Yazar "Cihan, Mustafa" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 1 / 1
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Dombayova ve Sandıklı (Afyon) grabenlerinin depremselliği ve kenar faylarının, kinematik analizi(2001) Cihan, Mustafa; Özacar, Arda; Koçyiğit, Aliİnceleme alanı Isparta dış yayının kuzeybatı köşesinde ve Göller Bölgesi horst-graben sistemi içinde yer alır (Şekil 1). Göller Bölgesi KD-, KB-, K-G, KKD- ve D-B gidişli verev atımlı normal faylarla çok sayıda horst ve grabene bölünmüştür. Bunlardan iki tanesi de Sandıklı ve Dombayova grabenleridir. Her iki graben batıda Akdağ Horstu ile Dinar grabeninden, doğuda ise Kükürtdağı Horstu ile Çölovası grabeninden ayrılır. Sandıklı grabeni 3-9 km genişlikte, 34 km uzunlukta ve KKD- gidişli bir çöküntü alanıdır. Benzer şekilde Dombayova grabeni de 1-5.5 km genişlikte 30 km uzunlukta ve KKD-gidişli diğer bir çöküntü alanıdır. Birbirlerinden Ovataştepe horstu ile ayrılan her iki graben de gelişimlerini aktif olarak sürdürmektedir. Grabenlerin oluşumları ile yaşıt dolgu sedimanları sırayla 522m ve ~300m kalınlıkta olup, kenarlarda eski ve yeni alüvyon yelpazeleri, yamaç döküntüsü (talus), yelpaze-önlük gibi iri taneli, az pekişmiş kırıntılı birimlerden, grabenlerin ortasında ise kenar fasiyesleriyle yanal-düşey geçişli, ince taneli sittaşı-kumtaşı-kiltaşı-çamurtaşı ve bunların pekişmemiş eşdeğerlerinden oluşur. İnceleme alanındaki en genç temel kaya birimi geç Miyosen(Messinian)- orta Pliyosen yaşlı ve deformasyon geçirmiş (kıvrımlanmış) Türkbelkavak Formasyonu'dur. Bu birim, henüz deformasyon geçirmemiş (yatay konumlu) graben dolgusu tarafından açılı uyumsuzlukla örtülür. Bu nedenle inceleme alanında, genişleme türündeki yeni tektonik dönemin ve grabenlerin oluşum başlangıç yaşları geç Pliyosen'dir (2.6 My) Sandıklı ve Dombayova grabenlerinin gerek doğu gerekse batı kenarları, sık aralıklı, uzunlukları 1 km- 32 km arasında değişen, birbirine koşut-yarı koşut uzanımlı, graben içine doğru eğimli ve basamak türü normal faylardan oluşan birçok fay seti ve fay tarafından denetlenir. Bunlar ilk kez haritalanmış, tanımlanmış ve adlanmıştır. Önemli fay setleri ve faylar arasında Akın, Ballık, Hüdaihamamı, Örenkaya, Kızılören, Keçiborlu, Akçaköy ve Küçükova fay setleri; Sandıklı, Keklicek-Afşar, Çobansaray, Dombay, Eldere ve Akyolaltı fayları sayılabilir. Faylar yer yer iyi korunmuş fay aynaları ve kayma çizikleri sunar. Bu gözlem yerlerinden alınan fay düzlemi ve ilgili yapı ölçümlerinin kinematik analizi, her iki grabenin kenar faylarının, çok az sol ve/ya da sağ yanal doğrultu atım bileşeni olan verev atımlı normal faylar olduğu kanıtlanmıştır.(Şekil 12'de istasyon 1-15). Grabenlerin oluşum başlangıcından beri, her iki grabenin de doğu kenarlarını sınırlayan faylar boyunca birikmiş olan toplam düşey atım miktarları Sandıklı grabeni için 360 m, Dombayova grabeni için ise 900 m olup, bu değerler yine sırayla 0.13mm/yıl ve 0.35mm/yıllık devinim hızını gösterir.Bu değerler aynı zamanda Dombayova grabenindeki deformasyonun Sandıklı grabenininden çok daha yüksek olduğunu da işaret eder. Sandıklı grabeninin doğrudan içinde olmuş herhangi bir tarhsel deprem kaydına rastlanılamamıştır. Buna karşın Dombayova grabeninin doğrudan içinde (1875 depremi) ve her iki graben,n de yakın çevresinde ise MÖ 400, 88 ile MS 53 ve 1862 olmak üzere beş tarihsel ve beş adet de (1914, 1925, 1933, 1971, 1995) geçtiğimiz son yüzyıl içinde yıkıcı deprem oluşmuştur.Bunlardan 1875 tarihsel depremi ile 1914 ve 1995 son yüzyıl depremleri, her iki graben içindeki bazı yerleşkelerde değişik derecede hasara ve can kaybına yol açmıştır. Diğer taraftan, Burdur ve Dinar grabenleri kadar olmasa bile, Dombayova ve Sandıklı grabenleri de 1900-2000 yılları arasında büyüklükleri 2 ve 5 arasında değişen birçok depreme sahne olmuştur, başka bir deyişle gerek tarihsel gerekse güncel depremler Sandıklı ve Dombayova grabenlerini sınırlayan fayların küçük ve orta büyüklükte deprem üretme potansiyeline sahip olduğunu göstermektedir.Sandıklı ve Dombayova grabenleri içindeki yerleşkelerin büyük çoğunluğu, graben kenar faylarının düşen tavan blokları (deprem anında en çok hasar ve can kaybının beklendiği alan) ve sıvılaşma potansiyeli olan zemin üzerinde kuruludur. Bu nedenle böyle yerleşim birimlerinde sık aralıklı ve çok katlı yapılaşmaya gidilmemelidir.Sandıklı ve Dombayova grabenleri içindeki yerleşim birimlerinin yakın gelecekte yaşayacağı önemli bir sorun da, eğer gereken önlem alınmaz ise tarım topraklarının ve yeraltı suyunun kirlenecek olmasıdır.Yerleşim birimlerinin çoğunda alt yapının olmaması ve çöplerin (katı ve sıvı atıkların) hiç de uygun olmayan, örneğin dere yatakları ve dere ağızlarındaki geçirimliliği yüksek alüvyon yelpazelerinin üzerine atılması, yakın gelecekte yeraltı suları ve tarım topraklarının kirlenmesine, dolayısı ile sağlık sorununa yol açabilir.