Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Baykara, Murat" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    The association between MRI texture analysis and chemoradiotherapy outcomes in glioblastoma cases
    (2019) Kurtul, Neslihan; Baykara, Murat
    Aim: Texture analysis can provide additional information regarding tumor heterogeneity and treatment response. The aim of this study was to evaluate whether MRI texture analysis can predict radiotherapy response and survival in glioblastoma patients. Material and Methods: A total of 26 patients with pathologically confirmed glioblastoma who had received curative chemoradiotherapy (60 Gy radiotherapy + temozolomide) underwent contrast-enhanced cranial MRI texture analysis before and after chemoradiotherapy. The region of interest was determined as the active tumor area in post-contrast axial T1 sections. The gray level intensity, standard deviation of histogram, entropy, uniformity, skewness, and kurtosis values were determined by texture analysis. Results: Comparison of the pre- and post-radiotherapy values showed an increase in entropy (6.97±0.37 vs. 7.20±0.30, p = 0.014) and a decrease in uniformity (0.21±0.12 vs.0.16±0.08, p = 0.049). Therefore, radiation therapy was determined to have caused increased heterogeneity in the active tumor region of glioblastoma. The median follow-up was 7.5 [95% confidence interval (1.8-21.63)] months, while the median overall survival was 12.5 [95% confidence interval (4.24-20.81)] months. Young age, high performance statusand low entropy value after radiotherapywere associated with longer survival according to the Kaplan-Meier analysis (p = 0.014, p = 0.031, p = 0.034, respectively). Conclusion: Based on these results,entropy measurements can be recommended for use as a new prognostic factor for glioblastoma.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    The evaluation of the optic nerve in multiple sclerosis using MRI histogram analysis
    (2020) Dogan, Adil; Baykara, Murat
    Aim: Comparison of optic nerve with healthy subjects by MRI histogram analysis in patients with multiple sclerosis (MS). Material and Methods: A total of 78 patients with age range of 39 ms (18-54), 27 females, 12 males and 39 healthy age range (19-54), 26 females and 13 males (control group) were included in the study. The right optic nerve in the MS and control group was included in the study. ROI was placed on the optic nerve from the images and numerical data were obtained by histogram analysis. Numerical data were loaded into MATLAB program.Results: Mean, standard deviation, minimum, maximum, median, variance and entropy values were significantly higher in MS patients than control group(p0.05). In MS patients, changes in tissue histology were detected in the optic nerve compared to healthy individuals by mri histogram analysis without a visual change in the optic nerve.Conclusion: We think that the diagnosis of optic neuritis, which has an important role in disability in MS patients, will improve the quality of life of patients with early diagnosis and treatment by MRI histogram analysis of the optic nerve.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Karaciğer Solid Kitlelerinin Renkli Doppler Ultrasonografi Bulguları+
    (İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2003) Karahan, Ö. İbrahim; Yıkılmaz, Ali; Işın, Şerif; Baykara, Murat
    Solid karaciğer kitlelerinin renkli Doppler ultrasonografi (RDUS) bulgularının ve bunların ayırıcı tanıya katkılarının araştırılması. Materyal ve Metod: Karaciğer solid kitlesi olan 35 olgu, RDUS ile prospektif olarak değerlendirildi. Lezyonların spektral özellikleri, vasküler paternleri ve vasküler morfolojileri belirlendi. Tüm lezyonlara biyopsi ve/veya görüntüleme yöntemleri ile tanı konuldu. Lezyonlar tanılarına göre gruplandırıldı ve RDUS bulguları istatistiksel analizlerle değerlendirildi. Bulgular: Otuzbeş olgunun 18’i hepatoselüler karsinom (HSK); 10’u hemanjiyom; 7’si metastatik karaciğer kitlesi tanısı aldı. Metastazlı 6, hemanjiyomlu 1 ve HSK’lı tüm olgularda kanlanma saptanırken, hemanjiyom tanısı alan 9 olguda ve metastaz tanısı alan 1 olguda renk kodlaması elde edilemedi. Primer ve metastatik lezyonlardan elde edilen vasküler patern/vasküler morfoloji ile (p>0.05) pik sistolik hız ve rezistif indeks değerleri arasında (p>0.05) anlamlı bir farklılık saptanmazken, karaciğerin benign ve malign solid lezyonları arasındaki fark anlamlıydı (p<0.001). HSK’lı 7 olguda (% 39) portal vende trombüs izlendi. HSK’lı diğer 11 olguda (% 61), hemanjiyom ve metastazlı olguların tamamında portal vende trombüs izlenmedi. Portal vende trombüs varlığı ile benign-malign ayrımı yapılamazken (p>0.05), primer ve metastatik lezyonlar arasında ayrım yapılabilir (p<0.05). Sonuç: RDUS karaciğerin malign kitleleri ile hemanjiyomların ayırımında kullanılabilecek etkin bir yöntemdir. Ayrıca, karaciğer solid kitlesine eşlik eden portal ven trombüs varlığı HSK tanısına yardımcı olabilir.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Polikistik Over Sendromunda, Brakiyal Arter’in Endotel Bağımlı ve Bağımsız Vazodilatasyonun Araştırılması
    (İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2012) Baykara, Murat; Gökçe, Cumali
    Endotel vasküler tonusun düzenlenmesinde önemli bir rol oynar. Arteryel esneklik fonksiyonel ve yapısal duvar özelliklerinin bir göstergesidir. Azalmış esneklik kardiyovasküler hastalıklar için önemli bir risk faktörüdür. Hiperandrojenizm sistemik arteryel kompliyans bozukluğu ile ilgili olabilir. Bu çalışmada, non invaziv ultrasonografi yöntemi kullanarak polikistik over sendromlu (PKOS) kadınlarda brakiyal arterde endotel bağımlı ve endotel bağımsız vazodilatasyonu araştırdık. Gereç ve Yöntem: Ondört PKOS’lu hiperandrojenemik kadın ile yaş ve vücut kitle indeksi uyumlu 18 olguluk sağlıklı kontrol grubu çalışmaya alındı. Hiperandrojenizm tanısı için serum DHEAS, androstenedion, total ve serbest testosteron düzeyleri ölçüldü. Brakiyal arter çapı başlangıçta, tıkanık sonrası reaktif hiperemi (akım aracılı, endotel bağımlı dilatasyon) ile dilaltı 400 mikrogram gliseril trinitrat sonrasında (endotel bağımsız dilatasyon) ölçüldü. Vazodilatasyon başlangıç çapına göreceli olarak yüzde değişim olarak ifade edildi. Bulgular: Başlangıç akımı ve kan basıncı PKOS’lu kadınlarda ve sağlıklı kontrollerde benzerdi. Başlangıç damar çapı (mm) PKOS’lu kadınlarla (3,2±0,3) kontrol grubu (3,1±0,4) arasında istatistiksel olarak farklı değildi. Akım aracılı dilatasyon PKOS’lu kadınlarda (%7,8±5,4) kontrol grubuna (%14,9±7,9) göre anlamlı olarak (p<0,05) daha düşüktü. PKOS’lu kadınlardaki (%10,8±4,2) endotel bağımsız dilatasyon da kontrol olgularına (%20,3±9,9) göre belirgin olarak (p<0,01) daha düşüktü. Sonuç: Bu çalışmanın sonuçları, PKOS’lu kadınlarda endotel bağımlı ve bağımsız vazodilatasyon bozukluğu olduğunu ve bunun noninvaziv yöntemlerle belirlenebileceğini ileri sürmektedir.

| İnönü Üniversitesi | Kütüphane | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


İnönü Üniversitesi, Battalgazi, Malatya, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim