Yazar "Gökçe, Ayşe" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe BİNGÖL İLİNDEKİ 65 YAŞ ÜSTÜ COVID-19 HASTALARININ EPİDEMİYOLOJİK ÖZELLİKLERİNİN İNCELENMESİ(2021) Gökçe, Ayşe; Özer, Ali; Söyiler, Vedat; Gündoğdu, MehmetÖz: Altmışbeş yaş ve üzerindeki popülasyon COVID-19 açısından hem ölüm oranının daha yüksek olması hem de klinikseyirlerinin daha riskli olması sebebiyle önemlidir. Bu çalışmada, Bingöl ilindeki 65 yaş üstü COVID-19 hastalarınınepidemiyolojik özellikleri, klinik durumları ve klinik durumlarını etkileyen faktörlerin incelenmesi amaçlanmıştır.Mart-Aralık 2020 tarihleri arasında, Bingöl İlindeki 65 yaş üstü SARS-CoV-2 RT-PCR testi pozitif 3521 hastanın verileriincelenmiştir. Çalışma gerekli kurum izinleri ve etik kurul onayı alınarak yapılmıştır. Çalışmanın bağımsız değişkenleriyaş, cinsiyet, kronik hastalık varlığı iken; bağımlı değişkenleri ölüm durumudur. Tanımlayıcı veriler sayı, yüzde, enküçük, en büyük ve ortanca ile ifade edilmiş olup istatistiksel analizlerde Ki Kare testi ve Binominal Lojistik RegresyonAnalizi yapılmıştır. Tüm değerlendirilmelerde p<0,05 değeri anlamlı olarak kabul edilmiştir. Çalışmaya katılan hastalarınyaş ortancası 72 (65-102), vaka ölüm oranı %2 olarak saptanmıştır. 75-84 yaş grubu ile 85 ve üzeri yaş grubundaolanlarda, kronik hastalığı olanlarda, diyabeti, iskemik kalp hastalığı olanlarda diğer gruplara göre anlamlı olarak dahayüksek oranda ölüm saptanmıştır (p<0,05). Yapılan regresyon analizine göre; erkeklerde kadınlara göre 2,6 kat,pnömonisi olan hastalarda olmayanlara göre 24,3 kat daha fazla ölüm olduğu saptanmıştır (p<0,05). Çalışmagrubundaki hastalardan erkeklerde, ileri yaş grubunda olanlarda, pnömonisi olanlarda ve kronik hastalığı olanlarda ölümdaha yüksek oranda gerçekleşmiştir. Özellikli olan hastalar salgın döneminde mümkünse hastanede daha yakındantakip edilmelidir.Öğe İnönü Üniversitesi Tıp ve Spor Bilimleri Fakültelerindeki Öğrencilerin İçme Suyu Tercihleri(2021) Yiğit, Esra; Güngör, Alper; Gökçe, Ayşe; Özer, AliAmaç: İnsanların içme suyu olarak kullandıkları kaynaklar; musluk suyu, ambalajlı su ya da arıtılmış sulardır. Musluk suyuna yönelik sağlık kaygılarının olması ve ambalajlı suyun daha sağlıklı olduğu fikri, ambalajlı su tüketimine verilen önemi arttırmıştır. Bu çalışmanın amacı, İnönü Üniversitesi Tıp ve Spor Bilimleri Fakültelerindeki öğrencilerin içme suyu tercihlerini ve bu tercihlere etki eden faktörleri belirlemektir. Gereç ve Yöntem: Tanımlayıcı tipte kesitsel bir çalışma olan bu çalışmanın evrenini İnönü Üniversitesi Tıp ve Spor Bilimleri Fakültelerinde okuyan 1861 öğrenci oluşturmaktadır. Örneklem büyüklüğü %95 güven aralığında, %80 güçle 256 olarak hesaplanmıştır. Verilerin toplanmasında kullanılan anket formunun birinci bölümü öğrencilerin sosyodemografik özelliklerinden, ikinci bölümü ise öğrencilerin içme suyu tercihleri ile ilgili sorulardan oluşmaktadır. İstatistiksel analizlerde Ki kare testi kullanılmış, tüm değerlendirmelerde p <0.05 düzeyi anlamlı olarak kabul edilmiştir. Bulgular: Öğrencilerin %69.2’si musluk suyunu, %56.9’u ambalajlı suyu içme suyu olarak tercih etmektedir. Tıp fakültesinde okuyan öğrencilerin % 66.7’si pet/ince plastik kullanırken Spor Bilimleri fakültesinde okuyan öğrencilerin %53.3’ü pet/ince plastik kullanmaktadır. Sonuç: Çalışma grubundaki öğrencilerin içme suyu olarak ilk sırada musluk suyunu tercih ettiği görülmüştür. Musluk suyunu tercih etmeme nedeni tat, hijyen, renk/bulanıklık olarak belirtmişlerdir. Bunun yanında çalışma grubundaki öğrencilerin içme suyunun içeriğine ve ambalaj tercihine yeterli önemi vermedikleri görülmüştürÖğe MALATYA BATTALGAZİ YURDUNDA KALAN KIZ ÖĞRENCİLERİN ORTOREKSİYA NERVOZA DÜZEYLERİ İLE SAĞLIKLI YAŞAM BİÇİMİ DAVRANIŞLARININ İLİŞKİSİNİN İNCELENMESİ(2021) Oktay, Berfin; Özer, Ali; Gökçe, AyşeYeme bozuklukları, son dönemde artış göstermesi ve genç yetişkin kadınların risk grubunda olması ile araştırmalarınodağı haline gelmiştir. Bu çalışmanın amacı, Battalgazi Yurdunda kalan kız öğrencilerin ortoreksiya nervozadüzeylerinin belirlenmesi ve sağlıklı yaşam biçimi davranışları ile ilişkisinin incelenmesidir. Kesitsel tipteki bu çalışmanınevrenini; Malatya Battalgazi Yurdunda kalan kız öğrenciler oluşturmaktadır. Örneklem büyüklüğü; %95 güvenaralığında %80 güçle minimum 289 olarak hesaplanmıştır. Anket formunda sosyodemografik sorular, beslenmealışkanlıklarına yönelik sorular, Ortoreksiya Nervoza Değerlendirme Ölçeği ve Sağlıklı Yaşam Biçimi DavranışlarıÖlçeği II kullanılmıştır. İstatistiksel analizlerde Ki-Kare testi, Student t testi, One Way ANOVA, Spearman KorelasyonAnalizi kullanılmıştır ve anlamlılık değeri p<0,05 olarak kabul edilmiştir. Çalışma grubundaki öğrencilerin %16,7’sininortoreksiya eğiliminde olduğu ve Sağlıklı Yaşam Biçimi Davranışları Ölçeği toplam puan ortalamasının 120,8±19,05olduğu bulunmuştur. Yaş, bölüm, anne baba eğitim düzeyi ve beden kütle indeksi gruplarına göre Orto 15 riskdurumunda anlamlı faklılık saptanmamıştır (p>0,05). Sağlıklı Yaşam Biçimi Davranışları Ölçeği toplam puanıortoreksiya nervoza eğilimi olanlarda 124,8±14,61 iken ortoreksiya nervoza eğiliminde olmayan öğrencilerde120,0±19,74 olarak bulunmuştur. Buna göre ortoreksiya nervoza eğilimi risk durumuna göre; Sağlıklı Yaşam BiçimiDavranışları Ölçeği toplam puanı arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmıştır (p=0,03). Ortoreksiyanervoza eğilimi olan öğrencilerin; Sağlıklı Yaşam Biçimi Davranışları Ölçeği toplam puanı daha yüksektir. Araştırmagrubunda eğitim alınan bölüm, anne baba eğitim düzeyi ve beden kütle indeksi durumuna göre ortoreksiya eğilimiarasında ilişki saptanmamıştır.Öğe Üniversite öğrencilerinde cep telefonu problemli kullanımının yeme bozuklukları ve sosyal anksiyete ile ilişkisi(İnönü Üniversitesi, 2019) Gökçe, Ayşe; Özer, Alı?Giriş ve Amaç: Cep telefonu problemli kullanımı; cep telefonu kullanımının zararlarına rağmen kişinin bu durumu sınırlandıramaması olarak tanımlanır. Cep telefonu problemli kullanımı genç yaş grubu olan üniversite öğrencilerinde daha sık olmakla birlikte, sosyal anksiyete ve yeme bozuklukları ile birbirlerine eşlik edebilirler. Bu çalışmada üniversite öğrencilerinde cep telefonu problemli kullanımının sosyal anksiyete ve yeme bozuklukları ile ilişkisinin incelenmesi amaçlanmıştır. Materyal ve Metot: Kesitsel tipte olan bu çalışmanın evrenini İnönü Üniversitesi'nde eğitim gören 28669 öğrenci oluşturmaktadır. Örneklem büyüklüğü; %95 güven aralığında %80 güçle, referans çalışmanın cep telefonu problemli kullanım oranı %28,2 temel alınarak 308 kişi olarak hesaplanmıştır. Çalışmada kullanılan anket formunda öğrencilerin sosyodemografik özellikleri, cep telefonu kullanımına ilişkin veriler, Cep Telefonu Problemli Kullanım Ölçeği, Liebowitz Sosyal Anksiyete Ölçeği ve Yeme Tutum Testi yer almaktadır. İstatistiksel analizlerde Ki-Kare testi, Student t, One Way ANOVA, Mann-Whitney U, Kruskal Wallis Varyans Analizi, Spearman Korelasyon Testi ve Binomial Lojistik Regresyon Analizi kullanılmıştır. Bulgular: Çalışma grubundaki öğrencilerde cep telefonu problemli kullanım oranı %46,1, sosyal anksiyete oranı %48,3, yeme davranış bozukluğu oranı ise %14,7'dir. Yaş, cinsiyet, fakülte, gelir düzeyi, anne baba eğitim durumu ve alkol kullanımı ile Cep Telefonu Problemli Kullanımı Ölçeği toplam puanı arasında anlamlı bir ilişki yoktur (p>0,05). Sigara kullanımı ve günlük ortalama cep telefonu kullanım süresi ile Cep Telefonu Problemli Kullanımı Ölçeği toplam puanı arasında anlamlı bir ilişki vardır (p<0,05). Sonuç: Üniversite öğrencilerinde cep telefonu problemli kullanımı oranı yüksek olmakla beraber, kişilerde cep telefonu kullanım süresinin artmasıyla Cep Telefonu Problemli Kullanım Ölçeği toplam puanı artmaktadır. Cep telefonu problemli kullanımının azaltılması için öğrenciler eğitimlerle bilgilendirilmelidir.