Yazar "Meriç, Arzu" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 5 / 5
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Bilirkişilik Müessesesinde Yaşanan Sorunlarla İlgili Muhasebe Meslek Mensupları Ve Hakimlerin Algısı Üzerine Bir Araştırma(2016) Meriç, Arzu; Erkuş, Hakan; Kaygusuzoğlu, MehmetÖz: Uzmanlık alanlarının geliştiği ve ayrıntılı bir hal aldığı günümüzde hakimin teknik ve özel konularda bilgi sahibi olma ihtimali azalmaktadır. Bu durumda hakimin özel ve teknik bilgi sahibi kişilerden yardım istemesi gerekmektedir. Türk Hukuk Sistemimiz; çözümü, uzmanlığı, özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde, sürecin hızlanması ve adaletin sağlanması için, mahkemelere bilirkişiden yararlanma imkanını vermiştir. 3568 sayılı meslek yasasında SMMM ve YMM’lerin mali davalarda bilirkişilik yapmaları çalışma konuları arasında belirlenmiştir.Uzmanlaşmanın artmasıyla yargıda bilirkişilik müessesesinin önemi gittikçe artmaktadır. Ancak zaman zaman bu önemli müessese amacından uzaklaşarak kendisinden beklenen faydayı sağlayamamaktadır. Bu çalışmada, bilirkişilik müessesesi ile ilgili yaşanan sorunların, muhasebe uzmanlık alanıyla ilgili bilirkişilik bağlamında, SMMM ve hakimlerce, değerlendirilmesi yapılarak, tespit edilen sorunların çözümü için öneriler oluşturulmuştur.Bu amaçla, hazırlanan anket dava yoğunluğu fazla olan iller sıralamasına göre ilk üç il olarak İstanbul, Ankara ve İzmir’de toplam 190 hakim ve 204 SMMM’ye yüzyüze uygulanmıştır. Araştırma sonuçlarına göre, bilirkişilik müessesesi için ifade edilen sorunların SMMM bilirkişiler için büyük oranda geçerli olmadığı belirlenmiştir. Ancak SMMM’ler tarafından yapılan bilirkişilik müessesesinin daha etkin bir hale getirilmesi beklentisi olduğu tespit edilmiştir.Öğe Hile Denetiminde Whistleblowing ve Whistleblowing Niyetini Etkileyen Faktörler: Kayseri’de Faaliyet Gösteren Muhasebeciler İle Amprik Bir Çalışma(2020) Meriç, ArzuÖz: Modern dünya düzeninde, tanık olunan yanlışlıkların yetkililere bildirilmesi için gerekli teknik ve idari destekler oluşturulmaktadır. Şeffaflık ve açıklık, en önemli yönetim ilkelerindendir. Bu bağlamda, yanlışlıkların gizlenmesi, yeni yönetim anlayışı içerisinde tercih edilmeyen bir uygulama olmaktadır.Çalışmada, bir işletmedeki yanlış uygulamalara tanık olma potansiyeli yüksek olan muhasebe çalışanlarının, tanık oldukları yanlış uygulamaları yetkililere bildirme (whistleblowing) niyeti değerlendirilmiştir. Whistleblowing niyetini etkileyen faktörlerile birlikte, araştırma yürütülmüştür.Kayseri’deki işletmelerde çalışan, 78 muhasebeci ile yürütülen araştırma sonuçlarına göre; tanık olunan yanlış uygulamaların, özellikle de işletme içinden yetkililere bildirilmesi tercih edilmektedir. Araştırmada, butercihi olumlu yönde etkileyen, duyarlılık, sosyal çevre, empati gibi faktörler ile olumsuz yönde etkileyen, tepkiler faktörü değerlendirilmiştir.Öğe Muhasebe Öğrencilerinin Hile Algısı: Kayseri Üniversitesi Örneği(Manas Journal of Social Studies, 2020) Meriç, ArzuÖz: İşletmelerin faaliyetleriyle ilgili amaçlarına ulaşmasında, en büyük engellerden biri, yapılan hilelerdir. Bu kapsamda işletmelerin en fazla zarara uğradığı ve ortaya çıkarılmasının güç olduğu hileler, muhasebe hileleridir. Hile ile mücadele işletmeler için büyük önem arz etmektedir. Etkin mücadele yöntemlerinin belirlenebilmesi için hile algısı değerlendirmeleri ile başlamak gerekmektedir. Araştırmada muhasebe öğrenimi gören öğrencilerin hile algısını değerlendirmek üzere anket yöntemi ile veriler toplanmış ve elde edilen bulgular analizlerle yorumlanmıştır. Araştırma sonuçlarına göre, öğrencilerin hile algısı düşük seviyede belirlenmiştir. Ayrıca yapılan istatistiki analizler sonucu, aileleriyle iyi ilişkileri olan, tek kardeş olan ve inançlı olan öğrencilerin hile algısı daha düşük olarak belirlenmiştir.Öğe Türkiye'de bilirkişilik müessesesi bağlamında adli muhasebe ile ilgili bir araştırma(İnönü Üniversitesi, 2015) Meriç, ArzuSon dönemlerde yaşanan şirket ve denetim skandalları, mücadelenin mevcut denetim sistemiyle yapılamayacağını kanıtlamıştır. Mücadele sırasında eski denetim yapısı, teknolojideki değişim ve gelişimin etkilediği ekonomik suçları ortaya çıkarmada ve önlemede yetersizdir. Ayrıca, küresel dünyada artan teknolojik olanaklar ile birlikte karmaşıklaşan suç faaliyetlerinin çözümünde, yargı mensupları ve suç bilimi araştırmacıları yetersiz kalmıştır. Bu bağlamda, ortaya adli muhasebe adıyla, yeni bir denetim sahası çıkmıştır. Aslında yeni olarak ifade edilen muhasebenin bu dalı, mevcut yapının sorumluluğunu sınırlandırması ve bunun sonucu ortaya çıkan problemlerin çözülememesi ile tekrar gündeme gelen, eskiden var olan bir daldır. Bu muhasebe dalı; sadece hile denetimi sahasında değil, dava desteği ve uzman tanıklık olarak da hizmet verebilmektedir. Çalışmamızda, adli muhasebecilerin vermiş olduğu uzman tanıklık faaliyetleri mevcut bilirkişilik müessesesi bağlamında değerlendirilmiştir. Türk Hukuk Sistemimiz; çözümü, uzmanlığı ve özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde, sürecin hızlanması ve adaletin sağlanması için, mahkemelere bilirkişiden yararlanma imkanını vermiştir. Ancak, bilirkişilik müessesesinde bir takım sorunlar yaşanmaktadır. Bu çalışmada, bilirkişilik müessesesi ile ilgili sorunların muhasebeci bilirkişileri kapsayıp kapsamadığı tespit edilmeye çalışılarak, ülkemizde uygulama alanı olmayan adli muhasebecilik mesleğinin uzman tanıklık kapsamındaki faaliyetlerinin ülkemizde muhasebeci bilirkişiler tarafından yapılıp yapılmadığı değerlendirilmiş ve bu alanda adli muhasebecilere duyulan ihtiyaç belirlenmeye çalışılmıştır. Bu amaçla; anket soruları hazırlanmış; muhasebeci bilirkişilerinden faydalanan hakimler ve bilirkişilik hizmeti veren muhasebecilerin görüşlerinin değerlendirilmesi hedeflenmiştir. Bu kapsamda; hukuk davalarının yoğunluk gösterdiği İstanbul, Ankara ve İzmir'de görev yapan hakimler ve bilirkişilik yapan S.M.M.M.'lerle görüşülmüştür.Öğe TÜRKİYE’DE BİLİRKİŞİLİK MÜESSESESİ BAĞLAMINDA MUHASEBE MESLEK MENSUPLARININ YAPTIĞI UZMAN TANIKLIK FAALİYETLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİNE YÖNELİK BİR ARAŞTIRMA1(2016) Meriç, Arzu; Erkuş, HakanÖz: Teknolojinin olumsuz etkileriyle karmaşıklaşan ve mücadelesi artık farklı bir uzmanlık alanını gerektiren mali suçlarla ilgilenecek adli muhasebe olarak adlandırılan, gelişmiş ülkelerde faal olan bir meslek dalı ortaya çıkmıştır. Meslek elemanları ile mali suçların önlenmesi, ortaya çıkarılması ve mahkemeye intikal edenlerle ilgili olarak da adli makamlara hizmet vererek adaletin hızlı ve doğru bir şekilde oluşması hedeflenmektedir. Mesleğin kapsamındaki faaliyetler; dava destek danışmanlığı, uzman tanıklık ve hile denetçiliği olmak üzere üç kategoridedir. Ülkemizde dava destek danışmanlığı kapsamında muhasebe meslek mensuplarından böyle bir hizmet alınmamakta ancak uzman tanıklık kapsamında bilirkişilik hizmetleri alınmaktadır. Çalışmamızda Türkiye'de muhasebe meslek mensuplarının uzman tanıklık hizmetleri, meslek mensupları açısından ve söz konusu hizmetleri alan hakimler açısından değerlendirilerek, adli muhasebeciliğe duyulan ihtiyaç tespit edilmeye çalışılmıştır. Bu amaçla, hazırlanan anket dava yoğunluğu fazla olan iller sıralamasına göre ilk üç il olarak İstanbul, Ankara ve İzmir'de çalışan toplam 190 hakime ve 204 SMMM'ye yüzyüze mülakatlar ile uygulanmıştır. Araştırma sonucunda, ülkemizde bilirkişilik müessesesinin adli muhasebecilik kapsamında tüm faaliyetleri yerine getirmediği ve müessesenin bu anlamda geliştirilmesi gerektiği tespit edilmiştir