Yazar "Kahraman, Latif" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 15 / 15
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Appendiceal Enterobius vermicularis infestation in adults(Int College Of Surgeons, 2007) Isik, Burak; Yilmaz, Mehmet; Karadag, Nese; Kahraman, Latif; Sogutlu, Gokhan; Yilmaz, Sezai; Kirimlioglu, VedatThe objective of this study is to evaluate the incidence of Enterobius vermicularis in the appendices of the adult population and a possible relationship between E. vermicularis and acute appendicitis. E. vermicularis was identified in 18 (2%) of 890 patients. Six hundred sixty-five operations were performed for presumptive diagnosis of acute appendicitis, and E. vermicularis was found in 12 (2%) patients. The histopathological examination revealed acute inflammatory cells in four cases (33%). Three of these four specimens included luminal ova and one E. vermicularis. Histopathological examination of six cases revealed E. vermicularis in 225 incidental appendectomies with no evidence of either acute or chronic inflammatory cells. This study suggests a relationship between the presence of E. vermicularis ova and acute inflammation, but the presence of the pinworm in the lumen of the appendix is coincidental. On the other hand E. vermicularis in the appendix lumen can cause symptoms of acute appendicitis.Öğe Appendiceal enterobius vermicularis infestation in adults(Internatıonal surgery, 2007) Işık, Burak; Yılmaz, Sezai; Yılmaz, Mehmet; Karadağ, Neşe; Kahraman, Latif; Söğütlü, Gökhan; Kırımlıoğlu, VedatThe objective of this study is to evaluate the incidence of Enterobius vermicularis in the appendices of the adult population and a possible relationship between E. vermicularis and acute appendicitis. E. vermicularis was identified in 18 (2%) of 890 patients. Six hundred sixty-five operations were performed for presumptive diagnosis of acute appendicitis, and E. vermicularis was found in 12 (2%) patients. The histopathological examination revealed acute inflammatory cells in four cases (33%). Three of these four specimens included luminal ova and one E. vermicularis. Histopathological examination of six cases revealed E. vermicularis in 225 incidental appendectomies with no evidence of either acute or chronic inflammatory cells. This study suggests a relationship between the presence of E. vermicularis ova and acute inflammation, but the presence of the pinworm in the lumen of the appendix is coincidental. On the other hand E. vermicularis in the appendix lumen can cause symptoms of acute appendicitis.Öğe Erişkinlerde Meckel Divertikülüne Bağlı İntestinal İntussusepsiyon : Olgu Sunumu(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2007) Ara, Cengiz; Kahraman, Latif; Çoban, Sacit; Özgör, Dinçerİnverte olmuş Meckel divertükülüne bağlı intussusepsiyonlar nadir durumlardır. İleoileal intussepsiyonlarda inverte olmuş Meckel divertikülüne bağlı intestinal obstrüksyon gelişmiş 83 yaşında bir erkek hastayı sunmaktayız. Meckel divertikülü intussusepsiyonlar, akut obstrüksiyona bağlı ileal strangülasyona neden olabilir. Bundan dolayı gereksiz bağırsak rezeksiyonundan kaçınmak için erken tanı konulmalıdır.Öğe Hydatid cyst in thyroid gland: A case report(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2007) Söğütlü, Gökhan; Çıkım, Ayşe Sertkaya; Pişkin, Turgut; Dirican, Abuzer; Mecit, Eren; Kahraman, Latif; Ölmez, Aydemir; Kırımlıoğlu, VedatÖz: Hidatik kist hastalığı, Echinococcus granulosus paraziti tarafından oluşturulan ve genelde karaciğer ve akciğeri tutan bir hastalıktır. Diğer lokalizasyonlar nadirdir. Biz burada, 18 yaşında, karaciğer, akciğer, abdominal duvar ve triode yerleşimli kistlerle karakterize bir kist hidatik vakasını sunmayı amaçladık. Vaka, iki yıldan beri mevcut olan boğazda ağrısız şişlik şikayetiyle başvurmuş olup, yapılan boyun tomografisi ve ultrasonografisi, sol lob ve istmusta, sırasıyla 35 ve 30 mm.lik kist hidatikle uyumlu kistleri ortaya koymuştur. Yapılan ek tetkilerle, karaciğer, abdominal duvar ve akciğer kistleri de ortaya konulmuş olup, hastaya troid sol lobektomi ve istmusektomi ve abdominal duvar kisti için de total eksizyon ameliyatları ayni seansda uygulanmıştır. Histopatoljik tanı kist hidatikle uyumlu gelmiştir.Öğe Intestinal intussusception in an adults due to Meckel’s diverticulum: A case report(2007) Ara, Cengiz; Kahraman, Latif; Çoban, Sacit; Özgör, DinçerAbstract: Intussusceptions due to an inverted Meckel’s diverticulum are considered as a rare condition. We present a case of 83 year-old male with intestinal obstruction due to an inverted Meckel’s divertuculum at the base of ileoileal intussusceptions. Ileal strangulation may occur due to intussusception of a Meckel’s diverticulum. Hence the clinician should be aware of this possibility and diagnose more quickly to avoid unnecessary bowel resection.Öğe Investigation of a One-Time Phenol Application for Pilonidal Disease(Karger, 2010) Kayaalp, Cuneyt; Olmez, Aydemir; Aydin, Cemalettin; Piskin, Turgut; Kahraman, LatifObjective: To investigate wound healing rates and postoperative recovery of patients after a one-time phenol application for pilonidal disease. Subjects and Methods: A total 30 consecutive patients with chronic pilonidal disease ranging from midline to complex sinuses were enrolled in the study. No preoperative laboratory examinations or bowel preparation were required. No antibiotic prophylaxis or sedation was used. A small incision was made on the midline and hair/debris in the sinuses was removed. A cotton swab with saturated phenol was moved into the cavity and the phenol was left for 2 min. No special dressing was necessary and patients left the hospital immediately afterwards. Patients filled out a daily questionnaire for 7 days. We did not intervene in the wounds with a second phenol application or curettage during the observation period. Wounds were inspected at weekly intervals for 2 months. Results: At the end of the third day, 97% of the patients were pain-free and 100% of the patients were free from analgesics. Time off work was 2 days for most patients (93.3%). Twenty-eight ( 93.3%) patients were satisfied with the procedure, they found it easy and painless and suggested the procedure to other patients. Twenty-five (83%) patients were asymptomatic at the end of 2 months' observation and the remaining 5 patients had un-healed sinuses. Mean time for wound healing was 25 days ( range 10-63 days). There were 4 recurrences after a mean of 14 months' follow-up and the overall success rate was 70%. Conclusions: A one-time phenol application was an effective treatment for pilonidal disease with acceptable wound healing rates, less postoperative pain and less time off work. Hence it can be an alternative treatment modality. Copyright (C) 2010 S. Karger AG, BaselÖğe Künt karın travmalarında içi boş organ perforasyonları(İnönü Üniversitesi, 2008) Kahraman, Latifİnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı'na 2003-2007 tarihleri arasında başvuran künt karın travmasına bağlı içi boş organ perforasyonlu (İBOP) olguların demografik özelliklerini, tanı yöntemlerini, operasyon zamanlamasını, uygulanan cerrahi tedavi yöntemlerini ve sonuçlarını retrospektif olarak araştırmaktır. Hastalar ve yöntem: Genel Cerrahi Anabilim Dalı tarafından 01/01/2003 - 31/09/2007 tarihleri arasında künt karın travması nedeniyle ameliyet edilen erişkin 104 hastanın kayıtları retrospektif olarak değerlendirildi. Bulgular: Genel Cerrahi Anabilim Dalı'na yatırılan 218 hastanın 114'ü (%52.3) takip edildi. Cerrahiye alınan 104 (%47.7) hastanın %45.2'sinde solid organ yaralanması, %41.3'ünde içi boş organ perforasyonu bulunurken, %14.5'inde herhangi bir patoloji saptanmadı. İzole yaralanmalar arasında en sık ince barsak (%40.5), en nadir görülen mide yaralanmasıydı (%2.35). İBOP'lu hastaların ortalama beyaz küresi 17310 /mL olup, tüm hastaların fizik muayenesinde defans ve hassasiyetleri mevcuttu. Abdominal ultrasonografi, %92.8'ine çekilmiş olup, %77.5'nde intraabdominal serbest sıvı, solid organ patolojisi veya ikisinin birlikteliği görülmüştür. Olguların oluş şekillerine bakıldığınde araç içi trafik kazası ilk sıradadır. Acil servise gelişten ameliyata alınış arasındaki süreleri ortalama 107 (30-240) dakikadır. Sonuç: Bilinci açık, hemodinamisi stabil travma hastasında içi boş organ perforasyonu varsa, ilk abdominal muayenede veya kısa bir gözlem süresinden sonra tekrarlanan muayenede yaygın hassasiyet ve defans varlığında doğrudan laparatomi kararı alınabilir. Travma hastası için spesifik gözükmeyen lökositoz, klinik şüphe ve diğer bulgularla beraber değerlendirildiğinde, İBOP'ta anlamlı olabilir. Abdominal ultrasonografide solid organ yaralanması olmadan intraperitoneal serbest sıvı saptanması, İBOP tanısı koymada ve hastayı laparatomiye almada anlamlıdır. İBOP'lu hastanın acil servise başvurusundan laparatomiye alınmasına kadar geçen sürenin kısa olması postoperatif dönemde karşılaşılabilecek morbidite ve mortaliteyi en aza indirir.Öğe The protective effect of vitamin C on azoxymethane-induced oxidative stress in colon of mice(Erciyes Tıp Dergisi, 2009) Karabulut, Aysun Bay; Özgör, Dinçer; Ara, Cengiz; Dirican, Abuzer; Kahraman, Latif; Yaman, HilmiÖz: Amaç: Farelerde kolon karsinogenezisinin oluşumu ve gelişiminin izlenmesinde azoksimetanla oluşturulan kolon karsinogenezisi modeli kullanılmıştır. Bu çalışmadaki amacımız vitamin C'nin fare kalın barsağında azoxymethane ile oluşturulan oksidatif strese karşı antioksidan aktivitesini araştırmaktır. Gereç ve Yöntemler: Bu sebeple 12 haftalık 31.49±3.1 g ağırlığında 30 adet Swiss Albino fare onarlı üç gruba ayrıldı. Birinci ve ikinci gruptaki farelere 7 hafta boyunca haftada bir defa subkütanöz 5 mg/kg azoxymethane verildi. Aynı zaman peryodunda ikinci gruptaki farelere 500 mg/kg vitamin-C intraperitoneal uygulandı. Üçüncü gruptaki farelere kontrol grubu olarak herhangi birşey verilmedi. Bulgular: Vitamin C verilen grupta MDA ve NO seviyesi sadece azoxymethane verilen gruba göre anlamlı derecede daha düşük idi (p=0.031, p<0.001). Vitamin C verilen grupta GSH seviyesi sadece azoksimetan verilen gruba göre anlamlı derecede daha yüksek idi (p=0.004). Sonuç: Bu çalışma; farelerde intraperitonel verilen vitamin C'nin azoxymethane ile oluşturulan oksidatif stresi azaltığını göstermektedir.Öğe Rektovaginal fistül ün nadir bir nedeni vaginal punch biyopsi(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2008) Ara, Cengiz; Özgür, Dinçer; Kahraman, Latif; Işık, Burak; Yılmaz, Sezai; Kırımlıoğlu, VedatObstetrik injuriler rektovajinal fistüllerin en sık sebebidir.1 Diğer nedenler perirektal abse, inflamatuvar barsak hastalıkları, geçirilmiş cerrahi, travma ve radyoterapidir.2 Mevcut vakada vajinadan punch biyopsi alınması sonrasında rektovajinal fistül gelişen hastanın tedavi prosedürünü sunmayı amaçladık.Öğe Rektovaginal fistülün nadir bir nedeni vaginal punch biyopsi(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2008) Ara, Cengiz; Özgör, Dinçer; Kahraman, Latif; Işık, Burak; Yılmaz, Sezai; Kırımlıoğlu, VedatObstetrik injuriler, rektovajinal fistüllerin en sık nedenidir. Bu olgu sunumunda akut myeloid lösemi tanısı olup vajinal punch biyopsi sonrası rektovajinal fistül gelişen olguyu sunduk. Bu tür olgulardaki rektovaginal fistüllerin cerrahi tedavisi, transvajinal onarım yerine transanal advancement flap olmalıdır.Öğe Rektovaginal Fistül’ün Nadir Bir Nedeni : Vaginal Punch Biyopsi(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2008) Ara, Cengiz; Özgör, Dinçer; Kahraman, Latif; Işık, Burak; Yılmaz, Sezai; Kırımlıoğlu, VedatObstetrik injuriler, rektovajinal fistüllerin en sık nedenidir. Bu olgu sunumunda akut myeloid lösemi tanısı olup vajinal punch biyopsi sonrası rektovajinal fistül gelişen olguyu sunduk. Bu tür olgulardaki rektovaginal fistüllerin cerrahi tedavisi, transvajinal onarım yerine transanal advancement flap olmalıdır.Öğe Rektovaginal fistül’ün nadir bir nedeni :Vaginal punch biyopsi(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2008) Ara, Cengiz; Özgör, Dinçer; Kahraman, Latif; Işık, Burak; Yılmaz, Sezai; Kırımlıoğlu, VedatÖz: Obstetrik injuriler, rektovajinal fistüllerin en sık nedenidir. Bu olgu sunumunda akut myeloid lösemi tanısı olup vajinal punch biyopsi sonrası rektovajinal fistül gelişen olguyu sunduk. Bu tür olgulardaki rektovaginal fistüllerin cerrahi tedavisi, transvajinal onarım yerine transanal advancement flap olmalıdırÖğe Retroperitoneal hydatid disease(Gaziantep Tıp Dergisi, 2009) Çoban, Sacid; Kahraman, Latif; Özgör, Dinçer; Ara, CengizÖz: Hidatid hastalığın retroperitoneal lokalizasyonu oldukça nadirdir. Tanısı cerrahiden önce konulan, primer olarak retroperitoneald yerleşimli olan bir hidatid kist vakasını tanımladık. Retroperitonealdeki kistik kütlenin tanısında, kesin cerrahi strateji planı için ince bir iğne aspirasyon biyopsisi faydalıdır.Öğe Tiroid hastalıklarında sık kullanılan preoperatif testlerin patolojik inceleme ile korelasyonu(Endokrinolojide Diyalog Dergisi, 2009) Ünal, Bülent; Işık, Burak; Bozkurt, Betül; Dirican, Abuzer; Karabeyoğlu, Melih; Kahraman, Latif; Aydın, Cemalettin; Cengiz, Ömer[Abstract Not Acailable]Öğe Troid Bezi Hidatik Kisti: Vaka Sunumu(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2007) Söğütlü, Gökhan; Çıkım, Ayşe Sertkaya; Pişkin, Turgut; Dirican, Abuzer; Mecit, Eren; Kahraman, Latif; Olmez, Aydemir; Kırımlıoğlu, VedatHidatik kist hastalığı, Echinococcus granulosus paraziti tarafından oluşturulan ve genelde karaciğer ve akciğeri tutan bir hastalıktır. Diğer lokalizasyonlar nadirdir. Biz burada, 18 yaşında, karaciğer, akciğer, abdominal duvar ve triode yerleşimli kistlerle karakterize bir kist hidatik vakasını sunmayı amaçladık. Vaka, iki yıldan beri mevcut olan boğazda ağrısız şişlik şikayetiyle başvurmuş olup, yapılan boyun tomografisi ve ultrasonografisi, sol lob ve istmusta, sırasıyla 35 ve 30 mm.lik kist hidatikle uyumlu kistleri ortaya koymuştur. Yapılan ek tetkilerle, karaciğer, abdominal duvar ve akciğer kistleri de ortaya konulmuş olup, hastaya troid sol lobektomi ve istmusektomi ve abdominal duvar kisti için de total eksizyon ameliyatları ayni seansda uygulanmıştır. Histopatoljik tanı kist hidatikle uyumlu gelmiştir.