Yazar "Gülsün, Belgin" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 5 / 5
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Büyük Agresif Bir Santral Dev Hücreli Granuloma Birlikte Tedavisi (Olgu Sunumu)(2017) Koparal, Mahmut; Alan, Hilal; Ağaçayak, Serkan; Erdoğdu, Halil; Gülsün, BelginÖz: Santral Dev Hücreli tümörler; çene tümörleri içinde kadınlarda ve mandibulada sık görülürler ve yaşamın ikinci dekatında daha sıktırlar. Tedavisinde lokal küretaj, parsiyel rezeksiyon ve total rezeksiyon uygulanabilir. Bu vaka raporunda 32 yaşında kadın hasta anterior mandibulada ağrı şikayetiyle kliniğimize başvurdu. Fiziksel muayenede servikal lenfadenopati saptanmadı. İntraorol muayenede ülserasyon saptanmadı fakat vestibül bölgede hassasiyet mevcuttu. Bununla beraber dişlerde ve dudakta his kaybı yoktu. Bu vaka raporunda 32 yaşında kadın hastada mandibula basisinde yaygın kemik kaybına neden olan santral dev hücreli tümörün parsiyel rezeksiyon ile tedavisi sunuldu.Öğe Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yedi farklı dental anomalinin görülme sıklığı(Selcuk Dental Journal, 2018) Koparal, Mahmut; Ünsal, Haluk Yener; Alan, Hilal Türker; Yalçın, Mustafa; Ege, Bilal; Gülsün, BelginÖz: Amaç: Bu çalışmanın amacı, Güneydoğu Anadolu Bölgesinde yaşayan bireylerde yedi farklı dental anomalinin görülme sıklığının ve cinsiyetler arasındaki dental anomali görülme yatkınlıkların değerlendirilmesidir. Gereç ve Yöntemler: Çalışma Adıyaman Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi’ne ve Adıyaman Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi’ne çeşitli nedenlerle müracat etmiş hastalardan rastgele seçilen 4256 hastaya ait panoramik radyografi görüntüleri üzerinde retrospektif olarak tasarlandı. Hastalara ait panoramik radyografi görüntüleri dental anomalilerin tespit edilmesi amacıyla 2 araştırmacı tarafından değerlendirildi. Çalışmada hastaların panoramik radyografi görüntüleri üzerinde tespit edilen, alt keser diş eksikliği, sürnümerer diş, ektopi, gömülü kalma, mikrodonti, taurodontism ve dilaserasyon olmak üzere 7 tip dental anomali cinsiyetler arası dağılımına göre istatistiksel olarak analiz edilmiştir Bulgular: En sık görülen anomali %4,2 oranıyla gömülü kalma olarak tespit edildi. Taurodontizm % 0,02 lik oranla en az görülen anomali olarak tespit edildi. Gömülü diş görülme sıklığı erkek bireylerde, kadınlara kıyasla istatistiksel olarak anlamlı derecede daha fazla bulunmuştur. Ektopik diş görülme oranı, erkeklerde kadınlara nazaran istatistiksel olarak anlamı derecede fazla bulunmuştur. Kadınlarda alt keser diş eksikliği görülme oranı, erkeklere göre istatistiksel olarak anlamlı derecede fazla bulunmuştur. Sonuç: Güneydoğu Anadolu Bölgesinde yaşayan bireylerde gömülü kalma, en sık rastlanılan anomali olarak karşımıza çıkmaktadır. Alt keser diş eksikliği kadınlarda daha fazla görülürken, gömülü diş ve ektopiye erkeklerde daha sık rastlanılmıştır. Bunun yanında, sürnümerer diş, dilaserasyon, taurodontizm ve mikrodonti gibi anomalilerin görülme sıklığı bakımından cinsiyetler arasında farklılık tespit edilmemiştir. Taurodontizm en az rastlanılan anomali olarak tespit edilmiştir.Öğe Human papilloma virus(Turgut Özal Tıp Merkezi Dergisi, 2016) Koparal, Mahmut; Alan, Hilal; Gündüz, Derya Toprak; Gülsün, Belgin; Ünsal, Haluk Yener; Erdoğdu, Halil İbrahimAbstract Human papillomavirus (HPV) is a double-helix DNA virus in the papillomaviridae family. HPV has an affinity for epithelial tissue and causes benign and malignant changes to the stratified epithelium of the epidermis and mucous membranes. HPV is an etiological factor in many benign and malignant lesions of the head, neck, urogenital organs, skin, and mucous membranes. The role of HPV in the pathogenicity of squamous cell carcinoma in the head and neck area was first recognised in 1983 after findings showed histopathologic similarities between oral cancer and HPV infection. Because HPV has been implicated as the etiological factor for oral squamous cell carcinoma, HPV infection can be regarded as a subgroup of cancers affecting the oropharyngeal region. Due to these characteristics, HPV infection has been of particular interest in the field of maxillofacial surgery and dentistry. Screening, oral findings, early diagnosis, and proper treatment are of paramount importance in many HPVrelated infections. Keywords: Human Papillomavirus; HPV; Oral Cancer.Öğe Human papilloma virus(2016) Gunduz, Derya Toprak; Unsal, Haluk Yener; Gülsün, Belgin; Alan, Hilal; Erdogdu, Halil Ibrahim; Koparal, Mahmutİnsan Papilloma Virüsü (HPV) papillomaviridae ailesinden çift sarmal yapıya sahip bir DNA virüsüdür. HPV epidermisin ve mukoz membranın çok katlı yassı epitelinde benign ve malign değişikliklere neden olur. HPV baş, boyun, ürogenital organlar, deri ve mukoz membranlarda görülen birçok benign ve malign lezyonların etyolojik faktörleri arasında gösterilmektedir. HPV'nin baş boyun bölgesinde gözlenenskuamöz hücreli karsinomanın patogenezinde rol aldığı ilk olarak 1983 yılında oral kanser ve HPV enfeksiyonu arasındaki benzerlik gösterildikten sonra anlaşıldı. Oral skuamöz hücreli karsinomada etiyolojik faktör olduğu için HPV enfeksiyonu orofarengeal bölge ile ilişkili kanserlerin bir alt grubu olarak ele alınabilir. Bu özellikleri nedeniyle Maksillofasiyal Cerrahinin ve Diş Hekimliğinin yakın ilgi alanına girmiştir. Birçok HPV ile iliskili enfeksiyonda özellikle tarama, oral bulgular, erken teshis ve tedavi büyük öneme sahiptirÖğe Odontojenik Enfeksiyon Kaynaklı Orbital Apse(2016) Alan, Hilal; Gülsün, Belgin; Günefl, Rezzan; Çağlf, Hakan; Özcana, AyşeÖz:Maksillofasiyal cerrahide, akut piyojenik enfeksiyonlardan gelişen odontojenik kaynaklı ap-- seler önemli rol oynamaktadır. Odontojenik bir enfeksiyondan kaynaklı orbital komplikasyonlar günlük dental uygulamalarda nadiren görülmektedir. Orbital apselerin en yaygın nedeni ise sinüs enfeksiyonlarıdır. Orbital apseler hem erişkinleri hem de çocukları etkileyebilmektedir, ancak daha çok pediatrik yaş grubunu etkileme eğilimindedir. Orbital enfeksiyonun başlıca belirtileri propito-- zis, ağrı, göz hareketlerinde kısıtlılık ve görme yeteneğinde azalmadır. Hayatı tehdit eden kompli-- kasyonlar (beyin apsesi, menenjit, kavernöz sinüs trombozu, serebrit, frontal apse, osteomiyelit vb.) ve görme kaybı, tedavinin geç ve yetersiz olduğu orbital apse olgularında görülebilmektedir. Bu yüzden erken tanı ve uygun tedavi yöntemi orbital apsenin tedavisinde büyük önem taşımaktadır. Bu çalışmada, odontojenik apseye bağlı orbital apse gelişen bir çocuk olgu sunulmuştur.