Yazar "Girgin, Cengiz" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Metastatik Adenokarsinom Tanısı Almış Primer Mesane Adenokarsinomu: Olgu Sunumu(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2006) Sarı, Ayşegül; Çallı, Aylin; Kuş, Zuhal; Ermete, Murat; Girgin, CengizMesanenin primer adenokarsinomları mesaneyi metastaz veya direkt yayılım yolu ile sekonder olarak tutan adenokarsinomlar ile morfolojik olarak benzerlik gösteren ve bazen tanısal güçlüğe yol açan nadir neoplazmlardır. Tümörün primer orijinini belirlemek, tümörü evreleyebilmek, uygun tedaviye başlamak ve prognozu tahmin edebilmek açısından önemlidir. Bu makalede başka bir merkezde metastatik adenokarsinom tanısı almış olan mesanenin primer adenokarsinom olgusunu sunduk ve mesanenin primer adenokarsinomunun tanısal ve histopatolojik özelliklerini literatürler eşliğinde gözden geçirdik.Öğe Primary adenocarcinoma of urinary bladder Initially diagnosed as metastatic adenocarcinoma: A case report(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2006) Sarı, Ayşegül; Çallı, Aylin; Kuş, Zuhal; Ermete, Murat; Girgin, CengizÖz:Mesanenin primer adenokarsinomları mesaneyi metastaz veya direkt yayılım yolu ile sekonder olarak tutan adenokarsinomlar ile morfolojik olarak benzerlik gösteren ve bazen tanısal güçlü e yol açan nadir neoplazmlardır. Tümörün primer orijinini belirlemek, tümörü evreleyebilmek, uygun tedaviye ba lamak ve prognozu tahmin edebilmek açısından önemlidir. Bu makalede ba ka bir merkezde metastatik adenokarsinom tanısı almı olan mesanenin primer adenokarsinom olgusunu sunduk ve mesanenin primer adenokarsinomunun tanısal ve histopatolojik özelliklerini literatürler e li inde gözden geçirdik.Öğe Ürotelyal Karsinomlu 191 Olgunun Radikal Sistektomi Materyalinde Histopatolojik İnceleme(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2007) Sarı, Ayşegül; Ermete, Murat; Çallı, Aylin; Girgin, CengizBu çalışmada 1997 Ocak -2005 Aralık yılları arasında İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Patoloji bölümünde ürotelyal karsinom tanısı alan 191 adet radikal sistektomi materyalinin histopatolojik özelliklerini (tümör boyutu, karsinoma insitu varlığı, vesiküla seminalis tutulumu, prostat tutulumu, lenfovasküler ve sinir invazyonu ile lenf nodu metastaz varlığı) değerlendirilerek, bu parametrelerin birbirleri ile ilişkisini araştırmak amaçlandı. Gereç ve Yöntem: Tümör evresi ve derece arasındaki ilişki spearman korelasyon analizi ile, evre ve diğer değişkenler arasındaki ilişki ise Mann-Whitney U testi ile değerlendirildi. Derece ile diğer parametreler arasındaki ilişki incelenirken derece 1 ve derece 2 tümörler bir grup altında birleştirilerek ki kare testi uygulandı. Diğer kategorik veri setlerinin karşılaştırılmasında ise ki-kare testi kullanıldı. Evrelemede TNM sınıflaması, Ürotelyal karsinomun derecelendirilmesinde ise Dünya Sağlık Örgütünün (WHO) sınıflaması kullanıldı. Bulgular: Yüzdoksanbir olgunun ( 13 kadın; 178 erkek) ortalama yaşı 61,3 idi. Olguların evrelere göre dağılımı: %15 (n=29) pT1; %12 (n=23) pT1; %26,7 (n=51) pT2; %26,2 (n= 50) pT3; %19,9 (n=38) pT4 şeklinde, derecelere göre dağılımı ise: %3 (n=6) derece I; % 12 (n=23) derece II; % 84,8 (n=162) derece III şeklinde idi. Olguların %33’ünde (n=63) lenfovasküler invazyon, %8’inde (n=15) ise sinir invazyonu vardı. Lenf nodu disseksiyonu uygulanmış 119 olgunun % 29,4’ünde (n=35) metastaz mevcuttu. Lenfovasküler invazyon, sinir invazyonu, vesikulo seminalis infiltrasyonu veya lenf nodu metastazı bulunan olguların tamamını kas invaziv ve derece III tümörler oluşturmaktaydı. Yüzyetmişsekis erkek olgunun % 13’ünde (n=23) prostat tutulumu, %9,6’sında (n=17) vesikula seminalis tutulumu gözlendi. Prostat insidental karsinomu ise 16 (%9) olguda izlendi. Sonuç : Tümör patolojik evresi ve derecesi arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki saptandı. İleri patolojik evreye sahip tümörler yanısıra derece III tümörlerde lenfovasküler invazyon ve lenf nodu metastazı bulunma olasılığının istatistiksel olarak arttığı izlendi. Lenfovasküler invazyonun lenf nodu metastazı için risk oluşturduğu gözlemlendi. Vesikulo seminalis infiltrasyonu olan tümörlerin hepsi derece III olup, bu olgularda lenfovasküler invazyon bulunma olasılığı istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek bulundu.