Yazar "Demircan, Mehmet" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 20 / 63
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Advantages of early intervention with arterial embolization for intra-abdominal solid organ injuries in children(2019) Demircan, Mehmet; Gürünlüoğlu, Kubilay; Gözükara Bağ, Harika; Sığırcı, Ahmet; Saraç, Kaya; Kutlu, Ramazan; Yıldırım, İsmail OkanAbstract: PURPOSE Active bleeding due to abdominal trauma is an important cause of mortality in childhood. The aim of this study is to demonstrate the advantages of early percutaneous transcatheter arterial embolization (PTAE) procedures in children with intra-abdominal hemorrhage due to blunt trauma. METHODS Children with blunt abdominal trauma were retrospectively included. Two groups were identified for inclusion: patients with early embolization (EE group, n=10) and patients with late embolization (LE group, n=11). Both groups were investigated retrospectively and statistically analyzed with regard to lengths of stay in the intensive care unit and in the hospital, first enteral feeding after trauma, blood transfusion requirements, and cost. RESULTS The duration of stay in the intensive care unit was greater in the LE group than in the EE group (4 days vs. 2 days, respectively). The duration of hospital stay was greater in the LE group than in the EE group (14 days vs. 6 days, respectively). Blood transfusion requirements (15 cc/kg of RBC packs) were greater in the LE group than in the EE group (3 vs. 1, respectively). The total hospital cost was higher in the LE group than in the EE group (4502 USD vs. 1371.5 USD, respectively). The time before starting enteral feeding after first admission was higher in the LE group than in the EE group (4 days vs. 1 day, respectively). CONCLUSION Early embolization with PTAE results in shorter intensive care and hospitalization stays, earlier enteral feeding, and lower hospital costs for pediatric patients with intra-abdominal hemorrhage due to blunt trauma.Öğe Ağır yüz yanıklı bir çocukta kolajen-elastin matriks kullanılarak yapılan tek aşamalı rekonstrüksiyon(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2013) Demircan, Mehmet; Çiçek, Tuğrul; Yetiş, İkbalBu olgu sunumunda; yanığının 4. gününde, aynı anda kolajen-elastin matriks uygulaması ve üzerine deri greftlemesi yapılan çok ağır total yüz yanıklı 10 aylık kız hastayı sunuyoruz. Toplam yanık alanı tüm vücudun %50’si olup neredeyse tüm alanlar 3. dereceydi. Bu yöntemle yapılan tüm greftler canlı kaldı. Erken sonuçlara gore, greft kalitesi; elastisite, pliabilite, doku kalitesi ve renk bakımından normale yakındı. Hastamızda yara kontürleri güzeldi ve yara bölgesinde hipertrofik skar yoktu. Dermis eşdeğeri olarak kolajen-elastin matriks, ağır yanık sonrası yüz rekonstrüksiyonunda yararlı bir yardımcı olabilir ve hızlı iyileşmeyi sağlamaya izin verebilir. Burada sunulan hasta kolajen-elastin matriksin (Matriderm®), bu türk yanıklarda greft olarak kullanıldığı ilk hastadır.Öğe Bardet Biedl syndrome associated with vaginal atresia a case report(Turk J Pediatr, 2003) Uğuralp, Sema; Demircan, Mehmet; Çetin, Selma; Sığırcı, AhmetUğuralp S, Demircan M, Çetin S, Sığırcı A. Bardet-Biedl syndrome associated with vaginal atresia: a case report. Turk J Pediatr 2003; 45: 273- 275. This is a case report of Bardet-Biedl syndrome associated with vaginal atresia diagnosed in a 15-year-old girl. She had mild mental retardation; obesity; nistagmus, retinitis pigmentosa and optic atrophy in both eyes; accessory digit on the left hand; polydactyly in lower extremities; a mobile, painful, nonfixed mass of 6 cm in diameter in the pelvic region; a palpable cystic mass in front of the rectal wall; and no vaginal opening. Secondary sex characteristics were determined. The vaginal atresia was distinguished from vaginal agenesis by the presence of proximal vagina in radiological examination.Öğe A bifid sternum case underwent the earliest repair in the literature(2005) Demircan, Mehmet; Gürbüz, Necla; Karaman, AbdurrahmanAbstract: Inkomplet konjenital sternal kleft nadir bir anomalidir. Büyük çocuklarda daha kompleks rekonstrüksiyon ihtiyacından kaçınmak için, yenidoğan periodunda bu defektlerin primer olarak kapatılması önerilmektedir. Bu yazıda mümkün olan en kısa sürede primer onarılan bifid sternumlu beş günlük bir yenidoğan bildirilmiştir.Öğe Bir Infantta Down Sendromu Ve Annüler Pankreasla Birlikte Castleman Hastalığı(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2001) Uguralp, Sema; Mutus, Murat; Turhan, Oğuz; Demircan, MehmetYenidoğan döneminde proksimal intestinal atrezi nedeniyle opere edilmiş ve laparotomisinde annüler pankreas, duedonal atrezi ve malrotasyon tanıları alan Down sendromlu bir olgu 13 aylıkken brid ileus nedeniyle tekrar başvurdu. Yapılan operasyonda nekroz nedeniyle rezeke edilen ileum segmentinin histopatolojik muayenesi hyalen vasküler tip Castleman hastalığı olarak rapor edildi.Öğe Bir İnfantta Saptanan Servikal Subkutan Yerleşimli Kartilajinöz Koristoma(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2007) Karaman, Abdurrahman; Ceran, Canan; Uğuralp, Sema; Gürses, İclal; Demircan, MehmetKartilajinöz koristoma çocuklarda oldukça nadir görülen bir patolojidir. Kitlenin total çıkarılması en seçkin tedavi yöntemdir. Bu çalışmada boyun lateral yerleşimli bir kartilajinöz koristoma olgusu sunulmuştur.Öğe Castleman's disease associated with annular pancreas and Down syndrome in an infant(2000) Uğuralp, Sema; Mutuş, Murat; Turhan, Oğuz; Demircan, MehmetÖz: Yenidoğan döneminde proksimal intestinal atrezi nedeniyle opere edilmiş ve laparotomisinde annuler pankreas, duedonal atrezi ve malrotasyon tanıları alan Down sendromlu bir olgu 13 aylıkken brid ileus nedeniyle tekrar başvurdu. Yapılan operasyonda nekroz nedeniyle rezeke edilen ileum segmentinin histopatolojik muayenesi hyalen vasküler tip Castleman hastalığı olarak rapor edildi.Öğe Cervical subcutaneous cartilaginous choristoma in an infant(2007) Karaman, Abdurrahman; Ceran, Canan; Uğuralp, Sema; Gürses, İclal; Demircan, MehmetAbstract: Kartilajinöz koristoma çocuklarda oldukça nadir görülen bir patolojidir. Kitlenin total çıkarılması en seçkin tedavi yöntemdir. Bu çalışmada boyun lateral yerleşimli bir kartilajinöz koristoma olgusu sunulmuşturÖğe Çevresel Sigara Dumanının 7-10 Yaş Grubu Çocuklarda Testis Fonksiyonlarına Etkisi(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2012) Karaman, Abdurrahman; Taş, Erkan; Temel, İsmail; Gürsoy, Şule; Demircan, MehmetPasif içicilik olarak tanımlanan çevresel sigara dumanına maruz kalma sık karşılaşılan bir durumdur. Bu çalışma ile pasif sigara içicisi durumunda olan 7–10 yaş grubu çocuklarda çevresel sigara dumanının testis fonksiyonları üzerindeki etkisini incelemeyi amaçladık. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya ilköğretim okullarında okuyan, 7-10 yaş grubunda ek bir sağlık problemi olmayan erkek çocuklar dahil edildi. Pasif sigara içicisi durumunda olan (Pİ) 50 olgu ve olmayan (K) 50 olgu anket çalışmasıyla belirlendi. Belirlenen olguların serumlarından kotinin düzeyleri ile testis fonksiyonunun biyokimyasal göstergeleri olan testosteron, inhibin-B, anti-müllerian hormon (AMH) ile beraber FSH ve LH düzeyleri çalışıldı. Bulgular: Pİ grubunda serum kotinin düzeyleri K grubuna göre belirgin artmış bulundu (p<0,05). Testosteron, inhibin-B, FSH, LH düzeyleri K grubunda Pİ grubuna göre belirgin olarak yüksek bulunurken; bu yaş grubunda testosteron ile ters orantılı hareket eden AMH seviyelerinin K grubunda Pİ grubuna göre düşük olduğu saptandı (p<0,05). Sonuç: Elde ettiğimiz sonuçlar çevresel sigara dumanının testislerde fonksiyon bozukluğuna yol açtığını göstermektedir. Bunun da erişkin yaşlarda ortaya çıkabilecek infertiltenin nedenlerinden birisi olabileceği düşünülmektedir.Öğe Çocuklarda Üreterin Segmental Kistik Dilatasyonu(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2010) Karaman, Abdurrahman; Demircan, Mehmet; Uğuralp, Sema; Özcan, Canan Ceran; Sığırcı, Ahmet“Segmental megaüreter” veya “segmental üreteral kistik dilatasyon” oldukça nadir görülen bir patoloji olup literatürde sadece birkaç olgu sunumu bildirilmiştir. Bu çalışmada sol taraf segmental megaüreter ve karşı taraf inkomplet üreteral duplikasyonu olan bir olgu sunulmuştur. Skrotal şişlik şikâyeti ile başvuran 2 aylık erkek olguda sağ hidrosel ve sol inmemiş testis saptandı. Olgunun antenatal ultrasonografisinde sağ renal pelviste dilatasyon saptanması üzerine postnatal değerlendirmesinde sol üreter orta kısmında kistik dilatasyon ile beraber sol renal pelvis ile distal üreterde hafif dilatasyon gözlendi. Laparotomide sol üreter orta kısımda belirgin kistik dilatayon ile birlikte sol renal pelvisin ve üreter proksimal ve distalinin normal olduğu görüldü. Dilate segment eksize edildi ve üretere uç uca anastomoz yapıldı.Öğe Çocukluk çağında jugular flebektazi: bir vaka raporu(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 1997) Demircan, Mehmet; Aydinç, Mustafa; Müezzinoğlu, Bahar; Gürsoy, M. Harun; Uğuralp, SemaÇocuklarda nadir görülen bir antite olan external jugular flebektazili bir vaka sunulmuştur. Boyun kitlelerinin ayırıcı tanısında akla gelmesi önemlidir. Renkli Doppler ultrasonografi basit ve geçerli bir tanı metodudur. Dahil olan segmentin cerrahi olarak çıkartılması uygulanmıştır.Öğe Comparison of routine laboratory tests in acute appendicitis and intussusception in childhood(2019) Gürünlüoğlu, Kubilay; Taşcı, Aytaç; Gözükara Bağ, Harika; Demircan, MehmetAbstract: Aim: Acute appendicitis and idiopathic intussusception are two major causes of acute abdomen in childhood. In this study, we investigated the clinical, laboratory and radiological findings of these two surgical emergencies during the first presentation. Material and Methods: In this study, we retrospectively reviewed the records of pediatric patients with acute appendicitis and idiopathic intussusception between 2015-2018. Patients were identified according to inclusion criteria. Results: Physical examination findings were positive in all patients with acute appendicitis and idiopathic intussusception. White Blood Cell (WBC) [15.55] and C-Reaktif Protein (CRP) [3.75] were high in the laboratory test in patients with acute appendicitis. In patients with idiopathic intussusception, lactate dehydrogenase (LDH) [302] and CRP [0.6] were high and Ultrasound findings were positive. In addition, WBC [10,1 (5,07)] was normal in patients with idiopathic intussusception. Conclusion: While WBC, CRP, physical examination is valuable in the diagnosis of acute appendicitis, physical examination, CRP, LDH and USG are valuable in the diagnosis of intussusception. In an Idiopathic intussusception patient, WBC may be normal at first admission.Öğe Comparison of routine laboratory tests in acute appendicitis and intussusception in childhood(2019) Gurunluoglu, Kubilay; Tasci, Aytac; Gozukara Bag, Harika; Demircan, MehmetAim: Acute appendicitis and idiopathic intussusception are two major causes of acute abdomen in childhood. In this study, we investigated the clinical, laboratory and radiological findings of these two surgical emergencies during the first presentation. Material and Methods: In this study, we retrospectively reviewed the records of pediatric patients with acute appendicitis and idiopathic intussusception between 2015-2018. Patients were identified according to inclusion criteria. Results: Physical examination findings were positive in all patients with acute appendicitis and idiopathic intussusception. White Blood Cell (WBC) [15.55] and C-Reaktif Protein (CRP) [3.75] were high in the laboratory test in patients with acute appendicitis. In patients with idiopathic intussusception, lactate dehydrogenase (LDH) [302] and CRP [0.6] were high and Ultrasound findings were positive. In addition, WBC [10,1 (5,07)] was normal in patients with idiopathic intussusception. Conclusion: While WBC, CRP, physical examination is valuable in the diagnosis of acute appendicitis, physical examination, CRP, LDH and USG are valuable in the diagnosis of intussusception. In an Idiopathic intussusception patient, WBC may be normal at first admission.Öğe Congenital distal esophageal obstruction caused by intraluminal mucosal web(Turkish J Pediatrics, 2012) Uguralp, Sema; Ceran, Canan; Demircan, MehmetUguralp S, Ceran C, Demircan M. Congenital distal esophageal obstruction caused by intraluminal mucosal web. Mirk J Pediatr 2012; 54: 317-319. Here, we report a case with intraluminal membrane (web) located in the lower esophagus causing complete obstruction. Esophagogram revealed complete obstruction near the esophagogastric junction. Surgical excision of the esophageal membrane was performed. To our knowledge, only a few cases with membranous esophageal atresia have been reported. It must be remembered in neonates who cannot tolerate feeding.Öğe Congenital distal esophageal obstruction caused by intraluminal mucosalweb(Turk J Pediatr., 2012) Uğuralp, Sema; Özcan, Canan Ceran; Demircan, MehmetHere, we report a case with intraluminal membrane (web) located in the lower esophagus causing complete obstruction. Esophagogram revealed complete obstruction near the esophagogastric junction. Surgical excision of the esophageal membrane was performed. To our knowledge, only a few cases with membranous esophageal atresia have been reported. It must be remembered in neonates who cannot tolerate feeding.Öğe Congenital distal esophageal obstruction caused by intraluminal mucosalweb(Türkısh journal of pediatrics, 2012) Uğuralp, Sema; Ceran Özcan, Canan; Demircan, MehmetHere, we report a case with intraluminal membrane (web) located in the lower esophagus causing complete obstruction. Esophagogram revealed complete obstruction near the esophagogastric junction. Surgical excision of the esophageal membrane was performed. To our knowledge, only a few cases with membranous esophageal atresia have been reported. It must be remembered in neonates who cannot tolerate feeding.Öğe Congenital heart disease associated with gastrointestinal system malformations in the newborn: Is it sufficiently evaluated?(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2002) Uğuralp, Sema; Paç, Feyza Ayşenur; Gürbüz, Necla; Demircan, MehmetÖz: Amaç: Bu çalışmanın amacı kardiak üfürümü olan ve olmayan konjenital gastrointestinal sistem malformasyonlu yenidoğanlar arasındaki konjenital kalp hastalığı (KKH) oranında fark olup olmadığını ortaya çıkarmaktır. Hastalar ve metot: 1995-2000 yılları arasında konjenital gastrointestinal malformasyon (KGM) tanısı ile tedavi edilen 115 infant rapor edildi. A grubunda sadece üfürümü olan yenidoğanlara Ekokardiografi (EKO) yapılırken, B grubunda üfürüm gözetmeksizin tüm olgulara EKO yapıldı. Bulgular: A ve B grubundaki yenidoğanlarda KKH tanısı sırası ile %6 ve %18 idi. (x2: 3.95, p<0.05). Sonuç: KKH tanısında tek başına fizik muayenenin güvenilir olmadığı gösterilmiştir. Konjenital gastrointestinal sistem malformasyonu olan tüm yenidoğanlara üfürüm olsun ya da olmasın rutin EKO yapılmasını öneriyoruz.Öğe Damaging Effects of Total Parenteral Nutrition Formula on Vascular Endothelium(Lippincott Williams & Wilkins, 2015) Demircan, Mehmet; Gurunluoglu, Kubulay; Karaman, Abdurrahman; Mizrak, BulentObjectives: Sepsis in one of the most serious complications that can occur during total parenteral nutrition (TPN) procedures. In this experimental study, we investigated the effects of TPN, with or without lipid emulsion, on vascular endothelial damage. Methods: In total, 50 rabbits were used, divided into 5 groups of 10 each. TPN with lipids (group 1), TPN without lipids (group 2), and 0.09% saline (group 3) were given for 10 days via a central venous catheter. Group 4 received no treatment other than placement of a central venous catheter for 10 days. Group 5 was a control group. At the end of day 10, rabbits were sacrificed and tissue samples of liver, kidney, and inferior vena cava were prepared and examined by immunohistochemical methods for vascular cellular adhesion molecule (VCAM)-1 expression. Results: In tissue sections of liver, kidney, and inferior vena cava, VCAM-1 activity was increased prominently in TPN with and without lipids compared with the control group. VCAM-1 activity in the TPN with lipids group was decreased versus the TPN without lipids group (P > 0.05). Conclusions: The TPN procedure results in vascular endothelial cell damage not only in the vein where the solution is introduced but also in other parts of the vascular system. Even if it is not statistically significant, lipids in the TPN formula may decrease this endothelial cell damage, as shown by immunohistochemistry.Öğe Ebeveynlerin korosif madde alımı konusundaki yaklaşımları bu kazalardan korunmada hala en önemli faktör mü?(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 1996) Gürsoy, M. Harun; Demircan, Mehmet; Genç, Metin; Güneş, Gülsen; Uğuralp, Sema; Pehlivan, ErkanKorozif ösofagus yanıkları çocukluk çağında birçok somatik, ruhsal ve sosyal problemler yaratabilir. Majör komplikasyonlardan birisi de eğer işler kötü giderse çocuğun ösofagusunu kaybetmesidir. Bu gibi kazalarda en iyi yöntem korunmaktır prensibinden hareketle anket şeklinde bir epidemiyolojik araştırma düzenledik. Birinci bölümde ebeveynlerin davranışlarını analiz ettik. İkinci bölümde ilkyardım konusundaki yaklaşımları değerlendirdik. Üçüncü bölümde ise kanunlara karşı duyarlılığı ölçtük. Bulgularımız ebeveynlerin çocuklarını ilaçlar vs. konusunda korumaya çalıştıklarını gösterdi. Ayrıca %70 gibi bir oranda ilk müdahalenin yapılması için ya bir doktor muayenehanesi ya da bir sağlık kuruluşu arayışını tespit ettik. Ancak kanunların bilinmesi çok az bir oranda idi ve ebeveynlerin ancak %50’si bu gibi kazalarda kendilerini suçlu görmekteydiler. Birey olarak ebeveynler yanlış davranışlara pek rağbet etmemektedirler ancak, alınan sonuçlar hem eğitimin hem de çok merkezli olarak araştırmaların yapılmasının mutlaka gerekli olduğunu göstermektedirler.Öğe The effect of environmental tobacco smoke on the testicular functions of 7-10 years old children(2012) Temel, İsmail; Gürsoy, Şule; Taş, Erkan; Demircan, Mehmet; Karaman, AbdurrahmanAmaç: Pasif içicilik olarak tanımlanan çevresel sigara dumanına maruz kalma sık karşılaşılan bir durumdur. Bu çalışma ile pasif sigara içicisi durumunda olan 7–10 yaş grubu çocuklarda çevresel sigara dumanının testis fonksiyonları üzerindeki etkisini incelemeyi amaçladık. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya ilköğretim okullarında okuyan, 7-10 yaş grubunda ek bir sağlık problemi olmayan erkek çocuklar dahil edildi. Pasif sigara içicisi durumunda olan (Pİ) 50 olgu ve olmayan (K) 50 olgu anket çalışmasıyla belirlendi. Belirlenen olguların serumlarından kotinin düzeyleri ile testis fonksiyonunun biyokimyasal göstergeleri olan testosteron, inhibin-B, anti-müllerian hormon (AMH) ile beraber FSH ve LH düzeyleri çalışıldı. Bulgular: Pİ grubunda serum kotinin düzeyleri K grubuna göre belirgin artmış bulundu (p<0,05). Testosteron, inhibin-B, FSH, LH düzeyleri K grubunda Pİ grubuna göre belirgin olarak yüksek bulunurken; bu yaş grubunda testosteron ile ters orantılı hareket eden AMH seviyelerinin K grubunda Pİ grubuna göre düşük olduğu saptandı (p<0,05). Sonuç: Elde ettiğimiz sonuçlar çevresel sigara dumanının testislerde fonksiyon bozukluğuna yol açtığını göstermektedir. Bunun da erişkin yaşlarda ortaya çıkabilecek infertiltenin nedenlerinden birisi olabileceği düşünülmektedir.