Yazar "Köroğlu, Mustafa" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 9 / 9
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Agresif seyreden double-hit lenfoma: bir olgu sunumu(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2013) Kaya, Emin; Erkurt, Mehmet Ali; Berber, İlhami; Köroğlu, Mustafa; Kuku, İrfanDouble-Hit lenfoma acil tedavi edilmez ise aylar içinde ölümcül olabilen kötü seyirli B hücreli lenfomadır. Biz burada kötü seyirli giden fatal seyreden Double-Hit Lenfomalı erişkin bir olguyu sunduk. 18 yaşındaki erkek hasta Kulak Burun Boğaz polikliniğine çene altındaki şişlik nedeni ile başvurdu ve eksizyonel biopsi yapıldı. Hastanın biyopsisi CD20(+) Burkitt-like lenfoma olarak rapor edildi. Ann-Arbor evreleme sistemine göre evre IIIB kabul edilen hasta tedavi protokolündeki kemoterapotiklere ve yüksek doz kemoterapi eşliğinde otolog kemik iliği nakline cevap vermedi. Hastamız tanı konulmasından yaklaşık 12 ay sonra kaybedildi. Double-Hit lenfoma agresif gidişli olabilir ve fatal seyirli seyredebilir. Bu yüzden tanıdan sonra zaman kaybetmeden tedavi başlanmalıdır.Öğe Double-Hit Lymphoma Presenting with Aggressive Progression: A Case Report(Turgut Özal Tıp Merkezi Dergisi, 2013) Kaya, Emin; Erkurt, Mehmet Ali; Berber, İlhami; Köroğlu, Mustafa; Kuku, İrfanÖz: Double-Hit lenfoma acil tedavi edilmez ise aylar içinde ölümcül olabilen kötü seyirli B hücreli lenfomadır. Biz burada kötü seyirli giden fatal seyreden Double-Hit Lenfomalı erişkin bir olguyu sunduk. 18 yaşındaki erkek hasta Kulak Burun Boğaz polikliniğine çene altındaki şişlik nedeni ile başvurdu ve eksizyonel biopsi yapıldı. Hastanın biyopsisi CD20(+) Burkitt-like lenfoma olarak rapor edildi. Ann-Arbor evreleme sistemine göre evre IIIB kabul edilen hasta tedavi protokolündeki kemoterapotiklere ve yüksek doz kemoterapi eşliğinde otolog kemik iliği nakline cevap vermedi. Hastamız tanı konulmasından yaklaşık 12 ay sonra kaybedildi. Double-Hit lenfoma agresif gidişli olabilir ve fatal seyirli seyredebilir. Bu yüzden tanıdan sonra zaman kaybetmeden tedavi başlanmalıdır.Öğe Erişkin İmmun Trombositopeni ve Tedavisi: Derleme(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2011) Erkurt, Mehmet Ali; Kaya, Emin; Kuku, İrfan; Köroğlu, Mustafa; Aydoğdu, İsmetİmmün trombositopeni (İTP) diğer trombositopeni yapan nedenlerin olmaması ve izole trombositopeni ile seyreden edinilmiş otoimmün hastalıktır. İTP’nın patofizyolojisi 50 yıldan daha uzun süredir bilinmesine rağmen tedavi empirik olarak kalmıştır. İTP kılavuzu 15 yıl önce Amerikan Hematoloji Derneği(2011 de güncellenmiştir) ve 8 yıl önce de Hematoloji Standartları İngiliz Komitesi tarafından yayınlanmıştır. Tedavinin başlıca amacı normal platelet sayısına ulaşıncaya kadar ciddi kanamayı engellemektir. Günümüzde İTP’de yeni ilaçlarla tedavi stratejileri değişti. Bu derlemede erişkin İTP’de tedavi kriterlerini, tedavi yaklaşımlarını, splenektominin rolünü, yan etkileri ile birlikte diğer tedavi seçeneklerini ve gebelikteki İTP’nın tedavisini tartıştık.Öğe Evans Syndrome(2013) Berber, İlhami; Erkurt, Mehmet Ali; Köroğlu, Mustafa; Bentli, Recep; Kaya, Emin; Kuku, İrfan[Abstract Not Acailable]Öğe Familial Chronic Lymphocytic Leukemia Patients in Eastern Anatolia Region(2013) Berber, İlhami; Erkut, Mehmet Ali; Köroğlu, Mustafa; Bentli, Recep; Kaya, Emin; Kuku, İrfan[Abstract Not Available]Öğe Haploidentical Transplantation Experience in Turgut Ozal Medical Center: Case Report and a Review of Literature(2014) Berber, İlhami; Erkurt, Mehmet Ali; Kaya, Emin; Köroğlu, Mustafa; Nizam, Ilknur; Bentli, Recep; Kuku, İrfanHaploidentik kök hücre nakli HLA uyumlu donörü olmayan hastalar için başka bir alternatif nakil modelidir. Hala, allojenik nakil gereksinimi olan hastaların ancak üçte biri HLA uyumlu vericiye sahiptir. Acil kök hücre nakli gereksiniminde haploidentik nakil bir çok hasta için önemli bir çözüm yoludur. Daha önceleri haploidentik hematopoetik kök hücre nakli yüksek oranda graft rejeksiyonu, graft versus host hastalığı, graft başarısızlığı ve nakil ile ilgili mortalite ile karakterize idi, fakat T hücre deplesyonundaki yeni gelişmeler ve mega doz kök hücre nakli yönetimi haploidentik kök hücre naklinde bazı problemlere çözüm oldu. Biz bir vakaya uygulanan Turgut Özal Tıp Merkezi' ndeki haploidentik kök hücre nakli deneyimimizi sunduk.Öğe Hematolojik kanserli hastalarda kemoterapiye bağlı gelişen febril nötropenik atakların multiparametrik değerlendirilmesi(İnönü Üniversitesi, 2013) Köroğlu, Mustafaİnfeksiyonlar kemoterapiye bağlı nötropeni gelişen hastalarda ölüm nedenleri arasında ilk sırayı almaktadır. Nötropenik hastalarda standart yaklaşım, aksi ispat edilene kadar ateşin infeksiyona bağlı olduğu kabul edilip empirik geniş spektrumlu antibiyotik tedavisine hemen başlamaktır. Çalışmamıza 2010-2013 yılları arasında İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Turgut Özal Tıp Merkezi, Erişkin Hematoloji Kliniği?nde AML, ALL, NHL ve Hodgkin lenfoma tanıları ile tedavi ve takip edilen 115 hasta alındı. Çalışmamızda bu hastalarda kemoterapiye bağlı gelişen 250 FEN atağı retrospektif olarak değerlendirildi. Bu değerlendirmede demografik özellikler, takip süreleri, nötropeni süresi, nozokomiyal infeksiyon oranları, profilaksi oranları, G-CSF kullanım oranları, antifungal, glikopeptid ve antiviral kullanım oranları, modifikasyon nedenleri, kültür pozitiflikleri, komorbidite ve exitus nedenleri gibi birçok parametre değerlendirildi. FEN ataklarının %32.8?i MTİ, %31.6?sı KTİ, ve %35.6?sı da FUO kategorisinde değerlendirildi. Hasta başına ortalama FEN atak sayısı 2.15 bulundu. FEN ataklarının %18.0?inde kan kültüründe etken patojen mikroorganizma izole edildi. Kan kültürlerinden izole edilen patojen mikrorganizmaların %77.8?ini gram-negatif bakteriler, %22.2?sini gram-pozitif bakteriler ve %4.5?ini ise fungal mikroorganizmaların oluşturduğu tespit edildi. En sık bakteriyel etken olarak gramnegatif etkenlerden E. coli, gram-pozitiflerden ise Enterococcus spp. izole edildi. Klinik olarak tanımlanmış en sık infeksiyon nedeni olarak pnömoniler bulundu. Tüm FEN ataklarında ortalama nötropeni süresi 15.8 gün iken, bu süre MTİ?de 15.5 gün, KTİ?de 17.9 gün ve FUO?da ise 14.5 gün olarak saptandı. FEN ataklarında mortalite oranımız %6.8 olarak tespit edildi. Mortalite oranları MTİ?da %9.8, KTİ?de %10.1 ve FUO?da %1.1 olarak bulundu. FEN ataklarında, exitus olan hastaların ortalama nötropeni süresi 21.2 gün, exitus olmayanlarda ise 15.4 gün olarak bulundu. Exitus olan hastalarımızda antifungal kullanımı ve antibiyotik modifikasyonu exitus olmayanlara göre anlamlı olarak fazla bulundu. Sonuç olarak, her merkezin kendi infeksiyon etkenlerini yakından izleyip empirik antibiyotik tedavi politikalarını geliştirmesi, febril nötropeni sürecinin daha iyi yönetilmesinde olumlu katkı sağlayabilir. Ayrıca merkezlerin patojen profili zaman içerisinde değişebileceğini göz önüne alarak belirli aralıklarla kendi merkezlerinin durumlarını değerlendirmesi gerekmektedir.Öğe Management of adult immune thrombocytopenia: review article(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2011) Erkurt, Mehmet Ali; Kaya, Emin; Kuku, İrfan; Köroğlu, Mustafa; Aydoğdu, İsmetÖz: İmmün trombositopeni (İTP) diğer trombositopeni yapan nedenlerin olmaması ve izole trombositopeni ile seyreden edinilmiş otoimmün hastalıktır. İTP’nın patofizyolojisi 50 yıldan daha uzun süredir bilinmesine rağmen tedavi empirik olarak kalmıştır. İTP kılavuzu 15 yıl önce Amerikan Hematoloji Derneği(2011 de güncellenmiştir) ve 8 yıl önce de Hematoloji Standartları İngiliz Komitesi tarafından yayınlanmıştır. Tedavinin başlıca amacı normal platelet sayısına ulaşıncaya kadar ciddi kanamayı engellemektir. Günümüzde İTP’de yeni ilaçlarla tedavi stratejileri değişti. Bu derlemede erişkin İTP’de tedavi kriterlerini, tedavi yaklaşımlarını, splenektominin rolünü, yan etkileri ile birlikte diğer tedavi seçeneklerini ve gebelikteki İTP’nın tedavisini tartıştık.Öğe Paratiroid adenomlarının preoperatif lokalizasyonunun saptanmasında paratiroid sintigrafisi ve minimal invaziv cerrahide gama prob kullanımı(İnönü Üniversitesi, Turgut Özal Tıp Merkezi, Nükleer Tıp Anabilim Dalı, Malatya, Türkiye, 2011) Köroğlu, Reyhan; Köroğlu, MustafaParatiroid adenomlarının preoperatif lokalizasyonunun saptanmasında paratiroid sintigrafisi ve minimal invaziv cerrahide gama prob kullanımı Öz: Aşikar ya da subklinik hiperparatiroidi klinikte en sık karşılaşılan endokrin bozukluklardan biridir. Paratiroid hormonun bir ya da daha fazla paratiroid bezindeki adenomdan aşırı salgılanması en sık görülen hiperparatiroidi nedenidir. Geleneksel yöntemle yapılan paratiroid cerrahisinde iki taraflı boyun eksplorasyonu yaklaşımı kullanılmakta iken minimal invaziv paratiroidektomide 99mTc-sestamibi paratiroid sintigrafisi ile preoperatif olarak lezyonun yeri tespit edilmektedir. Özellikle ektopik paratiroid glandından kaynaklanan lezyonlarda adenomun yerinin tespit edilmesinin önemi büyüktür. Minimal invaziv teknikte ameliyat kesisi küçük olmakta, diseksiyon minimal ölçülerde kalmakta, ameliyat sonrası ağrı daha az olmakta ve hastane yatışları daha kısa sürmektedir. Bu teknik ile yapılan operasyonlar konvansiyonel iki taraflı boyun eksplorasyonuna göre daha kolay, güvenli, düşük morbiditeye neden olan, kozmetik olarak daha iyi sonuçlar veren ve genel maliyeti düşüren sonuçlara sahiptir. Bu teknik, intraoperatif olarak kullanılan ve IV yoldan enjekte edilen 99mTc-MIBI gama prob ile sayılmasını baz alan nükleer tıp metodu ile başarılı bir biçimde desteklenmektedir. Bu makalede Güncel literatüre ait paratiroid adenomlarının preoperatif lokalizasyonun tanınması ve minimal invaziv paratiroid cerrahisinde paratiroid sintigrafisi ve gama prob kullanımına ait bilgilerin gözden geçirilmesi amaçlanmıştır. Klin Deney Ar Derg 2011;2(2): 238-43