Yazar "Doğrul, Mehmet" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Akut konvulsıyon ve refrakter status epileptikus tedavisinde midazolam(İnönü Üniversitesi, 2000) Doğrul, MehmetÇocukluk çağında akut konvulsiyon ve SE’da morbidité ve mortalitenin yüksek olması ve bu hastalıkların optimal tedavileri konusunda ortak bir fikir birliği sağlanamaması nedeni ile çalışmanın yapılması düşünülmüştür. Akut konvulsiyon olarak kabul edilen ÎN grupta 22, SL grupta 20 ve RSE olarak kabul edilen grupta 20 hasta çalışma kapsamına alındı. Akut konvulsiyon ile gelen hastalara midazolam 0,3 mg/kg dozunda enjektöre çekilip iğnesi çıkarıldıktan sonra İN ve SL olarak uygulandı. Tedavi sonrası İN midazolam alan grupta konvulsiyonlann hepsi ilk 5 DK içerisinde kontrol altına alındı. SL midazolam alan grupta 20 hastanın 17 tanesinde (%85) konvulsiyonlar tamamen kontrol altına almdı. Konvulsiyonun ortalama durma süresi İN grupta 71.82±97.78 sn, SL grupta 138.12+143.41 sn idi. İN ve SL grupta tedavi öncesi geçen süre anlamlı olarak farklıydı. (p=0.001) Refrakter SE grubunda 0.2 mg/kg bolus’u takiben 2 pg/kg/dk dozunda infüzyon tedavisine başlandı. Status sonlanana kadar her 15 dk da bir doz 1 pg/kg/dk artırıldı, (maksimum 23 pg/kg/dk). 20 hastanın 18 tanesinde (%90) status tam olarak kontrol altına almdı. Midazolam infüzyonu ile statüsün ortalama sonlama süresi 35 ile 275 dakika (ortalama 121,9±89,26) olarak bulundu. SE’un sonlandınlması için gereken midazolam infüzyon hızı 3 ile 20 pg/kg/dk (ortalama 9,2 + 6,0 pg/kg/dk. ) idi. Reye sendromu olan 5 yaşındaki kız hastaya 23 pg/kg dak. midazolam infüzyonuna rağmen nöbeti kontrol altına alınamayınca midazolam infüzyonu durduruldu. Jeneralize klonik konvulsiyonlan olan 11 yaşındaki kız hastada 3 pg/kg/dk. midazolam infüzyonu ile konvulsiyonlar kontrol altına almdı. Ancak midazolam infüzyonu devam ederken konvulsiyonlan tekrarlayan hastada her doz artımından sonra konvulsiyonlan durdu. Çıkılan maksimum 23 pg/kg/dk dozuna rağmen konvulsiyonlan tekrarlayan hastada infüzyon durduruldu. İntranasal ve infüzyonla midazolam alan grupta birer hastada gelişen solunum depresyonu, RSE grubunda infüzyon devam ederken gelişen taşiflaksi dışmda grupların hiçbirinde önemli bir yan etki gözlenmedi. Yapılan çalışma sonunda, akut konvulsiyon ve RSE tedavisinde midazolamın etkili ve emniyetle kullanılabilecek bir ilaç olduğu ortaya konulmuştur.Öğe Morgagni hernia accompanied by obstruction of uretero-pelvic junction in childhood(1999) Soylu, Hanifi; Doğrul, Mehmet; Kutlu, N. Onur; Baysal, Tamer; Sönmezgöz, Ergün; Akıncı, AyşehanAbstract: Diyafragma hernileri nadir görülen konjenital defektlerdir. Bir çok tipleri olmakla birlikte, en az görülen tiplerinden birisi Morgagni hernisidir. Her ne kadar cerrahi bir olay olsa da, semptomsuz olması nedeniyle Morgagni hernilerinin çoğu bir pediatri ünitesinde tesadüfen saptanır. Morgagni hernisi ile kalp defektleri, omfalosel, mental retardasyon, güvercin göğsü anomalisi ve trizomi 21 birlikte bulunabilir. Genitoüriner sistem anomalisi ile birlikteliği de çok nadir olarak rapor edilmiştir. Biz de uretero-pelvik obstrüksiyonla birlikte olan Morgagni hernisini ünitemizde teşhis ederek, çok nadir görülmesi nedeniyle rapor ettik.Öğe Üretero-pelvik obstrüksiyonun eşlik ettiği çocukluk çağı morgagni hernisi(Turgut Özal Tıp Merkezi Dergisi, 1999) Soylu, Hanifi; Doğrul, Mehmet; Kutlu, N.Onur; Baysal, Tamer; Sönmezgöz, Ergün; Akıncı, AyşehanDiyafragma herniieri nadir görülen konjenitai defektierdir. Bir çok tipleri olmakla birlikte, en az görülen tiplerinden birisi Morgagni hem isidir. Her ne kadar cerrahi bir olay olsa da, semptomsuz olması nedeniyle Morgagni hernilerinin çoğu bir pediatri ünitesinde tesadüfen saptanır. Morgagni hernisi ile kalp defektieri, omfalosel, mentai retardasyon, güvercin göğsü anomalisi ve trizomi 21 birlikte bulunabilir. Genitoüriner sistem anomalisi ile birlikteliği de çok nadir olarak rapor edimiştir. Biz de uıetero-pelvik obstrüksiyonia birlikte olan Morgagni hernisini ünitemizde teşhis ederek, çok nadir görülmesi nedeniyle rapor ettik.Öğe Üriner enfeksiyona eşlik eden diğer enfeksiyonlar : hangisi predispozan?(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 1997) Balat, Ayşe; Turgut, Mehmet; Durmaz, Yaşar; Doğrul, MehmetÜriner enfeksiyon çocukluk çağında sıklıkla görülen enfeksiyon hastalıklarından biridir. Ancak üriner enfeksiyonla eşzamanlı görülen diğer enfeksiyon hastalıklarının, üriner enfeksiyonun patogenezindeki rolleri tam olarak anlaşılamamıştır. Bu amaçla Aralık 1993-Mayıs 1995 tarihleri arasında üniversitemiz Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları polikliniğine başvuran, klinik ve laboratuar olarak üriner enfeksiyon tanısı almış 79 olgu retrospektif olarak değerlendirildi. Kırkbeş (%56.9) olguda üriner enfeksiyonla birlikte başka bir enfeksiyon mevcuttu. Olguların 17’si erkek, 28’i kız olup, yaş ortalaması 3.6 yıldı. Otuzsekiz olgu (%84.4) 3 yaş ve altında idi. Olguların 23 ’ünde akut tonsillit, 11 ’inde akut otitis media, 5 ’inde sinüzit, 3 ’ünde bronkopnömoni, 3 ’ünde de gastroenterit üriner enfeksiyona eşlik ediyordu. İdrarda sıklıkla üretilen patojen E.coli olup, olguların %48.8’inden sorumluydu. Diğer mikroorganizmalar ise sırasıyla stafilokok (%22.2), proteus (%15.5), enterobakter (%11.1) ve sitrobakter (%2.2) idi. Çalışmamızın sonuçlarına göre üriner enfeksiyon özellikle küçük çocuklarda başka bir enfeksiyon hastalığına eşlik edebilmektedir. Bu nedenle diğer bir enfeksiyon hastalığı nedeni ile başvuran çocuklarda üriner enfeksiyon olup olmadığının araştırılmasının, tedavi seçimi ve takip açısından uygun olacağı kanaatindeyiz.