Yazar "Emul, H. Murat" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Bir üniversite psikiyatri kliniğinde yatarak tedavi gören depresyon hastalarının bazı sosyodemografik ve klinik özellikler yönünden incelenmesi(Anadolu Psikiyatri Dergisi, 2003) Elbozan, Birgül; Kaya, Burhanettin; Yalvaç, Dilek; Emul, H. Murat; Kaya, Mine; Ünal, SüheylaÖz: Amaç: Depresyon, çökkün bir duygu durumunun varlığı ve yaşamdan zevk almama ile birlikte, düşünce, konuşma ve hareketlerde yavaşlama ve durgunluk, değersizlik, isteksizlik, güçsüzlük, karamsarlık ve fizyolojik işlevlerde yavaşlama biçiminde belirtiler içeren bir sendrom olarak tanımlanmaktadır. Bu çalışmada DSM-IVe göre depresyon tanısı konan ve Eylül 1996- Temmuz 2002 tarihleri arasında Turgut Özal Tıp Merkezi Psikiyatri Kliniği'nde yatarak tedavi gören 83 hasta klinik tanıları, sosyodemografik özellikleri, risk etkenleri ve tedaviye verdikleri yanıt yönünden geriye dönük olarak değerlendirilmiştir. Yöntem : Hastaların cinsiyeti, yaşı, eğitim düzeyi, medeni durumu, gelir durumu, hastanede yatış süresi, psikiyatri servisine toplam yatış sayısı, depresyonun başlangıç yaşı, hastalık tanısı, bedensel yakınmaları, eş tanı, çocukluk çağı travması, madde bağımlılığı ve kötüye kullanımı, son 6 aydaki akut stresör varlığı, kronik stresör varlığı, intihar düşüncesi, öyküde intihar düşünce ve girişimi, muayene bulguları, eksen-II tanıları ve iyileşme düzeyleri karşılaştırıldı. Sonuçlar: Hastalarımızda evli olgularda daha belirgin olmak üzere bedensel yakınma oranı yüksekti. Uyku bozukluğu en sık görülen bedensel yakınmaydı. Erkeklerde madde bağımlılığı ve kötüye kullanımı oranı yüksekti, Dul-boşanmış ya da ayrı yaşayanlarda eksen-II tanısı daha sıktı.Öğe Hastalık açıklama modeli ve çare arama davranışı(Anadolu Psikiyatri Dergisi, 2001) Ünal, Süheyla; Özcan, Yarkın; Emul, H. Murat; Çekem, A. Bülent; Elbozan, H. Birgül; Sezer, ÖzlemMetin Dili: Türkçe Öz: Bu çalışmanın amacı Malatya'da ruhsal sorunları açıklama ve çare arama davranışlarının genel niteliklerini araştırmaktır. Yöntem: Örneklem psikiyatri polikliniğine ilk kez başvuran psikiyatri hastalarından oluşturuldu. Ruhsal bozukluklar tanısı DSM-IV kriterlerine dayandırılarak konuldu. Hastaların demografik verilerini, hastalığı açıklama modellerini ve çare arama süreçlerini değerlendirmek için kısa bir anket üzerine temellendirilmiş yarı yapılandırılmış görüşmeler yapıldı. Sonuçlar: Değerlendirilen 154 hastanın %27.3'ü erkek (n=42) ve %72.7'si kadındı (n=112). Hastaların ortalama yaşları 31.571.06 idi. İlk kez başvuran hastaların %62.98'-inde somatik, %30.06 anksiyete ve %19.48'inde depresif yakınmalar vardı. Hastaların %28.06'sına anksiyete bozuklukları, %24'üne depresif bozukluk ve %47.4'üne somatoform bozukluk tanısı kondu. Erkeklerde depresif yakınmalar anlamlı derecede yüksekti (p<0.01). Bu anlamlılık tanıya da yansımıştı ve depresif bozukluklar erkeklerde daha yüksek orandaydı. Öteki alt parametrelere bakıldığında cinsiyetler arasında anlamlı bir farklılık yoktu. Şimdiki hastalıkları için hastaların %12.3'ü geleneksel çareler aramış, %32.5'i tıp doktorlarına ve %32.5'i psikiyatristlere başvurmuştu. "Hastalığınıza yol açan en önemli etken sizce neydi?" sorusuna hastaların %42.9'u aile sorunlarını, %39'u iç dünyalarındaki sorunlarını ve %18.2'si ekonomik güçlüklerini yanıt olarak söylemişlerdi. Öteki değişkenlere göre hastalar arasında yaş, eğitim, evlilik ve sosyoekonomik durum açısından istatistiksel bir fark yoktu. Tartışma: Çalışmanın sonuçlarından, cinsiyet ve hastalık belirtisinin psikiyatrik çare arama davranışını etkilediği anlaşılmaktadır. Kadınlar erkeklere oranla daha yüksek oranda psikiyatriye başvu-rurken, erkekler daha çok depresif belirtiler için psikiyatrik yardım aramaktadır.