Yazar "Kuyucu, Necdet" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 5 / 5
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Adenosine deaminase in childhood pulmonary tuberculosis diagnostic value in serum(J tropical ped, 1999) Kuyucu, Necdet; Karakurt, Cemşit; Bilaloğlu, Eris; Karacan, Candemir; Teziç, TahsinÖğe Adenosine deaminase in childhood pulmonary tuberculosis: diagnostic value in serum(J Trop Pediatr. 1999 Aug;45(4):245-7., 1999) Kuyucu, Necdet; Karakurt, Cemşit; Bilaloğlu, E.; Teziç, TahsinThe diagnostic value of serum adenosine deaminase (ADA) activity was evaluated in childhood pulmonary tuberculosis. Serum ADA levels were measured in 20 children diagnosed with pulmonary tuberculosis (group 1) and 150 children (group 2) including 128 with tuberculosis infection (Mantoux test positive) and 22 healthy children. In group 1, the mean serum ADA activity was 74.06 +/- 18.5 U/l, which was significantly (p < 0.001) higher than that of group 2 (40.36 +/- 12.0 U/l). A serum ADA level of > or = 53.76 U/l had a sensitivity of 100 per cent, specificity of 90.7 per cent, positive predictive value of 58.8 per cent, and a negative predictive value of 100 per cent in children with tuberculosis disease. To conclude, measurement of serum ADA activity was a useful diagnostic tool in childhood pulmonary tuberculosis.Öğe A CASE OF FATAL DISSEMINATED INFECTION CAUSED BY MYCOBACTERIUM BOVIS BCG STRAIN AND THE IDENTIFICATION OF THE ISOLATE BY SPOLIGOTYPING(Ankara Microbiology Soc, 2010) Aslan, Gonul; Kuyucu, Necdet; Aydin, Esin; Gunal, Selami; Emekdas, GurolThe vaccine strain Mycobacterium bovis BCG may lead to disseminated infection in patients with immune deficiency In this report a patient who developed fatal disseminated tuberculosis caused by M bovis BCG strain was presented One year old male patient with the previous history of recurrent lower respiratory tract infection, was admitted to the hospital with the complaints of fever, cough and diarrhea continuing for 20 days There was no family history of tuberculosis or history of contact with a tuberculosis case. Physical examination of the case revealed growth retardation and reticular and reticulonodular infiltration was detected in his chest X-ray. The results of sweat test, cystic fibrosis gene mutation analysis and metabolic screening tests were normal. Since fever continued and infiltrations persisted in the chest X-ray despite antibiotic therapy, PPD test was applied and acid-fast bacilli (AFB) were investigated in his gastric aspirate and stool samples for three consecutive days. PPD test was negative and no AFB were detected in the microscopic examination of the clinical samples. However, growth in Lowenstein-Jensen medium was detected in the stool sample on the 38(th) day of incubation. The antimycobacterial susceptibility testing performed at BACTEC MGIT (Mycobacterial Growth Indicator Tube) 960 system (Becton-Dickinson, USA) revealed that the isolate was susceptible to rifampin, isoniazid, streptomicin and ethambutol Since the isolates did not grow at PNB (para-nitro benzoic acid) medium and niacin and nitrate activities were negative, spoligotyping (spacer oligonucleotide typing) was performed and DR loci characteristic for M bovis BCG strain were detected. However, the patient died 2 weeks before the culture results were obtained The effective use of mycobacteriology laboratories and cooperation between laboratory and clinics provide advantages in the early diagnosis and treatment of tuberculosis cases, decreasing the morbidity and the mortality.Öğe Mycobacterium bovis’in etken olduğu tüberküloz olguları(2009) Aslan, Gönül; Kuyucu, Necdet; Çalıkoğlu, Mukadder; Ersöz, Gülden; Ülger, Mahmut; Emekdaş, Gürol; Günal, SelamiÖz: Başlıca infekte sütlerle bulaşan Mycobacterium bovis’in sebep olduğu tüberküloz; son yıllarda çok önceden alınan etkenlerin endojen reaktivasyonuyla, HIV-M.bovis ko-infeksiyonu ya da immünsüprese hastalarda fırsatçı infeksiyon olarak ortaya çıkmaktadır. Bu çalışmada laboratuvarımızda 2008 yılı içinde farklı kliniklerden izole edilen M.bovis izolatları irdelenmiştir. Klinik özellikleri, klasik kültürde uzun üreme süresi ve identiŞkasyonda Mycobacterium tuberculosis’den farklılık gösteren üç olguya ait izolatlar spoligotiplendirme yöntemiyle M.bovis olarak belirlenmiştir. Tüberküloz etkenlerinin tür düzeyinde ayrımını yapan laboratuvar yöntemlerinin kullanımının yaygınlaşması gerçek M.bovis olgu sıklığının ortaya çıkmasına ışık tutacaktır. Multidisipliner klinik yaklaşım gerektiren ve akciğer dışı yerleşen tüberküloz olguları için mikobakteriyoloji laboratuvarının daha etkin kullanılması ve klinik-laboratuvar işbirliğinin erken tanı ve tedavi avantajı sağlayacağı, morbidite ve mortaliteleri azaltacağı düşünülmelidir.Öğe Mycobacterium bovıs bcg suşunun neden olduğu fatal disemine enfeksiyon olgusu ve izolatın spoligotiplendirme ile tanımlanması(2010) Aslan, Gönül; Kuyucu, Necdet; Aydın, Esin; Günal, Selami; Emekdaş, GürolÖz: Aşı suşu olarak kullanılan Mycobacterium bovis BCG, bağışıklık yetmezliği olan bireylerde yaygın ve ciddi enfeksiyonlara yol açabilmektedir. Bu raporda, kistik fibrozis ön tanısı ile ileri incelemeye alınan ve dışkı örneğinden aside dirençli basil (ARB) izole edilerek spoligotiplendirme ile M.bovis BCG suşu olarak tanımlanan disemine fatal bir tüberküloz olgusu sunulmaktadır. Bir yaşındaki erkek hasta, 20 gündür devam eden ateş, öksürük ve ishal şikayeti ile hastaneye yatırılmış ve öyküsünden, 4 aylıktan itibaren tekrarlayan alt solunum yolu enfeksiyonları geçirdiği öğrenilmiştir. Olgunun ailesinde tüberküloz geçirme ya da hasta bir kişiyle temas öyküsü yoktur. Klinik muayenede fiziksel gelişme geriliği saptanan olgunun akciğer grafisinde retiküler ve retikülonodüler infiltrasyon belirlenmiştir. Hastanın ter testi, kistik fibrozis gen mutasyonu ve metabolik taramaları normal bulunmuş, yatışının 12. günü antibiyotik tedavisine rağmen ateşinin devam etmesi ve akciğer infiltrasyonlarının olması nedeniyle PPD uygulanarak, üç gün üst üste alınan mide açlık suyu ve dışkı örneklerinde aside dirençli basil (ARB) varlığı araştırılmıştır. PPD’si negatif olan ve örneklerin direkt mikroskobik incelemesinde ARB görülemeyen olgunun dışkı kültüründe Löwenstein-Jensen besiyerinde 38. günde ARB üremesi saptanmıştır. BACTEC MGIT (Mycobacterial Growth In- dicator Tube) 960 sistemiyle (Becton-Dickinson, ABD) yapılan duyarlılık testinde, izolatın rifampin, izoniazid, streptomisin ve etambutole duyarlı olduğu belirlenmiştir. İzolatın PNB (para-nitrobenzoic acid) be- siyerinde ürememesi ve niasin ve nitrat aktivitesinin negatif olması üzerine spoligotiplendirme (spacer oligonucleotide typing) yapılmış ve M.bovis BCG suşu için karakteristik olan DR lokuslarının varlığı saptanmıştır. Kültür pozitifliği kliniğe bildirildiği zaman ise hastanın yaklaşık iki hafta önce kaybedildiği öğrenilmiştir. Sonuç olarak sunulan bu olgu, mikobakteriyoloji laboratuvarlarının daha etkin kullanılması gerekliliğini ve erken tanı ve tedavi ile morbidite ve mortalite oranının azaltılmasında klinik-laboratuvar iş birliğinin önemini vurgulamaktadır.