Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Düzova, Halil" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 8 / 8
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Acute effects of moderate and strenuous running on trace element distribution in the brain, liver, and spleen of trained rats
    (Balkan Medical Journal, 2013) Ergen, Kıvanç; İnce, Hürrem; Düzova, Halil; Karakoç, Yunus; Emre, M. Hanifi
    Abstract: Objective: Trace elements such as manganese (Mn), cobalt (Co) and chromium (Cr) play key roles in metabolic reactions and are important in many physi- ological enzymatic processes. In this study, we aimed to investigate the acute effects of moderate and strenuous running (treadmill) exercise on the levels of Mn, Co and Cr in the brain, liver, and spleen of trained rats. Study Design: Animal experiment. Material and Methods: Twenty-one Wistar-Albino adult male rats were used in the study. Rats were grouped as control group (no mandated exercise; n=8), moderate exercise group (30 min exercise duration; n=7), and strenuous exercise group (60 min exercise duration; n=6). The levels of Mn, Co, and Cr in the frontal lobe, temporal lobe, brain stem, liver, and spleen were determined by atomic absorption spectrophotometer. Results: Cr levels in liver of rats increased in parallel to the time course of running supporting the exercise training effect on the action of insulin. Compared to the control group, the level of Co significantly decreased in the brain stem of rats in the moderate exercise group (p=0.009) and in the frontal lobe of rats in the strenuous exercise group (p=0.004). In the strenuous exercise group, an examination of the brain stem revealed that the level of Mn significantly decreased (p=0.001), and levels of Co and Cr were apparently depleted to the extent that these elements were no longer detectable. Conclusion: A notable finding is that during or after single bout strenuous exercise, levels of Co decreased in the spleen and particularly decreased in the brain stem of regularly trained rats. From this study, it can be inferred that sportsmen should aware trace element disturbances among the body parts or depletion of some trace elements after single bout of chronic strenuous running exercise.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    The effect of exercise induced weight loss on myokines and adipokines in overweight sedentary females steps aerobics vs jogging walking exercises
    (J Sports Med Phys Fitness, 2016) Düzova, Halil; Güllü, Esin; Çiçek, Güner; Köksal, Burcu; Kayhan, Başak; Güllü, Abdullah; Şahin, İbrahim
    The objectives of this study were to verify effects of step-aerobic exercise (SAE) and jogging-walking exercise (JWE) program on myokines and adipokines levels in overweight sedentary females. METHODS:Volunteer subjects (n=25) were assigned to two exercise groups: steps aerobics and jogging-walking. The exercise program given to them was for five days a week and for twelve weeks period. Serum samples were collected from venous blood before and immediately after cardio-respiratory fitness test (CRF) by Bruce protocol and stored at -80 C until they were assayed before 12 weeks exercise program. After 12- weeks training program this procedure was repeated. Serum TNF-α, IL-6, IL-15, IL-17, IL- 18, leptin, resistin and adiponectin levels were assayed by ELISA. RESULTS: Leptin and IL-15 levels were increased whereas resistin levels were decreased after CRF test in JWE training group following 12-weeks exercise program. TNF-α, IL-15 and IL-18 levels were higher and leptin levels were lower in SAE group than JWE group after 12-weeks exercise period. However, both SAE and JWE did not lead to significant change in serum levels of IL-17, IL-6 and adiponectin levels. CONCLUSIONS: What this study has added to existing knowledge that both SAE and JWE may cause weight loss especially in fat mass. But, the effect of SAE and JWE on myokines and adipokines levels may be the different. Further studies are needed to find out clinical importance of these findings.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Effects of noopept on hippocampal ngf and bdnf levels and cognitive functions of prepubertalrats with streptozotocin-ınduced diabetes
    (KARGER, ALLSCHWILERSTRASSE 10, CH-4009 BASEL, SWITZERLAND, 2018) Gürbüz, Perihan; Düzova, Halil; Kaya, Gül Büşra; Çakan, Pınar; Durhan, Merve
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Mekanik barsak obstrüksiyonu nedeniyle laparotomi yapılan hastalarda flukonazol proflaksisinin lipid peroksidasyonu ve nitrik oksit üzerine etkisi
    (İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2006) Düzova, Halil; Işık, Burak; Özgör, Dinçer; Bayındır, Yaşar; Tekerekoğlu, M.Sait; Yılmaz, Sezai
    Amaç: Mekanik barsak obstrüksiyonu nedeni ile opere edilen hastalarda ortaya çıkan enfeksiyonlarda, giderek artan sıklıkta Candida albicans izole edilmektedir. Bu çalışmada, kandidial enfeksiyonlar, nitrik oksit (NO) ve tiobarbiturik asit türevi aktif ürünlerin (TBARS) yapım cevabı üzerine flukonazol profilaksisin, etkisini incelemek için yapıldı. Gereç ve Yöntem: Temmuz 2003 ile Aralık 2004 tarihleri arasında mekanik barsak obstrüksiyonu nedeniyle laparotomi yapılan 52 hasta çalışmaya alındı. Bu randomize (plasebo- kontrol), çift-kör klinik çalışmada, belirtilen hasta grubunda kandidial translokasyon sıklığı ve bu durumun klinik bulgulara etkisi ile rutin antibakteriyel tedavi ile birlikte preopertaif tek doz flukonazol (400 mg) proflaksisinn etkisi araştırıldı. Aynı zamanda, flukonazol proflaksisinin preoperatif, postoperatif 2., 6. ve 24. saatlerde alınan kan örneklerinde kandidial translokasyonda NO ve TBARS düzeyleri üzerine etkisi spektrofotometrik yöntem ile ölçüldü. Sonuçlar: Malign nedenlerden mekanik barsak tıkanması olan hastalarda ameliyat öncesi tek doz flukonazol verildiğinde, postoperatif 2’inci saat plazma NO düzeyinde artış (p<0.003), ameliyat anında alınan kan ve doku kültürlerinde gram negatif üreme gösteren hastaların postoperatif 24’üncü saatinde plazma NO düzeylerinde istatistiksel olarak artış bulundu (p<0.05). Fakat NO plazma seviyesi, postoperatif kültüründe gram negatif üremesi olan hastalarda 6’ıncı. saatte 2’ıncı saatte ki düzeye göre azalma saptandı (p<0,05). Çıkarımlar: Malign nedenlerden dolayı barsak tıkanması olanlarda, fungal translokasyonu engelleme özelliği gösteren flukonazol, aynı zamanda NO metabolizmasını etkiler. Kültürlerinde gram negatif üremesi olan olgularda ise NO metabolizmasının daha geniş kapsamlı araştırılması gerekmektedir.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Mekanik Barsak Obstrüksiyonu Nedeniyle Laparotomi Yapılan Hastalarda Flukonazol Proflaksisinin Lipid Peroksidasyonu Ve Nitrik Oksit Üzerine Etkisi+
    (İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2006) Düzova, Halil; Işık, Burak; Özgör, Dinçer; Bayındır, Yaşar; Tekerekoğlu, M.Sait; Yılmaz, Sezai
    Mekanik barsak obstrüksiyonu nedeni ile opere edilen hastalarda ortaya çıkan enfeksiyonlarda, giderek artan sıklıkta Candida albicans izole edilmektedir. Bu çalışmada, kandidial enfeksiyonlar, nitrik oksit (NO) ve tiobarbiturik asit türevi aktif ürünlerin (TBARS) yapım cevabı üzerine flukonazol profilaksisin, etkisini incelemek için yapıldı. Gereç ve Yöntem: Temmuz 2003 ile Aralık 2004 tarihleri arasında mekanik barsak obstrüksiyonu nedeniyle laparotomi yapılan 52 hasta çalışmaya alındı. Bu randomize (plasebo- kontrol), çift-kör klinik çalışmada, belirtilen hasta grubunda kandidial translokasyon sıklığı ve bu durumun klinik bulgulara etkisi ile rutin antibakteriyel tedavi ile birlikte preopertaif tek doz flukonazol (400 mg) proflaksisinn etkisi araştırıldı. Aynı zamanda, flukonazol proflaksisinin preoperatif, postoperatif 2., 6. ve 24. saatlerde alınan kan örneklerinde kandidial translokasyonda NO ve TBARS düzeyleri üzerine etkisi spektrofotometrik yöntem ile ölçüldü. Sonuçlar: Malign nedenlerden mekanik barsak tıkanması olan hastalarda ameliyat öncesi tek doz flukonazol verildiğinde, postoperatif 2’inci saat plazma NO düzeyinde artış (p<0.003), ameliyat anında alınan kan ve doku kültürlerinde gram negatif üreme gösteren hastaların postoperatif 24’üncü saatinde plazma NO düzeylerinde istatistiksel olarak artış bulundu (p<0.05). Fakat NO plazma seviyesi, postoperatif kültüründe gram negatif üremesi olan hastalarda 6’ıncı. saatte 2’ıncı saatte ki düzeye göre azalma saptandı (p<0,05). Çıkarımlar: Malign nedenlerden dolayı barsak tıkanması olanlarda, fungal translokasyonu engelleme özelliği gösteren flukonazol, aynı zamanda NO metabolizmasını etkiler. Kültürlerinde gram negatif üremesi olan olgularda ise NO metabolizmasının daha geniş kapsamlı araştırılması gerekmektedir.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Mikobakterium tüberkülozis'li olgularda serum çinko ve bakır düzeyleri
    (2000) Düzova, Halil; Karagözler, A. Alev; Tekerekoğlu, M. Sait; Emre, M. Hanifi
    Tüberküloz (TB), intrasellüler bir patojen olan Mikobakterium tuberkülozis (MTB) tarafından oluşturulan kronik bir infeksiyondur. Bu çalışmada konakçıda Mikobakterium tüberkülozis enfeksiyonunda, serum geçiş metallerinden olan bakır (Cu) ve çinko (Zn) düzeyleri araştırıldı. Çalışma, TB tanısı için balgamda asit fast basil (ARB) ve "polymerase chain reactionu" (PCR) negatif olan sağlıklı 21 (n=21) kişiden (yaş ort; 35, 77±10,54) oluşan kontrol grubu ve balgam, plevra, bronşial alveolar lavaj ve aspirasyon sıvısında PCR, ARB vb yöntemlerle tanısı konulmuş ve henüz tedaviye başlanmamış olan 19 (n=19) (yaş ort; 31,85±7,39) kişiden oluşan hasta grubu ile yapıldı. Serumdaki Cu ve Zn düzeyleri, atomik absorbsiyon spektrofotometresi ile ölçüldü. Hasta ve kontrol gruplarının serum Cu düzeyleri sırasıyla 72.05±7.04 µg/100 mL ve 68.33±4.66 µg/100 mL olarak bulundu ve aralarında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptandı (p < 0,05). Hasta ve kontrol gruplarının serum Zn düzeyi ise sırasıyla 62.00±7.86 µg/100 mL ve 68.67 ± 5.84 µg/100 mL olarak bulundu ve aralarından istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptanamadı (p> 0,05).
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Orta ve Yüksek Düzeyde Treadmill Egzersizinin Sıçanların Kas ve Eritrosit Oksidan/Antioksidan Sistemine Etkisi
    (İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2007) Düzova, Halil; Emre, M.Hanifi; Karakoç, Yunus; Karabulut, Aysun Bay; Yılmaz, Zümrüt; Gürsul, Cebrail; Yoloğlu, Saim
    Sıçanların kas ve eritrosit antioksidan enzim aktivitesi üzerine antrenman süre ve şiddetinin etkisini göstermek için çalışma planlandı. Gereç ve yöntem: Çalışmada kullanılan yirmi beş adet erkek Wistar-albino sıçan; kontrol, orta ve yüksek şiddette antrenman yaptırılmak üzere üç gruba ayrıldı. Orta ve yüksek düzeyde antrenman yaptırılan sıçanlar on üç hafta boyunca günde yarım ve bir saatlik süre ile deney protokolüne bağlı olarak koşu bandı eğimi değiştirilerek koşturuldu. Çalışmanın sonunda eritrosit ve gastroknemius kasından alınan örneklerden superoksit dismutaz (SOD) ve glutatyon peroksidaz (GSHPx) aktiviteleri, nitrit/nitrat, tiobarbiturik asit türevi aktif maddeler (TBARS) düzeyleri ve kas katalaz (CAT) aktivitesi spektrofotometrik yöntemle ölçüldü. Gruplar arasındaki farklılığı değerlendirmek için Mann-Withney-U ve parametrelerin korelasyonu için Spearman rank testi kullanıldı. Bulgular: Her iki antrenman grubunda eritrosit SOD ve GSH-Px aktivitesinin artmasına karşılık TBARS düzeyleri azaldı. Orta şiddette antrenman yapan grubun gastroknemius kas dokusu CAT aktivitesi artış gösterdi. Orta düzeyde egzersiz yaptırılan sıçanların kas CAT ile nitrik oksit seviyeleri arasında negatif bir korelasyon tespit edildi (r=-0,743 p<0,05). Ayrıca günde yüksek düzeyde egzersiz yaptırılan sıçanların eritrosit GSH-Px ve SOD aktiviteleri ile NO düzeyleri arasında negatif korelasyon görüldü (r=-0,865 p<0,012 ve r=-0,847 p<0,016). Sonuç: Orta düzeyde egzersizin antioksidan aktivite üzerinde daha etkili olduğu, ancak; yüksek düzeyde antrenmanlı hayvanlarda oksidan/antioksidan sistemler arasındaki dengenin daha iyi düzenlendiği saptanmıştır.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Streptozotosinle Diyabet Oluşturulan Prepubertal Sıçanlarda Noopept’in Kognitif Fonksiyonlar ve Puberte Süreci Üzerine Etkileri
    (2017) Yıldız, Azibe; Gürbüz, Perihan; Düzova, Halil
    Adolesan Tip1 Diyabetes Mellitus (T1DM) hastalarında artan insülin direncinden dolayı tedavide yüksek doz insülin kullanılmaktadır. Uzun dönemde, yüksek doz insülin hipotalamopitüitergonadal(HPG) aksta bozulmaya ve farklı komplikasyonlara yol açar. T1DM tedavi protokollerinde yeni yaklaşımlar gerekmektedir. Noopept ile yapılan çalışmalar anti- diyabetik özellikleri olabileceğini düşündürtmüştür. Çalışmamızda prepubertal DM sıçanlarda noopept’in HPG aks üzerine etkisi olup olmadığını araştırdık. Çalışmada 60 adet 28 günlük prepubertal, erkek Sprague Dawley sıçan randomize olarak 6 gruba bölündü. i) kontrol, ii) DM kontrol, iii) noopept kontrol, iv) DM- noopept, v) DM-insülin, vi) DM- insulin- noopept. Postnatal 28. Gün 50 mg/kg streptozotosin uygulanarak diyabet oluşturuldu.14 gün boyunca intraperitoneal 0,5 mg/kg noopept, 1 ünite insulin uygulandı. Çalışma sırasında düzenli glukoz ve ağırlık ölçümü, pubertal süreç izlemi ve Morris Su Labirenti testi (MSL) yapıldı. Çalışma sonunda feda edilen deneklerin dokularından, hipokampüs ve hipotalamus histolojik, hipotalamusta GnRH ve Kisspeptin immünohistokimyasal olarak incelendi. LH, FSH, insülin serumdan, NGF ve BDNF düzeyleri hipokampal homojenattan, ELİSA testleri ile çalışıldı. Diyabet ile diyabet+ insülin verilen sıçanlarda puberteye giriş süresi gecikirken, noopept uygulaması ile normalize olmuştur (p‹0.05). İnsulin verilen deneklerde noopept’in HOMA-IR’yi düşürdüğü görülmüştür (p‹0.05). Hipokampüste diyabet grubundaki dejenere hücre sayısının hem kontrol hem de noopept kullanan diyabetiklere göre fazla olduğu görüldü (p‹0.05). DM + noopept kullanan deneklerin hipokampal GnRH aktivitesinin insülin ve noopept’i beraber kullanan gruba göre yüksek olduğu tespit edildi. Kisspeptin düzeylerinde ise gruplar arasında farklılık bulunmadı (p›0.05). Serum LH, FSH ve hipokampal homojenat NGF, BDNF düzeyleri arasında fark bulunmadı (p›0.05). Spasiyel öğrenmeyi değerlendirdiğimiz MSL’de gruplar arasında fark bulunmadı (p›0.05). Pubertal süreçteki T1DM’de noopept’in olumlu etki edebileceğini düşünmekteyiz.

| İnönü Üniversitesi | Kütüphane | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


İnönü Üniversitesi, Battalgazi, Malatya, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim