Yazar "Mum, Cafer" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 7 / 7
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe 18. YÜZYILDA YAZILMIŞ MENSÛR BİR HİKÂYE: “BİR İÇİM SU BAHÂNESİYLE NİSÂR-I CÛD”(Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli Araştırma Dergisi, 2018) Mum, CaferÖz: Klâsik Türk edebiyatında, nesir, bütünüyle ihmal edilmemiş olmakla birlikte, şiirin daima gerisinde kalmış ve onun gölgesinde ilerlemiştir. Bu nedenledir ki klâsik nesir, gerek dil ve üslûp gerekse muhteva ve sanat yönüyle çoğu zaman şiirin etkisi altında kalarak ona yaklaşma çabası içinde olmuştur. Bu da süslü nesir yazmanın daha fazla tercih edilmesini beraberinde getirmiştir. Bu makalede, Halepli Edîb’in süslü nesirle yazdığı bir kısa hikâye ele alınmaktadır. Daha önce başka yerde yayımlanmamış olan bu kısa hikâye, Halepli Edîb Dîvânı’nın üç farklı yazma nüshasında yer almaktadır. Makalemizde, bu farklı nüshalardaki metinler birbiriyle karşılaştırılarak “tenkitli metin” oluşturuldu; nüshalar arasında görülen kimi farklar ise aparatta gösterildi. Ayrıca hikâye üzerine detaylı bir inceleme yapıldı. Burada eserin metin kompozisyonu, hikâyenin yapısı ve yazarın üslûbu detaylı olarak incelendi. Süslü nesrin en önemli unsurlarından biri olan seciler metinden tespit edilerek tablo hâlinde gösterildi. Hikâye, didaktik özellikte olup, yardımseverliği nedeniyle bir süre sonra borçlanmak durumunda kalan ve borçlarını ödeyemeyince de hapse atılan bir adamın varlıklı ve hayırsever başka bir adam tarafından borçları ödenerek hapisten kurtarılmasını konu almaktadır. 18. yüzyıl süslü nesir örnekleri arasında yer alan söz konusu kısa hikâye metninde, Arapça ve Farsça kelimelerin ve birbiriyle secili zincirleme terkiplerin çok fazla kullanılmasıyla anlaşılmaktan uzaklaşıp külfetli nitelik kazanan bir nesir dili kullanılmıştır.Öğe AHMEDÎ’NİN İSKENDER-NÂME MESNEVİSİNDE BİR AŞK-NÂME: “IŞKIYYÂT-I İSKENDER”(2018) Mum, CaferÖz: Mesnevi, kafiyenin her beyitte deği?mesi ve beyit sayısının da sınırlandırılmamı? olması özellikleri nedeniyle uzun manzum metinler için tercih edilen bir nazım ?ekli olmu?tur. Bu durum, tahkiyeye dayalı manzum metinlerde ?airlere büyük kolaylık sağlamı?tır. Leylâ vü Mecnûn, Hüsrev ü ?îrîn, Yûsuf u Züleyhâ gibi a?kı konu alan manzum hikâyeler hep bu nazım ?ekliyle yazılmı?, hatta mesnevi denilince çoğunlukla bu tür metinler akla gelir olmu?tur. Mesnevi nazım ?ekliyle yazılmı? manzum hikâyelerden biri de ?skender-nâme?dir. Türk edebiyatında ilk defa ?skender-nâme yazan ki?i 14. yüzyıl ?airlerinden Ahmedî?dir. Ahmedî?den önce Fars edebiyatında üç farklı ki?i ?skender-nâme yazmı?tır. Firdevsî ?eh-nâme adlı eserinin içinde bu konuya da yer vermi?, Nizâmî-i Gencevî ?eref-nâme ve ?kbâl-nâme?den olu?an ?skendernâme?de, Emir Hüsrev-i Dihlevî ise Âyîne-i ?skenderî adlı eserinde müstakil olarak bu konuyu i?lemi?tir. Bunların dı?ında aynı dönemde Fars edebiyatında bir de mensur ?skender-nâme yazılmı?tır. Bu makalenin konusu olan I?kiyyât-ı ?skender de Ahmedî?nin ?skender-nâme adlı mesnevisinde yer alan müstakil bir a?k hikâyesidir. Fakat bu müstakil a?k hikâyesi, daha önce yazılmı? olan eserlerin hiçbirinde yer almaması yönüyle orijinal bir nitelik gösterir. Hikâye, elçi kılığında Zâbilistân?a gittiğinde, orada hükümdarın kızı Gül?âh ile aralarında geçen a?kı konu almaktadır. Makalede, I?kiyyât-ı ?skender, metin kompozisyonu ve hikâyenin yapısını olu?turan unsurlar yönüyle incelenecek, daha sonra halk hikâyeleri ve masallar ile kimi ortak özelliklerini göstermek bağlamında epizotlar ve motifler yönüyle de değerlendirmeye tabi tutulacaktır.Öğe Bâkî’nin Gazellerinde Sevgilinin Adlandırılması Üzerine Bir İnceleme(2018) Mum, CaferÖz: Klâsik Türk edebiyatının hemen her döneminde gazel, şairler tarafından tercih edilen bir nazım şekli olmuştur. Özellikle son asırlarda muhteva bakımından bir çeşitlenme görülmekle birlikte gazelde asıl konu daima aşk olmuştur. “Gazel” adının kendisi bile aşk ile ilgilidir. Şairler, sevgiliyi tasvir ederken veya methederken ya da ona doğrudan seslenerek kendisine karşı besledikleri duygu ve düşüncelerini anlatırken onu bir şekilde adlandırma ihtiyacı duymuşlardır. Mesnevi nazım şekliyle yazılan aşk hikâyelerinde sevgilinin Leylâ, Şîrîn, Züleyhâ, Azrâ, Gülşâh gibi bir özel adı vardır. Fakat gazel geleneğinde sevgilinin özel adla adlandırılması gibi bir uygulama yoktur. Bu nedenle gazelde şairler sevgili için “özel adlandırma” yoluna giderler. Bu adların bir kısmı “kalıcı adlar”dır; ya başından beri sevgili anlamındadırlar ya da sonradan bu anlamı kazanmışlardır. Bunların sayısı fazla değildir. Sevgili için kullanılan adların büyük çoğunluğu “geçici adlar”dır. Geçici adlar da ya istiare (metaphor) ya da kinaye (antonomasia) yoluyla meydana getirilmektedir. İstiare ile adlandırmada, başka bir varlığın adı geçici olarak sevgiliye ad olmaktadır. Kinaye ile adlandırmada ise, sevgilinin herhangi bir sıfatı ad görevinde kullanılmaktadır. Bu makalede, klâsik dönemin şairlerinden biri olan ve klâsikleşmeyi en iyi biçimde temsil ettiğini düşündüğümüz Bâkî’nin gazellerindeki sevgili adları, adlaşma süreçlerine göre tasnif edilerek incelenecektir.Öğe BÂKÎ’NİN SEVGİLİYİ ADLANDIRMA TERCİHLERİNDE BAĞLAM FAKTÖRÜ(Türkbilig, 2018) Mum, CaferÖz: Şairler gazelde sevgiliyi adlandırmak için çeşitli adlar kullanırlar. Bu adların bir kısmı sevgili anlamındadır veya sonradan bu anlamı kazanmışlardır. Bir kısmı ise istiare veya kinaye yoluyla meydana getirilmiş adlardır. Bu makalede, klasik dönem şairlerinden biri olan ve kanaatimizce klasikleşmeyi en iyi biçimde temsil eden Bâkî’nin sevgiliyi adlandırma tercihlerindeki bağlam faktörü üzerinde durulacak ve bağlamın ad tercihlerinde etkili olup olmadığı incelenecektir.Öğe The Concretization and Conveying of Emotion in the Poetic Compounds of Classical Turkish Poetry(Ahmet Yesevi Univ, 2021) Belli, Handan; Mum, CaferWithin the literary language, it is referred to analogies in the expression of concrete and abstract. Analogies made in the narrative of the abstract are also concretization at the same time. In poetry, it is seen that the concretizations are made by analogy or by using structures such as compounds. Concretization in classical Turkish poetic forms in poetic compounds is directly related to the imagination that the poet wants to create in his poem, and it is the keystone of the imagination in couplet. This article specifically made classical Turkish poetry with classical compositions encountered in almost every poet in Turkish poetry concretization studies are discussed. In addition to Sebk-i Hindi poets such as Naili and Nesati, it is also desired to see examples of poetry adopting classical styles such as Fuzuli and Baki, and the situation in different periodic styles of the subject of embodying them. The method of concretization especially has been preferred in the conveying of emotions by poetic compounds and many things have been able to be stated with a few words in these concretizations. Besides these compounds by means concretizations in poetry transmission of emotions done effectively the transfer of abstract emotions. In classical Turkish poetry, while conveying of emotion is made it is seen that the imagination of the poet reflects to the poetry, in the poetic compounds in which artistic language usage is realized.Öğe Öğe Klasik Türk Şiirinde Terkiplerdeki Somutlaştırma ve Duygu Aktarımı(2021) Belli, Handan; Mum, CaferÖz: Edebî dilde somut ve soyut olanın anlatımında benzetmelere başvurulur. Soyut olanın anlatımında yapılan benzetmeler aynı zamanda birer somutlaştırmadır. Şiirde somutlaştırmaların benzetme yoluyla ve daha çok terkip/tamlama gibi yapılar kullanılarak oluşturulduğu görülmüştür. Klasik Türk şiirindeki terkiplerde somutlaştırma, şairin beyitte oluşturmak istediği hayal ile doğrudan ilgili olup, şiirin kilit taşı görevindedir. Bu çalışmada, klasik Türk şiirinde hemen hemen her şairde rastlanan terkiplerle yapılmış somutlaştırmalar ele alınmıştır. Nâilî ve Neşâtî gibi Sebk-i Hindî şairlerinin yanı sıra Fuzûlî ve Bâkî gibi klasik üslubu benimseyen şairlerden de örnekler seçilerek farklı üsluba sahip şairlerde terkiplerle yapılan somutlaştırma ve duygu aktarımları görülmek istenmiştir. Terkipler aracılığıyla somutlaştırmaların yanında soyut olan duyguların aktarımı da etkili bir şekilde yapılmaktadır. Çalışmanın sonucunda sanatsal dil kullanımlarının gerçekleştiği terkiplerde somutlaştırma ve duygu aktarımı yapılırken şair muhayyilesinin şiire nasıl yansıdığı görülmüştür.