Yazar "Gürsoy, Şule" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 5 / 5
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Çevresel Sigara Dumanının 7-10 Yaş Grubu Çocuklarda Testis Fonksiyonlarına Etkisi(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2012) Karaman, Abdurrahman; Taş, Erkan; Temel, İsmail; Gürsoy, Şule; Demircan, MehmetPasif içicilik olarak tanımlanan çevresel sigara dumanına maruz kalma sık karşılaşılan bir durumdur. Bu çalışma ile pasif sigara içicisi durumunda olan 7–10 yaş grubu çocuklarda çevresel sigara dumanının testis fonksiyonları üzerindeki etkisini incelemeyi amaçladık. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya ilköğretim okullarında okuyan, 7-10 yaş grubunda ek bir sağlık problemi olmayan erkek çocuklar dahil edildi. Pasif sigara içicisi durumunda olan (Pİ) 50 olgu ve olmayan (K) 50 olgu anket çalışmasıyla belirlendi. Belirlenen olguların serumlarından kotinin düzeyleri ile testis fonksiyonunun biyokimyasal göstergeleri olan testosteron, inhibin-B, anti-müllerian hormon (AMH) ile beraber FSH ve LH düzeyleri çalışıldı. Bulgular: Pİ grubunda serum kotinin düzeyleri K grubuna göre belirgin artmış bulundu (p<0,05). Testosteron, inhibin-B, FSH, LH düzeyleri K grubunda Pİ grubuna göre belirgin olarak yüksek bulunurken; bu yaş grubunda testosteron ile ters orantılı hareket eden AMH seviyelerinin K grubunda Pİ grubuna göre düşük olduğu saptandı (p<0,05). Sonuç: Elde ettiğimiz sonuçlar çevresel sigara dumanının testislerde fonksiyon bozukluğuna yol açtığını göstermektedir. Bunun da erişkin yaşlarda ortaya çıkabilecek infertiltenin nedenlerinden birisi olabileceği düşünülmektedir.Öğe Düzenli spor yapan öğrenci gruplarinda egzersizin total antioksidan kapasite ve serum lipit profili üzerine etkisi(İnönü Üniversitesi, 2008) Gürsoy, ŞuleSağlıklı yaşam için düzenli egzersizin önemi her geçen gün daha iyi anlaşılmaktadır. Egzersizin, kardiyovasküler zindelik, sağlıklı vücut ağırlığı ve kas kitlesinin devamlılığı, karın bölgesi yağlanmasının azaltılması, insülin duyarlılığının düzeltilmesi, kan lipit profilinin dengelenmesi gibi sağlık üzerinde olumlu birçok faydası gözlemlenmiştir. Egzersiz sırasında, ortaya çıkan ROS'un vücutta yol açtığı kısa süreli oksidatif stresin kalıcı bir hasara neden olmadığına hatta vücut antioksidan savunma sistemini kuvvetlendirdiğine inanılmaktadır. Bu düşünce düzenli egzersiz yapan bireylerin kanlarında antioksidan enzimlerin arttığının gözlemlenmesi ile de desteklenmektedir. Oksidatif stresde ki patolojik artışın kanser, kardiyovasküler hastalıklar, diabetes mellitus gibi pek çok hastalığa sebep olduğu da bilinmektedir. Çalışmamızın amacı, egzersizin insan sağlığı, oksidatif stres ve antioksidan kapasite üzerine etkilerini araştırmaktır. Bu amaçla; düzenli spor yapan beden eğitimi öğrencileri ile benzer özelliklere sahip fakat spor yapmayan ve sedanter bir yaşam tarzına sahip olan tıp fakültesi öğrencilerinin kan parametrelerini karşılaştırmayı planladık. Kız öğrenciler ve erkek öğrenciler fiziksel aktivite oranlarına göre gruplandırıldılar. Kız öğrenciler kendi aralarında; erkek öğrenciler de kendi aralarında değerlendirmeye tabi tutuldu. Öğrencilerin açlık kan örnekleri alınarak elde edilen serum örnekleri aliquatlarına ayrıldı ve analiz gününe kadar -20?C ta muhafaza edildi. Serum örneklerine rutin biyokimyasal analizlere ilaveten, oksidatif stres belirteci olarak TBARS testi; non-protein antioksidan kapasite ölçümü için FRAP; bireysel antioksidan etkileri yönünden A, C, E vitaminleri; serum lipit profili değerlendirilmesi için total lipit, Total-K, HDL-K, LDL-K, trigliserit testleri; anemi göstergesi olarak serum demir, demir bağlama kapasite testleri; serum proteinleri profili için Albümin, ferritin, transferrin, seruloplazmin, testleri yapılmıştır. Tıp fakültesi öğrencileri lipit profili kolesterol, HDL-K, LDL-K ve total lipit testleri grup ortalamaları; Beden eğitimi öğrencilerine kıyasla istatiksel olarak anlamlı derecede yüksek bulunmuştur. Ancak LDL-K / HDL-K oranları yönünden beden eğitimi öğrencileri lehine düşüş bulunmuştur. Bu durum egzersizin lipit profili üzerine iyileştirici etkisi olarak yorumlanmıştır. Serum proteinleri ve proteinlerden etkilenen Ca, demir, TBARS analiz sonuçları tıp fakültesi öğrencilerinde beden eğitimi öğrencilerine kıyasla hem erkeklerde hem de kızlarda istatiksel olarak anlamlı derecede yüksek bulunmuştur. Bu yüksekliğin önemli oranda serum proteinlerine bağlı olarak gerçekleştiği görülmüştür. Bu nedenle egzersizin kan Ca düzeyine olumsuz etkisi olmadığı, demir düzeylerine ise kısmen etkili olduğu yorumu yapılmıştır. TBARS yönünden egzersize bağlı olarak hafif bir oksidatif stres arştı her zaman mümkün olacağı düşüncesiyle gruplar arası fark normal kabul edilmiştir. Sonuç olarak düzenli aerobik egzersizin serum lipit profili üzerine iyileştirici etkide bulunarak kardiyovasküler hastalık riskini azalttığı söylenebilir. Ayrıca serum demir düzeylerindeki azalmanın egzersizden kaynaklanan aşırı ROS üretimini dengelediği ancak demir düzeylerinin aşırı azalması durumunda kontrollü olarak demir takviyesi gerektiği sonucuna varılmıştır.Öğe The effect of environmental tobacco smoke on the testicular functions of 7-10 years old children(2012) Temel, İsmail; Gürsoy, Şule; Taş, Erkan; Demircan, Mehmet; Karaman, AbdurrahmanAmaç: Pasif içicilik olarak tanımlanan çevresel sigara dumanına maruz kalma sık karşılaşılan bir durumdur. Bu çalışma ile pasif sigara içicisi durumunda olan 7–10 yaş grubu çocuklarda çevresel sigara dumanının testis fonksiyonları üzerindeki etkisini incelemeyi amaçladık. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya ilköğretim okullarında okuyan, 7-10 yaş grubunda ek bir sağlık problemi olmayan erkek çocuklar dahil edildi. Pasif sigara içicisi durumunda olan (Pİ) 50 olgu ve olmayan (K) 50 olgu anket çalışmasıyla belirlendi. Belirlenen olguların serumlarından kotinin düzeyleri ile testis fonksiyonunun biyokimyasal göstergeleri olan testosteron, inhibin-B, anti-müllerian hormon (AMH) ile beraber FSH ve LH düzeyleri çalışıldı. Bulgular: Pİ grubunda serum kotinin düzeyleri K grubuna göre belirgin artmış bulundu (p<0,05). Testosteron, inhibin-B, FSH, LH düzeyleri K grubunda Pİ grubuna göre belirgin olarak yüksek bulunurken; bu yaş grubunda testosteron ile ters orantılı hareket eden AMH seviyelerinin K grubunda Pİ grubuna göre düşük olduğu saptandı (p<0,05). Sonuç: Elde ettiğimiz sonuçlar çevresel sigara dumanının testislerde fonksiyon bozukluğuna yol açtığını göstermektedir. Bunun da erişkin yaşlarda ortaya çıkabilecek infertiltenin nedenlerinden birisi olabileceği düşünülmektedir.Öğe The effect of environmental tobacco smoke on the testicular functions of 7-10 years old children(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2012) Karaman, Abdurrahman; Taş, Erkan; Temel, İsmail; Gürsoy, Şule; Demircan, MehmetÖz:Amaç: Pasif içicilik olarak tanımlanan çevresel sigara dumanına maruz kalma sık karşılaşılan bir durumdur. Bu çalışma ile pasif sigara içicisi durumunda olan 7–10 yaş grubu çocuklarda çevresel sigara dumanının testis fonksiyonları üzerindeki etkisini incelemeyi amaçladık. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya ilköğretim okullarında okuyan, 7-10 yaş grubunda ek bir sağlık problemi olmayan erkek çocuklar dahil edildi. Pasif sigara içicisi durumunda olan (Pİ) 50 olgu ve olmayan (K) 50 olgu anket çalışmasıyla belirlendi. Belirlenen olguların serumlarından kotinin düzeyleri ile testis fonksiyonunun biyokimyasal göstergeleri olan testosteron, inhibin-B, anti-müllerian hormon (AMH) ile beraber FSH ve LH düzeyleri çalışıldı. Bulgular: Pİ grubunda serum kotinin düzeyleri K grubuna göre belirgin artmış bulundu (p<0,05). Testosteron, inhibin-B, FSH, LH düzeyleri K grubunda Pİ grubuna göre belirgin olarak yüksek bulunurken; bu yaş grubunda testosteron ile ters orantılı hareket eden AMH seviyelerinin K grubunda Pİ grubuna göre düşük olduğu saptandı (p<0,05). Sonuç: Elde ettiğimiz sonuçlar çevresel sigara dumanının testislerde fonksiyon bozukluğuna yol açtığını göstermektedir. Bunun da erişkin yaşlarda ortaya çıkabilecek infertiltenin nedenlerinden birisi olabileceği düşünülmektedir. Başlık (İngilizce):Çevresel sigara dumanının 7-10 yaş grubu çocuklarda testis fonksiyonlarına etkisi Öz (İngilizce):Purpose: To investigate the effect of environmental tobacco smoke (ETS) on the testicle functions of 7-10 years old children. Materials and Methods: The study included healthy male children aging between 7-10 years. Based on the questionnaire data, 50 passive smoking (PS) cases and 50 passive smoking free controls were determined. Serum levels of cotinine, and biochemical parameters of the testicle functions; testosterone, inhibin B, anti-mullerian hormone (AMH) along with FSH and LH levels were evaluated. Results: Serum cotinine levels in PS group were found higher than the controls (p<0,05). Testosterone, inhibin-B, FSH, and LH levels of the control group was found higher than the PS group. The AMH levels were found lower in the controls in comparison with the PS group (p<0,05). Conclusions: Our results showed that ETS leads to testicular dysfuntions. We think that preventing exposure to cigarette smoke in childhood is very important for their reproductive system.Öğe Pseudoxanthoma elasticum tanısı konan kişilerin ve akrabalarının genetik analizi(İnönü Üniversitesi, 2002) Gürsoy, ŞulePseudoxanthoma elasticum (PXE), deride, retinada ve kardiovasküler sistemdeki elastik fihrillerin zaman içinde artan kalsifikasyonu ile karakterize, bağ dokusunun otosomal dominant özellikte kalıtımsal bir hastalıktır. PXE de ortalama hastalığın gözlem yaşı 13 olmasına rağmen pekçok vakada erişkin yaşa kadar klinik olarak bulgular ortaya çıkmayabilir. PXE'li hastaların erken koroner arter hastalıkları riskine sahiptirler, anjina ve ani ölümle karşılaşabilmektedirler. Bu nedenle risk altındaki ailelerde teşhisin erken (klinik bulgu göstermeden önce ) yapılabilmesi önem arz etmektedir. Çalışmamızın amacı PXE' li ailelerin tesbiti ile ailenin hangi bireylerin hastalık olasılığına sahip olduğunun erken tespiti bu aile içindeki hastalık riski taşıyan bireylerin klinik olgudan önce bulunarak koruyucu tedbirlerin bildirilmesi önem kazanmaktadır. Bu ayrımı yapabilmek için rutinde kullanılan iki sitogenetik teknik olan giemsa bantlama ve FISH kullanılmıştır. Çalışmamızda probandın bulunduğu 17 kişilik aile ağacı çizilerek çıkarılmıştır. Olguların klinik PXE bulgusu gösteren 2 kadın 2 erkek 4 hasta PXE hasta kontrol grubunu oluşturmuştur. Geri kalan 13 aile bireyi de PXE taşıma riskli hasta grubu olarak kabul edilip genotipik olarak hasta olup olmadıkları Giemsa bantlama ve FISH ile karşılaştırmalı olarak sitogenetik metotlarla çalışılmıştır. Giemsa boyamasıyla bu bölgede sayısal veya yapısal anomalilere, hasta olgularda bile rastlanmamıştır. FISH metodu ile PXE geni olduğu bilinen ABCC6 genini içeren bölgeye spesifik MYH11 16pl3.1 probu kullanılarak yapılan incelemede, 116 nolu hastanın, klinik bulgu göstermeyen 9 yaşındaki 117 nolu kızında FISH metodu ile delesyon saptanmıştır, İnformatif ailenin klinik bulgu gösteren bütün bireylerinde aynı bulgu söz konusudur. Diğer hastalık riskli bireyler sinyal kaybı ile belirlenen bu delesyonu göstermemişlerdir. Bulunan delesyonun çeşidi ve büyüklüğü kullanılan FISH metodu ile belirlenmesi mümkün olmadığından delesyon olduğu düşünülen olguların ileri moleküler genetik yani sekans analizi ile sense ve antisense DNA' sının baz sırasının belirlenmesi gerekmektedir. Bulgularımızdan anlaşıldığı üzere FISH metodu 17 kişilik aile içerisinde klinik bulgu göstermeksizin hastalık taşıma riski olan birey sayısını bire indirgediği için aile ön taramasında kullanılabilir, faydalı, ucuz ve çabuk bir metottur. Çünkü 17 kişinin kromozom 16 p bölgesinin tamamen sekans analizi daha fazla zaman harcamayı ve maddi külfeti gerektiren bir metottur. Bu tür ailelerde FISH ile ön taramanın faydalı kullanılabilir bir metot olduğu düşünülmektedir.