Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Menekşe, Engin" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 1 / 1
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Üriner sistem taş hastalığı olan çocuklarda çölyak hastalığı prevalansı
    (İnönü Üniversitesi, 2010) Menekşe, Engin
    Çölyak hastalığı buğday, arpa, çavdar gibi gıdalarda bulunan gliadine karşı gelişen antikorların oluşturduğu immünolojik reaksiyona bağlı gastrointestinal sistem mukozasında hasarla sonuçlanan bir hastalıktır. Çocukluk çağının en yaygın malabsorbsiyon nedeni olan bu hastalığın görülme sıklığı 1/100-300'dür. Çölyak hastalığı, klasik olarak malabsorbsiyona bağlı olarak büyüme gelişme geriliği, ishal, karın şişliği ve yağlı dışkılama gibi klinik bulgularla ortaya çıksa da son yıllarda birçok olgunun farklı sistem tutulumlarıyla karşımıza geldiği görülmektedir. Çölyak hastalığı ve böbrek ilişkisi hakkında son zamanlarda yapılan çalışmalar hız kazanmasına rağmen, çocuk hastalar üzerinde çölyak hastalığı-üriner sistem taş hastalığı ile ilgili çok az çalışma vardır. Biz de bu çalışmada üriner sistem taş hastalığı olan çocuklarda çölyak hastalığı sıklığını göstermeyi hedefleyerek literatüre katkıda bulunmayı amaçladık. Gereç ve yöntem: Bu çalışma Ağustos 2006-Ağustos 2010 tarihleri arasında İnönü Üniversitesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Nefroloji ünitesinde üriner sistem taş hastalığı nedeni ile takip edilen ve yaş grubu 4 ay-17 yaş arasında değişen 187 çocuk hasta üzerinde yapıldı. Genel pediyatri polikliniğine başvuran akut hastalıklı, yaş ve cinsiyet dağılımı risk grubuna benzer 278 çocuk ise kontrol grubu olarak çalışmaya alındı. Her iki gruptaki çocukların serumlarında tTG, IgA, tam kan sayımı, AST, ALT ve CK düzeyi çalışıldı. Seropozitif olgulara endoskopik duodenal biyopsi uygulandı. Bulgular: Risk grubunda yer alan yedi çocuk 1/27 (%3,7) ve kontrol grubunda yer alan bir çocuk 1/278 (0,3) seropozitif olarak tespit edildi. Gruplar arasında seropozitivite açısından anlamlı fark tespit edildi (p=0,008). Risk grubunda yer alıp seropozitif saptanan yedi çocuğun altısına endoskopik duodenal biyopsi uygulandı ve Marsh-Oberhuber patolojik değerlendirmesine göre iki olguda (1/94-%1) pozitif patolojik bulgular saptandı. Kontrol grubunda seropozitiflik saptanan bir hasta ise biyopsiyi kabul etmedi. Çalışmaya alınan olguların hepsinde serum IgA çalışıldı. Kontrol grubunda yaşa göre düşük IgA değerleri saptanmazken, risk grubunda bir (1/187-%0,3) hastada yaşa göre düşük IgA değerine rastlanıldı. O hastanın da bakılan tTG IgG ve AGA IgG değerleri normal sınırlarda saptanınca çölyak hastalığından uzaklaşılmış oldu. Risk grubunda seropozitif çölyak hastalığı saptanan yedi hastanın dördünün taş analizi yapıldı. Üç hastada kalsiyum oksalat ve bir hastada da ürik asit taşı tespit edildi. Biyopsi ile çölyak hastalığı pozitifliği tespit edilen iki kişilik grupta ise bir hastada kalsiyum oksalat taşı saptandı. Risk grubundaki hastaların genel olarak antropometrik ölçümleri kontrol grubuna göre daha düşük tespit edilmiştir. İstatistiksel olarak anlamlı fark yaratmasa da üriner semptomların tTG pozitif ve biyopsi pozitif olan grupta daha sık görüldüğü tespit edildi. Tekrarlayan karın ağrısı ve diş çürüğü biyopsi pozitif saptanan gruptaki her iki hastamızda da müspet bir bulgu olması nedeniyle anlamlı fark yarattı (sırasıyla p=0,02 ve p=0,012). Sonuç: Üriner sistem taş hastalığı olan çocuklardaki çölyak hastalığı seropozitifliği kontrol grubundaki hastalara göre daha yüksek bulunmuştur (1/27-1/278). Risk grubundaki biyopsi ile kanıtlanmış çölyak hastalığı sıklığı, literatürdeki normal popülasyonda rapor edilen oranlardan farklı değildir. Üriner sistem taşı olan hastalarda çölyak taraması önerisi için yeterli kanıt sağlanmamıştır ancak daha sağlıklı bir sonuç için seropozitif hastalarımızın ileri izlemi ve daha geniş serilerde çalışmalara ihtiyaç vardır.

| İnönü Üniversitesi | Kütüphane | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


İnönü Üniversitesi, Battalgazi, Malatya, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim