Yazar "Doğan, Doğan" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 6 / 6
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Akıllı Tahta Kullanımının ve Etkinlik Temelli Öğretimin Öğrencilerin Akademik Başarısına, Fene ve Çevreye Yönelik Tutumlarına Etkisi(2020) Eroğlu Doğan, Eylem; Doğan, DoğanÖz Bu araştırmada, ortaokul beşinci sınıf fen bilimleri dersi insan ve çevre ilişkisi konusunda akıllı (etkileşimli) tahta kullanımının ve etkinlik temelli öğretimin öğrencilerin akademik başarısına, fene ve çevreye yönelik tutumlarına etkisinin araştırılması amaçlanmıştır. Araştırma, 2017-2018 eğitim-öğretim yılında bir devlet ortaokulunda 5. sınıfta öğrenim gören 77 öğrenci ile gerçekleştirilmiştir. Araştırmada veri toplama amacıyla 36 maddeden oluşan Fen Bilimleri Tutum Testi (FTT), 32 maddeden oluşan Çevreye Yönelik Tutum Ölçeği (ÇYTÖ) ve araştırmacı tarafından geliştirilen 25 çoktan seçmeli maddeden oluşan İnsan ve Çevre İlişkisi Başarı Testi (İÇBT) uygulanmıştır. Araştırmada elde edilen sonuçlara göre; akıllı tahta ve etkinlik temelli öğretimin öğrencilerin akademik başarısı ve fen bilimleri dersine yönelik tutumunu istatistiksel olarak anlamlı düzeyde artırdığı bulunmuştur. Ayrıca, uygulanan öğretim yöntemine göre öğrencilerin çevreye yönelik tutumlarının değişmediği belirlenmiştir.Öğe Bir yönetim süreci olan eşgüdümlemenin analizi / An Analysis of coordination as an administrative process(İnönü Üniversitesi, 1999) Doğan, DoğanBu bölümde, araştırmadan elde edilen bulgular özetlenmiş; bunlara dayalı olarak ulaşılan sonuçlara ve önerilere yer verilmiştir. ÖZET "Bir Yönetim Süreci Olan Eşgüdümlemenin Analizi" adlı bu araştırmada, "Hangi yönetimsel eylemler, eşgüdümleme olarak tanımlanmaktadır; bu eylemlerin örgüt ve yönetim açısından önemi nedir?" sorusu yanıtlanmaya çalışılmıştır. Bu amaçla da, aşağıdaki alt problemlere yanıt aranmıştır: 1. Alanyazmda eşgüdümlemeye ilişkin hangi tanımlar yer almaktadır? 2. Eşgüdüme neden gereksinim vardır? 3. Eşgüdümlemede kullanılan ilke ve yöntemler nelerdir? 4. Eşgüdüm türleri nelerdir? 5. Eşgüdümleme süreciyle diğer yönetim süreçleri arasında nasıl bir ilişki bulunmaktadır? 6. Eşgüdümlemede karşılaşılan sorunlar nelerdir? Araştırma bulguları, Türkiye'de üniversitelerde ve diğer araştırma merkezlerinde bulunan konuyla ilgili kaynaklarla sınırlandırılmıştır. Betimsel yönteme dayalı olarak yapılan bu araştırmada, ilgili kaynaklar taranmış; elde edilen bulgular, yorumu ile birlikte sunulmuştur. Bu bulgu ve yorumlar da aşağıda özet olarak verilmiştir: İnsanlar, toplum halinde yaşamaya başlayınca, amaçlarını daha etkili gerçekleştirmek için çeşitli örgütler kurmuşlardır. İnsanlık tarihi, şunu göstermiştir 81 82 ki; insanlar çeşitli amaçlanın örgütler aracılığıyla daha fazla ya da daha çabuk, daha kolay, daha mükemmel ya da daha etken olarak elde etmişlerdir. Bugün için örgütsüz bir yaşam düşünülememektedir. Doğumdan ölüme kadar, insan, varlığım örgüt içinde sürdürmektedir. örgüt ve yönetim iç içe geçmiş iki kavramdır. Bu iki kavram, birbirinden soyutlanamaz. Çünkü; örgütsüz bir yönetim gibi, yönetimsiz bir örgütten de söz etmek olanaksızdır. Yine de örgüt, yönetimden önce gelir. Yönetim, ancak bir örgütün varlığıyla anlam kazanır, örgüt bir yapı, yönetim ise süreçtir. Yönetme; insanların yönetilmesi, yöntemlerin yönetilmesi ve kaynakların yönetilmesini kapsar. Yönetici, örgütsel amaçları gerçekleştirmek üzere işgörenleri bir etkinliğe yöneltmek yükümlülüğü yanında, yöntemleri zamanında uygulamak ve para, zaman, malzeme gibi kaynaklardan en iyi biçimde yararlanmak olanaklarını aramak durumundadır. Alanyazında yönetim süreçleri olarak belirtilen bu eylemler bütünü, değişik yazarlarca farklı biçimlerde sınıflandırılmıştır. Bu araştırmada, Gregg tarafından yapılan sınıflandırmanın daha kapsayıcı olduğu görüldüğünden diğerlerine tercih edilmiştir. Gregg' in sınıflamasında, yönetim süreçleri, şu eylemleri kapsamaktadır: 1. Karar verme, 2. Planlama, 3. örgütleme, 4. İletişim, 5. Etkileme, 6. Eşgüdümleme, 7. Değerlendirme. 83 Bireylerin ve grupların çabalarını, amaç gerçekleştirici bir etkinlikler bütünü oluşturmak üzere eşgüdümleme çok önemli bir yönetim sürecidir. Eşgüdüm, yönetimin esasıdır. Eğitimde eşgüdüm, sistemin önemli bir boyutunu oluşturur. Bu sürecin iyi işlemesi, sistemin amaçlarının üyelerce iyi anlaşılmasına, üyelerin birbirlerinin eylemlerinden haberdar olmalarına ve bu amaçlar doğrultusunda kendi paylarına düşen görev ve sorumlulukları yerine getirmelerine bağlıdır. Eşgüdüm, bir bakıma, örgütte herşeyin optimalini, ortasını bulmaktır. Başka bir ifadeyle, örgütsel çabaların birbirini zıt yönlere doğru götürmeyecek biçimde düzenlenmesidir. Kısacası, ortak amaçlarda eylem birliğini sağlamaktır. Eşgüdüm gereksinimi, örgütsel görevlerin doğası ve iletişim gereksinmeleri ile bu görevleri yerine getiren çeşitli birimlerin birbirine bağımlılıklarından kaynaklanır. Ayrıca örgüt hacminin büyüklüğü, karmaşıklığı, coğrafık dağılımı, işgören davranışlarının kestirilemezliği, örgütsel değişme ve uzmanlaşmanın yarattığı bağımlılık gibi etkenler de bu gereksinimi artırmaktadır...1!' örgütlerde eşgüdümleme süreci işletilirken uyulması gereken bazı temel ilke ve yöntemler vardır. Bu ilkeler: Doğrudan ilişki, erkenlik, etkileşim ve sürekliliktir. Yine, örgütlerde sık olarak kullanılan eşgüdümleme yöntemleri; gözdağı, ödül ve ceza, borçlandırma, yarışma, işe sarma, işi çekici kılma, takım kurma, etkili iletişimi kolaylaştırma, ölçünleme, karşılıklı düzenleme, gözetim ve gönüllü eşgüdümü özendirmedir. Eşgüdüm, gerçekleştirilme biçimine göre ise; iç, dış, dikey, yatay, merkezi, yapısal, görevsel ve gönüllü eşgüdüm olarak farklı türlere ayrılmaktadır. Her örgütte, her örgütsel çabada, karar verme, planlama, örgütleme, iletişim kurma, etkileme, eşgüdümleme ve değerlendirme zorunludur. Bu öğeler, bir bütün 84 olarak yönetim sürecini oluşturmakta ve birbirleriyle zorunlu bir ilişki içerisinde bulunmaktadır. Eşgüdümleme, sayılan bu öğelerden ayrı ve bağımsız değildir, herbirinin ayrılmaz bir parçasıdır. örgütlerde etkili eşgüdümü gerçekleştirmede karşılaşılan sorunların kaynaklan arasında örgütteki sürekli değişim, zayıf ve güçsüz liderlik, zaman etkeni ve büyük örgütlerin düzenlenmesi ve işleyişine özgü karmaşıklıklar sayılabilir. Eşgüdümün sağlanmış olduğu örgütlerde her bölüm, diğerlerinin ne yaptığından ya da ne yapacağından haberlidir. Yine, her bölüm, sürekli değişen iç ve dış koşullara karşı kendini yenileme ve geliştirme yeteneğine sahiptir. Eşgüdümün yararlan ise, özetle şu şekilde sıralanabilir: 1. Eşgüdüm, örgütsel gelişmeyi hızlandınr. 2. Örgütte ortaya çıkabilecek sorunlar kime ait olursa olsun, diğerleri tarafından da gerçek yönüyle anlaşılır. Böylece, daha ileri bir düzeyde maddi ve manevi anlama meydana gelir ve sorunu yanlış anlamadan doğabilecek çatışmalar önlenmiş olur. 3. Kanşıklıklar ve gereksiz tekrarlar önlenir. 4. Mevcut politika, plan ve ilkeler gerçek yönüyle anlaşılır. 5. örgütsel planlar daha etkili bir biçimde uygulanabilir (Osman, 1984: 289- 299). SONUÇ Araştırmada elde edilen sonuçlar aşağıdadır: 1. örgütsel mantık kurallannın en doğal gereği olarak karşımıza çıkan eşgüdüm, kendisi dışındaki yönetsel işlevlerin örgütsel gerçeklikle bağlannı sürdüren önemli bir yönetim sürecidir. Bu sürecin etkili bir biçimde gerçekleştirilmesi, diğer süreçlerin de sağlıklı bir şekilde işleyebilmesini olanaklı kılar.Öğe Kimya öğretmen adayları ve lise öğrencilerinin le-chateiler prensibini kavramsal sorunlarla anlama düzeyleri ve yanılgılarının araştırılması(İnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 2007) Doğan, Doğan; Aydoğan, Nilay; Işıkgil, Özlem; Demirci, BayramÖz: Bu çalısmanın amacı, kimya ögretmen adayları ve lise ögrencilerinin Le Chatelier prensibi ile ilgili kavram yanılgılarını ve anlama düzeylerini kavramsal sorularla arastırmaktır. Bu amaçla, alan yazında Le Chatelier prensibi ile ilgili olan bir kavramsal test Türkçeye çevrilerek dilimize uyarlanmıstır. Uyarlama süreci tamamlandıktan sonra, test, 2005-2006 ögretim yılı bahar döneminde )nönü Üniversitesi Egitim Fakültesi Kimya Ögretmenligi programı besinci sınıfında ögrenim gören 36 ögretmen adayına, 32 Anadolu Lisesi ve 37 Düz Lise 2.sınıf ögrencisine konunun derste islenmesinden hemen sonra uygulanmıstır. Arastırma sonuçları, hem ögretmen adayları hem de farklı liselerdeki ögrencilerin LeChatelier prensibini anlama ve uygulamada benzer güçlüklerle karsılastıklarını göstermistir. Elde edilen arastırma sonuçlarına dayalı olarak bazı önerilerde bulunulmustur.Öğe Lise öğrencileri ve kimya öğretmen adaylarının iyonik bağ kavramına ilişkin yanılgıları(İnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi, 2011) Doğan, Doğan; Demirci, Bayramİyonik bağ kavramının doğru anlaşılması, kimyada bu kavramla ilişkili çeşitli diğer konuları öğrenmede önemlidir. Öğrencilerin bu kavramla ilgili taşıdıkları herhangi bir kavram yanılgısı sonraki öğrenmelerini olumsuz etkileyecektir. Bu araştırmanın amacı, lise öğrencilerinin ve kimya öğretmen adaylarının iyonik bağ kavramına ilişkin yanılgılarını saptamak ve bu yanılgıların öğrenim düzeylerine göre ne gibi farklılıklar ve benzerlikler gösterdiğini ortaya çıkararak elde edilen bulgular doğrultusunda öneriler geliştirmektir. Bu amaçla, hazırlanan iki aşamalı bir Doğru-Yanlış Tanı Testi Malatya’daki bir düz lisenin 1., 2. ve 3. sınıflarına devam eden toplam 120 öğrenciye ve bir üniversitenin 24 kimya öğretmenliği son sınıf öğrencisine uygulanmıştır. Araştırma sonucu elde edilen bulguların analizinden, lise öğrencilerinin hemen her düzeyde benzer yanılgılara sahip olduğu ve şaşırtıcı bir şekilde kimya öğretmeni adaylarının da çok sayıda yanılgıya sahip olduğu belirlenmiştir. Ayrıca bu yanılgıların birçoğunun lise öğrencilerinde tespit edilen yanılgılarla aynı veya onlarla benzer olduğu da görülmüştür. Bu sonuçlara dayalı olarak iyonik bağ kavramının ortaöğretimde ve lisans düzeyinde öğretimine ilişkin bazı önerilerde bulunulmuştur.Öğe Tekstil fabrikası atık sularında ve bazı tekstil boyalarında elektrokimyasal yöntemlerle renk giderimi ve elektroremediasyon(İnönü Üniversitesi, 2002) Doğan, DoğanÖZET Yüksek Lisans Tezi TEKSTİL FABRİKASI ATIK SULARINDA VE BAZI TEKSTİL BOYALARINDA ELEKTROKİMYASAL YÖNTEMLERLE RENK GİDERİMİ VE ELEKTROREMEDİASYON Doğan DOĞAN İnönü Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Kimya Anabilim Dalı 74+ viii sayfa 2002 Danışman: Yrd. Doç. Dr. M. Haluk TÜRKDEMİR Tekstil endüstrisi atık sulan, organik madde yükünün yanı sıra renklenmeye yol açan boyar maddeler nedeniyle önemli çevre sorunlarına yol açabilmektedir. Tekstil atık sularının atıksu kalitesinin iyileştirilmesinde elektrokimyasal atık işlemleri giderek daha çok uygulama bulmaktadır. Bu çalışmada, pamuklu tekstil endüstrisinde sık kullanılan İndigo Mavisi ve Remazol Turkuaz Mavisi boyalarının sulu çözeltileri ve indigo boyası içeren tekstil fabrikası atık suyunun elektrokimyasal yükseltgeme süreciyle renginin giderimi ve bu sırada baza atık su kirlilik parametrelerinin ne ölçüde iyileştirilebileceği gösterilmeye çalışıldı. Bu amaçla, uygulanan elektroliz işlemine; pH, elektriksel yük, süre, elektrot türü, elektrolit türü, hücre tipi ve elektrolit derişimi gibi çalışma parametrelerinin etkileri araştırıldı. Deneyler sırasında atıksu ve boya çözeltilerinin renk giderim süreci, hem çıplak gözle hem de bir UV-VIS spektrofotometresi ile izlendi. Atıksu ve boya çözeltilerinin KOİ değerlerindeki değişimler standart yöntemlerle belirlendi. Ayrıca çevrimsel voltametri ve İR spektroskopisi gibi teknikler kullanılarak boyar maddelerde elektrokimyasal yıkım süreci esnasında meydana gelen yapısal değişim mekanizmaları aydınlatılmaya çalışıldı. Deneysel çalışmalar; klorürün elektrokimyasal yıkını dışında hipoklorür oluşumuna bağlı olarak dolaylı kimyasal yıkıma da olanak sağladığı için en uygun destek elektrolit olduğunu göstermiştir. Bir saatten kısa süren makul süreli elektrokimyasal süreç sonunda Pt-kafes anot bölmesindeki renk, tersinmez biçimde tamamen ortadan kaldınlabüdi ve bu sırada sulu ortamın geçen toplam yüke bağlı olarak KOİ değerinde çok önemli ölçüde iyileşme sağlanabildi Literatürde belirtilenin aksine, ultrasonifikasyon işleminin elektrokimyasal sürece önemli bir katkısı olmadığı gözlendi Boyar maddelerin renginin gideriminde elektrokimyasal işlemin, önemli bir yatırım ve işletme maliyeti gerektirmeksizin endüstriyel düzeyde bir ön arındırma işlemi olarak kullanılabileceği gösterildi. ANAHTAR KELİMELER: Elektrokimyasal yükseltgeme, KOİ ve renk giderimi tekstil atıksuyu, İndigo boyası ve Remazol Turkuaz Mavi boyasıÖğe Yarışmalı adsorplanan benzer yapıdaki organik maddelerin spektroskopik analizi ve kimyada adsorpsiyon modellemesi(İnönü Üniversitesi, 2008) Doğan, DoğanBenzer yapıdaki kimyasal maddelerin bir arada bulundukları ortamlarda fizikokimyasal davranışlarının incelenmesi ve yapısal özelliklerine bağlı yöntemlerle analizlerinin yapılması genellikle kimyanın temel sorunlarından birisini oluşturur. Çeşitli endüstriyel ortamlarda bir arada bulunmaları kaçınılmaz olan bazı aromatik aminlerin GAC yüzeyinde yarışmalı adsorpsiyonlarını ve spektroskopik yöntemlerle karışım içerisinde analizlenebilirliklerini göstermek, bu çalışmanın temel amacını oluşturmaktadır. Kimyasal bağ yapılarının benzerliği nedeniyle UV-VIS Spektrumları da büyük ölçüde benzer olan bu bileşiklerin türev spektroskopik yöntemlerle nicel analizi, kromatografik yöntemlerin alternatifi olarak düşünülmelidir. Çalışmanın ikincil amacı olarak, GAC üzerinde kesikli bir sistemde aromatik amin bileşiklerinin adsorpsiyonuna ve bu sırada birbirleriyle yarışmalarına, benzen halkasına bağlı fonksiyonel grupların türü (? OH ve ?NH2 ) ve halkadaki konumlarının etkisi sistematik olarak ortaya konmaya çalışılmıştır. Ayrıca, yarışmalı adsorpsiyon konusunun kimya eğitiminde daha iyi anlaşılması için renkli bir canlandırmanın hazırlanması, çalışmanın eğitimsel boyuttaki amacını oluşturmaktadır. Deneysel çalışmalarda, öncelikle temel karşılaştırma maddesi olarak ele alınan anilin ve diğer aromatik amin bileşiklerinin sulu çözeltilerindeki spektroskopik incelemeleri ve tek başlarına iken GAC üzerindeki adsorpsiyonları araştırılmıştır. Daha sonra, ikili karışımlarından spektroskopik olarak analizlenebilecekleri gösterilmiş ve adsorpsiyonları üzerindeki antagonistik etki sistematik olarak incelenmiştir. Adsorpsiyon çalışmaları mevcut modellere göre değerlendirilmiştir. Sonuçlar, anilin/aminofenol ve anilin/fenilendiamin ikili karışımlarında bulunan bileşenlerin, genellikle sıfırdan kesme türev spektroskopisi yöntemiyle iyi bir doğruluk ve kesinlikle analizlenebileceğini göstermiştir. İncelenen bileşenler için çalışılan derişim aralığı (% 0,3 g/V - % 0,8 g/V) olarak seçilmiş ve adsorban/çözleti oranı 1 g GAC/50 mL olarak belirlenmiştir. Çalışmalar, doğrudan sulu çözeltilerinde veya çözünürlüğü sağlamak için pH 1 deki asidik çözeltilerinde yapılmış ve sonuçlar karşılaştırmalı olarak sunulmuştur.