Yazar "Kurtoğlu, Elçin Latife" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 7 / 7
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe 46,xx testiküler bozukluğu olan erkek hasta: bir olgu sunumu(İnönü Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi, 2015) Kurtoğlu, Elçin Latife; Savacı, Serap; Ekici, Cemal; Yaşar, Emine; Beytur, Ali; Yeşilada, Elif46,XX testiküler bozukluk nadir görülen bir genetik sendromdur. Memelilerde cinsiyet belirleyici bölge Y kromozomunda bulunmaktadır ve erkek fenotipinin gelişiminden sorumlu olan faktörün kodlanmasında büyük rol oynamaktadır. Bu çalışmada infertilite nedeniyle hastanemize başvuran yetişkin erkek hastanın klinik bulguları ile beraber hormonal, moleküler ve sitogenetik analiz sonuçları değerlendirilip sunulmuştur. Yapılan çalışmalar sonucunda 46,XX karyotipine ulaşılmış ve SRY bölgesinin varlığı ile birlikte AZFa (sY84 sY86), AZFb (sY127, sY133, sY134), AZFc (sY157, sY254, sY255) ve AZFd (sY152, Sy153) bölgelerinde delesyon saptanmıştır. Ayrıca, Xp11.1-q11.1, Yp11.31, Yq12 bölgelerine özgü FISH probları kullanılarak yapılan analizde hastanın iki X kromozomunu ve SRY bölgesini taşıdığı belirlenmiştir. Y kromozomunda bulunan SRY geni ve AZF gen bölgeleri, erkek cinsiyeti ve fertilitenin belirlenmesinde birinci derecede rol oynamaktadır. Sonuç olarak, 46,XX karyotipli erkek hastalarda sitogenetikle birlikte moleküler genetik ve moleküler sitogenetik analizlerin yapılması ve bu analizler ışığında genetik danışma verilmesi büyük önem taşımaktadır.Öğe Ankilozan spondilit düşünülen olgularda hla-b*27 ve cyp2d6*4 allellerinin sıklığı(İnönü Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi, 2016) Kurtoğlu, Elçin Latife; Gülbay, , Gonca; Yeşilada, Elif; Tekedereli, İbrahimAnkilozan spondilit (AS), birincil olarak spinal ve sakroiliak eklemleri etkileyen ve oldukça yaygın olan kronik inflamatuar artropatidir. HLA-B*27, AS ile güçlü ilişkisinden dolayı en fazla çalışılan HLA sınıf I allellerinden biridir. HLA genleri dışında Sitokrom P450 2D6 (CYP2D6) geninin zayıf metabolize edici genotipinin de AS ile ilişkili olduğu belirtilmektedir. Bu çalışmada, Tıbbi Biyoloji ve Genetik Anabilim Dalı’na AS ön tanısı ile refere edilen olgularda HLA-B*27 ve CYP2D6*4 allellerinin dağılımını belirlemek amaçlanmıştır. Bu amaçla periferal kandan izole edilen DNA’dan HLA-B*27 ve CYP2D6*4 allelerine özgü bölgelerin polimeraz zincir reaksiyonu ile amplifiye edilmesinin ardından ters hibridizasyon yöntemi kullanılarak çalışılmış ve sonuçlar analiz edilmiştir. Bölgemiz için ilk kez rapor edilen bulgularımıza göre 336 olgu arasında, 119’unun (%35.41) yalnızca HLA-B*27 alleline sahip olduğu belirlenmiştir. CYP2D6*4 mutasyonu bakımından ise olguların 66’sının (%19.64) heterozigot, 6’sının (%1.78) homozigot olduğu ve 264’ünün (%78.57) ise CYP2D6*4 allelini taşımadığı bulunmuştur. Tüm olguların 31 tanesinde (%9.22) ise HLA-B*27 ve CYP2D6*4 allellerinin birlikte bulunduğu belirlenmiştir.Öğe A bioactive product lipoxin A4 attenuates liver fibrosis in an experimental model by regulating immune response and modulating the expression of regeneration genes(2019) Kurtoğlu, Elçin Latife; Kayhan, Başak; Gül, Mehmet; Kayhan, Burçak; Akdoğan Kayhan, Meral; Karaca, Zeynal Mete; Yeşilada, ElifAbstract: Background/Aims: Lipoxin A4 (LXA4), an anti-inflammatory lipid mediator, regulates leukocyte cellular activity and activates gene transcription. The therapeutic effect of LXA4 on liver fibrosis and its mechanism on the immune system are largely unknown. Because the regenerative capacity of hepatocytes in acute and chronic liver failure models of mouse increases by silencing MKK4, we aimed to investigate the effect of parenteral administration of LXA4 on the genes responsible for regeneration of liver, namely MKK4, MKK7, and ATF2, and visualize the therapeutic effects in an experimental model. Materials and Methods: Fibrosis was induced in mice by administration of thioacetamide (TAA). LXA4 was administered during the last two weeks of fibrosis induction. The fibrosis level was measured by Knodell scoring. The liver function was measured by analyzing serum ALT, AST, and AP levels. Expression levels of genes responsible for liver fibrosis (TGF-?) and cell regeneration (MKK4, MKK7, and ATF2) have been measured by RT-PCR analysis. Inflammatory and anti-inflammatory cytokine levels were measured in serum samples and liver homogenates by Enzyme Linked Immunosorbent Assay (ELISA). Ultrathin sections were examined using a transmission electron microscope and analyzed. Results: We observed significant healing in liver of the LXA4-treated group, histologically. This finding was in parallel with reduction of serum ALT, AST, but not AP levels. TGF-? and MKK4 expressions were significantly reduced in the LXA4-treated group. Administration of LXA4 caused significant elevation of IL-10 in systemic circulation; however, that elevation was not detected in liver homogenates. Nevertheless, significant reductions in TNF-? and IL-17 have been observed. Conclusion: The anti-inflammatory effect of LXA4 maintains the regenerative capacity of liver during fibrosis in an experimental liver fibrosis model. LXA4 may be therapeutically beneficial in liver fibrosis.Öğe Diyaliz hastalarında panel reaktif antikor düzeyinin tespiti: iki yöntem ve iki analizin karșılaștırılması(İnönü Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi, 2015) Kurtoğlu, Elçin Latife; Şahin, İdris; Taşkapan, Hülya; Yeşilada, Elif; Kayhan, Başakİnsan doku uygunluk antijenleri sınıf-I ve sınıf- II'ye karşı özgül antikorlar (Panel Reaktif Antikor-PRA-) doğum; kan transfüzyonu ve/veya organ transplantasyonu sonrası gelişir. PRA, nakil sonrası graft’in reddinde önemli rol oynamaktadır. Bu nedenle PRA analizi organ bekleyen hastaların takibinde nakil öncesi ve sonrası yapılması zorunlu rutin testlerdendir. PRA testi, tarama ve tanımlama olarak isimlendirilen; iki farklı analiz ile gerçekleştirilmektedir. Tarama PRA varlığının tespitine yönelik kalitatif bir test’tir. Tanımlama ise çoğunlukla donor spesifik antikor tespitinde kullanılan kantitatif bir test’tir. Tanımlama sadece özgül PRA yüzdesini vermekle kalmaz aynı zamanda ölçüm yöntemine de bağlı olarak donor spesifik antikor tespitini de sağlar. PRA ölçümü için kompleman bağımlı sitotoksisite; Enzyme Linked Immunoassay (ELISA), Akım sitometri ve Luminex yöntemleri kullanılmaktadır. Bu çalışmanın amacı, laboratuvarımızda böbrek nakli bekleme listesindeki diyaliz hastaları için yaptığımız rutin PRA analizinde kullanılan ELISA ve Luminex yöntemlerinin tarama ve tanımlama analizlerinde etkinliğini karşılaştırmaktır. Laboratuvarımıza başvuran 154 hastadan yapılan analizlere göre; ELISA ve Luminex PRA tarama sonuçları arasında %85 uyum bulunurken, her iki yöntemle yapılan tanımlama sonuçları arasında ise toplamda %72 uyum saptanmıştır. Aynı yöntemin tarama ve tanımlama sonuçları incelendiğinde; ELISA PRA tarama ve tanımlama sonuçlarının %19 oranında uyumsuzluk gösterdiği belirlenirken, Luminex PRA tarama ve tanımlama sonuçları arasında %2 gibi ELISA sonuçlarına göre daha az bir uyumsuzluk olduğu belirlenmiştir. Sonuç olarak; nakil öncesi rutin PRA analizi için ELISA yöntemi yerine Luminex yönteminin kullanılması; doğru ve hızlı sonuç alınabilmesi bakımından önemlidir.Öğe Frajil X Sendromu: Moleküler ve Klinik Genetik Yönleri(Gümüşhane Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi, 2018) Kurtoğlu, Elçin Latife; Demiral, Emine; Tekedereli, İbrahimÖz: Frajil X Sendromu, kalıtılabilir zeka geriliğinin en sık sebebidir. Tüm zihinsel gerilik nedenleri arasında da Down Sendromu’ndan sonra ikinci sırada yer almaktadır. Etyolojisinde, X kromozomunun q27.3 bölgesinde bulunan frajil X mental retardasyon 1 (FMR1) geninin 5’ ucunda translasyon olmayan bölgesindeki CGG üçlü nükleotid tekrar sayısının artışı rol oynamaktadır. Bu tekrar artışı aynı zamanda, sitogenetik çalışmalarla gösterilebilen, Xq27.3 bölgesinde kırılganlığa yol açmaktadır. Hastalık fenotipi, kuşaklar arasında ve cinsiyete göre farklılık gösterebilmektedir. Tanısında farklı sitogenetik ve moleküler yöntemler kullanılmaktadır. Bu çalışmada Frajil X sendromunun epidemiyolojisi, klinik özellikleri, tanı yöntemleri ele alınmıştır.Öğe Karaciğer fibrozu esnasında lipoksin a4'ün karaciğer hücre rejenerasyonu ve immün yanıt üzerine etkisinin araştırılması(İnönü Üniversitesi, 2017) Kurtoğlu, Elçin LatifeAmaç: Anti-inflamatuar lipid ara ürünlerinden, lipoksin A4 (LXA4) bir G-protein reseptörüne bağlanarak lökositlerin hücresel aktivitelerini düzenler ve gen transkripsiyonunu aktive ederek doğrudan hücre içi enzim aktivitesine etki eder. Araştırmamızda thioacetamide (TAA) ile karaciğer fibrozu oluşturulması sonrası LXA4'ün sistemik olarak verilmesinin karaciğer fibrozu ve immün sistem üzerine etkisinin araştırılması amaçlanmıştır. Materyal ve Metot: TAA ile karaciğer fibrozu oluşturulmuş BALB/c deney farelerinde LXA4 intraperitoneal (i.p.) yoldan verilerek tüm gruplardaki deneklerin serum örneklerinde karaciğer enzim düzeyleri, IFN-TNF-, IL-2, IL-17, IL-23, IL-4 ve IL-10 sitokin düzeyleri, dalak hücre izolasyonu sonrası immünfenotipleme, karaciğerde fibroz oluşumundan ve hücre yenilenmesinden sorumlu gen ifadeleri ile karaciğer dokusunda Knodell skorlaması sonrası histopatolojik incelemeler ve analizler gerçekleştirilmiştir. Bulgular: Araştırmamız sonucunda, karaciğer fibrozu ile artan ALT, AST enzim düzeyleri ile inflamatuar immün yanıttan sorumlu sitokinlerden TNF- IFN-ve IL-2 düzeylerinde LXA4 enjeksiyonu sonrası belirgin azalma saptanmıştır. Hücresel anlamda ise, TAA ile karaciğer fibrozunun oluşturulması aktive sitotoksik T-lenfosit popülasyon yüzdesinde artışa neden olmaktadır. LXA4 enjeksiyonu bu artışı belirgin düzeyde düşürmektedir. Karaciğer fibrozu esnasında LXA4 enjeksiyonu ile TGF-1 gen ifadesinde belirgin düzeyde azalma tespit edilmiştir. MKK4 geni fibrozlu deneklerde yüksek düzeyde ifade edilirken, LXA4 enjeksiyonu yapılmış fibrozlu deneklerde ifade edilme düzeyi belirgin düzeyde düşmektedir. ATF2, MKK7'nin ifade edilme düzeylerinde istatistiksel bir fark tespit edilememiştir. Histopatolojik incelemeler sonrası TAA grubunda belirgin düzeyde köprüleşmiş fibroz oluşumları ve lökosit infiltrasyonu tespit edilmiştir. Karaciğer fibrozu esnasında LXA4 enjeksiyonu lökosit infiltrasyonunu belirgin düzeyde düşürmekte, köprüleşmiş fibroz görüntüsü kaybolmakta, bağ dokusu oluşumu belirgin düzeyde azalmaktadır. Sonuç: LXA4 karaciğer fibrozunun tedavisinde kullanılabilecek ve karaciğer yenilenmesini sağlayabilecek potansiyele sahip bir molekül olabilir.Öğe Karciğer fibrozu esnasında lipoksin A4'ün karaciğer hücre yenilenmesi ve immün yanıt üzerine etkisinin araştırılması(2015) Kayhan, Başak; Kurtoğlu, Elçin Latife; Gül, Mehmet; Yeşilada, Elif[Abstract Not Available]