Yazar "Hisar, İsmet" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Fibrinojen Ve Koroner Arter Hastalığı(Turgut Özal Tıp Merkezi Dergisi, 1999) Koşar, Feridun; Tandoğan, İzzet; Hisar, İsmet; Varol, Ercan; Aytan, YılmazFibrinojenirı aterosklerozis ve koroner arter hastalığının patoge-nezinde yer aldığı daha önceden gösterilmiştir. Fakat fibrinojen düzeyinin koroner arter hastalığının yaygınlığı ve tam tıkanıklığın varlığı ile ilişkisi sadece birkaç çalışmada gösterilmiştir. Bu çalışmanın amacı çalışma po-pulasyonumuzda koroner arter hastalığının yaygınlığı ve tam tıkanıklığın varlığı ile fibrinojen arasında bir ilişkinin varlığını belirlemek idi. Metod ve Bulgular. Hastalar tam tıkanıklığın varlığına veya yokluğuna ve koroner arter hastalığının yaygınlığına (tek damar, iki damar ve üç damar) göre sınıflandırıldı. Çalışma grubu koroner arter hastalığı olan 360 hastayı içeriyordu. Bu hastaların 129'unda tam tıkanıklık varken geri kalan hastalarda tam tıkanıklık yoktu. Ayrıca tek damar hastalığı 165, iki damar hastalığı 135, üç damar hastalığı 60 hastada mevcuttu. Tam tıkanıklığı olan hastaların plazma fibrinojen düzeyleri tam tıkanıklığı olmayan hastalardan daha yüksekti (4.76±1.36 g/l'e karşın 4.21±1.04 g/l, p<0.001). Aynı zamanda hasta damar sayısı arttıkça fbrinojen kararlı bir şekilde artıyordu (sırasıyla, 4.52±1.18 g/l, 4.63±1.33 g/l ve 4.70±1.15 g/l, p<0.05). Sonuç. Bu sonuçlar yüksek fbrinojen düzeylerinin tam tıkanıklığın ve çok damar hastalığının varlığını gösterebileceğine işaret etmektedir.Öğe Fibrinojen ve koroner arter hastalığı(1999) Hisar, İsmet; Aytan, Yılmaz; Varol, Ercan; Tandoğan, İzzet; Koşar, FeridunAmaç. Fibrinojenin aterosklerozis ve koroner arter hastalığının patogenezinde yer aldığı daha önceden gösterilmiştir. Fakat fibrinojen düzeyinin koroner arter hastalığının yaygınlığı ve tam tıkanıklığın varlığı ile ilişkisi sadece birkaç çalışmada gösterilmiştir. Bu çalışmanın amacı çalışma populasyonumuzda koroner arter hastalığının yaygınlığı ve tam tıkanıklığın varlığı ile fibrinojen arasında bir ilişkinin varlığını belirlemek idi. Metod ve Bulgular. Hastalar tam tıkanıklığın varlığına veya yokluğuna ve koroner arter hastalığının yaygınlığına (tek damar, iki damar ve üç damar) göre sınıflandırıldı. Çalışma grubu koroner arter hastalığı olan 360 hastayı içeriyordu. Bu hastaların 129'unda tam tıkanıklık varken geri kalan hastalarda tam tıkanıklık yoktu. Ayrıca tek damar hastalığı 165, iki damar hastalığı 135, üç damar hastalığı 60 hastada mevcuttu. Tam tıkanıklığı olan hastaların plazma fibrinojen düzeyleri tam tıkanıklığı olmayan hastalardan daha yüksekti (4.76±1.36 g/l'e karşın 4.21±1.04 g/l, p<0.001). Aynı zamanda hasta damar sayısı arttıkça fibrinojen kararlı bir şekilde artıyordu (sırasıyla, 4.52±1.18 g/l, 4.63±1.33 g/l ve 4.70±1.15 g/l, p<0.05). Sonuç. Bu sonuçlar yüksek fibrinojen düzeylerinin tam tıkanıklığın ve çok damar hastalığının varlığını gösterebileceğine işaret etmektedir.Öğe Hafif Ve Orta Şiddetli Mitral Darlığı Olan Sinüs Ritmindeki Hastalarda Metoprolol Ve Diltiazemin Etkinliği(Turgut Özal Tıp Merkezi Dergisi, 1999) Alan, Sait; Koşar, Feridun; Hisar, İsmet; Keleş, Telat; Göksel, SiberBu çalışma sinüs ritmli hafif ve orta şiddetli mitral darlığı olan 64 hastada egzersiz kapasitesi ve hemodinamik parametreler üzerine metoprolol ve diltiazemin etkisini değerlendirmek için yapıldı. Tüm hastalar metoprolol ve diltiazem grubu olarak randomize edildi. Her tedavi periodunun başlangıcında ve sonunda tredmil egzersiz testi ve M-mode, iki boyutlu ve doppler ekokardiograf yapıldı. Sadece, metoprolol pik ve ortalama transmitral gradiyentini ve kalp hızını önemli derecede azaltı (sırasıyla, P<0.01, P<0.05 ve P<0.05 ) ve aynı zamanda, egzersiz süresini önemli oranda artırdı. Diltiazem ise bu parametrelerin h içbirin i değiştirmedi. Sonuç olarak, normal sinüs ritmli haff-orta şiddetli mitral darlığı olan hastalarda semptomatik düzelme, diltiazem grubuyla karşılaştırıldığında metoprolol grubunda gözlendi.