Yazar "Denizhan, Yurdaer" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Asetabulum kırıklarının cerrahi tadevisinde klinik ve radyolojik sonuçlar(Acta Orthopaedica et Traumatologica Turcica, 2003) Elmalı, Nurzat; Ertem, Kadir; İnan, Muharrem; Ayan, İrfan; Denizhan, YurdaerÖz: Amaç: Asetabulum kırığı nedeniyle cerrahi tedavi uyguladığımız hastalarda fonksiyonel ve radyolojik sonuçlar değerlendirildi. Çalışma planı: Asetabulum kırığı nedeniyle cerrahi tedaviden sonra yeterli takibi yapılan 21 hasta (13 erkek, 8 kadın; ort. yaş 35; dağılım 21-63) çalışmaya alındı. Ameliyat öncesinde tüm olgular ön-arka, iliak ve obturator oblik grafiler yanı sıra bilgisayarlı tomografi ile değerlendirildi. Letournel-Judet sınıflamasına göre 10 hastada basit, 11 hastada kompleks kırık vardı. En sık arka duvar ve/veya arka kolon kırığı (12 hasta) saptandı. Kırıkla birlikte arkaya çıkık olan dört hastaya acil kapalı redüksiyon yapıldı. Hastalar ortalama 4.8 günde (dağılım 1-13 gün) ameliyat edildi. On iki olguda Kocher-Langenbeck, beş olguya triradyat, dört olguya modifiye genişletilmiş iliofemoral yaklaşım uygulandı. Sonuçlar fonksiyonel olarak D'Aubigne ve Postel kalça puanlaması ile ve radyolojik olarak ön-arka, iliak ve obturator grafilerle değerlendirildi. Ortalama takip süresi 31 ay (dağılım 19-64 ay) idi. Sonuçlar: Fonksiyonel olarak sekiz hastada çok iyi (%38.1), yedi hastada iyi (%33.3), dört hastada yeterli (%19.1), iki hastada kötü (%.9.5) sonuç elde edildi. Radyolojik olarak dört hastada posttravmatik artroz (%19.1), üç hastada heterotopik ossifikasyon (%14.3), iki hastada avasktiler nekroz (%9.5) saptandı. Radyolojik sonuçlar 16 olguda çok iyi ve iyi (%76.2), üç olguda yeterli (%14.3), iki olguda kötü (%9.5) idi. Çıkarımlar: Klinik ve radyografik sonuçların paralellik gösterdiği görüldü. Redüksiyonun yeterli olmadığı ve çıkıkla birlikte olan olgularda kötü fonksiyonel sonuç alındı.Öğe Önkol median ve ulnar sinir yaralanmalarında yaralanma seviyesi, ek patolojiler, sinir onarımı türü ve yaşın prognoza etkileri(Acta Orthopaedica et Traumatologica Turcica, 2005) Ertem, Kadir; Denizhan, Yurdaer; Yoloğlu, Saim; Bora, ArslanÖz: Amaç: Bu çalışmada, önkol median ve/veya ulnar sinirin düzgün tip yaralanmalarında onarım sonrası elde edilen fonksiyonel sonuçlar değerlendirildi ve önkol yaralanma seviyesi, ek patolojiler, primer ya da sekonder onarım ve yaşın bu sonuçlar üzerine etkisi incelendi. Çalışma planı: Önkolda düzgün kesili lezyonlar nedeniyle tedavi edilen 42 hasta (34 erkek, 8 kadın; ort. yaş 31; dağı- lım 9-62) geriye dönük olarak incelendi. Yaralanmalar dört hastada önkolda proksimal, 11’inde orta, 27’sinde distal seviyedeydi. Yaralanan sinir sayısı 51 idi; bunların 30’unda median sinir, 21’inde ulnar sinir etkilenmişti. On iki olguda izole sinir yaralanması, dokuz olguda sinir ve tendon kesisi, 21 olguda ise sinir, tendon ve arter yaralanması saptandı. Hastalar, 0-15, 16-30, 31-45, 46 ve üzeri olmak üzere dört yaş grubunda incelendi. Fonksiyonel değerlendirmede Seddon ölçütleri kullanıldı. Kesi seviyesi, ek patolojiler, primer ve sekonder onarım ve yaşın sonuçlar üzerindeki etkisi incelendi. Ortalama izlem süresi 39 ay (dağılım 11-57 ay) idi. Sonuçlar: Primer ve geç primer onarım yapılan hastalarda klinik ve fonksiyonel sonuçlar sekonder onarım yapılanlara göre daha kötü bulundu; ancak, bu fark istatistiksel olarak anlamlı değildi (pı0.05). Yaralanma seviyesinin, türünün ve yaşın Seddon değerlendirme sonuçlarını anlamlı derecede etkilemediği görüldü (pı0.05). Ancak, 0-15 yaş arası tüm olgularda (%100) çok iyi sonuç alınırken, 46 yaş üzeri olgularda ise iyi ve çok iyi sonuç oranı %20 idi. Çıkarımlar: Periferik sinir düzgün kesilerinde uygun olgularda öncelikle primer onarım tercih edilebilir. İleri yaştaki olgularda sinir rejenerasyon potansiyeli düşük olduğundan, bunlarda öncelikli olarak rekonstrüktif girişimlerin düşünülmesi gerekir. Başlık (İngilizce): The effect of injury level, associated injuries, the type of nerve repair, and age on the prognosis of patients with median and ulnar nerve injuries Öz (İngilizce): Objectives: In this study, we aimed to evaluate the functional results of nerve repair (median and/or ulnar) in patients with forearm clean-cut injuries and investigated the effect of injury level, associated injuries, the type of repair (primary or secondary), and age on the prognosis. Methods: The study included 42 patients (34 males, 8 females; mean age 31 years; range 9 to 62 years) who were treated for forearm clean-cut injuries. Involvement was in the proximal forearm in four, mid-forearm in 11, and distal forearm in 27 cases. There were 51 nerve injuries affecting the median nerve (n=30) and the ulnar nerve (n=21). Nerve injuries were isolated in 12 patients, associated with tendon injuries in nine patients, and with tendon and artery injuries in 21 patients. The patients were evaluated in four age groups including 0-15, 16-30, 31-45 years, and 46 years or above. Functional evaluations were made using the Seddon classification. The effect of injury level, associated injuries, the type of repair, and age on the prognosis was assessed. The mean follow-up was 39 months (range 11 to 57 months). Results: Although the clinical and functional results of primary and late-primary repairs were less favorable than those of secondary repairs, the difference did not reach a significant level (p>0.05). The injury level, associated injuries, and age did not influence the Seddon scores significantly (p>0.05). In the age group of 0-15 years, the results were very good in all the patients (100%), but good and very good results accounted for only 20% in the age group of 46 years or above. Conclusion: In appropriate cases with clean-cut nerve injuries, primary repair must be the first choice. Taking the low regeneration capacity into consideration, priority should be given to reconstructive procedures in patients at older agesÖğe Pediküler vida revizyonlarında üç farklı tip vidanın sıyırma kuvvetlerinin karşılaştırılması: Biyomekanik çalışma(Acta Orthopaedica et Traumatologica Turcica, 2006) Esenkaya, İrfan; Denizhan, Yurdaer; Kaygusuz, Mehmet Akif; Yetmez, Mehmet; Keleştemur, Mehmet HalidunÖz: Budd--Chiari Sendromuküçük hepatik verilerden sağ atriuma kadar olan damarsal yapılarda ortaya çıkan darlık veya obstrüksiyonlar sonucunda karaciğer venöz dönüşünün bozulmuş olduğunadir görülen bir durumdur. Klinik spektrumu, kronik asemptomatik hast alıktarı akut fulminan karaci-- ğer yetmezliği arasında değişkenlik gösterir ve karaciğer sirozu ile neticelenebilir. Trombotiliye eğilim oluşturan kalıtsal veya edinsel nedenler, damar sistemine dıştan bası gibi birçok neden etiyolojide yer alır. Gebelik ve postpartum dönem tromboza eğilimi arttırır. Yazımızda postpartum dönemde akut Budd--Chiari Sendromutamsı konulmuş olanve Faktör--V Leiden mutasyonuhomozigot pozitif saptanmış olan nadir bir vakayı sunmaktayız. Başlık (İngilizce): A C ase of Acute Budd-Chiari Syndrome Due to Homozygous Factor-V Leiden Mutation in the Postpartum Period Öz (İngilizce): Budd-Chiari Syndrome is a rare disorder charecterized by obstruction of hepatic outflow tract at any level between small hepati c venules and right atrium. Clinical spectrum changes in a range between chronic asymptomatic patients to fulminant liver failure, it may also re sults with cirrhosis. T here are many etiologies of the syndrome like inherited and secondary thrombophilias and external compression of veins. Pregnancy and postpartum period increase the tendency to thrombosis. In this paper, we presented a rare case of acute Budd Chiari syndrome, which was found to be homozygous for factor-V leiden mutation in the postpartum period.Öğe Yetersizlik gelişen pediküler vida uygulamalarında revizyon için üç farklı tip vidanın sıyırma kuvvetlerinin karşılaştırılması(İnönü Üniversitesi, 2004) Denizhan, YurdaerOsteoporotik kemiklerde ve revizyon cerrahisinde bir pediküler vidanın çıkarılması ve aynı bölgeye yeniden replasmanı durumunda pediküler fiksasyon kuvvetinde önemli derecede bir azalma olur. Pediküler vida fiksasyonunun yetersizliği füzyon oranında bir azalma ile ilişkilidir ve bu durum klinik olarak başarısızlığa neden olur. Yetersiz bir kemik kalitesi varlığında pediküler vida fiksasyonunu arttırmak için Bunlar daha büyük çaplı ve daha uzun vida kullanımı ile oluşan kemik boşluğunun çeşitli materyaller (kemik çimentosu ve kemik grefti gibi) kullanılarak doldurulmasını içerir. Ancak bu tanımlanan yöntemlerin her birinin önemli komplikasyonları vardır. Bu nedenle pediküler vida fiksasyonunun arttırılmasında en iyi çözüm yolu alternatif vida tasarımlarının geliştirilmesi olabilir. Bu biyomekanik çalışmanın amacı, pediküler vida revizyonunda yetersizlik gelişen vida yuvasına yerleştirilen daha büyük çaplı pedikül vidası ile iki farklı tipte geliştirilen genişleyebilen pediküler vida tasarımının aksiyel sıyırma kuvvetini nasıl etkileyeceğinin araştırılmasıdır. Bu biyomekanik çalışmada iki ayrı deney grubu birbirlerinden bağımsız olarak iki ayrı birimde yürütüldü.