Yazar "Güneş, Dilek" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Diyod lazer ve florun mine erozyonunu önleyici etkisinin değerlendirilmesi(İnönü Üniversitesi, 2014) Güneş, DilekBu in vitro çalışmanın amacı; sığır dişi üzerinde diyod lazer ve florun mine erozyonunu önleyici etkisini değerlendirmektir. Bu amaçla her biri 10 mine örneğinden oluşan 4 deney grubu [kontrol (K), flor (F), diyod (D) ve F+D] oluşturulmuştur. Bütün örnekler 10 günlük erozyon siklusuna tabi tutulmuştur. Başlangıç, tedavi sonrası, 1, 3, 5 ve 10 günlük erozyon siklusu sonrası mine yüzeyindeki F, kalsiyum (Ca), fosfor (P) miktarları ve Ca/P oranları enerji dağılımlı X-ışını spektroskopisi (EDX) ile hesaplanmıştır. Yüzeyde meydana gelen morfolojik değişiklikler taramalı elektron mikroskopu (SEM) ile incelenmiştir. İlaveten, hacimsel değişiklikler mikro bilgisayarlı tomografi (mikro-CT) ile görüntülenmiştir. Tüm veriler istatistiksel olarak analiz edilmiştir. F+D grubunda mine yüzeyine alınan F miktarı diğer gruplardan daha yüksek bulunmuştur (p<0.05). Diyod lazer uygulamasından sonra mine yüzeyindeki F değeri ve Ca/P oranında düşüş tespit edilmiş, fakat bu düşme oranı istatistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır (p>0.05). Erozyon siklusuna maruz bırakılan grupların F değeri ve Ca/P oranına bakıldığında en yüksek değerin F+D grubuna ait iken, en düşük değerin kontrol grubuna ait olduğu tespit edilmiştir. Diyod lazer tek başına uygulandığında mine yüzeyinde krater ve çukurcuklar şeklinde oyuklar izlenmiş fakat florla birlikte uygulandığında herhangi bir termal hasar gözlenmemiştir. SEM ve mikro-CT görüntüleri incelendiğinde erozyona karşı en dirençli grubun F+D grubu olduğu, en hassas grubun ise kontrol grubu olduğu bulunmuştur. Sonuç olarak, diyod lazer ve F'nin birlikte kullanımı mine yüzeyine F alımını artırarak mine erozyonunu önlemiştir. Bu nedenle mine erozyonunun önlenmesi için diyod lazer ve florun birlikte kullanımı anternatif bir tedavi yöntemi olabilir.Öğe Malatya ilindeki 7-14 yaş arası çocukların ağız-diş sağlığının değerlendirilmesi(İnönü Üniversitesi Sağlık Bilimleri, 2012) Güler, Çiğdem; Eltas, Abubekir; Güneş, Dilek; Görgen, Veli Alper; Ersöz, MustafaBu çalışmanın amacı Malatya ilindeki 7-14 yaş arasındaki bir grup öğrencinin ağız ve diş sağlığını değerlendirmek ve koruyucu diş hekimliği hizmetlerinin önemini vurgulamaktır. Çalışma grubu değişik sosyo-ekonomik düzeye sahip 6 okuldaki 7-14 yaş grubu (ortalama 11,42±1,86 yaş) öğrencilerin Dünya Sağlık Örgütü ağız içi muayene standardına göre muayene edilmesi ile oluşturulmuştur. 443 erkek ve 413 kız olmak üzere toplam 856 çocuğun DMF-T ve dmf-t indeksleri (D-d: çürük, M-m: çekilmiş, F-f: dolgu, T-t: toplam, DMF-T: daimi dişlenme, dmf-t: süt dişlenmesi), ortodontik kapanış ilişkisi ve fırçalama sıklıkları değerlendirilmiştir. Çalışma grubunda yaş grupları arasında cinsiyete göre istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık saptanmamıştır (p>0,05). 7-12 yaş grubunda DMF-T ve dmf-t indeks değerleri (kız-erkek ortalama) sırasıyla 1,39±1,98 ve 2,38±2,84 iken, 13-14 yaş grubunda DMF-T değeri (kızerkek ortalama) 2,82±2,3 bulunmuştur. Çalışma grubunun DMF-T ve dmf-t indekslerine göre çürük prevalansı ise %82,6 olarak tespit edilmiştir. Sınıf 1 kapanış öğrencilerin %59,6’sını oluştururken, sınıf 2 ve sınıf 3 kapanış sırasıyla %38 ve %2,5 bulunmuştur. Günde 2 ve daha üzeri diş fırçalama oranı % 31 iken, hiç diş fırçalamama oranı % 7,9 olarak tespit edilmiştir. Malatya ilinde 7-14 yaş grubu çocukların fırçalama alışkanlıklarının yetersiz, çürük prevalansının ise çok yüksek olduğu tespit edilmiştir. Çocukların ağız-diş sağlığı hakkında daha fazla bilgilendirilmesi gerekmektedir.Öğe Malatya’da yaşayan 7-14 yaş aralığındaki bir grup çocukta diş erozyonunun ve ilişkili faktörlerin araştırılması(İnönü Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi, 2014) Kızılcı, Esra; Güneş, DilekBu çalışmanın amacı Malatya ilinde yaşayan, 7-14 yaş aralığındaki bir grup çocuğun erozyon prevelansını değerlendirmek ve erozyona neden olabilecek etkenleri tespit etmektir. Bu çalışma, İnönü Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Pedodonti Anabilim Dalı’na diş tedavileri için başvuran 218 çocuk hasta da yürütülmüştür. Onam formları çocukların ailelerinden alındıktan sonra ağız-içi muayeneleri DSÖ kriterlerine göre (dmf-t/ DMF-T) yapılmıştır. Çocuklar diş erozyonun tespiti için bu konuda ön eğitim almış iki diş hekimi tarafından değerlendirilmiştir. Eroziv lezyonların sınıflandırılması amacıyla Modifiye O’ Brien İndeksi kullanılmıştır. Erozyonda etkili olabilecek faktörlerin belirlenmesi için ailelere anket formları doldurtulmuştur. Çalışmamıza katılan çocuklarda erozyon prevelansı %8,8 olarak bulunmuştur. Asitli içecek ve meyveli yoğurt tüketim sıklığı, içme yöntemi ve şeker tüketiminin dental erozyon ile istatistiksel olarak anlamlı bir ilişkisi olduğu görülmüştür (p<0,05). Çalışmamızda diyet alışkanlıklarının, erozyon prevelansını etkilediği bulunmuştur. Çocukların ve ebeveynlerin eroziv yiyecek ve içecekler konusunda diş hekimleri tarafından bilgilendirilmesi gerekmektedir.