Yazar "Hatipoğlu, Sinan" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 5 / 5
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Differences of Accumulated Heavy Metal Levels in End-Stage Liver Disease, Wilson’s Disease, and Other Etiologies(2021) Hatipoğlu, Sinan; Dirican, Abuzer; Ateş, Mustafa; Çevik, Muhammer Özgür; Yumrutaş, Önder; Şık, M. Ali; Yılmaz, SezaiObjective: End-stage liver disease (ESLD) is a devastating condition, which leads to liver transplantation (LT). There are various proposed predisposing factors for ESLD. A significant proportion of ESLDs is of undetectable (cryptogenic) origin. Accumulation of heavy metals is a proposed but not thoroughly researched predisposing factor for ESLD. In this study, we measured the concentration of accumulated heavy metals in the explanted liver tissue of ESLD patients. Apart from various accompanying etiologies, such as rare hereditary diseases, infections, and tumors were also evaluated. Method: This prospective study aimed to evaluate the concentrations of heavy metals in the explanted liver of consecutive patients with ESLD and different etiologies who underwent elective and/or emergency LT. Bioaccumulation of nine heavy metals (Hg, As, Zn, Cr, Pb, Cu, Ni, Mg, and Fe) was evaluated by atomic absorption spectrophotometer in the explanted liver tissue of ESLD patients. Also, histopathologies of explanted livers and etiologies of patients were evaluated using data from histopathological techniques, medical records, or genetic counseling processes. Results: The male/female ratio was 33: 15. The results of our study showed no statistical significance in terms of total heavy metal levels in the explanted livers (p > 0.05), including patients with cryptogenic etiology. However, four patients with Wilson’s disease had copper levels of 250 uq/g dried liver tissue. Histopathological examinations of explanted livers revealed that four (8%) patients had Wilson’s disease, one (2%) patient had tyrosinemia, 15 (31%) patients had unknown/undetectable (cryptogenic) etiology, 24 patients had viral infections (20 had hepatitis B virus infection, one had hepatitis C virus infection, three had multiple viral infections at once), one patient had a metastatic tumor, one patient had an unidentified autoimmune disease, and one patient had polycystic liver disease. Conclusion: Accumulated total heavy metal levels in explanted livers of ESLD patients do not appear to be a differential diagnosis tool, except the copper levels for Wilson’s disease. More research is needed to further elucidate the different roles of heavy metal concentrations in both normal and disease states of heavy metals in the liver.Öğe Kolon Volvulusunda Cerrahi Tedavi: Altı Yıllık Deneyimimiz(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2013) Ateş, Mustafa; Hatipoğlu, Sinan; Dirican, Abuzer; Koç, Cemalettin; Işık, Burak; Yılmaz, MehmetAmaç: Kolon volvulusları acil tedavi gerektiren bir akut batın sebebidir. Tedavide endoskopik dekompresyon gibi nonoperatif girişimler de kullanılmakla beraber gerçek tedavi cerrahidir. Bu çalışmada kolon volvulusu nedeniyle ameliyat edilen olguların sonuçlarının değerlendirilmesi amaçlandı. Gereç ve Yöntemler: Ocak 2005- Mayıs 2011 tarihleri arasında İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Kliniğinde, kolon volvulusu tanısı ile cerrahi tedavi edilen hastaların dosyaları geriye dönük olarak incelendi. Bulgular: Ameliyat edilen 62 hastanın 55’i (%87,3) erkek, 8’i (%12,7) kadın olup ortalama yaş 67,3 (20-94 arası) idi. Sigmoid kolon volvulusu 62 hastada mevcutken, 1 hastada ise çekal volvulus mevcut idi. Sigmoid kolon volvulusu olan 20 (%31,7) hastaya başlangıç tedavisi olarak endoskopik dekompresyon uygulandı. Endoskopik yaklaşımla 11(%55) hastada başarılı dekompresyon sağlandı. 27 (%42,9) olguya rezeksiyon ve kolostomi, 33 (%52,3) olguya rezeksiyon ve anastomoz, çekal volvulus bulunan 1 (%1,6) olguda sağ hemikolektomi+ileotransversostomi, 1 (%1,6) olguda cerrahi dekompresyon ve 1 (%1,6) olguda ise cerrahi dekompresyon ve sigmoidopeksi yapıldı. Mortalite 4 (%6,3) olguda görüldü. Sonuç: Kolon volvulusu cerrahisinin zamanlaması ve uygun seçenekleri için hastanın klinik durumu göz önünde tutulmalı, uygun vakalarda cerrahi öncesi endoskopik dekompresyon teknikleri de uygulanmalıdırÖğe Laparoscopic Transanal Endoscopic Microsurgery via Single-Port: A Case Report(Turgut Özal Tıp Merkezi Dergisi, 2015) Gönültaş, Fatih; Koç, Cemalettin; Hatipoğlu, Sinan; Yönder, Hüseyin; Karakaş, Serdar; Ateş, Mustafa; Dirican, AbuzerÖz: Transanal endoskopik mikrocerrahi, rektumda bulunan patolojiler için minimal invaziv bir girişim olup, tek portun transanal endoskopik mikrocerrahide kullanımı mümkündür. Bu çalışmada, merkezimizde ilk kez tek port transanal laparoskopik cerrahi yöntemi ile yaptığımız rektal polip eksizyonu olgusunun sunumunu amaçlandık. Tek port, anal kanala yerleştirildikten sonra perianal bölgeye sütürlerle tespit edildi. Standart ve açılı laparoskopik cerrahi aletler yardımı ile rektumdaki polip rezeksiyonu tam kat gerçekleştirildi. Operasyon sonrası komplikasyon gelişmeyen hasta postoperatif birinci günde taburcu edildi. Histopatolojik incelemede, fokal yüksek dereceli displazi tespit edilen rezeksiyon materyalinin cerrahi sınırları negatif idi. Sonuç olarak, rektal polip rezeksiyonunun, anal kanala tek port uygulanarak laparoskopik cerrahi el aletleri yardımıyla rezeksiyonunun mümkün ve güvenli olduğu görüldü.Öğe Surgical treatment of colonic volvulus: six years experience(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2013) Ateş, Mustafa; Hatipoğlu, Sinan; Dirican, Abuzer; Koç, Cemalettin; Işık, Burak; Yılmaz, MehmetAmaç: Kolon volvulusları acil tedavi gerektiren bir akut batın sebebidir. Tedavide endoskopik dekompresyon gibi nonoperatif girişimler de kullanılmakla beraber gerçek tedavi cerrahidir. Bu çalışmada kolon volvulusu nedeniyle ameliyat edilen olguların sonuçlarının değerlendirilmesi amaçlandı. Gereç ve Yöntemler: Ocak 2005- Mayıs 2011 tarihleri arasında İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Kliniğinde, kolon volvulusu tanısı ile cerrahi tedavi edilen hastaların dosyaları geriye dönük olarak incelendi. Bulgular: Ameliyat edilen 62 hastanın 55’i (%87,3) erkek, 8’i (%12,7) kadın olup ortalama yaş 67,3 (20-94 arası) idi. Sigmoid kolon volvulusu 62 hastada mevcutken, 1 hastada ise çekal volvulus mevcut idi. Sigmoid kolon volvulusu olan 20 (%31,7) hastaya başlangıç tedavisi olarak endoskopik dekompresyon uygulandı. Endoskopik yaklaşımla 11(%55) hastada başarılı dekompresyon sağlandı. 27 (%42,9) olguya rezeksiyon ve kolostomi, 33 (%52,3) olguya rezeksiyon ve anastomoz, çekal volvulus bulunan 1 (%1,6) olguda sağ hemikolektomi+ileotransversostomi, 1 (%1,6) olguda cerrahi dekompresyon ve 1 (%1,6) olguda ise cerrahi dekompresyon ve sigmoidopeksi yapıldı. Mortalite 4 (%6,3) olguda görüldü. Sonuç: Kolon volvulusu cerrahisinin zamanlaması ve uygun seçenekleri için hastanın klinik durumu göz önünde tutulmalı, uygun vakalarda cerrahi öncesi endoskopik dekompresyon teknikleri de uygulanmalıdır.Öğe Tek port ile laparoskopik transanal endoskopik mikrocerrahi: bir vaka takdimi(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2015) Gönültaş, Fatih; Koç, Cemalettin; Hatipoğlu, Sinan; Yönder, Hüseyin; Karakaş, Serdar; Ateş, Mustafa; Dirican, AbuzerTransanal endoskopik mikrocerrahi, rektumda bulunan patolojiler için minimal invaziv bir girişim olup, tek portun transanal endoskopik mikrocerrahide kullanımı mümkündür. Bu çalışmada, merkezimizde ilk kez tek port transanal laparoskopik cerrahi yöntemi ile yaptığımız rektal polip eksizyonu olgusunun sunumunu amaçlandık. Tek port, anal kanala yerleştirildikten sonra perianal bölgeye sütürlerle tespit edildi. Standart ve açılı laparoskopik cerrahi aletler yardımı ile rektumdaki polip rezeksiyonu tam kat gerçekleştirildi. Operasyon sonrası komplikasyon gelişmeyen hasta postoperatif birinci günde taburcu edildi. Histopatolojik incelemede, fokal yüksek dereceli displazi tespit edilen rezeksiyon materyalinin cerrahi sınırları negatif idi. Sonuç olarak, rektal polip rezeksiyonunun, anal kanala tek port uygulanarak laparoskopik cerrahi el aletleri yardımıyla rezeksiyonunun mümkün ve güvenli olduğu görüldü.