Yazar "Durmuş, Gülşah" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 10 / 10
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Cahit Külebi'nin şiirlerinde renkli mısralar ve Türkçenin renkleri(Turkish Studies (Elektronik), 2010) Durmuş, GülşahÖz: Bu çalışmanın amacı, Cahit Külebi (1917- 1997)’nin şiirlerini hem renk hem renk çağrıştıran kelimeler hem de ışık-gölge açısından değerlendirmektir. Şairin şiirlerinde kullanılan renkler ve renk çağrıştıran kelimeler ile ışık-gölge unsurunun tamamı tespit edilmiş olmakla birlikte bütün şiirlerde kullanılan bu unsurlar bir yazının sınırlarına sığamayacak kadar fazla olduğundan kitaplardaki renklerin genel görünüşüne dair önemli noktaların verilmesi ile yetinilmiş ve çalışma şairin kırk (40) şiirden oluşan Adamın Biri kitabı ile sınırlandırılmıştır. Bir şairin şiirlerinde sıkça kullanmayı tercih ettiği kelimeler, onun psikolojisini; kendisini, dünyayı ve hayatı algılayış biçimini ele veren önemli ipuçları taşır. Şairin şiirlerinde kullandığı kelimeler arasında sıkça kullanmayı tercih ettiği renkler ile ışık ve gölge unsurları ve bunların kullanılış biçimi de bu ipuçları arasında önemli bir alt kategoriyi teşkil eder. Varılmak istenilen esas nokta, kullanılan her bir rengin şiirsel işlevine ulaşmaktır. Külebi’nin Adamın Biri’ndeki şiirlerinde renkler “insan ve duyguları”, “doğa”, “yer”, “kavram”, “renksizlik” ve “zaman” açısından anlamlıdır. Külebi’nin en sık kullandığı renklerin sırasıyla “sarı”, “beyaz” ve “mavi” olduğu görülür. Bu renkleri “siyah”, “yeşil” ve “kahverengi” takip eder. Şairin en az kullandığı renk “tütün rengi”, hiç kullanmadığı renkler ise, “eflatun”, “mor” ve “kül rengi (gri)’dir. Aydınlık, sevinç ve aşk; “sarı”, “beyaz” ve “mavi”yi mısralara davet ederken karanlık, hüzün ve ayrılık “kara”nın hissî ağırlığı ile mısralara taşınır.Öğe CAMPBELLIN MONOMİT KURAMI BAĞLAMINDA MANAS DESTANI: BİR KAHRAMANIN SONSUZ YOLCULUĞU(CAMPBELLIN MONOMİT KURAMI BAĞLAMINDA MANAS DESTANI: BİR KAHRAMANIN SONSUZ YOLCULUĞU, 2015) Durmuş, GülşahÖz: Bu çalışma, Manas Destanı nı Joseph Campbell in Kahramanın Sonsuz Yolculuğu adlı kitabında üzerinde durulan yola çıkış- erginlenme- geri dönüş şeklinde özetlenen aşama arketipi bağlamında yeniden anlamlandırma denemesidir. Manas Destanı, Manas ın ayrılış- erginlenme-dönüş arketiplerine uygun olarak bireyleşme mücadelesini vermesi ve Yüce Birey , Anima , Animus , Gölge ve Yüce Ana arketiplerini ele alması açısından önemlidir. Yüce Birey arketipi Alp Bakay, Anima ve Animus arketipleri Manas ve Kanıkey, Gölge arketipi Almambet, Yüce Ana arketipi Çıyırdı, Kanıkey ve Saykal vasıtasıyla metne taşınmıştır. Manas ın kahramanlık yolculuğunda en büyük yardımcıları Almambet , Çuvak ve Sırgak ; en büyük tiran ı Konurbay olmuştur. Metnin sonunda Manas, Konurbay tarafından öldürülmüştür. Çalışmada Manas tarafından başlatılan ve olgunluğa ulaştırılan kahramanlık mücadelesinin, Manas ın ölümünün ardından oğlu Semetey e emanet edildiği sonucuna ulaşılmıştır.Öğe FATİH- HARBİYE ROMANI VE BİN HÜZÜNLÜ HAZ ANLATISININ GELENEKSEL- MODERN- POSTMODERN ANLATI DÜZLEMİNDE YORUMLANMASI(Turkish Studies (Elektronik), 2015) Durmuş, GülşahÖz: Bu çalışmada Fatih- Harbiye romanı ve Bin Hüzünlü Haz anlatısı geleneksel- modern- postmodern anlatı düzleminde "tema/ izlek", "olay örgüsü", "kişiler", "zaman", "mekân", "bakış açısı ve anlatıcı", "dil ve anlatım" alt başlıklarında yorumlanmış, bu bölümlerde ulaşılan temel noktalar çalışmanın sonuç bölümünde özetlenmiştir. Verilerin özetlenmesinde Ihab Hassan tarafından modernizm ve postmodernizmin karşılaştırıldığı tabloda yer alan maddelerden bazıları yol gösterici olarak kullanılmıştır. Edebî metinlerin dönemin kozmolojik anlayışı ile şekillendiğinin varsayıldığı bu çalışmada, Gümüş ve Ecevit'in Hasan Ali Toptaş eserleri üzerine gerçekleştirmiş oldukları değerlendirmeler bir arada düşünülerek Bin Hüzünlü Haz adlı eserin geleneksel roman unsurlarının modernist bir filtreden geçirildiği postmodern bir eser olduğu gerçeğinden hareket edilmiştir. Peyami Safa'nın geleneksel ve modern roman anlayışlarından izler taşıyan Fatih- Harbiye romanı ile Toptaş'ın geleneksel izleri modernist bir filtreden geçirilmiş postmodern bir anlatı olarak değerlendirilen Bin Hüzünlü Haz anlatısı, geleneksel metin tahlili unsurları ile post- yapısalcı metin analizinin temel elementleri merkeze alınarak çözümlenmiştir. Böylece gelenekselmodern- postmodern anlatıların tahlil sürecindeki açmazlara da işaret edilmiştir. Ulaşılan veriler bir arada değerlendirildiğinde FatihHarbiye'nin geleneksel roman izleri taşıyan ancak modern romanın da sınırlarını zorlayan bir geçiş dönemi eseri olduğu, Bin Hüzünlü Haz'ın ise postmodernist bir modernist anlatı özelliği taşımakla birlikte geleneksel roman izlerinden de büsbütün kurtulamamış bir yapılanış sergilediği sonucuna ulaşılmıştırÖğe Kısa oyun ve Cumhuriyet Dönemi kısa oyun çözümlemeleri (1980- 2000)(İnönü Üniversitesi, 2019) Durmuş, GülşahÖZET Bu çalışmanın amacı, yeni bir dramatik tür olarak değerlendirilen tek perdelik oyunların biçim ve içerik açısından karakteristik özelliklerini metin merkezli bir yaklaşımla gerçekleştirilen çözümlemeler ışığında ortaya koymaktır. Bu amaca ulaşabilmek için Cumhuriyet Dönemi Türk tiyatrosundan (1980- 2000) dokuz tek perdelik oyun seçilmiştir: Adalet Ağaoğlu, Duvar Öyküsü (1992); Turgut Özakman; Ben, Mimar Sinan! (1987); Sabahattin Kudret Aksal, Bay Hiç (1981); Murathan Mungan, Bir Garip Orhan Veli (1980); Güngör Dilmen, Galatea ile Pigmalion (1986); Nezihe Meriç, Sevdican (1984); Sezai Karakoç, Çeyiz (1980); Orhan Asena, Bir Küçük Gece Müziği (1991); Turan Oflazoğlu, Çağrı (1990). Seçilen bu eserler; Freytag tarafından ortaya konulan, beş bölüm ve üç krizden oluşan yapısal metin çözümleme tablosu olan Freytag Piramidi ile B. Roland Lewis'nin Contemporary One-Act Plays/ Çağdaş Tiyatroda Tek Perdeli Oyunlar kitabının giriş bölümünde yer alan tek perdelik oyunların ana özelliklerinin belirlenmesine ilişkin veriler ışığında çözümlenmiştir. Çalışmanın ikinci bölümünde kısa oyunları diğer oyunlardan ayırabilecek ana özelliklere işaret edilmiştir. Çalışmanın sonuç bölümünde gerçekleştirilen metin çözümlemelerinden hareketle tek perdelik oyunlarda konu ve teknik; karakterler, olay örgüsü, klasik sıralanış (giriş, orta ve son) ile epik düzen (klasik düzendeki herhangi bir unsurun ihmali ile oluşturulmuş sahneleme), diyalog/ konuşma örgüsü ile sahne işçiliği ve sahne yönetimi üzerine ulaşılan sonuçlar ortaya konulmuştur. Tek perdelik oyunlarda okur/ seyirci üzerinde bırakılmak istenilen etkinin tekliği, oyun yazarının teknik unsurları bir araya getirme sürecindeki ince işçiliği, gündelik hayatta sıklıkla karşılaşılan durumlardan ziyade nadir olanın izinin sürülmesi, insan hayatının her aşamasının değil en can alıcı noktalarının ele alınarak bütünün gözler önüne serilmek istenmesi; kişi sayısının azlığı, zaman ve mekânın sınırlılığı ancak yoğunluğu ve derinliği; konu çeşitliliği (mitoloji, tarih, tasavvuf, psikoloji, felsefe, göç; aşk, sevgi; sanat, estetik vb.) çalışma boyunca tespit edilen tek perdelik oyunlara ait karakteristik özelliklerden bazılarıdır. Aslında kısa oyunlar, çoğunlukla oyunların doruk noktası/ kriz anı denilebilecek bölümleri gibidir. En vurucu anlar ile hayatın en dramatik kesitleri bir projeksiyonun aydınlığı ile sahnede belirir. Sanatçının işaret ettiği yöne ilerleyen felsefî ve derin bir mesaj hissettirilir. Bazen klasik bazen de klasik ögelerin seyreltildiği epik anlayış ile sahneye taşınsa da kısa oyunun en temel özelliği, ele alınan konunun çoğunlukla metafor/ yerdeğiştirmece yüklü oluşudur. Anahtar Kelimeler: Kısa oyun, tek perdelik oyun, içerik ve teknik özellikleri, Cumhuriyet Dönemi Türk Tiyatrosu (1980- 2000), oyun çözümleme.Öğe MASALDAN ŞİİRE VE HİKÂYEYE: CAHİT SITKI'NIN ABBAS HİKÂYESİNİ METİNSELAŞKINLIK İLİŞKİLERİ KURAMI'NA GÖRE ANLAMLANDIRMA(2015) Durmuş, GülşahÖz: Şair kimliği ağır basan Cahit Sıtkı Tarancı (1910- 1956), bazı şiirleriyle paralellik gösteren hikâyeler de yazmıştır. Bu çalışmada Cahit Sıtkı Tarancının Abbas adını taşıyan hikâyesi, Gerard Genettein metinlerarası ilişkileri açıklamak için önerdiği Metinselaşkınlık İlişkileri Kuramına göre çözümlenmiştir. Genette, kuramında metinlerarasılık (intertextuality) ana-metinsellik (hypertextuality), yan-metinsellik (paratextuality), üst-metinsellik (architextuality) ve yorumsal üst-metinsellik (metatextuality) olmak üzere beş metinselaşkınlık (transtextuality) ilişkisinden söz etmiştir. Çalışmada, Tarancının Abbas hikâyesi metinlerarası ilişkiler bakımından bu beş metinselaşkınlık ilişkisi çerçevesinde yeniden anlamlandırılmıştır. Hikâye metni Ana metin/ hypertext ; şiir ile çocukken dinlenilmiş olan masal metni, alt metin/ hypotext kabul edilmiştir. Yan-metinsellikte yazarın eserine seçtiği başlık vasıtasıyla ilişki kurduğu diğer metinler tespit edilmiş, üst-metinsellikte eserin ait olduğu yazınsal tür belirtilmiş, yorumsal üst-metinsellikte yazarın başka metinlerinde Abbas hikâyesi ve alt metinleri hakkında yaptığı değerlendirmeler üzerinde durulmuştur. Şair, kolektif bilinçdışının ürünü olan masal metinlerine gönderimde bulunarak ve kendi oluşturduğu eserler arasında güçlü bir iletişim ağı yapılandırarak hem eserlerinin kalıcı olmasını ve geniş halk kitleleri tarafından benimsenmesini sağlamış hem de yaşadığı derin aşk acısına art zamanlı gelişim çizgisinde geçmiş, hâl ve geleceğe ait bütün insanlığı ortak kılmıştır. Çalışmada, sanatçıların, kalıcı eserler bırakabilmek için metinlerarası ilişkiler vasıtasıyla kendilerinden öncekiler ile kendilerinden sonrakiler arasında farklı bir duyuş tarzı oluşturarak yeni bir köprü/ eşik oluşturmak istediği sonucuna ulaşılmıştırÖğe MESNEVÎ’DE TAHKİYEYE DAYALI DEĞER EĞİTİMİ(2016) Durmuş, GülşahÖz: Bu araştırmanın amacı, (ilk 14 cildini Tâhirü'l-Mevlevî ve son 4 cildini Şefik Can'ın yaptığı 18 ciltlik) Şerh-i Mesnevî'de yer alan tahkiyeye dayalı metinleri ve bu metinler vasıtasıyla aktarılmak istenilen iletileri tespit etmek ve Mevlana tarafından bilinçli bir şekilde kurgulanan bu metinlerin bir değer eğitimi yöntemi olarak nasıl kullanıldığını sorgulayarak metinler vasıtasıyla benimsenmesi ve sakınılması istenilen temel değerleri tespit etmektir. Çalışmada betimsel tarama modeli ve yakın okuma yaklaşımı kullanılarak metin -kısmen toplum ve yazar- merkezli bir okuma yapılmış ve eserde 370'i ana, 80'i mesel getirme maksatlı ara olmak üzere toplam 450 metin, eserde yer aldığı beyit numaralarıyla birlikte tespit edilmiştir. Tespit edilen tahkiyeye dayalı metinler, en küçük eylem birimi kabul edilen epizotlarına ayrılmış ve her metnin "aktarılmak istenilen iletiler"i tespit edilmiştir. Çalışmanın esasını teşkil eden Mesnevî'de Tahkiyeye Dayalı Metinlerde Değer Eğitimi bölümünde ise verilerin analiz edilmesinde sistematik tahlil yöntemine başvurulmuş, aynı değeri işleyen tahkiyeye dayalı metinlerden hareketle o değerin Mevlana'da nasıl işlendiği ve ne anlama geldiği belirlenmeye çalışılmıştır. Şerh-i Mesnevî'de dinî ve tasavvufî değerler aşk, çalışkanlık, sır saklama, bilgi ve akıl, pişman olmak, tevazu ve cömertlik gibi benimsenmesi istenilen 26 değer ile kibir, dünya malına aldanma, zulüm, kin ve intikam; hırs, açgözlülük ve hile gibi sakınılması istenilen 43 değer tespit edilmiştir. Çalışmanın sonunda Şerh-i Mesnevî'deki tahkiyeye dayalı metinlerin Türkçe Eğitimi'nde dört temel dil becerisi, dilbilgisi ve drama etkinlikleri ile temel evrensel ve insani değerlerin kazandırılmasında kullanılması önerilmiştirÖğe METİNSEL AŞKINLIK İLİŞKİLERİ KURAMINA GÖRE DÜZENLENEN METİN İŞLEME SÜREÇLERİNİN OKUDUĞUNU ANLAMA BECERİSİNE VE OKUMA TUTUMUNA ETKİSİ(2017) Durmuş, Gülşah7. sınıf öğrencilerinin Metinsel Aşkınlık İlişkileri Kuramına göre düzenlenen metin işleme süreçleri aracılığıyla okuduğunu anlama düzeylerinde ve okuma tutumlarında bir değişiklik olup olmadığını ortaya çıkarmayı amaçlayan bu araştırma, alan yazında yeni ve önemlidir. Çalışmada karma yöntemin "Açıklayıcı Sıralı Desen"i kullanılmış, bir kontrol (26) ve bir deney (28) grubunda bulunan toplam 54 öğrencinin katılımıyla gerçekleştirilen araştırmada kontrol grubunun Türkçe dersleri, İlköğretim Türkçe Dersi (6, 7, 8. Sınıflar) Öğretim Programına (2006) göre deney grubunun Türkçe dersleri ise Metinsel Aşkınlık İlişkileri Kuramına göre gerçekleştirilmiştir. Dersler, her iki grupta da araştırmacı tarafından işlenmiştir. Çalışmada "Okuduğunu Anlama Başarı Testi" ve "Okumaya Yönelik Tutum Ölçeği" ön test ve son test olarak uygulanmış, süreç değerlendirme testleri kullanılmış, deney grubundaki öğrenciler için hazırlanmış yarı yapılandırılmış görüşme formu ile bireysel görüşme yapılmıştır. Nicel olarak elde edilen verilerin analizi; SPSS 23.0 paket programıyla, görüşmeler ise içerik analizi yöntemiyle çözümlenmiştir. Araştırma sonucuna göre öğrencilerin Okuduğunu Anlama Başarı Testi son test puanları, deney grubu lehine anlamlı bir farklılık göstermektedir. Süreç değerlendirme testlerinin üçünün analiz sonuçları, deney grubu lehine anlamlı iken diğer üçünün sonucunun istatistiksel açıdan anlamlı olmadığı görülmüştür. Okumaya Yönelik Tutum Ölçeği, ön test- son test puanları da istatistiksel açıdan anlamlı bir farklılık göstermemektedir. Araştırma bulgularına göre "cinsiyet", "anaokulunda eğitim", "anne mesleği", "baba mesleği", "ailenin aylık geliri", "evde kitap okuma saati düzenlenmesi" ve "hoşlanılan metin türü" değişkenlerinin; okuduğunu anlama becerisi ve okumaya yönelik tutum üzerinde istatistiksel olarak anlamlı etkisi olan birer bağımsız değişken olmadığı görülmüştür. Ancak "evde kitaplık olması", okuduğunu anlama becerisi üzerinde istatistiksel olarak anlamlı etkisi olan bir bağımsız değişkendir. Araştırmanın nitel boyutunda yapılan uygulamaların (metinler arasılık, ana metinsellik, yan metinsellik, üst metinsellik, yorumsal üst metinsellik etkinlikleri) öğrenciler üzerinde olumlu iz bıraktığı görülmüştür. Deney grubunda yapılan etkinliklerden öğrencilerin en çok sevdiği etkinliklerin "ana metinsellik", en çok zorlandıkları etkinliklerin ise "üst metinsellik" etkinlikleri olduğu anlaşılmaktadır. Çalışmanın tartışma bölümünde elde edilen sonuçlar, alan yazında yer alan benzer çalışmalardan hareketle etraflıca tartışılmış ve çalışma sonunda hazırlanacak yeni öğretim programları ile ders kitaplarına yönelik önerilerde bulunulmuşturÖğe Metinsel aşkınlık ilişkileri kuramına göre düzenlenen metin işleme süreçlerinin okuduğunu anlama becerisine ve okuma tutumuna etkisi(İnönü Üniversitesi, 2017) Durmuş, GülşahAraştırmanın amacı, 7. sınıf öğrencilerinin Metinsel Aşkınlık İlişkileri Kuramı'na göre düzenlenen metin işleme süreçleri aracılığıyla okuduğunu anlama düzeylerinde ve okumaya yönelik tutumlarında bir değişiklik olup olmadığını ortaya çıkarmaktır. Çalışmada nicel ve nitel araştırma yöntemlerinin bir arada kullanıldığı karma yöntemlerin Açıklayıcı Sıralı Deseni kullanılmıştır. Bir kontrol (26) ve bir deney (28) grubunda bulunan toplam 54 öğrencinin katılımıyla gerçekleştirilen araştırmanın yarı deneysel boyutu 15 haftada gerçekleştirilmiştir. Deney grubunun Türkçe dersleri ise Metinsel Aşkınlık İlişkileri Kuramı'na göre kontrol grubunun Türkçe dersleri ise İlköğretim Türkçe Dersi (6, 7, 8. Sınıflar) Öğretim Programına (2006) göre gerçekleştirilmiştir. Çalışmada "Okuduğunu Anlama Başarı Testi" ve "Okumaya Yönelik Tutum Ölçeği" ön test ve son test olarak uygulanmış, süreç değerlendirme testleri kullanılmış, deney grubundaki öğrenciler için hazırlanmış yarı yapılandırılmış görüşme formu ile bireysel görüşme yapılmıştır. Nicel olarak elde edilen verilerin analizi; SPSS 23.0 paket programıyla, görüşmeler ise içerik analizi yöntemiyle çözümlenmiştir. Araştırma sonucuna göre öğrencilerin Okuduğunu Anlama Başarı Testi son test puanları, deney grubu lehine anlamlı bir farklılık göstermektedir. Süreç değerlendirme testlerinin üçünün (Cazgır, Ezgiyle Dönen Dünya, Son Kuşlar) analiz sonuçları, deney grubu lehine anlamlı iken diğer üçünün sonucunun istatistiksel açıdan anlamlı olmadığı görülmüştür. Okumaya Yönelik Tutum Ölçeği, ön test- son test puanları istatistiksel açıdan anlamlı bir farklılık göstermemektedir. Araştırma bulgularına göre "cinsiyet", "anaokulunda eğitim", "anne mesleği", "baba mesleği", "ailenin aylık geliri", "evde kitap okuma saati düzenlenmesi" ve "hoşlanılan metin türü" değişkenlerinin; okuduğunu anlama becerisi ve okumaya yönelik tutum üzerinde istatistiksel olarak anlamlı etkisi olan birer bağımsız değişken olmadığı görülmüştür. Ancak "evde kitaplık olması", okuduğunu anlama becerisi üzerinde istatistiksel olarak anlamlı etkisi olan bir bağımsız değişkendir. Araştırmanın nitel boyutundan elde edilen veriler, deney grubu öğrencilerinin Türkçe derslerinde Metinsel Aşkınlık İlişkileri Kuramı'na göre düzenlenen etkinliklerden genel anlamda memnun olduklarını göstermiştir. Deney grubu öğrencileri; metinler arasılık, ana metinsellik, yan metinsellik, üst metinsellik ve yorumsal üst metinsellik etkinlikleri hakkında genel olarak olumlu görüş bildirmişlerdir. Bu durum, gerçekleştirlen uygulamaların öğrenciler üzerinde olumlu iz bıraktığı düşüncesini uyandırmaktadır. Deney grubundaki öğrencilerin en çok sevdiği etkinliklerin "ana metinsellik", en çok zorlandıkları etkinliklerin ise "üst metinsellik" etkinlikleri olduğu anlaşılmaktadır. Anahtar Sözcükler: Türkçe Eğitimi, Metinsel Aşkınlık İlişkileri Kuramı, Okuduğunu Anlama, Okumaya Yönelik Tutum.Öğe Mevlânâ'da eğitici değerler ve dil(İnönü Üniversitesi, 2011) Durmuş, Gülşah; Kavruk, HasanAraştırmanın amacı, (ilk 14 cildini Tâhirü'l-Mevlevî ve son 4 cildini Şefik Can'ın yaptığı 18 ciltlik) Şerh-i Mesnevî'de yer alan tahkiyeye dayalı metinleri ve bu metinler vasıtasıyla aktarılmak istenilen iletileri tespit etmek ve Mevlânâ tarafından bilinçli bir şekilde kurgulanan bu metinlerin bir değer eğitimi yöntemi olarak nasıl kul-lanıldığını sorgulayarak metinler vasıtasıyla benimsenmesi ve sakınılması istenilen te-mel değerleri tespit etmektir. Çalışmada betimsel tarama modeli ve yakın okuma yaklaşımı kullanılarak metin ?kısmen toplum ve yazar- merkezli bir okuma yapılmış ve eserde 370'i ana, 80'i mesel getirme maksatlı ara olmak üzere toplam 450 metin, eserde yer aldığı beyit numaralarıy-la birlikte tespit edilmiştir. Tespit edilen tahkiyeye dayalı metinler, en küçük eylem bi-rimi kabul edilen epizotlarına ayrılmış ve her metnin ?aktarılmak istenilen iletiler?i tes-pit edilmiştir. Çalışmanın esasını teşkil eden Mesnevî'de Tahkiyeye Dayalı Metinlerde Değer Eğitimi bölümünde ise verilerin analiz edilmesinde sistematik tahlil yöntemine başvurulmuş, aynı değeri işleyen tahkiyeye dayalı metinlerden hareketle o değerin Mev-lânâ'da nasıl işlendiği ve ne anlama geldiği belirlenmeye çalışılmıştır. Çalışmanın evrenini bir bütün olarak ?değerler?, ?değer eğitimi? ve Mevlânâ'nın Mesnevî'si, örneklemini ise Tâhirü'l-Mevlevî ve Şefik Can'ın Şerh-i Mesnevî'si ve eserde yer alan tahkiyeye dayalı metinler oluşturmaktadır. Şerh-i Mesnevî'de dinî ve tasavvufî değerler aşk, çalışkanlık, sır saklama, bilgi ve akıl, pişman olmak, tevazu ve cömertlik gibi benimsenmesi istenilen 26 değer ile kibir, dünya malına aldanma, zulüm, kin ve intikam; hırs, açgözlülük ve hile gibi sakı-nılması istenilen 43 değer tespit edilmiştir. Çalışmada Mevlânâ'nın dile ve Türkçeye bakışına da kısa bir yorum getirilerek Mevlânâ'nın eserlerinde Türkçenin bir kültür dili olarak yerinin tespit edilmesine yöne-lik ciddî bir çalışmaya ihtiyaç duyulduğu vurgulanmış ve çalışmanın sonunda Şerh-i Mesnevî'deki tahkiyeye dayalı metinlerin Türkçe Eğitimi'nde dört temel dil becerisi, dilbilgisi ve drama etkinlikleri ile temel evrensel ve insani değerlerin kazandırılmasında kullanılması önerilmiştir.Öğe MEVLÂNÂ’NIN “MECÂLİS-İ SEB’A”SINDA TAHKİYEYE DAYALI DEĞER EĞİTİMİ(Turkish Studies (Elektronik), 2016) Durmuş, GülşahÖz: Bu çalışmanın amacı, Mevlânâ'nın "Mecâlis-i Seb'a"sında "tahkiye"nin bir "değer eğitimi yöntemi" olarak nasıl kullanıldığının tespit edilmesidir. Bu amacı gerçekleştirmek için öncelikle eserde yer alan tahkiyeye dayalı metin ve metin parçacıkları tespit edilmiş; daha sonra bu metin/ metin parçacıkları, anlatma esasına dayalı edebî metinlerde en küçük eylem-birimi kabul edilen "epizot"lara ayrılmıştır. Çalışmanın esasını teşkil eden asıl bölümde ise tespit edilen metin ve metin parçacıkları, tahkiyenin bir "değer eğitim yöntemi" olarak kullanımı açısından incelenmiştir. Bu bölümde tespit edilen değerler, "Bilinmesi ve Sakınılması İstenilen Tutum ve Davranışlar" ile "Bilinmesi ve Benimsenmesi İstenilen Davranış ve Değerler" olmak üzere iki grupta değerlendirilmiştir. Bilinmesi ve Benimsenmesi İstenilen Davranış ve Değerler: Her işe Allah adıyla başlamak, Hz. Muhammed'in mucizeleri, Allah'tan umut kesmemek, Kur'an okunurken konuşmamak, Allah'ın rahmetinin bütün suçları bağışlayacak kadar büyük olması, Hz. Muhammed'in şefaati, kendisine güvenenlere Allah'ın ihsanının büyük olması, insanî isteklerin Allah'ın sıfatlarını yansıtması, Allah'ın bilinmez bir hazine oluşu, âhiretin varlığının duvar temsiliyle ispatı, yapılan ibadetlere değil ezelî Tanrı'nın lütfuna güvenmek, gözünü Allah'ın cemâlinden ayırmamak, mala mülke rağbet etmemek, adalet, hoşgörülü olmak, aklın önemi, pişman olup af dilemek, şerefli ve namuslu olmak, utanma duygusu taşımak. Bilinmesi ve Sakınılması İstenilen Tutum ve Davranışlar: Haddi aşmak, kıskançlık, kin ve düşmanlık, dedikodu ve iftira, inatçılık ve inatta ısrar, mala-mülke rağbet etmek, kötü dostlar edinmek, zina etmek, yalan söylemek, insanları kandırabilmek için önce onların güvenini kazanmak, kendine zulmetmek, nasihat dinlememek ve ibret almamak, hırs











