Yazar "Kiper, Ahmet" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 2 / 2
  • Küçük Resim
    Öğe
    Benign Prostat Hiperplazisinin Semptomatik Tedavisinde Doksazosin ve Terazosinin Etkinlik ve Yan Etki Karşılaştırması
    (İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2005) Öztürk, Ufuk; Eroğlu, Muzaffer; Tuygun, Can; İmamoğlu, M. Abdurrahim; Kiper, Ahmet
    Benign prostat hiperplazisine bağlı infravezikal obstrüktif şikayetleri olan hastalarda doksazosin ve terazosini etkinlik ve yan etki yönünden ürodinamik parametreler eşliğinde karşılaştırmak istedik. Gereç ve Yöntem: 6 ay süreyle 90 hastanın 30’una doksazosin , 30’una terazosin, 30’una da plasebo verilerek plasebo kontrollü, çift merkezli bir çalışma yapıldı ve sonuçları değerlendirildi. Bulgular: Hem doksazosin hem terazosin grubunda maksimum ve ortalama akım hızı istatiksel olarak anlamlı bir artış gösterirken (p< 0.001) , plasebo grubundaki düzelmeler anlamlı bulunmadı. Her iki grupta da miksiyon süresi, maksimum akıma erişme süresi ve rezidüel volüm parametrelerinde anlamlı oranda düzelme görülürken, mesane kapasitesi ve prostat volüm değerlerinde değişiklik oluşmadı. İnfravezikal obstrüksiyona bağlı semptomların IPSS yöntemine göre doksazosin grubunda %63 , terazosin grubunda %65 , plasebo grubunda ise %23 oranında düzeldiği görüldü. Doksazosin grubunda yaklaşık %13 oranında , terazosin grubunda ise %10 oranında tolere edilebilir düzeyde yan etkiler oluştu. Sonuç: Bu çalışma selektif alfa-l adrenerjik reseptör blokerleri olan doksazosin ve terazosinin benign prostat hiperplazisi semptomlarının giderilmesinde aynı oranda etkili ve güvenilir olduğunu göstermiştir.Sonuçlarımız literatürle uyumludur.
  • Küçük Resim
    Öğe
    Seçilmiş BHP Olgularında Transüretral Prostat İnsizyonunun Tedavideki Yeri
    (İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2004) Öztürk, Ufuk; Eroğlu, Muzaffer; Tuygun, Can; İmamoğlu, M. Abdurrahim; Kiper, Ahmet
    Bu çalışmada alt üriner sistem semptomları nedeniyle çeşitli medikal tedavilere rağmen yeterli sonuç alınamıyan BPH lı hastalarda transüretral prostat insizyonunun (TUIP) etkinliğini araştırdık. Gereç ve Yöntem: 31 hastaya TUIP uygulandı, preoperatif ve postoperatif parametreler değerlendirildi. Bulgular : Hastaların ortalama yaşı 56.5 ve ortalama prostat volümü 41 gr olarak bulundu. Preoperatif maksimum idrar akım hızı ortalama 10.3 ml/sn, rezidüel volümü ortalama 60 cc olan hastaların tedavi sonunda bu değerleri sırasıyla 13.9 ml/sn ve 22 cc olarak tespit edildi. Sonuçlar istatistiksel olarak anlamlıydı (p<0.001). Semptomlarda ise yaklaşık %52 oranında bir düzelme kaydedildi. Postoperatif dönemde üç hastada epididimit, beş hastada retrograd ejakülasyon oluştuğu gözlendi. Beş hastaya ise tedavideki başarısızlık nedeniyle TURP uygulandı. Sonuç : Sonuç olarak özellikle prostat hacmi küçük olan ve seksüel fonksiyonun korunması gereken genç hastalarda, transüretral prostat insizyonu alternatif bir tedavi olarak düşünülebilir.