Yazar "Bayramoğlu, Adil" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 11 / 11
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Abnormal origin of the right coronary artery from the left anterior descending artery(2010) Cansel, Mehmet; Kurtoğlu, Ertuğrul; Yağmur, Jülide; Taşolar, Mehmet Hakan; Ermiş, Necip; Açıkgöz, Nusret; Bayramoğlu, AdilAbstract: Koroner arter anomalileri seyrek görülmekle birlikte önemli sonuçlara neden olabilmektedir. Bu yüzden bu anomalileri açığa kavuşturmak ve uygun tedaviyi vermek çok önem arz etmektedir. Koroner anomaliler arasında ise sol ön inen arterden köken alan anormal orijinli sağ koroner arter anomalisine daha nadir rastlanmaktadır. Bu vakamızda non-st elevasyonlu miyokard enfarktüsü ile başvuran bir hastada sol ön inen arterden çıkan anormal sağ koroner arter anomalisine sahip bir hastayı sunduk.Öğe Assessment of left atrial volume and mechanical functions using real- time three-dimensional echocardiography in patients with mitral annular calcification(The Anatolian Journal of Cardiology, 2016) Bayramoğlu, Adil; Taşolar, Hakan; Otlu, Yılmaz Ömür; Hidayet, Şıho; Kurt, Fuat; Doğan, Adil; Pekdemir, HasanAbstract: Objective: Mitral annular calcification (MAC) is degeneration of the fibrous annular ring of the mitral valve. Left atrial (LA) function and volume have been evaluated by many methods; however, none have used real-time three-dimensional echocardiography (RT3DE) in patients with MAC. Our study is the first to evaluate LA volume and mechanical function using RT3DE in patients with MAC.Methods: Our study was a prospective cross-sectional study. In total, 32 patients with echocardiographic evidence of MAC and 30 volunteers without MAC were enrolled in the study. Kolmogorov-Smirnov test, Student's t-test, Mann-Whitney U test, chi-square test, Pearson's correlation test, and multiple linear regression analyses were used in this study.Results: LA diameter was significantly higher in patients with MAC (38.5±3.8 vs. 31.1±2.9, p<0.001). Maximum LA volume (49.6±11.2 vs. 35.6±2.5, p<0.001), minimum LA volume (23.8±7.9 vs. 12.6±2.3, p<0.001), and LA volume index (LAVI) (26.9±6.1 vs. 20.5±2.4, p<0.001) were also higher in the MAC group. LAVI was correlated with age (p<0.001), blood urea nitrogen levels (p=0.089), total cholesterol levels (p=0.055), left ventricular systolic myocardial velocity (p=0.048), E/A ratio (p<0.001), and MAC (p<0.001). Multiple linear regression analyses revealed that age (?=0.390, p<0.001) and MAC (?=0.527, p<0.001) were independent predictors of LAVI.Conclusion: We found that LA mechanical function was impaired in patients with MAC. Furthermore, age and MAC were independent predictors of increased LAVI according to our RT3DE examinationÖğe Bilateral Koroner Arter Fistülleri / Bilateral Coronary Artery Fistulas(2015) Otlu, Yılmaz Ömür; Bayramoğlu, Adil; Hidayet, ŞıhoÖğe Echocardiographic evaluation of aortic elasticity parameters in aortic stenosis patients with preserved ejection fractions undergoing transcatheter aortic valve implantation(2022) Bayramoğlu, Adil; Tasolar, Hakan; Ulutaş, Zeynep; Akaycan, Julide; Cansel, Mehmet; Ermiş, Necip; Yiğit, YakupAbstract Aim: Aortic stiffness is an important risk factor that reflects the mechanical tension and elasticity of the aorta and predicts cardiovascular mortality and morbidity. However, it has been found that aortic stiffness contributes to both symptom burden and clinical outcomes in patients with aortic stenosis (AS). In our study, we aimed to evaluate the effect of transcatheter aortic valve implantation (TAVI) on aortic elasticity parameters by echocardiography in patients with severe aortic stenosis, especially with preserved ejection fraction. Materials and Methods: A total of 55 consecutive patients with symptomatic severe AS who underwent TAVI were included in the study. Demographic data, echocardiographic and aortic elasticity measurements of all patients were measured before and 6 months after the procedure. To evaluate the elastic properties of the aorta, aortic strain, distensibility and stiffness index were calculated. Results: Left ventricular mass index (LVMI) (p < 0.001) and aortic stiffness (p < 0.001) were decreased, while aortic strain (p < 0.001) and aortic distensibility (p < 0.001) were found to be increased in the measurements performed at 6 months after TAVI. In the regression analysis, age and LVMI were found to be independent predictors for predicting improvement in aortic stiffness; on the other hand, LVMI also independently predicted the increase in aortic distensibility. Conclusion: Improvement in aortic elastic properties and left ventricular functions were found in patients who underwent TAVI. Age and LVMI were observed to predict the improvement in stiffness and distensibility of the aorta in patients undergoing TAVI, especially in AS patients with preserved ejection fraction.Öğe Evaluation of left atrial volume and functions by 3D echocardiography in patients with prediabetes and investigation of its correlation with NT-pro ANP levels(2022) Eyyüpkoca, Ferhat; Hidayet, Siho; Ozyalin, Fatma; Bayramoğlu, Adil; Altıntaş, Mehmet Sait; Akaycan, JulideBackground: An increased burden of cardiovascular disease is observed in prediabetes compared to normoglycemic. In this study, we aimed to evaluate left atrium (LA) volume indices and mechanical functions in prediabetes patients by real-time three- dimensional echocardiography (3DE) and examine the relationship of these parameters with N-terminal pro-atrial natriuretic peptide (NT-pro-ANP) levels. Methods: 41 patients diagnosed with prediabetes by the oral glucose tolerance test in the endocrinology outpatient clinic and 43 healthy controls were included in this study. We evaluated the volume indices and mechanical functions of the LA using 3DE. Plasma NT-proANP was evaluated by the enzyme-linked immunosorbent assay method. Results: Median NT-pro-ANP level was higher in the prediabetes group than the control group (1.5 vs 0.7 nmol/L, p<0.001). Levels of LA volume index (LAVI), minimum and maximum of LA volume (Vmin, Vmax; respectively), pre- atrial contraction volume (VpreA), active emptying fraction, and total and active emptying volume, each reflects reservoir and pump functions of LA, were higher in the prediabetes group. In contrast, the LA passive emptying fraction (PEF) level was lower (p<0.05). There was a positive correlation between levels of NT-pro-ANP and Vmax (r= 0.352, p=0.024), Vmin (r= 0.563, p<0.001), VpreA (r= 0.504, p<0.001), and LAVI (r= 0.338, p=0.031), while negative correlation existed between levels of NT-pro-ANP and total emptying fraction (r = -0.522, p<0.001) and PEF (r= -0.349, p=0.025) was found. Conclusion: LA volume and mechanical functions are impaired in prediabetes patients, and this deterioration was positively correlated with NT pro-ANP levels. The current findings demonstrate that cardiac structural deterioration in prediabetes patients is just initiated before overt diabetes onset.Öğe Mitral anüler kalsifikasyonu olanlarda sol atrial volümün gerçek zamanlı üç boyutlu ekokardiyografi ile değerlendirilmesi(İnönü Üniversitesi, 2013) Bayramoğlu, AdilMAK, mitral kapağı destekleyen fibröz halkada meydana gelen kronik, dejeneratif bir süreçtir. Yapılan küçük ölçekli birçok çalışmada MAK; kalp yetmezliği, KAH ve endokarditile ilişkili bulunmuştur. Ayrıca kardiyovasküler mortalite belirleyicisi olarak bildirilmiştir. SA fonksiyonları ve volümü birçok metod ile değerlendirilebilmektedir. Fakat bu yöntemlerin kendilerine ait sınırlayıcı özellikleri bulunmaktadır. 3D-EKO; SA volüm değişimini göstermekte kullanıma girmiş yeni bir yöntemdir. SA volüm değerlendirmesinde altın standart olan MRI ile korele sonuçlar elde edilebilmektedir. Çalışmamızda MAK saptanan hastalarda SA mekanik fonksiyonlarını 2D-EKO?ya üstünlüğü kanıtlanmış olan 3D-EKO ile değerlendirdik. Materyal ve Metod: Çalışmaya çekilen EKO?da normal SV sistolik fonksiyonlarına sahip ve MAK saptanan 30 hasta (16 erkek, 14 kadın) ve sağlıklı 30 (19 erkek, 11 kadın) gönüllü kontrol gurubu olmak üzere toplam 60 kişi dahil edildi. Çalışmaya katılan tüm bireylerin detaylı anamnezleri alındı ve fizik muayeneleri yapıldı. SV?ün sistolik ve diastolik fonksiyonlarının göstergeleri olarak SV EF, PWD ve DDG kayıtları ile E dalgası, A dalgası, E/A oranı, İGZ, İKZ, DZ ölçümleri alındı. SA fonksiyonu göstergeleri olan Vmax, Vmin, PreA, TSV, ASV, EI, TEF, TEF, AEF, SAVİ değerleri ölçüldü. Bulgular: Her iki grup arasında yaş, cinsiyet, BMI ve diğer demografik özellikler açısından istatistiksel olarak anlamlı fark bulunamadı. E dalgası, E/A oranı, Em, Em/Am oranı MAK?lı hastalarda daha düşük saptandı. DZ, E/Em, IGZ hasta grubunda daha yüksekti. 39 Bu sonuçlar istatistiksel olarak anlamlıydı. SA Vmaks, Vmin, VpreA MAK grubunda daha yüksekti (p<0,001). Guplar arasında 3D EKO ile değerlendirilen TSV, ASV, EI, TEF, TEF, AEF, SAVİ istatistiksel olarak anlamlı bulundu. Yaş ile SAVİ ve Vmax arasında pozitif korelasyon izlendi (r=0,404,r=0,365 sırasıyla). Sonuç: MAK hastalarında SA fonksiyonlarını 3D-EKO yöntemi değerlendirmeği amaçladığımız bu çalışmada SA fonksiyon parametrelerini kontrol gurubuna göre farklı bulduk. Bunun sebebi hastalardaki SV diastolik disfonksiyona bağlı olabilir. Çeşitli hastalık gruplarındamortalite ve morbidite artışına sebep olduğu bilinen SA mekanik fonksiyon bozukluğunu MAK?ı olan hastalarda 3D-EKO ile gösterdik. Sonuç olarak MAK saptanan hastalarda da SA fonksiyon bozukluğu mortalite ve morbidite artışına neden olabilir.Öğe Mitral Anulus Kalsifikasyonu Olan Hastalarda P Dalga ve QT Parametrelerinin Normal Bireylerle Karşılaştırılması(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2011) Taşolar, Hakan; Cansel, Mehmet; Yağmur, Jülide; Baktır, Ahmet Oğuz; Ermiş, Necip; Açıkgöz, Nusret; Karakuş, Yasin; Bayramoğlu, AdilMitral anulus kalsifikasyonu, mitral kapağın fibröz iskeletinin kronik dejeneratif inflamatuvar olmayan kalsifikasyonudur. Biz çalışmamızda MAK’lı hastalarda atriyal ve ventriküler aritmi riski açısından P dalga ve QT parametrelerini incelemeyi amaçladık. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya ekokardiyografik olarak MAK tanısı konan 42 hasta ve yaş ve cinsiyet olarak eşleştirilmiş 30 sağlıklı birey alındı. MAK olan hastalarda p dalga dispersiyonu (Pd), düzeltilmiş QT (QTc) ve QTc dispersiyonu (QTcd) bakıldı. Bulgular: En uzun p dalga süresi (Pmax) (110,7±80,3 karşı 72.0±20,1, p<0,05) ve Pd’u (63,8±83,4 karşı 27,3±20,7, p<0,005) hasta grubunda kontrol grubundan daha uzundu. QT aralığı, QTc aralığı, QT dispersiyonu (QTd) ve QTcd açısından hasta ve kontrol grubunda istatistiki olarak fark yoktu. Hasta ve kontrol grubunda koroner arter hastalığı risk faktörleri ile Pd arasında tek değişkenli varyans analizi yapıldığında; Pd fazlalığına diyabetes mellitus (p<0,005, testin gücü=0,894) ve koroner arter hastalığı mevcudiyetinin (p<0,0001, testin gücü=1,000) belirgin etkili olduğu gözlendi. Sol atriyum çapı hasta grubunda daha fazlaydı (4,4±0,7 karşı 3,7±0,6 p<0,001). Sol atriyum boyutuyla Pmax ve Pd arasında belirgin pozitif korelasyon saptandı. Sonuç: Artmış Pmax ve Pd parametreleri MAK olan hastalarda atriyal aritmi ve atriyal fibrilasyon (AF) sıklığındaki artışın bir ön belirteci olabilir.Öğe Mitral anulus kalsifikasyonu olan hastalarda p dalga ve qt parametrelerinin normal bireylerle karşılaştırılması(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2011) Taşolar, Hakan; Cansel, Mehmet; Yağmur, Jülide; Baktır, Ahmet Oğuz; Ermiş, Necip; Açıkgöz, Nusret; Karakuş, Yasin; Bayramoğlu, Adil; Özdemir, RamazanÖz: Amaç: Mitral anulus kalsifikasyonu, mitral kapağın fibröz iskeletinin kronik dejeneratif inflamatuvar olmayan kalsifikasyonudur. Biz çalışmamızda MAK’lı hastalarda atriyal ve ventriküler aritmi riski açısından P dalga ve QT parametrelerini incelemeyi amaçladık. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya ekokardiyografik olarak MAK tanısı konan 42 hasta ve yaş ve cinsiyet olarak eşleştirilmiş 30 sağlıklı birey alındı. MAK olan hastalarda p dalga dispersiyonu (Pd), düzeltilmiş QT (QTc) ve QTc dispersiyonu (QTcd) bakıldı. Bulgular: En uzun p dalga süresi (Pmax) (110,7?80,3 karşı 72.0?20,1, p<0,05) ve Pd’u (63,8?83,4 karşı 27,3?20,7, p<0,005) hasta grubunda kontrol grubundan daha uzundu. QT aralığı, QTc aralığı, QT dispersiyonu (QTd) ve QTcd açısından hasta ve kontrol grubunda istatistiki olarak fark yoktu. Hasta ve kontrol grubunda koroner arter hastalığı risk faktörleri ile Pd arasında tek değişkenli varyans analizi yapıldığında; Pd fazlalığına diyabetes mellitus (p<0,005, testin gücü=0,894) ve koroner arter hastalığı mevcudiyetinin (p<0,0001, testin gücü=1,000) belirgin etkili olduğu gözlendi. Sol atriyum çapı hasta grubunda daha fazlaydı (4,4?0,7 karşı 3,7?0,6 p<0,001). Sol atriyum boyutuyla Pmax ve Pd arasında belirgin pozitif korelasyon saptandı. Sonuç: Artmış Pmax ve Pd parametreleri MAK olan hastalarda atriyal aritmi ve atriyal fibrilasyon (AF) sıklığındaki artışın bir ön belirteci olabilir.Öğe N-terminal pro-brain natriuretic peptide predicts instent restenosis in patients with stable coronary artery disease(2018) Bayramoğlu, AdilAbstract:Aim: Instent restenosis is associated with a poor outcomes in coronary artery disease patients. There are many factors and mechanisms that contribute to the development of IRS. Some of clinical trials have been shown that N-Terminal –pro Brain Nnatriuretic Peptide has an important prognostic value in coronary artery disease. we aimed to evaluate the relationship between stent restenosis and N-Terminal–pro Brain Nnatriuretic Peptide in patients of stable coronary artery disease undergo percutaneous coronary intervention. Material and Methods: 411 patients with stent implantation due to stable coronary artery disease were evaluated and eighty patients underwent re-coronary angiography because of recurrent angına. NT-proBNP measured before coronary intervention. The patients were divided into two groups of instent restenosis developed and undeveloped. Results: In the multivariate regression analysis; Age (OR = 1.067; 95% CI 1.002-1136, P = 0.042) and NT-proBNP (OR = 1.023, 95% CI 1.008-1.038.p = 0.002). ) have been shown that they were independent predictors of IRS. The optimal threshold NT-pro BNP value for predicting IRS was >111, with a 56.5% sensitivity and 92% specificity (area under the curve [AUC]: 0.749, 95% CI: 0.639-0.840, P <0.001). Conclusion: Measurement of NT-proBNP ın stable coronary artery disease patients used to predict IRS; may help physicians to estimate the presence of IRS.Öğe Sol ana koroner arter yokluğu: Sol ön inen ve sol sirkumfleks arterlerin ayrı ostiumlardan köken alması ve femoral yoldan ikari sol kılavuz kateter ile başarılı primer perkütan koroner girişim(MN Kardiyoloji, 2013) Otlu, Yılmaz Ömür; Afşin, Abdulmecit; Bayramoğlu, Adil; Hidayet, Şıho; Açıkgöz, NusretÖz: Koroner arter anomalileri, genellikle anjiyografi esnasında tesadüfen saptanan problemlerdir. Koroner arterlerin orijin ve seyir anomalileri, klinisyene işlem sırasında teknik açıdan zorluk yaşatabilir. Bu yazıda, sol ana koroner arterin olmadığı ve akut anterior miyokard enfarktüsü tanısı ile primer perkütan koroner anjiyoplasti uygulanan bir olgu sunuldu.Öğe Sol Ön İnen Arterden Çıkan Anormal Orijinli Sağ Koroner Arter(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2010) Cansel, Mehmet; Kurtoğlu, Ertuğrul; Yağmur, Jülide; Taşolar, Hakan; Ermiş, Necip; Açıkgöz, Nusret; Bayramoğlu, AdilKoroner arter anomalileri seyrek görülmekle birlikte önemli sonuçlara neden olabilmektedir. Bu yüzden bu anomalileri açığa kavuşturmak ve uygun tedaviyi vermek çok önem arz etmektedir. Koroner anomaliler arasında ise sol ön inen arterden köken alan anormal orijinli sağ koroner arter anomalisine daha nadir rastlanmaktadır. Bu vakamızda non-st elevasyonlu miyokard enfarktüsü ile başvuran bir hastada sol ön inen arterden çıkan anormal sağ koroner arter anomalisine sahip bir hastayı sunduk.