Yazar "Canpolat, Esra" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 7 / 7
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Attenuation of Antibody Response and Elevation of CD4+CD25+Foxp3+ Treg cell Frequency During Chronic Liver Fibrosis(Wiley, 2017) Canpolat, Esra; Karaca, Mete; Kayhan, Basak; Kayhan, Burcak; Bayindir, Yasar; Yilmaz, Sezai[Abstract Not Available]Öğe Görünürde ilişkisiz regresyon modellerine dayalı kalıntılarla genişletilmiş fourier fonksiyonlu panel birim kök testi(İnönü Üniversitesi, 2017) Canpolat, EsraZaman serisi ve panel veri literatüründe durağanlık sınamaları önemli yer tutmaktadır. Çünkü durağan olmayan serilerle yapılacak ekonometrik analizler sahte regresyon sorununa sebep olabilmektedir. Bu bağlamda geliştirilen durağanlık sınamaları birim kök testleri ile sistematik hale getirilmiştir. Zaman serilerinde uzun dönemler boyunca farklı sebeplerden dolayı iniş çıkışlar yaşanabilmektedir. Doğal afetler, savaşlar, ekonomide yaşanan krizler, politika değişiklikleri bu sebeplerden bazılarıdır. Bu sebeplerle seride meydana gelen iniş çıkışlar yapısal değişim veya kırılma olarak isimlendirilir. Sözü geçen bu yapısal değişimler serilerin ortalamasında olabileceği gibi trendinde de meydana gelebilir. Serinin ortalama veya trendinde meydana gelen kırılmaların birim kök testlerinde göz ardı edilmesi eğimli sonuçlar elde etmemize neden olabilir. Yapısal değişim içeren serilere uygulanan klasik birim kök testleri geçerliliğini yitirecektir. Bu çalışma da Breuer vd. (2001,2002) tarafından önerilen ikinci nesil birim kök testlerinden biri olan görünürde ilişkisiz regresyon modellerine (Seemingly Unrelated Regression- SUR) dayanan SURADF birim kök testinin yapısal değişimleri dikkate alan yapıya nasıl genişletildiği gösterilmiştir. Chang (2012) tarafından, SURADF birim kök testinde yapısal değişimlerin dikkate alınabilmesi için fourier fonksiyonları eklenmiştir. Yapısal değişimlerin fourier fonksiyonları ile dikkate alınmasının yanı sıra hataların normal dağılmama bilgiside modele eklenerek daha güçlü test sonuçları veren panel birim kök testi geliştirilmiştir. Yapısal değişimlerin sayısının, konumunun ve yapısının bilinmediği durumlarda değişimleri doğru şekilde yakalayabilen Fourier fonksiyonları kullanılarak, deterministik bileşenin modellenmesinde, Enders ve Lee (2012) tarafından önerilen süreç takip edilmiştir. Fourier fonksiyonları sayesinde yumuşak geçişli yapısal değişimler daha doğru şekilde saptanabilmektedir. Ayrıca hataların normal dağılmama bilgisi, Im ve Schmidt (2008) tarafından yapılan birim kök testi çalışmasında, modele dahil edilerek daha güçlü birim kök testi sonuçları elde edilmiştir. Bu çalışmada Im ve Schmidt (2008) tarafından önerilen normal dağılmayan hatalar durumunda daha güçlü tahminciler olan RALS tahmincileri fourier fonksiyonlu SURADF yapısına dahil edilerek birim kök testinin gücü artırılmıştır. Anahtar Kelimeler: Birim Kök, Panel Veri, SURADF, Fourier, RALS.Öğe HAVA KİRLİLİĞİ İLE EKONOMİK BÜYÜME ARASINDAKİ İLİŞKİNİN EKONOMETRİK ANALİZİ(Uluslararası İktisadi ve İdari İncelemeler Dergisi, 2018) Canpolat, Esra; Fendoğlu, EdaÖz: Çevre kirliliğinin en önemli sebepleri artan sanayileşme ve kentleşmedir. Ülkeler için hedeflenen ekonomik büyüme gerçekleştirilirken çevre tahribatları da ekonomik büyümenin ilk zamanlarında artış göstermektedir. Gelişme düzeyi arttıkça teknoloji yoğun gerçekleştirilen çevre dostu üretimler çevre kirliliğini bir oranda azaltsa da yine de alınan önlemler çevre tahribatını azaltmada yeterli olmamaktadır. Bu yüzden çevre kirliliği ile ekonomik büyüme arasındaki ilişki çevre ekonomisi literatüründe sürekli ilgi çeken bir konu olmuştur. Bu çalışmada; Türkiye’nin 1960-2013 dönemlerini kapsayan hava kirliliği göstergesi olarak karbondioksit (CO2) gazı emisyonu, ekonomik büyüme göstergesi olarak da gayri safi yurtiçi hasıla (GSYİH) verileri kullanılarak hava kirliliği ve ekonomik büyüme arasındaki uzun dönemli ilişki incelenmiştir. Bağımlı değişken olarak CO2 değişkeni ve bağımsız değişken olarak da GSYİH değişkeni kullanılmıştır. Yapılan Zivot Andrews (1992) birim kök testi sonucunda seriler birinci dereceden bütünleşik bulunmuştur. Ardından Gregory Hansen (1996) eşbütünleşme testi uygulanarak değişkenler arasındaki uzun dönemli ilişki incelenmiştir. Gregory Hansen kırılmalı eşbütünleşme testi sonucuna göre Türkiye’nin 1960-2013 dönemlerine ait hava kirliliği ile gelir verileri arasında rejim değişimi modeli uzun dönemli ilişki bulunmuştur. Başlık (İngilizce): ECONOMETRIC ANALYSIS OF RELATIONSHIP BETWEEN AIR POLLUTION AND ECONOMIC GROWTH Öz (İngilizce): The most important causes of environmental pollution are increasing industrialization and urbanization. While targeted economic growth for the countries is being carried out, environmental destruction is also increasing in the early years of economic growth. As the level of development increases, environmentally friendly products that use the technology intensively reduce the environmental pollution, but the measures taken are not sufficient to reduce environmental damage. Therefore, the relationship between environmental pollution and economic growth has been a subject of constant interest in the environmental economics literature. In this study; Turkey’s covering the 1960-2013 period, carbon dioxide as air pollution index (CO2) emissions and economic growth as an indicator of the gross domestic product (GDP) using data from a long period relationship between air pollution and economic growth were investigated. The CO2 variable is used as the dependent variable and the GDP variable is used as the independent variable. As a result of the unit root test of Zivot Andrews (1992), the series were found to be integrated in the first order. Then Gregory Hansen (1996) a cointegration test applied long period relationship between variables investigated. According to the results of the Gregory Hansen cointegration test, there was found a regime change model long period relationship between air pollution and income in Turkey for the period 1960-2013.Öğe Is hepatitis-B immunization effective during chronic liver fibrosis? Investigation of secretory and cellular immune responses on an experimental model(Taylor & Francis Ltd, 2023) Kayhan, Basak; Karaca, Zeynal Mete; Canpolat, Esra; Ersan, Veysel; Gul, Mehmet; Yologlu, Saim; Yilmaz, SezaiObjective Adults with end-stage of chronic liver diseases have lower antibody titers after hepatitis-B vaccination. We have less amount of knowledge about the effect of non-viral cause chronic liver fibrosis on vaccination. In this study, we investigated the effect of non-viral chronic liver fibrosis on hepatitis B vaccine and the effect of tetanous toxoid co-administration at the level of humoral and cellular immune responses in an experimental model. Methods Hepatitis B vaccine was administered either alone or in combination with tetanus toxoid in thioacetamide-induced fibrotic BALB/c mice. Fibrosis level was determined by Knodell scoring. Anti-HBsAg, biochemical parameters, inflammatory (IL-1 beta, TNF-alpha), and anti-inflammatory (IL-10) cytokine levels were investigated in serum samples by automated systems and ELISA; respectively. Frequencies of activated lymphocytes were determined in flow cytometer. Results Antibody titers significantly decreased after immunization of fibrotic mice. However, co-administration of toxoid significantly elevated antibody titer. The percentage of CD19(+)CD69(+) B lymphocytes was found to be lower in vaccinated fibrotic group compared to vaccinated naive group. Simultaneous administration of toxoid significantly increased the frequencies of CD4(+) and CD8(+) T cells expressing CD69 and CD127. Interestingly, CD19(+)CD5(+)CD1(high) Breg cells were significantly reduced in the group vaccinated with hepatitis B vaccine and toxoid, simultaneously. The reduction in Breg percentage did not expose a significant decrease in the level of IL-10. Conclusion Non-viral chronic liver fibrosis causes a reduction on specific antibody level after vaccination. Reduction on Breg cell frequency may have an effect on elevation of antibody level after co-administration of tetanus toxoid.Öğe Kronik karaciğer fibrozunda sistemik immün yanıtın yönlendirilmesi(İnönü Üniversitesi, 2019) Canpolat, Esra; Kayhan, BaşakKronik Karaciğer Fibrozunda Sistemik İmmün Yanıtın Yönlendirilmesi Amaç: Mevcut çalışmanın amacı deneysel kronik karaciğer fibrozu oluşturulan deneklerde immünizasyon sonrası oluşan zayıf özgül antikor yanıtının, tetanoz toksoidi ile immün stimülasyon sonucu arttırılabilmesinin araştırılmasıdır. Materyal ve Metod: Tiyoasetamid (TAA) ile uyarılarak karaciğer fibroz modeli oluşturulmuş BALB/c türü deney farelerine Engerix™ hepatit B aşısı ve Tetavax tetanoz toksoidi intramüsküler yoldan verilmiştir. Gruplara ait deneklerin serum örneklerinde karaciğer enzim düzeyleri ve Anti-HBs düzeylerinin ölçümleri, karaciğer doku örneklerinde ise histopatolojik değerlendirmeler gerçekleştirilmiştir. Bulgular: Mevcut çalışmada TAA ile oluşturulan karaciğer fibrozunda karaciğer fonksiyon enzimlerinden AST, ALT, AP enzimlerine ait serum konsantrasyonlarında belirgin düzeyde artış görülmüştür. TAA + Hepatit B aşı grubunda serum AST, AP düzeyindeki azalma anlamsız, ALT düzeyindeki azalma anlamlı bulunmuştur. Deneklerin canlı vücut ağırlığı / karaciğer ağırlığı oranında kontrol grubu ile Hepatit B aşısı grubu arasında anlamlı farklılık görülmezken; TAA, TAA + Hepatit B aşısı, TAA + Hepatit B aşısı + Tetavax tetanoz toksoid gruplarında bu oranda görülen belirgin azalma saptanmıştır. Çalışmada fibroz oluşturulan deneklere uygulanan hepatit B aşısı sonrası ölçülen Anti-HBs düzeyi sadece hepatit B aşısı uygulanan deneklere göre belirgin düzeyde düşük saptanmıştır. TAA + Hepatit B aşısı + Tetanoz toksoidi uygulanan grupta ise TAA + Hepatit B aşısı grubuna göre Anti-HBs düzeyinde istatistiksel olarak anlamlı bir artış tespit edilmiştir. Sonuç: Kronik karaciğer fibrozunda immünizasyon sonrası zayıf özgül antikor yanıtı oluşmakta ve bu yanıt bir immün stimülatör olan tetanoz toksoidi kullanılarak arttırılabilmektedir.Öğe PARAMETRİK OLMAYAN SABİT ETKİLER PANEL VERİ MODELLERİ: TÜRKİYE İÇİN HAVA KİRLİLİĞİ VE GELİR İLİŞKİSİ(2013) Omay, Rabia Ece; Canpolat, EsraBu çalışmada, Türkiye için kişi başına düşen kükürt dioksit (SO2) ve partiküler madde (PM10) ilekişi başına düşen gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) arasındaki ilişki modellenmiştir. Söz konusumodellemede sabit etkili parametrik olmayan panel veri analizi kullanılmıştır. Panel veri, 1990-2001periyodu için İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflandırması (İBBS) birinci düzeyinde yer alan 12 bölgeyikapsamaktadır. Türkiye için GSYH ile SO2 ve PM10 arasındaki ilişkinin modellenmesinde, parametrikolmayan modellerin iyi sonuçlar verdiği gözlenmiştir.Öğe SATIN ALMA GÜCÜ PARİTESİ ve VARYASYONLARININ TÜRKİYE İÇİN SINANMASI(Uluslararası Yönetim İktisat ve İşletme Dergisi, 2015) Şener, Sefer; Yılancı, Veli; Canpolat, EsraÖz: Bu çalışmada Türkiye de satın alma gücü paritesinin ve çeşitli varyasyonlarının geçerliliği Ocak 1980 Aralık 2012 dönemi için, reel döviz kurunu çeşitli veri yaratma süreçleriyle modelleyerek sınanmıştır. Yapılan testler sonrasında, Türkiye de satın alma gücü paritesinin geçerli olmadığı görülmektedir. Bununla birlikte, çoklu yapısal kırılmaya izin veren birim kök testleriyle yapılan analizde, sadece sabit terimde ve sabit terim ile trend terimlerinde kırılmaya izin veren birim kök testlerinde, reel döviz kuru durağan bulunmuştur. Elde edilen bu sonuçlar, Türkiye de sınırlı SAGP ile Kırılmalı-Trendli-Sınırlı SAGP nin geçerli olduğunu göstermektedir.