Yazar "ERCAN, Eren Ekin" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe ERKEN CUMHURİYET DÖNEMİNDE HÜMANİZMA KAVRAYIŞLARI I: ADIMLAR DERGİSİ HÜMANİZMA ANKETİ(2021) ERCAN, Eren EkinÖz:1940'ların ilk yarısında, dönemin akademisyenleri ve entelektüelleri arasındaki önemli tartışmalardan birini hümanizma kavramı oluşturmaktadır. Ulus gibi dönemin önemli bir gazetesinde ve yine dönemin ses getiren dergilerinden biri olan Yücel'de hümanizma konusuna dair yazıların yayınlanmış olması bunun göstergesidir. Türk siyasal hayatında ve Türk düşünce dünyasında belirleyici etkileri olan Behice Boran'ın Adımlar dergisi de bu tartışmanın dışında kalmamış ve derginin ikinci sayısından itibaren "Adımlar'ın Hümanizma Anketi" başlığı ile dönemin akademisyen ve entelektüellerinden görüşler almıştır. İki makaleden oluşan çalışmanın bu ilk kısmında, hümanizma anketinde yer alan görüşler ve hümanizma kavrayışları irdelenmiştir. Derginin 2., 3., 4. ve 5. sayılarında bulunan anket yanıtları bu makalenin sınırlılığını oluşturmaktadır. Hümanizma tartışmasının sonlandırıldığı 8. sayı ise ikinci makalede incelenmiştir. Çalışmada betimleyici yöntem kullanılmış, dergide yer alan görüşler farklı metinlere de uğrayarak çözümlenmeye çalışılmıştır. Çalışmanın amacı, hümanizma anketi çerçevesinde dönemin hümanizma tartışmalarının ana hatlarının betimlenmesi, ortaya konmasıdır. Bu bağlamda öncelikle Avrupa'da hümanizmanın ortaya çıkışına ilişkin kısa bir tartışma yapılmış, sonrasında Türk hümanizma düşüncesi Ziya Gökalp ve M. Fuad Köprülü üzerinden yorumlanmıştır. Ardından Adımlar dergisi ve derginin sahibi Behice Boran ile ilgili bilgiler paylaşılmış ve betimsel bir çözümleme gerçekleştirilmiştir. İlk makalenin en önemli bulgusu, hümanizma düşüncesinin yerleşmesinde eğitim ve dilin önemli olduğudur. Bilimsel düşünce ile hümanizma arasında kurulan özdeşliğin hatalı olduğu, tamamen bilimsel bilgiyi temel alarak insanı algılamanın belli düzeylerde tektipleşmeyi yaratacağıdır. Bunun uzantısı olarak, geçmiş tarihsel koşullarda ortaya çıkmış olan hümanizma kavrayışı ile günümüz arasında kurulan özdeşliğin de hatalı bir bakış açısı olduğu görüşü öne çıkmaktadır. Bunun nedeni, günümüz kapitalist toplumundaki koşullar ile hümanizma düşüncesinin ortaya çıktığı koşullar birbirinden tamamen farklıdır.Öğe ERKEN CUMHURİYET DÖNEMİNDE HÜMANİZMA KAVRAYIŞLARI II: ADIMLAR DERGİSİ HÜMANİZMA ANKETİNİN SONLANDIRILMASI(2021) ERCAN, Eren Ekin"Adımlar'ın Hümanizma Anketi" başlığıyla dönemin entelektüellerinden görüşler alan Adımlar dergisinin 8. sayısının neredeyse tamamı hümanizma tartışmasını sonlandırmaya ayrılmıştır. İlk makalede, ankete katılan yazarların ilgili görüşlerine yer verilmiş, hümanizma kavrayışları ortaya konmuştur. Dolayısıyla bu makalenin amacı, Adımlar dergisinin 8. sayısında yer alan ve hümanizma anketini sonlandıran tartışmaların betimlenmesidir. Çalışmanın bu bölümünde, Doç. Dr. Muzaffer Ş. Başoğlu, Doç. Dr. Behice S. Boran, Zeki Baştımar, Prof. Walter Ruben, Prof. Henri Fallon'un yanı sıra "Adımlar" imzasıyla 8. sayıda yayımlanan toplam 6 makale incelenmiştir. Derginin sahibi ve dergideki hümanizma anketinin sonlandırılmasında yorumsal olarak belirgin olması nedeniyle çalışmada öncelikle Behice Boran'ın sosyolojisine ilişkin görüşlere yer verilmiştir. Daha sonrasında, Adımlar dergisinin 7. sayısında Cumhuriyet'in 20. yılına özel olarak kaleme aldığı makalesi üzerinden Türkiye'deki toplumsal yapıya dair yorumları betimlenmiştir. Ardından 8. sayıdaki hümanizma görüşleri çözümlenmiş, Behice Boran ve "Adımlar" imzası taşıyan metinler ise birlikte tartışılmıştır. Çalışmanın en önemli bulgusu, liberal bir hümanizma kavrayışından daha çok tarihsel materyalist bir hümanizma anlayışına ağırlık verilmesidir. Bunun ardalanında yatan neden ise, burjuva sınıfıyla birlikte açığa çıkan hümanizma düşüncesinin, burjuva sınıfının kendi tarihsel hakimiyetini kurması sonrasında hümanizma karşıtı bir anlayışı benimsemesidir. Farklı bir deyişle, Adımlar'ın hümanizma kavrayışı güncel ekonomi politik sorunları odağa alan daha materyalist bir çizgidedir. Öte yandan, Türk hümanizmasının kendini sadece yerelle sınırlı tutmasının bir noktadan sonra yerel vurguları da yok edeceği görüşü dergide hakimdir. Bu bağlamda, içinde bulunulan çağın koşullarının hem bilimsel hem de kültürel olarak takip edilmesinin iktisadi ve siyasi özgürlüğü beraberinde getireceği, bunun ise Türk hümanizmasını da kapsayan her türlü hümanist vurguyu anti-sömürgeci bir şekilde muhafaza edeceği iddiası görülmektedir.