Yazar "Gürsul, Cebrail" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe The comparative effects of genetically modified maize and conventional maize on rats(Journal of Clinical and Analytical Medicine, 2013) Gürsul, Cebrail; Sunar, Mukadder; Gökşen, Gülden; Kılıçgün, HasanAbstract: Aim: Genetically modified crops have a potential to solve many of the world’s nutrition problems. On the other hand, the impact of these novel crops on environmental, animal and human health should be tested and their risk assessment is required. In this study, the aim of this study was to investigate the positive or possible negative effects of genetically modified maize on offspring rats which were between the start of dry food feeding and the time interval until they reached puberty. Material and Method: Thirty Wistar albino rats were used in this study. The rats were fed with transgenic Bacillus thuringiensis maize and conventional maize during 40 days. After the experimental period, the length, height and weight of organs and serum chemistry and hematology values were measured. Results: The length, height and weight of liver, spleen, lung and kidneys in Bacillus thuringiensis maize group of rats were different from those in control and conventional groups. When mean values of serum chemistry and hematology parameters, which were glucose, urea, total protein, cholesterol, triglyceride, very low-density lipoprotein, low-density lipoprotein, calcium, phosphorus, sodium, potassium, chlorine were examined, some obvious differences were found between the rats fed with transgenic maize and its conventional counterpart and control groups. Discussion: The results of this study showed that Bacillus thuringiensis maize may not only have an effect on the length, height and weight of organs of the maturing term of rats but also lead to alterations in serum chemistry and hematology values.Öğe Kafeik asit fenetil esterin sıçanlarda hepatik ensefalopatide nöroprotektif etkinliği(İnönü Üniversitesi, 2006) Gürsul, Cebrail7. ÖZET Fulminant hepatik yetmezlik, herhangi bir karaciğer hastalığı olmaksızın hepatositlerde ani bir nekrozun başlaması ve karaciğer dokusunun dejenere olması durumudur. Fulminant hepatik yetmezlik, nörotoksik olduğu düşünülen ve sonunda nöronal ölüme yol açabilen amonyağın kan ve beyinde artışıyla ilişkilidir. Şimdiki çalışmada, tioasetamidle indüklenen fulminant hepatik yetmezlikli sıçan modelinde çalışmalar beyin dokusundaki oksidatif stres üzerinden yürütüldü. Bu çalışmada amacımız tioasetamid ile indüklenen hepatik ensefalopatide (HE), CAPE'nin kan amonyak düzeyi üzerine, davranış testlerine ve beynin korteks, beyin sapı ve serebellum kısımlarından alınan dokulardaki oksidan/antioksidan parametrelere etkisinin incelenmesi amaçlandı. Sıçanlar 6 gruba ayrıldı: kontrol, CAPE, HE, HE+laktuloz, HE+CAPE ve HE+CAPE+laktuloz. Deney ilk tioasetamid uygulanmasının 60. saatinde sonlandırıldı. Çalışmadan elde edilen sonuçlar, kontrol grubuyla karşılaştırıldığında deneysel hayvanların beyin dokularında lipid peroksidasyonunun arttığını göstermektedir. Üstelik lipid peroksidasyonundaki artış antioksidan savunmanın zayıflaması ile birlikte gerçekleşti. Bunun yanında kan amonyak düzeyi ve plazma AST, ALT enzim düzeyleri arttı. Refleksler zayıfladı. Fakat laktuloz ve CAPE uygulaması bu değişiklikleri önledi. Anahtar kelimeler: Fulminant karaciğer yetmezliği; hiperamonyum; tioasetamid; oksidatif stres 51Öğe Orta ve Yüksek Düzeyde Treadmill Egzersizinin Sıçanların Kas ve Eritrosit Oksidan/Antioksidan Sistemine Etkisi(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2007) Düzova, Halil; Emre, M.Hanifi; Karakoç, Yunus; Karabulut, Aysun Bay; Yılmaz, Zümrüt; Gürsul, Cebrail; Yoloğlu, SaimSıçanların kas ve eritrosit antioksidan enzim aktivitesi üzerine antrenman süre ve şiddetinin etkisini göstermek için çalışma planlandı. Gereç ve yöntem: Çalışmada kullanılan yirmi beş adet erkek Wistar-albino sıçan; kontrol, orta ve yüksek şiddette antrenman yaptırılmak üzere üç gruba ayrıldı. Orta ve yüksek düzeyde antrenman yaptırılan sıçanlar on üç hafta boyunca günde yarım ve bir saatlik süre ile deney protokolüne bağlı olarak koşu bandı eğimi değiştirilerek koşturuldu. Çalışmanın sonunda eritrosit ve gastroknemius kasından alınan örneklerden superoksit dismutaz (SOD) ve glutatyon peroksidaz (GSHPx) aktiviteleri, nitrit/nitrat, tiobarbiturik asit türevi aktif maddeler (TBARS) düzeyleri ve kas katalaz (CAT) aktivitesi spektrofotometrik yöntemle ölçüldü. Gruplar arasındaki farklılığı değerlendirmek için Mann-Withney-U ve parametrelerin korelasyonu için Spearman rank testi kullanıldı. Bulgular: Her iki antrenman grubunda eritrosit SOD ve GSH-Px aktivitesinin artmasına karşılık TBARS düzeyleri azaldı. Orta şiddette antrenman yapan grubun gastroknemius kas dokusu CAT aktivitesi artış gösterdi. Orta düzeyde egzersiz yaptırılan sıçanların kas CAT ile nitrik oksit seviyeleri arasında negatif bir korelasyon tespit edildi (r=-0,743 p<0,05). Ayrıca günde yüksek düzeyde egzersiz yaptırılan sıçanların eritrosit GSH-Px ve SOD aktiviteleri ile NO düzeyleri arasında negatif korelasyon görüldü (r=-0,865 p<0,012 ve r=-0,847 p<0,016). Sonuç: Orta düzeyde egzersizin antioksidan aktivite üzerinde daha etkili olduğu, ancak; yüksek düzeyde antrenmanlı hayvanlarda oksidan/antioksidan sistemler arasındaki dengenin daha iyi düzenlendiği saptanmıştır.