Yazar "Bilenler, Tuğça" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 5 / 5
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Effect of Altitude and Location on Compositions and Antioxidant Activity of Laurel Cherry (Prunus Laurocerasus L.)(2023) Bilenler, Tuğça; Karabulut, IhsanThe compositional and antioxidant properties of cherry laurel (Prunus laurocerasus L.) fruit, which grow in two different locations (Trabzon and Rize) and altitudes, were investigated. The results indicated that antioxidant activity, total phenolic content, citric acid, sugars and phenolic compounds were affected by location and altitude. While fruits of Trabzon province have higher composition content than those of Rize province, fruits collected at low altitudes in both regions were found to have superior properties. Total phenolic content in fruits from Trabzon and Rize provinces increased from 21.90 to 23.32 and from 16.84 to 18.91 mg gallic acid equivalent / 100 g dry weight (DW), ?-carotene increased from 5.19 to 6.75 and from 4.16 to 5.61 mg / kg DW, and total sugar increased from 81.68 to 131.99 and from 86.44 to 99.58 mg / g DW when altitude decrease from 351 to 49 m and 316 to 14 m, respectively. Chlorogenic acid (1404.46-7358.63 mg / kg DW) and rutin hydrate (1491.05-2712.91 mg / kg DW) were major phenolic compounds in all samples.Öğe EFFECT OF ENCAPSULATED STARTER CULTURE INCLUSION AND HEAT TREATMENT ON BIOGENIC AMINES CONTENT OF SUCUK(2019) Bilenler, Tuğça; Karabulut, IhsanAbstract: In this study, the effect of encapsulated starter culture (Lactobacillus plantarum plus Staphylococcus xylosus) inclusion on biogenic amines (BAs) content of sucuk was investigated comparatively in heat treated (at ~70 °C for 20 min) and fermented sucuks. The highest contents of histamine, which is known as the most toxic BA, were observed in the fermented samples including nonencapsulated (103.6 mg/kg) and encapsulated (102.3 mg/kg) starter cultures, while the lowest values were detected in the heat treated sucuks (p < .05), including non-encapsulated (24.2 mg/kg) and encapsulated (21.4 mg/kg) starter cultures, at the end of 45 days of storage. Based on the principal component analysis of the microbiological count and BAs content of the samples, the heat treated and encapsulated starter culture included sucuks discriminated themselves from control groups and non-encapsulated encapsulated starter culture included samples with lower histamine and tyramine contents as well as their microbiological loads.Öğe FARKLI OLGUNLUK AŞAMALARINDAKİ ALTIN ÇİLEĞİN (Physalıs peruvıana L.) BİLEŞİM ÖZELLİKLERİNİN BELİRLENMESİ(2019) Bilenler, Tuğça; Karabulut, İhsanÖz: Physalis cinsinin meyvesi olan altın çilek, (Physalis peruviana L.) sağlık üzerine olumlu etkileri nedeni ile ilgi çekmektedir. Bu çalışmada altın çileğin olgunlaşmamış ve olgunlaşmış meyvelerinin bazı fiziko kimyasal özellikleri (kuru madde, pH, suda çözünür kuru madde (SÇKM)), antioksidan aktivitesi ve meyveye biyoaktivite kazandıran fotokimyasallarındaki (?-karoten, organik asit, şeker ve fenolik bileşiklerindeki) değişim belirlenmiştir. Olgunlaşma seviyesi arttıkça kuru madde 19.45 to 21.01’e ve SÇKM 11.99 to 14.51’e, antioksidan kapasite 3.52’den 8.07 µmol trolox/100 g kuru ağırlık (KA)’a, toplam fenolik madde miktarı 6.27’den 19.00 mg Gallik Asit Eşdeğeri/100 g KA’a ve ?-karoten miktarı 20.38’den 139.57 mg/kg KA değerine artmıştır. Gallik asit ham ve olgun meyvelerde başlıca fenolik bileşen olarak sırasıyla 495.00 ve 519.30 mg /kg KA düzeylerinde saptanırken, ham meyvelerde prosiyanidin B1, kafeik asit ve rutin saptanmamıştır. Sitrik asit miktarı 96.06’dan 83.69 mg/kg KA’a düşerken, malik asit miktarı 10.33’den 14.54 mg/kg KA’a yükselmiştir. Elde edilen sonuçlar incelenen özelliklerin meyvenin olgunluk düzeyinden etkilendiğini göstermiştir.Öğe Hastane Patojenlerinin Ticari Uçucu Yağlara Karşı Hassasiyetlerinin Belirlenmesi(2019) Bilenler, Tuğça; Gökbulut, İncilayÖz: Hastaneler, tanı ve tedavi amaçlı antibiyotiklerin yoğun şekilde kullanıldığı dolayısıyla bakteri ve mayaların direnç kazanımlarının ve dirençli suşların yayılımının en sık yaşandığı ortamlardır. Antibiyotik direncine sahip mikroorganizmaların sayısındaki artış, mikroorganizma kaynaklı enfeksiyon tedavilerini olumsuz etkilemekte ve ilaçlara alternatif olarak tıbbi bitkilerin (ekstrakt ve uçucu yağlarının) kullanımı gündeme gelmektedir. Çalışmada, hastane ortamında gelişen dört patojen bakteri (Staphylococcus aureus, Bacillus cereus, Escherichia coli ve Salmonella spp.,) ve bir mayaya (Candida albicans) karşı tıbbi amaçlı kullanılan, ticari on bir bitki uçucu yağının antimikrobiyal aktivitelerini belirlemek amaçlanmıştır. Çalışmada broth dilüsyon ve oyuk agar teknikleri kullanılmıştır. Bergamot (Citrus bergamia) ve Isırgan otu (Urtica dioica) uçucu yağlarının minimum inhibisyon konsantrasyonlarının (MIK) Gram pozitif bakterilere karşı oldukça düşük olduğu (62.5 µL/mL), Gram negatif bakteriler üzerinde ise test edilen on bir bitki uçucu yağının antimikrobiyal aktivitesinin orta düzeyde (125-500 µL/mL) kaldığı saptanmıştır. Adaçayı (Salvia officinalis), Bergamot, Çam terebentin (Pinus terebenthinae), Isırgan otu uçucu yağlarunın oyuk agar test sonuçlarında Gram pozitif bakteriler üzerinde (13-30 mm) Gram negatiflere (8-18 mm) kıyasla daha etkin olmakla birlikte her iki bakteri grubu üzerinde etkili olduğu, pelesenk ve Sedir ağacı (Cedrus libani) uçucu yağlarının test edilen mikroorganizmalar üzerinde inhibisyon zonu oluşturmadığı, diğer test edilen uçucu yağların ise sadece Gram pozitif bakteriler üzerinde etkili olduğu belirlenmiştir. C.albicans inhibisyonunun sadece Bergamot uçucu yağı ile gerçekleştiği (500 µL/mL) belirlenmiştir. Pelesenk (Copaifera officinalis) uçucu yağının test edilen mikroorganizmalar üzerinde her hangi bir aktivite sergilemediği saptanmıştır. Bu çalışmanın tespit edilen antimikrobiyal aktiviteler sebebi ile uçucu yağların mikroorganizmalar ile mücadele etmede tamamlayıcı ve alternatif çözümler sunacağı, ayrıca bu çalışmanın uçucu yağların antimikrobiyal etki mekanizmalarının tanımlanmasını konu alan çalışmalara katkı sağlayacağı düşünülmektedir.Öğe Karadut meyvesinin antimikrobiyel aktivitesinin ve bileşenlerinin belirlenmesi(İnönü Üniversitesi, 2010) Bilenler, TuğçaBu çalışmanın amacı, karadutun antimikrobiyel özelliklerinin belirlenmesi, karadutta bulunan aktif bileşiklerin tanımlanmasıdır. Karadutun antimikrobiyel aktivitesi gıda endüstrisinde personel hijyen indikatörü olarak kullanılan, var olan antibiyotiklere karşı çok hızlı bir şekilde direnç geliştirdikleri bilinen, Gram pozitif; Staphylococcus aureus, Staphylococcus epidermidis, Staphylococcus warneri, Staphylococcus hominis, Bacillus cereus, Enterococcus faecalis, Streptococcus spp, MRSA (Meticilin resistance Staphylococcus aureus), Gram negatif; Enterobacter spp, Salmonella spp, Escherichia coli, Klebsiella spp, Shigella flexneri ve ökaryot; Candida albicans'a karşı disk difüzyon tekniği ile, ampisilin ve metisilinin pozitif kontrol olarak kullanımı ile belirlenmiştir. Disk diffüzyon tekniği ile hassas mikroorganizmalar, S. aureus, S. epidermidis, S. warneri, S. hominis, B. cereus, S. flexneri ve C. albicans, seçilmiştir. Minimum Inhibisyon Konsantrasyonu (MIC) broth dilüsyon ve agar ekstrakt teknikleri kullanılarak tespit edilmiştir.Karadutun MIC'nu; B. cereus ve S. hominis için 16 mg/mL, S. epidermidis, S. warneri ve S. flexneri için 32 mg/mL ve C.albicans için 512 mg/mL olarak tespit edilmiştir. Karadutun metanolik ekstraktı, silika jelin kullanıldığı kolon kromatografisi ile fraksiyonlarına ayrılmıştır. Kromatografik ayrım hacimsel olarak yapılmış ve toplamda 15 fraksiyon elde edilmiştir. Her bir fraksiyonun DPPH (2,2-difenil-1-pikril-hidrazil) yöntemi kullanılarak antioksidan aktivitesi, broth dilüsyon tekniği kullanılarak S. aureus'a karşı antimikrobiyel aktivitesi tespit edilmiştir. 8, 9 ve 10. fraksiyonlar S. aureus'un gelişimini etkin bir şekilde engellerken, 4. ve 5. fraksiyonların antioksidan aktivite bakımından en etkili fraksiyonlar oldukları belirlenmiştir. 8, 9. ve 10. fraksiyonlarda yüksek performans sıvı kromatografisi ve kütle spektrometresi (HPLC-MS) analizleri ile antimikrobiyel etki gösteren bileşenler tanımlanmaya çalışılmış ve siyanidin-3-glukozid, siyanidin 3-rutinosid, pelargodin-3-glukosid ve rutin'in bulunduğu tespit edilmiştir.