. Patients were followed for 6 months to 2 years after first diagnosis. No recurrence has been established during followup. Conclusions: Polypoid cystitis is a benign lesion and should be considered in the differential diagnosis of transitional cell carcinoma of the bladder.Öğe Protez Enfeksiyonunda Penis Protezinin Modifiye Doğrudan Kurtarma İşlemiyle Reimplantasyonu: Olgu Sunumu Ve Literatür Taraması(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2005) Kılıç, Süleyman; Beytur, Ali; Ergin, Hüseyin; Baydinç, CanPenil protez implantasyonu medikal tedaviye dirençli erektil disfonksiyonun tedavisinde en fazla popüler ve kabul edilebilir cerrahi tedavi yöntemi olmuştur. Bununla birlikte protez enfeksiyonu diğer protez cerrahilerinde olduğu gibi bu tip cerrahinin en ciddi ve tahrip edici komplikasyonudur. Bu komplikasyon genellikle enfekte protezin çıkarılması ve yenisinin reimplantasyonunu gerektirir, bu yüzden hasta açısından önemli morbiditeye neden olur ve sağlık giderlerini artırır. Bu raporda bükülebilir protez enfeksiyonu nedeniyle modifiye doğrudan kurtarma işlemi uygulanan bir hasta sunulmuştur. Bu olguda enfekte protez çıkarılıp implant boşluğuna seftriakson, amikasin ve rifampin içeren 4 aşamalı kuvvetli intraoperatif irrigasyon uygulandı. Protez değişik solüsyonlarla temizlenip sterilize edildikten sonra eş zamanlı reimplantasyon uygulandı.Öğe A rare condition: The ureteritis cystica a report of two cases and review of the literature(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2003) Kılıç, Süleyman; Sargın, Semih Yaşar; Güneş, Ali; İpek, Deniz; Baydinç, Can; Altınok, M. TayfunÖz: Bu raporda, ürotelyumun en nadir patolojilerinden birisi olan üreteritis sistikalı iki olgunun bulgularını sunduk ve literatürü taradık.Öğe Reimplantation of a penile prosthesis with a modified immediate salvage procedure in prosthesis infection: Case report and literature review(2005) Kılıç, Süleyman; Beytur, Ali; Ergin, Hüseyin; Baydinç, CanAbstract: Penil protez implantasyonu medikal tedaviye dirençli erektil disfonksiyonun tedavisinde en fazla popüler ve kabul edilebilir cerrahi tedavi yöntemi olmuştur. Bununla birlikte protez enfeksiyonu diğer protez cerrahilerinde olduğu gibi bu tip cerrahinin en ciddi ve tahrip edici komplikasyonudur. Bu komplikasyon genellikle enfekte protezin çıkarılması ve yenisinin reimplantasyonunu gerektirir, bu yüzden hasta açısından önemli morbiditeye neden olur ve sağlık giderlerini artırır. Bu raporda bükülebilir protez enfeksiyonu nedeniyle modifiye doğrudan kurtarma işlemi uygulanan bir hasta sunulmuştur. Bu olguda enfekte protez çıkarılıp implant boşluğuna seftriakson, amikasin ve rifampin içeren 4 aşamalı kuvvetli intraoperatif irrigasyon uygulandı. Protez değişik solüsyonlarla temizlenip sterilize edildikten sonra eş zamanlı reimplantasyon uygulandı.Öğe Rekürren Üretra Darlıklarında Uygulanan Memotherm Üretral Stentlerin Uzun Dönem Sonuçları(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2003) Güneş, Ali; Uğraş, Murat; Soylu, Ahmet; Kılıç, Süleyman; Altınoluk, Bülent; Baydinç, CanTekrarlayan üretra darlıklı hastalarda kalıcı üretral stentlerin (Memotherm) uzun dönemde etkinliği ve güvenilirliğini değerlendirdik. Materyal ve metod: 1994-2001 yılları arasında 13 hastaya tekrarlayan üretra darlığı nedeniyle endoskopi ve radier internal üretrotomiyi takiben Memotherm üretral stent uygulandı.Olgular üroflovmetri,üriner sistem ultrasonografisi ve retrograd üretrogram ile ortalama 58 ay takip edildi. Sonuçlar: Stent sonrası hastaların % 85’ inde tam(%70) veya kısmi başarı (%15) gözlendi.Üroflovmetrik olarak maksimum akım hızı ortalamaları 21,5 ml/sn (±7,2) olarak bulundu.2 hastada (%15) stent içi epitel hiperplazisine bağlı kısmi darlık, yine 2 hastada da (%15) stent proksimalinde nüks darlık tespit edildi. Komplikasyon olarak 2 hastada 1 yıl süren minimal stres inkontinans ve idrar sonrası damlama, 1 hastada kısa sürede düzelen koitus sırasında ağrı gözlendi. Tartışma: Kalıcı üretral stentler özellikle nüks, komplike olmayan darlıklarda kolay uygulanabilir, minimal invaziv olması ve düşük komplikasyon oranlarıyla ilk seçenek tedavi olabilir.Ciddi periüretral fibrozisli olgularda ilk tedavi olarak tercih edilmemelidir.Öğe Severe renal bleeding caused by a ruptured renal sheath case report of a rare complication of percutaneous(BMC Urology, 2002) Uğraş, Murat; Güneş, Ali; Baydinç, CanPercutaneous nephrolithotomy is a minimally invasive intervention for renal stone disease. Complications, which are rare and usually presented as case reports, are diversified as the utilization of the procedure is expanded. The procedure causes less blood loss and less morbidity when compared to open surgical procedures. Yet, there are some reports involving severe bleeding and relevant morbidity during surgery. These are usually related with the surgical technique or experience of the surgeon. Renal sheaths are designed to cause minimal trauma inside the kidney and, to our knowledge, there are no reports presenting the rupture of a sheath causing severe bleeding during the procedure. Case report: We present an adult patient who had severe bleeding during percutaneous nephrolithotomy due to parenchymal injury caused by a ruptured renal sheath. During retrieval, due probably to rough handling of the equipment, a piece of stone with serrated edges ruptured the tip of the sheath, and this tip caused damage inside the kidney. The operation was terminated and measures were taken to control bleeding. The patient was transfused with a total of 1600 ml of blood, and the stones were cleared in a second look operation. Conclusion: Although considered to be a minimally invasive procedure, some unexpected complications may arise during percutaneous nephrolithotomy. After being fragmanted, stone pieces may damage surgical equipment, causing acute and severe harm to the kidney. Surgeons must manipulate the equipment with fine and careful movements in order to prevent this situation.Öğe Tek tanıtlı nefı ektoıni yapılmış olan sıçanlarda ovariyektominin böbrek iskenıisiııe karşı renin aktivitesi cevabı üzerine etkileri(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 1996) Semerciöz, Atilla; Atikerler, Mustafa K.; Keleştimur, Haluk; Üstündağ, Bilal; Baltacı, A. Kasım; Moğulkoç, Rasim; Baydinç, CanGonadlardan salgılanan steroid hormonlar renin-anjiotensin sistemi üzerinde bir etkiye sahiptirler. Ancak, bu steroidlerin gerek akut iskemiye bağlı olarak plazma renin aktivitesinde ve gerekse AC E inhibitörlerinin etkisinde bir değişikliğe yol açıp açmadıkları bilinmemektedir. Bu çalışmanın amacı, akut böbrek iskemisi oluşturulan sıçanlarda cinsiyet hormonları ile plazma renin aktivitesi arasındaki ilişkiyi ortaya koymaktır. Bu amaçla, ovariyektomi uygulanan hayvanlarda akut iskemiye bağlı olarak plazma renin aktivitesinde meydana gelen değişiklikler araştırıldı. Serum aldosteron ve elektrolitlerinin düzeyleri de ayrıca ölçüldü. Ovariyektomili sıçanlarda PRA daha düşük olarak bulundu ve akut böbrek iskemisine cevap olarak normal sıçanlara göre daha fazla azalma gösterdi. Ramipril ile tedavi edilen hayvanlarda ise ovariyektomi aksi bir etkiyle plazma renin aktivitesinde daha yüksek artışa yol açtı.