Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Kütükde, Derya" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 7 / 7
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Allojen limbal kök hücre ve otolog oral mukozal greftiyle oküler yüzey rekonstrüksiyonu: iki olgu
    (Türk Oftalmoloji Dergisi, 2013) Orman, Gözde; Demirel, Soner; Doğanay, Selim; Şüheda, Behice Duman; Kütükde, Derya
    Öz: Her iki gözünde ciddi oküler yüzey hasarı olan olguların rekonstrüksiyonunda az sayıda metot uygulama şansı vardır. Her iki gözünde limbal kök hücre eksikliği olan ilk olguya allojen limbal kök hücre nakli, tekrarlayan pterjiyum ve sembleferonu olan ikinci olguya ise otojen ağız içi mukoza transplantasyonu uygulandı. Bu çalışmada, her iki oküler yüzey bozukluğu olan olguların rekonstrüksiyonunda uygulanabilecek yöntemler tartışıldı.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    “Doğanay silikon alma sistemi” ile eş zamanlı fakoemülsifikasyon cerrahisi
    (2012) Doğanay, Selim; Fırat, Penpe Gül; Kütükde, Derya; Çankaya, Cem; Gündüz, Göksel
    Öz: Amaç: ‘'Doğanay silikon alma sistemi'' ile eş zamanlı fakoemülsifikasyon (FAKO) cerrahisinin etkinliğini değerlendirmek. Gereç ve Yöntemler: Çalışmaya 23 gauge (G) yöntemle pars plana vitrektomi (PPV) yapılıp göz içi tamponad madde olarak 1000 cSt silikon yağı konan, 18 olgunun 20 gözü dahil edildi. Tüm olgulara peribulber anestezinin ardından 2.2 mm mikrokoaksiyel FAKO cerrahisi uygulandı. Daha sonra ‘Doğanay silikon alma sistemi'' kullanılarak silikon yağı çıkarımı yapıldı. Tüm olguların silikon yağı çıkarım süreleri, ameliyat sonrası takip süreleri, ameliyat sırasında ve sonrasında görülen komplikasyonlar, ameliyat sırasında yapılan ek işlemler, ameliyat öncesi ve sonrası göz içi basıncı (GİB), ameliyat öncesi ve sonrası en iyi düzeltilmiş görme keskinlikleri (EDGK) kaydedildi. Bulgular: Olguların 11'i kadın, 7'si erkek, yaş ortalamaları 59.28±9.27 yıldı. Ortalama takip süreleri; 5.2±3.02 ay, ortalama silikon yağı kalım süresi; 9.0±2.62 ay, ortalama silikon çıkarım süresi ise; 145.3±21.6 saniyeydi. Olguların hiçbirinde ameliyat sırasında komplikasyon gelişmedi. Ameliyat sonrası 1 gözde redekolman, 1 gözde vitre kanaması görüldü. Olguların ameliyat öncesi ve sonrası EDGK'leri arasında istatistiksel olarak anlamlı fark vardı (Grafik 1, p<0.05). GİB değerlerinde ise ameliyat öncesi ve ameliyat sonrası son kontroller karşılaştırıldığında anlamlı fark olmadığı görüldü (Grafik 2, p>0.05). Sonuç: ‘'Doğanay silikon alma sistemi'' ile beraber FAKO güvenli, hızlı ve kolay bir cerrahi yöntemdir.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Doğanay silikon yağı çıkarımı sistemi ve yöntemi
    (İnönü Üniversitesi, 2012) Kütükde, Derya
    Yeni bir sistem ve yöntem olan, `'Doğanay silikon yağı çıkarımı sistemi ve yöntemi'' olarak isimlendirilen sistem ve yöntemin, 1000 cSt ve 5000 cSt silikon yağının çıkarılmasındaki etkinliğini araştırmak. GEREÇ-YÖNTEM: Şubat 2010-Mart 2012 tarihleri arasında VRC birimimizde PPV uygulanıp, `'Doğanay silikon yağı çıkarımı sistemi'' ile 1000 cSt (Grup 1; 133 olgu) ve 5000 cSt (Grup 2; 16 olgu) silikon yağı çıkarımı yapılan 149 olgunun 149 gözü çalışmaya alındı. Tüm olguların tanıları, silikon yağı kalım süresi, silikon yağı alım süreleri, ek cerrahi işlemler, sklerotomi sayıları/sütür gerekliliği ve ameliyat sırasında ve ameliyat sonrasında görülen komplikasyonlar, düzeltilmiş görme keskinliği değişimleri (LogMar) ve GİB değişimleri değerlendirildi. BULGULAR: Grup 1 ve grup 2'de PPV öncesi, silikon yağı alımı öncesi ve son kontroldeki düzeltilmiş görme keskinliği sırası ile LogMar; [2,16±0,97, 1,39±0,74, 1,23±0,88], [2,17±0,77, 1,66±0,83, 1,40±1,05] olarak bulundu. Grup 1'de ameliyat sırasında 1 komplikasyon, grup 2'de ise komplikasyon görülmedi. Grup 1'de ameliyat sonrası takiplerde; 13 olguda değişik komplikasyonlar, grup 2'de ise 1 olguda komplikasyon görüldü. Grup 1 ve grup 2'de silikon yağı çıkarımı ameliyatı sonrası dönemde ortalama takip süresi; 7,2±6,2 ay, 4,6±3,2 ay, ortalama silikon yağı kalım süresi; 8,5±3,5 ay, 10,7±6,2 ay, ortalama silikon yağı çıkarımı cerrahi süresi sırası ile 141,7±37,7 sn, 426,6±102,2 sn, sklerotomi/sütür; 293/210, 37/26, lensin durumu; fakik/psödofakik/afak 57/69/7, 8/8/- idi. Grup 1'de silikon yağı çıkarımı ameliyatı sonrası toplam 133 olgudan 40 olgu anti-glokomatöz tedavi almaktaydı. Bu olgulardan 9 olguda GİB tedaviye rağmen 21 mmHg ve üzerinde idi. Bu olgulardan 2'sine Mitomisinli trabekülektomi ameliyatı, 2 olguya Ahmed Glokom Valvi ameliyatı yapılarak GİB kontrol altına alındı. 133 olgunun 23'ünde silikon yağı alımı ameliyatı sonrası 1. günde hipotoni saptandı. Grup 2'deki toplam 16 olgudan 2 olgu silikon yağı çıkarımı ameliyatı sonrası anti-glokomatöz tedavi almaktaydı. 16 olgunun 1'inde silikon yağı alımı ameliyat sonrası erken dönemde hipotoni saptandı. Grup 1 ve grup 2'deki olgulara silikon yağı alımı sırasında çeşitli ön-arka segment girişimleri uygulandı. SONUÇ: `'Doğanay silikon yağı çıkarımı sistemi ve yöntemi? 1000 cSt silikon yağı alımında; hızlı, güvenilir, kolay, ekonomik ve etkilidir.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    İdiyopatik maküla deliği cerrahisi sonrası üç günlük yüzüstü yatış pozisyonunun anatomik ve fonksiyonel sonuçları
    (Retina-Vitreus, 2013) Doğanay, Selim; Bilak, Şemsettin; Kütükde, Derya
    Öz: Amaç: Pars plana vitrektomi (PPV), iç limitan membran (İLM) soyulması ve göz içi tamponad olarak gaz uygulaması sonrasında, üç günlük yüzüstü yatış pozisyonu önerilen idiyopatik maküla deliği (MD) hastalarının, anatomik ve fonksiyonel sonuçlarını prospektif olarak değerlendirmek. Gereç ve Yöntem: İdiyopatik MD olan 16 hastanın 16 gözü çalışmaya dahil edildi. 23 gauge transkonjonktival sistemle PPV, İLM soyulması sonrasında olgulara göz içi gaz tamponadı uygulandı. Fakik ancak kataraktı mevcut olgularda PPV, katarakt cerrahisi ile kombine edildi. Cerrahi sonrası olgulara üç gün yüzüstü yatış pozisyonu önerildi. Ameliyat sonrası dönemde MD'nin kapanması, en iyi düzeltilmiş görme keskinliği (EDGK), göz içi basıncı (GİB) değerleri ve komplikasyonlar değerlendirildi. Bulgular: Olguların ortalama takip süresi 15.93±10.22 aydı. Olguların yaş ortalaması 66.68±12.02 (28-81) idi. MD 3 gözde (%18.8) evre 2, 3 gözde (%18.8) evre 3, 10 gözde (%62.5) evre 4 idi. Ameliyat sonrasında 15 gözde (%93.8) MD kapanmıştı. Ameliyat öncesi Snellen eşelinde EDGK ortalaması 0.15±0.10, sonrasında 0.28±0.26 olarak saptandı (p=0.005). Ameliyat sonrası 11 gözde (%68) görme artışı saptandı. Ameliyat öncesi, 1 gün sonrası, 1 ay sonrası, 3 ay sonrası GİB ortalamaları sırasıyla 13.81±1.22 mmHg, 13.68±1.62 mmHg, 14.06±1.48 mmHg, 14.12±0.95 mmHg olarak ölçüldü (p>0.05). Sonuç: İdiyopatik MD olan olgularda, PPV, İLM soyulması, göz içi gaz tamponadı cerrahisi sonrası üç gün yüzüstü yatış pozisyonu ile başarılı anatomik ve fonksiyonel sonuçlar elde edilebilmekte, cerrahi sırasında ve sonrasında önemli bir yan etki görülmemektedir. Başlık (İngilizce): Anatomic and functional outcomes of three-day face down positioning after ıdiopathic macular hole surgery Öz (İngilizce): Purpose: To evaluate anatomical and functional results of patients with idiopathic macular holes (MH) prospectively, after pars plana vitrectomy (PPV), internal limiting membrane (ILM) peeling, gas endotamponade and postoperative three day prone positioning. Materials and Methods: Sixteen eyes 16 patients with idiopathic MH were enrolled to the study. 23-gauge pars plana vitrectomy, internal limiting membrane peeling and intraocular gas endotamponade injection were performed in all eyes. PPV combined with cataract surgery in phakic cataractous eyes. Three-day prone positioning was recommended to all patients. MH closure, best corrected visual acuity (BCVA), intraocular pressure (IOP) and complications were evaluated postoperatively. Results: Postoperative mean follow-up period was 15.93±10.22 months. The mean age of the patients was 66.68±12.02 (28-81). MH was stage 2 in 3 eyes (18.8%), stage 3 in 3 eyes (18.8%), and stage 4 was in 10 eyes (62.5%). MH was closed in 15 eyes (93.8%) after surgery. Preoperative BCVA was 0.15±0.10 (Snellen) and postoperative BCVA was 0.28±0.26 (p=0.005). Visual improvement was found in 11 patients (68.0%). The mean IOP values were 13.81±1.22 mmHg prior to surgery, and 13.68±1.62 mmHg, 14.06±1.48 mmHg, and 14.12±0.95 mmHg 1 day, 1 month and 3 months after surgery respectively (p>0.05). Conclusion: Successful anatomical and functional results can be obtained in patients with idiopathic MH after PPV, ILM peeling, gas endotamponade injection and postoperative three-day prone positioning. No significant complications were observed after surgery.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Kapsül desteği yokluğunda irise sütüre arka kamara göz içi lensi yerleştirilmesi
    (Glokom Katarakt, 2013) Koç, Bekir; Kütükde, Derya; Doğanay, Selim; Cumurcu, Tongabay; Gündüz, Abuzer
    Öz: Amaç: Bu çalışmada irise sütüre arka kamara göz içi lens (GİL) yerleştirilmesi sonuçlarını değerlendirmeyi amaçladık. Gereç ve Yöntem: On olguya vitreusa disloke olmuş GİL, 7 olguya sublukse GİL, 8 olguya afaki nedeniyle toplam 25 olguya irise sütüre arka kamara GİL yerleştirildi. Olguların ameliyat sırasında ve sonrasında görülen komplikasyonları, takiplerdeki göz içi basıncı (GİB) değişimleri ve en iyi düzeltilmiş görme keskinlikleri (EDGK) değişimleri değerlendirildi. Bulgular: Olgular en az 3 ay olmak üzere ortalama 6.4±3.3 ay takip edildi. Olguların ameliyat öncesi ve en son kontrol- lerindeki EDGK sırasıyla ortalama 0.29±0.25 ve 0.53±0.25 snellen eşeli olarak tespit edildi. Olguların ameliyat öncesi ve en son kontrollerindeki GİB sırasıyla ortalama 16.4±3.4 ve 14.6±3.2 mmHg olarak tespit edildi. Ameliyat sonrası 4 olguda pupil ovalizasyonu, 5 olguda orta düzeyde olan ve medikal tedavi ile kontrol altına alınan ön kamara enflamasyonu, 2 olgu- da antiglokomatöz ilaçlarla kontrol altına alınan GİB yüksekliği, 2 olguda ameliyat sonrası 1 ay içerisinde düzelen kornea ödemi tespit edildi. Hiçbir olguda arka kamara GİL desantralizasyonu ya da tilti görülmedi. Sonuç: İris sütüre arka kamara GİL’leri, arka kamara lenslerinin tüm avantajlarını sağlamaktadır. Cerrahi yöntemle ilgili uzun dönem sonuçlara ve diğer yöntemlerle karşılaştırmalı çalışmalara ihtiyaç vardır.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Partial Modification of the Yamada Technique in Myopic Strabismus Fixus Treatment: Case Presentation
    (2015) Gündüz, Abuzer; Kütükde, Derya; Doğanay, Selim
    Abstract: A 41-year-old female presented with a history of gradually increasing esotropia (ET) for 23 years. The best corrected visual acuity was 20/63 in both eyes. Refraction values were -18.50 (-1.00*55) in the right eye and -13.25 (-3.00*105) in the left eye. The axial length was measured as 29.35 mm for the right eye and 28.36 mm for the left eye. The patient's ocular motility was very restricted in the left eye with values of (-4) for abduction from the midline, (3) for elevation and (-4) for elevation in adduction. The patient's left eye had 80 prism diopters (PD) ET and 16 PD hypotropia with the prism cover test. During surgery, an 8 mm recession was first performed to the left eye medial rectus (MR). The SR and LR muscles were then divided into two for 15 mm from their insertions. The temporal half of the SR muscle and the superior half of the LR muscle were sutured together with 6/0 spatulated suture 7 mm away from the limbus at the exact midpoint of the two muscles, at the 1: 30 o'clock position (Yamada procedure). A posterior fixation suture was placed on the sclera 7 mm behind the combined end of the two muscles (14 mm from the limbus) with 5/0 Ethibond suture (our modification of the Yamada procedure). Post-operative 1st day, 1st month and 6th month follow-ups were performed. On the 6th month follow-up, there was a marked decrease in the restriction of the patient’s left eye movements compared to the pre-operative period and there was 20 PD ET and 8 PD hypotropia in the primary position. Left eye movements were (+4) on abduction, (-2) on elevation and (-2) on elevation at adduction. We determined that we had achieved partial success in such cases with our partial modification of the Yamada procedure
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Psödotümör orbita, gerçekten psödo bir tümör
    (2012) Demirel, Ersan Ersin; Çavdar, Müfide; Demirel, Soner; Düz, Cem; Kütükde, Derya
    Öz: Orbital psödotümör etiyolojisi ve patogenezi tam olarak bilinmeyen, nonspesifik inflamatuar bir olaydır. Tüm orbita içi yapılar lokal ya da diffüz olarak tutulabilir. Kliniğinde ani başlangıçlı göz ağrısı en önemli belirti olmakla beraber, göz kapaklarında ödem ve kızarıklık, göz hareketlerinde kısıtlanma ve propitozis görülebilir. Wegener granülomatozisi, sarkoidoz, idiopatik mediastinal fibrozis, retroperitoneal fibrozis, kolanjit, vaskulit ve lenfoma gibi bazı hastalıklar ile birlikte görülebilir. Tanısı çoğunlukla klinik olarak konulur ve radyolojik olarak desteklenir. Olgumuza bir dış merkezde orbital selülit nedeniyle tedavi uygulanmış, diğer bir merkezde ise malignite şüphesiyle biyopsi planlanmıştır. Kliniğimize başvurduğunda ise psödotümör orbita tanısı konulmuş ve başarıyla tedavi edilmiştir.

| İnönü Üniversitesi | Kütüphane | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


İnönü Üniversitesi, Battalgazi, Malatya, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim