Yazar "Hakverdi, Gülden" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Evaluation of changes in neutrophil-lymphocyte ratio and platelet-lymphocyte ratio in patients with vitiligo(2019) Saraç, Gülbahar; Altunışık, Nihal; Şener, Serpil; Hakverdi, GüldenAbstract: Aim: Vitiligo is an acquired disease with loss of melanocytes, etiology of which is unclear. The aim of this study is to determine the role of systemic inflammation in vitiligo by measuring the Neutrophil-Lymphocyte ratio (NLR), platelet-lymphocyte ratio (PLR) markers included in routine hemogram test, in patients with vitiligo. Material and Methods: The study was carried out by reviewing the data of patients who applied to İnönü University Faculty of Medicine Dermatology Polyclinic and diagnosed with vitiligo after Wood’s lamp examination, between July 2012 and February 2018. The study was performed retrospectively by reviewing patient files and ethics committee approval was not obtained. Results: A total of 170 individuals including 79 vitiligo patients and 91 healthy individuals were included in the study. When the vitiligo patients and healthy control group were compared in terms of routine hemogram parameters, statistically significant differences were found in terms of erythrocyte distribution width (RDW), but there were no statistically significant differences in terms of NLR, PLR, lymphocyte, neutrophil, platelets and White bloodcell (WBC) counts. Conclusion: In our study, only RDW value was found to be higher in patients with vitiligo compared to healthy controls, and no difference was found in other parameters indicating systemic inflammation.Öğe The incidence of demodex in the Faculty of Science Students and measurement of these Students' knowledge level about demodex(2017) Şener, Serpil; Karaman, Ülkü; Hakverdi, GüldenAbstract: This study was purposed to unveil prevalence of Demodex in faculty of science students and to measure the level of knowledge about Demodex. The study population consisted of Ordu University Faculty of Science students. Participants were selected by random sampling method. A questionnaire including sociodemographic questions was applied. Standard superficial skin biopsy method was employed. In the study, after student volunteers filled out and signed Patients Informed Form, standardized surface skin biopsy from the face after signed (SYDB) samples were taken and analyzed. In the study, 34 (22.7%) of the subjects were males, 116 (77.3%) were females. The mean age of subjects with the standard deviation was 20.10 ± 2.11. 69 (46%) students were found as Demodex spp. All of the students werein the faculty of Science students, but the level of knowledge about the Demodex spp. isn’t high enough. , , and year Science Faculty students. The study demonstrated that Demodex spp. is a widespread health problemÖğe Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Dermatoloji Kliniğine Kutanöz Leishmaniasis Tanısı ile Kabul Edilen Hastaların Değerlendirilmesi(2017) Şener, Serpil; Karaman, Ülkü; Hakverdi, Gülden; Saraç, Gülbahar; kayhan tetik, BurcuÖz: Amaç: Leişmanyazis hücre içi protozoan parazitlerden kaynaklanan, farklı klinik formlardaki bir hastalık grubudur. Leişmanya türleri kutanöz, mukokutanöz ve visseral formlar olmak üzere 3 esas klinik forma yol açarlar. Türkiye'de visseral ve kutanöz leişmanya formları gözlenir. Bu çalışmanın amacı, Kliniğimize müracaat eden Kutanöz leişmanya (KL) vakalarını incelemek ve bu bölgede hastalığın önlenmesine katkı sağlamaktır. Yöntem: Çalışmada 2009 yılında Kliniğimize müracaat eden 20 Kutanöz leişmanya vakası incelendi. KL tanısı deri biyopsisi veya smear ile konuldu. Hastaların tedavilerinde intralezyonel meglumin antimonat uygulandı. Bulgular: 20 vakanın 12' si bayan 8'i erkek ortalama yaşları 20±15.43 yıl idi. Sürüntü ve biyopsi sonuçlarına göre 13 vakada KL pozitif bulundu. Sonuç: Bu çalışma bölgedeki KL durumunu tanımlayarak; müdahale yöntemlerini, halk sağlığı eğitimin ve kişisel koruyucu önlemlerin planlanmasına katkıda bulunabileceği düşünülmektedir.Öğe Meta analizi ve genetik çalışmalarda bir uygulama(İnönü Üniversitesi, 2017) Hakverdi, GüldenAmaç: Belirli bir konuda birbirinden bağımsız yapılmış çalışmaların sonucunda elde edilmiş bulguların uygun istatistiksel yöntemlerle birleştirilmesini sağlayan yöntemler topluluğuna meta analizi denir. Bu çalışmada meta analiz yöntemleri tanıtılarak genetik bir veride uygulaması yapılacaktır. Şizofreni dünya nüfusunun %1'ini etkileyen psikiyatrik bir hastalıktır. Şizofreni birçok genetik ve çevresel faktörleri içeren kompleks bir hastalıktır. Katekol-O-metiltransferaz (COMT) şizofreniye duyarlı gen olmaya adaydır. Bu çalışmanın uygulama kısmında şizofreni ile COMT geninin rs737865 SNP'i (tek nükleotit polimorfizmi) için allel frekansına bağlı olarak elde edilen odds oranları birleştirilecektir. Materyal ve Metot: Pubmed, Web of science ve google scholar veri tabanlarında "COMT (rs737865) schizophrenia" kelimeleri ile Aralık 2016'ya kadar olan yayınlar taranmıştır. Kriterlerimizi sağlayan 15 çalışma ve cinsiyete göre ayrı veri veren 4 çalışmaya STATA 14.0 kullanılarak allel frekanslarına bağlı odds oranlarının ortak kestirimi için uygun meta analitik yöntemler uygulanmıştır Bulgular: Tüm veriye rasgele etki modeli altında Dersimonian Laird yöntemi uygulanarak ortak OR=1,033 (%95 G.A=0,979-1,090) olarak bulunmuştur. Ayrıca, cinsiyete göre ayrı verilerine ulaşılan 4 çalışmaya kadınlar ve erkekler için sabit etki modeli altında ayrıca meta analizi uygulanmıştır. Kadınlar için OR=1,138 (%95 G.A. =0,975-1,328) olarak bulunmuştur. Erkekler için OR= 1,149 (%95 G.A. =1,019-1,295) olarak bulunmuştur. Sonuç: Uygun meta-analitik yöntem sayesinde tümel bir risk kestirimi elde edilmiş olup COMT geni rs737865 SNP'i için C ya da T alleline sahip olmanın şizofreni için risk oluşturmadığı bulunmuştur. Kadınlar ve erkekler için ayrı yapılan meta analizinde sonucunda ise kadınlar için de bir riskten sözedemezken erkekler için T alleline sahip olmanın şizofreni riskini arttırdığı bulunmuştur.