Yazar "Kurnaz, Erdal" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 6 / 6
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Bir yenidoğan yoğun bakım ünitesinde pnömotoraks tanısıyla yatan hastaların retrospektif değerlendirilmesi(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2013) Yakında, Hüseyin; Aslan, Mehmet; Kurnaz, Erdal; Gündüz, Ahmet; Özdemir, Ramazan; Karadağ, AhmetAmaç: Pnömotoraks yenidoğan döneminde solunum sıkıntısı yapan önemli nedenlerden biridir. Pnömotoraks genellikle mekanik ventilasyon tedavisi altında olan yenidoğanlarda görülür. Respiratuvar distres sendromu, mekonyum aspirasyonu sendromu ve doğum sonrası canlandırma işlemi uygulanması pnömotoraksa neden olabilir. Bu çalışmada yenidoğan yoğun bakım ünitemizde pnömotoraks nedeniyle yatırılan yenidoğanları geriye dönük olarak inceledik. Gereç ve Yöntemler: Yenidoğan yoğun bakım ünitemizde 2008-2011 yılları arasında pnömotoraks nedeniyle yatırılan 56 olgu geriye dönük olarak incelendi. Olguların demografik özellikleri, tanıları, tedavileri, yatış süreleri ve prognozları açısından değerlendirildi. Akciğer grafisi ile tanı konuldu. Olguların tedavisi göğüs tüpü drenajı ile yapıldı. İstatistiksel analiz için Pearson Ki Kare analizi ve Fisher’in Kesin Ki Kare analizi kullanıldı ve p<0,05 istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi. Bulgular: Erkeklerde ve term bebeklerde pnömotoraks sıklığı yüksek bulundu. Çoğu olguda pnömotoraks gelişimi tek taraflı olup, yerleşimi sol taraftaydı. En sık görülen primer akciğer hastalığı respiratuvar distres sendromu olarak bulundu. Perinatal asfiksi en sık eşlik eden hastalıktı. Çalışmamızda 21 olguda pnömotoraks mekanik ventilasyon desteği sırasında görüldü. Olguların % 48,2’si kaybedildi. Çalışmamızda sürfaktan ihtiyacının olması, pnömotoraksın mekanik ventilasyon desteği altında gelişmiş olması, pnömotoraks bölgesi, ek hastalık varlığı ve doğumda resüsitasyon uygulanması ile mortalite arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki bulundu (p<0,05). Sonuç: Pnömotoraks morbidite ve mortalitesi yüksek olan, hayatı tehdit edici bir durumdur. Çalışmamızda mortalite oranının, sürfaktan ihtiyacı, mekanik ventilatör seyrinde pnömotoraks gelişmiş olması, ek hastalık varlığı, doğumda resüsitasyon uygulanması ve pnömotoraksın bilateral olması ile arttığı bulunmuştur.Öğe Bir Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde Pnömotoraks Tanısıyla Yatan Hastaların Retrospektif Değerlendirilmesi(2013) Yakında, Hüseyin; Aslan, Mehmet; Kurnaz, Erdal; Gündüz, Ahmet; Özdemir, Ramazan; Karadağ, AhmetAmaç: Pnömotoraks yenidoğan döneminde solunum sıkıntısı yapan önemli nedenlerden biridir. Pnömotoraks genellikle mekanik ventilasyon tedavisi altında olan yenidoğanlarda görülür. Respiratuvar distres sendromu, mekonyum aspirasyonu sendromu ve doğum sonrası canlandırma işlemi uygulanması pnömotoraksa neden olabilir. Bu çalışmada yenidoğan yoğun bakım ünitemizde pnömotoraks nedeniyle yatırılan yenidoğanları geriye dönük olarak inceledik. Gereç ve Yöntemler: Yenidoğan yoğun bakım ünitemizde 2008-2011 yılları arasında pnömotoraks nedeniyle yatırılan 56 olgu geriye dönük olarak incelendi. Olguların demografik özellikleri, tanıları, tedavileri, yatış süreleri ve prognozları açısından değerlendirildi. Akciğer grafisi ile tanı konuldu. Olguların tedavisi göğüs tüpü drenajı ile yapıldı. İstatistiksel analiz için Pearson Ki Kare analizi ve Fisher'in Kesin Ki Kare analizi kullanıldı ve p<0,05 istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi. Bulgular: Erkeklerde ve term bebeklerde pnömotoraks sıklığı yüksek bulundu. Çoğu olguda pnömotoraks gelişimi tek taraflı olup, yerleşimi sol taraftaydı. En sık görülen primer akciğer hastalığı respiratuvar distres sendromu olarak bulundu. Perinatal asfiksi en sık eşlik eden hastalıktı. Çalışmamızda 21 olguda pnömotoraks mekanik ventilasyon desteği sırasında görüldü. Olguların % 48,2'si kaybedildi. Çalışmamızda sürfaktan ihtiyacının olması, pnömotoraksın mekanik ventilasyon desteği altında gelişmiş olması, pnömotoraks bölgesi, ek hastalık varlığı ve doğumda resüsitasyon uygulanması ile mortalite arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki bulundu (p<0,05). Sonuç: Pnömotoraks morbidite ve mortalitesi yüksek olan, hayatı tehdit edici bir durumdur. Çalışmamızda mortalite oranının, sürfaktan ihtiyacı, mekanik ventilatör seyrinde pnömotoraks gelişmiş olması, ek hastalık varlığı, doğumda resüsitasyon uygulanması ve pnömotoraksın bilateral olması ile arttığı bulunmuşturÖğe Bir Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde Pnömotoraks Tanısıyla Yatan Hastaların Retrospektif Değerlendirilmesi(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2013) Yakında, Hüseyin; Aslan, Mehmet; Kurnaz, Erdal; Gündüz, Ahmet; Özdemir, Ramazan; Karadağ, AhmetAmaç: Pnömotoraks yenidoğan döneminde solunum sıkıntısı yapan önemli nedenlerden biridir. Pnömotoraks genellikle mekanik ventilasyon tedavisi altında olan yenidoğanlarda görülür. Respiratuvar distres sendromu, mekonyum aspirasyonu sendromu ve doğum sonrası canlandırma işlemi uygulanması pnömotoraksa neden olabilir. Bu çalışmada yenidoğan yoğun bakım ünitemizde pnömotoraks nedeniyle yatırılan yenidoğanları geriye dönük olarak inceledik. Gereç ve Yöntemler: Yenidoğan yoğun bakım ünitemizde 2008-2011 yılları arasında pnömotoraks nedeniyle yatırılan 56 olgu geriye dönük olarak incelendi. Olguların demografik özellikleri, tanıları, tedavileri, yatış süreleri ve prognozları açısından değerlendirildi. Akciğer grafisi ile tanı konuldu. Olguların tedavisi göğüs tüpü drenajı ile yapıldı. İstatistiksel analiz için Pearson Ki Kare analizi ve Fisher’in Kesin Ki Kare analizi kullanıldı ve p<0,05 istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi. Bulgular: Erkeklerde ve term bebeklerde pnömotoraks sıklığı yüksek bulundu. Çoğu olguda pnömotoraks gelişimi tek taraflı olup, yerleşimi sol taraftaydı. En sık görülen primer akciğer hastalığı respiratuvar distres sendromu olarak bulundu. Perinatal asfiksi en sık eşlik eden hastalıktı. Çalışmamızda 21 olguda pnömotoraks mekanik ventilasyon desteği sırasında görüldü. Olguların % 48,2’si kaybedildi. Çalışmamızda sürfaktan ihtiyacının olması, pnömotoraksın mekanik ventilasyon desteği altında gelişmiş olması, pnömotoraks bölgesi, ek hastalık varlığı ve doğumda resüsitasyon uygulanması ile mortalite arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki bulundu (p<0,05). Sonuç: Pnömotoraks morbidite ve mortalitesi yüksek olan, hayatı tehdit edici bir durumdur. Çalışmamızda mortalite oranının, sürfaktan ihtiyacı, mekanik ventilatör seyrinde pnömotoraks gelişmiş olması, ek hastalık varlığı, doğumda resüsitasyon uygulanması ve pnömotoraksın bilateral olması ile arttığı bulunmuştur.Öğe Diagnostic Contribution of Postmortem Needle Biopsies in Neonates(De Gruyter Open Ltd, 2013) Celiloglu, Ozgu Suna; Celiloglu, Can; Kurnaz, Erdal; Ozdemir, Ramazan; Karadag, AhmetObjective: We examined the contribution of neonatal postmortem needle biopsy in circumstances of autopsy denial where magnetic resonance imaging cannot be performed. Material and Method: 247 postmortem needle biopsy specimens of 76 neonatal cases who died in the neonatal intensive care ward of a tertiary hospital between 2005 and 2010 and where the family did not give permission for an autopsy were retrospectively evaluated. Results: 90 needle biopsy attempts (36.4%) were unsuccessful among the 247 biopsies. Liver needle biopsies were found to yield the most valuable diagnostic contribution. A total of 53 liver biopsies provided clinical information that contributed to the diagnosis. Conclusion: The postmortem needle biopsy should be applied in all cases in which standard biopsy cannot be performed. Success rates and level of information gained by extrahepatic needle organ biopsies in neonates were found to be quite low whereas needle biopsies of the liver yielded valuable results. We believe it is more appropriate to perform percutaneous postmortem biopsies solely on the liver in neonates.Öğe Diagnostic contribution of postmortembiopsies in neonates needle(Türk Patoloji Dergisi, 2013) Celiloğlu, Suna; Celiloğlu, Can; Kurnaz, Erdal; Özdemir, Ramazan; Karadağ, AhmetÖz: Amaç: Standart otopsinin reddedildiği ve postmortem manyetik rezonans görüntüleme yapılamayan durumlarda, sadece iğne biyopsisinin klinisyene verebileceği tanısal katkıyı araştırmayı amaçladık. Gereç ve Yöntem: Üçüncü basamak yoğun bakım hizmeti veren bir yenidoğan yoğun bakım servisinde 2005 2010 yılları arasında ölen, ailesi tarafından otopsiye izin verilmeyen ve postmortem iğne biyopsisi yapılmış 76 yenidoğan olgunun, perkutanöz elde edilmiş 247 adet postmortem doku örneği raporları retrospektif olarak değerlendirildi. Bulgular: 247 biyopsi girişiminden 90 tanesinde (% 36,4) biyopsi başarısızlıkla sonuçlanmıştı. Postmortem iğne biyopsisi ile en başarılı klinik sonuç alınan organ karaciğerdi. Karaciğerde toplam 53 biyopsi sonucu bize ön tanıya katkı sağlayacak bilgi verdi. Sonuç: Standart otopsinin yapılamadığı tüm durumlarda iğne ile postmortem biyopsi uygulanabilir. Yenidoğanlarda karaciğer dışı organlarda yapılan postmortem biyopsilerin başarılı olma ve tanısal bilgi verme oranları oldukça düşükken karaciğer örneklerinde tanıya katkı sağlayacak bilgiler elde edilmiştir. Bu nedenle biz yenidoğanlarda postmortem örneklemeyi sadece karaciğere yapılmasının daha uygun bir yaklaşım olacağını düşünmekteyiz.Öğe Konjenital şilotoraksı olan bir yenidoğanda oktreotid ile tedavi(Fırat Tıp Dergisi, 2013) Kurnaz, Erdal; Yakında, Hüseyin; Aslan, Mahmut; Demirtaş, Gülsüm; Özdemir, Ramazan; Karadağ, AhmetÖz: Konjenital şilotoraks, yenidoğanda plevral efüzyonun nadir görülen bir nedenidir. Erkeklerde sıklığı iki kat fazladır. Görülme sıklığı 1/10.000- 15.000’dir. Konjenital şilotoraksın etiyolojisi halen tartışmalıdır. Tanısı plevral efüzyonun tanı ve tedavi amaçlı boşaltılarak analiz edilmesi ile mümkündür. Yenidoğan döneminde şilotoraks tedavisinde konservatif yaklaşımlar cerrahi yöntemler kullanılmaktadır. Günümüzde konservatif yaklaşımlarla sonuç alınamayan olgularda, oktreotid tedavisi ile başarılı sonuçlar alındığı bildirilmektedir. Konjenital şilotoraksın prognozu sıklıkla iyi seyretmekte, ancak hidrops fetalis olgularında mortalite oranı artmaktadır. Bu yazıda ve otolog kan transfüzyonuna yanıt alınamayıp oktreotid ile tedavi edilen, hidrops fetalise bağlı bir konjenital şilotoraks olgusu sunulmuştur.