Yazar "Kaygusuz, Mehmet Akif" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Aşil tendon rüptürlerinin onarımı sonrası devamlı pasif hareketin etkisi: Tavşanlarda deneysel çalışma(Acta Orthopaedica et Traumatologica Turcica, 2002) Ertem, Kadir; Elmalı, Nurzat; Kaygusuz, Mehmet Akif; İnan, Muharrem; Ayan, İrfan; Güner, Güntekin; Mustafa, KarakaplanÖz: Amaç: Aşil tendon rüptürünün onarımı sonrası devamlı pasif hareket (DPH) uygulanmasının tendon iyileşmesi ve ayak bileği hareket genişliği üzerindeki etkisi, alçı immobilizasyonu ile karşılaştırılarak değerlendirildi. Gereç ve yöntem: Yirmi erişkin tavşanın Aşil tendonları cerrahi olarak kesildikten sonra modifiye Kessler tekniği ile onarıldı. Ameliyat sonrasında rastgele seçilen on tavşanın ayak bileğine altı hafta süresince, her gün dört saat DPH; kontrol grubundaki on tavşana ise aynı süre boyunca yalnızca alçı immobilizasyonu uygulandı. Tüm tavşanların yaşamı altıncı haftanın sonunda sonlandırılarak, onarım dokusu morfolojik ve histolojik olarak değerlendirildi. Sonuçlar: Morfolojik incelemede DPH uygulanan grupta, onarım dokusundaki yapışıklıklar, adale atrofisi ve ayak bileği ekleminin hareket genişliği bulguları, kontrol grubuna göre belirgin olarak daha iyi bulundu (sırasıyla p<0.001, p<0.05 ve p<0.001). Histolojik incelemede, hyalinizasyon ve iltihabi infiltrasyon bakımından gruplar arasında anlamlı fark bulunamadı. Ancak düzenli kollajen lif dizilimi, DPH grubunda %70 iken immobilize grupta %20 idi (p<0.05). Çıkarımlar: Asil tendon rüptürlerinin onarımı sonrası kontrollü DPH yaptırılması, yeniden rüptür oluşturmadan tendon iyileşmesi ve ayak bileği hareket genişliği bakımından alçı ile immobilizasyon uygulamasına göre üstünlük taşımaktadır.Öğe Osteotomilerde proksimal tibiofibular eklemin yaralanma riskinin değerlendirilmesi(Acta Orthopaedica et Traumatologica Turcica, 2006) Esenkaya, İrfan; Elmalı, Nurzat; Kaygusuz, Mehmet Akif; Mısırlıoğlu, Mesut; Atasever, AlperÖz: Amaç: İnsan kadavra ve amputat dizlerinde proksimal tibiofibular eklemin (PTFE) boyutları ve anatomik konumu ölçülerek değerlendirildi. Proksimal tibia medial açık kama osteotomisi (PT-MAKO) uygulanmış hastaların diz grafilerinde, osteotomi hattı ile PTFE arasındaki ilişki ve osteotomilerde PTFE’nin yaralanma riski değerlendirildi. Çalışma planı: Çalışmanın birinci aşamasında, altı insan kadavra tibiası ile altı taze amputasyon materyalinde (4 kadın, 8 erkek; ort. yaş 57), PTFE’nin lateral tibial kondille fibula başı arasındaki tibial bölümünün boyutları dijital kompas ile ölçüldü ve eklemin tibial yüzünün lateral tibia platosu posterior bölümüyle ilişkisi değerlendirildi. İkinci aşamada, PT-MAKO uygulanmış ardışık 44 hastanın (6 erkek, 38 kadın; ort. yaş 51) 46 dizine ait ön-arka, yan ve iç oblik grafilerde osteotominin PTFE ile ilişkisi değerlendirildi. Sonuçlar: Anatomik ölçümlerde, PTFE’nin tibia kondilinin posterolateralindeki kısmının elipsoid görünümlü eklem yüzünün uzun ekseninin ortalama 18.8 mm (dağılım 13 mm-20 mm), kısa ekseninin ortalama 14.9 mm (13 mm-17 mm) olduğu; eklem üst sınırının, lateral tibia platosu eklem yüzü posterior kenarından ortalama 6.3 mm (2 mm-11 mm) aşağıdan başladığı saptandı. İç oblik grafilerde, PTFE’nin proksimal yerleşimli olduğu olgularda, özellikle lateral korteks devamlılığı bozulan üç dizde (%6.5) osteotomi hattının PTFE’ye uzandığı gözlendi. Çıkarımlar: Oblik grafiler çekilmeden ve lateral tibia platosuna ait eğime paralel olarak yapılmayan osteotomi hattının posterolateral bölümü PTFE içerisine yönlenebilir. İyi değerlendirilmeden yapılan PT-MAKO uygulamalarında, lateral korteksin kırılması PTFE’ye hasar riskini artırmaktadır.Öğe Pediküler vida revizyonlarında üç farklı tip vidanın sıyırma kuvvetlerinin karşılaştırılması: Biyomekanik çalışma(Acta Orthopaedica et Traumatologica Turcica, 2006) Esenkaya, İrfan; Denizhan, Yurdaer; Kaygusuz, Mehmet Akif; Yetmez, Mehmet; Keleştemur, Mehmet HalidunÖz: Budd--Chiari Sendromuküçük hepatik verilerden sağ atriuma kadar olan damarsal yapılarda ortaya çıkan darlık veya obstrüksiyonlar sonucunda karaciğer venöz dönüşünün bozulmuş olduğunadir görülen bir durumdur. Klinik spektrumu, kronik asemptomatik hast alıktarı akut fulminan karaci-- ğer yetmezliği arasında değişkenlik gösterir ve karaciğer sirozu ile neticelenebilir. Trombotiliye eğilim oluşturan kalıtsal veya edinsel nedenler, damar sistemine dıştan bası gibi birçok neden etiyolojide yer alır. Gebelik ve postpartum dönem tromboza eğilimi arttırır. Yazımızda postpartum dönemde akut Budd--Chiari Sendromutamsı konulmuş olanve Faktör--V Leiden mutasyonuhomozigot pozitif saptanmış olan nadir bir vakayı sunmaktayız. Başlık (İngilizce): A C ase of Acute Budd-Chiari Syndrome Due to Homozygous Factor-V Leiden Mutation in the Postpartum Period Öz (İngilizce): Budd-Chiari Syndrome is a rare disorder charecterized by obstruction of hepatic outflow tract at any level between small hepati c venules and right atrium. Clinical spectrum changes in a range between chronic asymptomatic patients to fulminant liver failure, it may also re sults with cirrhosis. T here are many etiologies of the syndrome like inherited and secondary thrombophilias and external compression of veins. Pregnancy and postpartum period increase the tendency to thrombosis. In this paper, we presented a rare case of acute Budd Chiari syndrome, which was found to be homozygous for factor-V leiden mutation in the postpartum period.