Yazar "Ertoy Karagöl, Hacer İlbilge" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Baklagillere Allerjisi Olan Bir Olguda Deri Testi Sırasında Anafilaksi(2016) Yılmaz, Özlem; Atıcı, Serkan; Ertoy Karagöl, Hacer İlbilge; Topal, Erdem; Bakırtaş, Arzu; Demirsoy, Mehmet SadıkÖz: Besin allerjilerinin en sık nedenleri toplumlar arasında beslenme alışkanlıklarına ve besinlerin o toplumda tüketilme sıklığına göre değişiklik göstermektedir. Baklagiller, tüm dünyada yaygın olarak tüketilen önemli protein kaynaklarındandır. Baklagiller içinde mercimek, nohut, fasulye, bakla, barbunya gibi gıdalar yanında fıstık ve soya da bulunmaktadır. Deri prik testleri genel olarak güvenli kabul edilse de, deri testleri sırasında sistemik reaksiyon gelişebilir. Deri testi sırasında sistemik reaksiyonlar besin, ilaç, lateks ve venom allerjenleri ile daha fazladır. Taze besin allerjenlerinin kullanıldığı prik to prik testlerde standart ekstrelerle yapılanlara göre daha fazla sistemik reaksiyon görülmektedir. Bu olgu sunumunda, mercimek ve bezelye ile anafilaksi öyküsü olan, nohut, kuru fasulye ve barbunya ile klinik reaksiyon tariflenmemesine rağmen oral provokasyon testi ile tip 1 reaksiyonu olduğu gösterilen bir olgu anlatılmıştır. Çapraz reaksiyon gösteren tüm baklagilerle prik to prik testler yapıldığı sırada anafilaksi gelişmiştir. Deri testi her bir baklagille tek tek yapıldığında ise bir reaksiyon gözlenmemiştir. Olgu bu yönüyle ilginç bulunarak tartışılmıştır.Öğe DRESS sendromu tanısı konulan dört çocuk olgu DRESS sendromu tanısı konulan dört çocuk olgu(2015) Ertoy Karagöl, Hacer İlbilge; Yılmaz, Özlem; Topal, Erdem; Bakırtaş, ArzuÖz: Drug Reaction with Eosinophilia and Systemic Symptoms'' (DRESS) sendromu, tipik olarak ilaç başlandıktan sonra 2-6 haft a arasında değişen latent periyodu takiben ortaya çıkan ateş, yaygın mukokütanöz döküntü, yüzde ödem, lenfadenopati, eozinofili ve/veya diğer hematolojik anormallikler ve iç organ tutulumlarıyla karakterize olup, şiddetli kütanöz ilaç reaksiyonları arasında değerlendirilir. Bu sendromun çocuklarda erişkinlere göre daha seyrek görüldüğü bilinmektedir. DRESS sendromu ile ilgili çok sayıda tanımlayıcı erişkin çalışması olmasına rağmen DRESS sendromu tanısı konulan çocuk olguların değerlendirildiği sınırlı sayıda çalışma mevcuttur. Biz de bu nedenle kliniğimizde ilki sülfonamid türevi antibiyotik kullanımı ile ilişkilendirilen, diğerleri antikonvülzan kullanımına bağlı DRESS sendromu tanısı konulan dört çocuk olguyu sunduk. Yaşları 7-14 arasında değişen bu olguların klinik ve laboratuvar özellikleri, tanı ve tedavisi eşliğinde çocuklarda DRESS sendromunu tartışmayı amaçladıkÖğe Mastositoz ön tanılı Pitriyazis Likenoides et Varilioformis Akuta (PLEVA) olgusu(2014) Ertoy Karagöl, Hacer İlbilge; Yılmaz, Özlem; Gönül, İpek Işık; Topal, Erdem; Bakırtaş, ArzuÖz: Bu sunumda çocuk allerji polikliniğine mevcut döküntüleri nedeniyle mastositoz düşünülerek yönlendirilen 6 yaşındaki erkek hasta ele alındı. Hastanın gövdede belirgin olan kırmızı-kahverengi kaşıntısız makülopapüler döküntüleri dışında muayenesi doğaldı. Tanı amaçlı yapılan cilt biyopsisi sonrası klinik ve histopatolojik özellikleri ile Pityriasis Likenoides et Varilioformis Acuta (PLEVA) tanısı kondu. İzleminde hastalığı tedavisiz düzeldi. Bu olgudan yola çıkarak PLEVA hastalığında tanı, klinik ve tedavi üzerinde duruldu, mastositoz açısından da ayırıcı tanısı tartışıldı.Öğe Türkiye’de daha önce kullanılan adrenalin oto enjektörünün (EpiPen) ve güncel olarak var olan adrenalin oto enjektörünün (Penepin) pratik uygulama basamaklarının karşılaştırılması: çok merkezli bir çalışma(2018) Topal, Erdem; Bakırtaş, Arzu; Demirsoy, Mehmet Sadık; Türktaş, İpek; Razi, Hasan Cem; Öztürk, Fadıl; Kutluğ, Şeyhan; Harmancı, Koray; Anıl, Hülya; Özbek Yılmaz, Özlem; Köksal, Burcu; Arga, Mustafa; Yılmaz, Özlem; Ertoy Karagöl, Hacer İlbilgeÖz: Amaç: Çok sayıda çalışma, anafilaksisi olan hastalara reçete edilen adrenalin oto enjektörlerinin doğru kullanımının, eğitime ek olarak oto enjektörün tasarımı ile ilişkili olduğunu göstermiştir. Bu çalışmanın amacı, anafilaksisi olan hastalara reçete edilen iki farklı oto enjektörün kullanımı ile ilgili olarak erişkinlerin becerilerini karşılaştırmaktır. Gereç ve Yöntemler: Alerji Polikliniği’ne sevk edilen 1 ile 18 yaş arasındaki hastaların ebeveynleri çalışmaya alındı. Bulgular: Dokuz merkezden toplam 630 gönüllü çalışmaya alındı. Katılımcıların 457’si (%72,5) kadın ve 235’i (%37,3) üniversite öğrencisi idi. Katılımcılar tarafından oto enjektör numune uygulama basamaklarının hepsinin doğru bir şekilde gösterilme oranı, EpiPen için %60,2 (n=379) ve Penepin için %42,9 (n=270) olarak saptandı (p<0,001). Her iki oto enjektör numunesi ile yapılan en sık hata, “uyluğun dış tarafına uygun enjeksiyon ucunu yerleştiriniz/çıt sesi duyacak şekilde tetiğe bastırınız” basamağında görüldü. Eğitim ve uygulama sonrasında, gönüllülerin tercihleri sorulduğunda, 527 (%83,7) gönüllü, kullanımının daha kolay ve basit olduğunu ifade ederek EpiPen’i tercih etti. Çıkarımlar: Çalışmamız her iki adrenalin oto enjektörünün doğru kullanım oranlarının beklenenden çok daha düşük olduğunu ve her ikisinin uygulanması esnasında hatalar olabileceğini göstermiştir. Halen Türkiye’de var olan tek adrenalin oto enjektörü Penepin’in tasarımında, uygulama basamaklarının daha basit ve hızlı gerçekleştirilebileceği şekilde iyileştirmeler yapılması uygun olacaktır.