Yazar "Okutan, Şerafettin" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Cerrahi birimlerde çalışan hemşirelerin delici- kesici alet yaralanması konusundaki bilgi ve uygulamalarının belirlenmesi(İnönü Üniversitesi, 2016) Okutan, ŞerafettinBu araştırmanın amacı, cerrahi birimlerde çalışan hemşirelerin Delici-Kesici Alet Yaralanması (DKAY) konusundaki bilgi ve uygulamalarını belirlemektir. Bu araştırma, İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi (TÖTM) cerrahi birimlerinde Haziran 2015-Eylül 2016 tarihleri arasında tanımlayıcı olarak yürütülmüştür. Araştırmanın evrenini; TÖTM' nin cerrahi birimlerinde çalışan 242 hemşire oluşturmuştur. Araştırmanın örneklemini ise örneklem seçimine gidilmeyip hemşirelerin tamamı oluşturmuştur. Araştırmaya 183 hemşire katılmış ve evrenin %75.6'sına ulaşılmıştır. Veriler, araştırmacı tarafından oluşturulan Anket Formu kullanılarak Mayıs - Haziran 2016 tarihleri arasında, TÖTM cerrahi birimlerinde çalışan hemşirelerden toplanmıştır. Anket Formu hemşirelerin çalışma saatleri içerisinde yüz yüze görüşme yöntemi ile doldurulmuştur. Her bir görüşme 10- 15 dk. sürmüştür. Verilerin değerlendirilmesinde; Ki-kare, Bağımsız gruplarda t testi, Mann-Whitney U, Kruskal Wallis varyans analizi kullanılmıştır. Araştırma kapsamına alınan hemşirelerin %67.2'sinin lisans mezunu, %33.9'unun çalışma süresinin 6-10 yıl olduğu, %98.4'ünün DKAY eğitimi aldığı, %97.3'ünün Hepatit B aşısı olduğu, %76.5'inin DKAY geçirdiği tespit edilmiştir. Çalışma süresi arttıkça Hepatit B aşısı olma durumunun arttığı, DKAY eğitimi alan hemşirelerin %33.3'ünün ampul/ flakon ile yaralandıkları, DKAY eğitimi alan hemşirelerin %76.7'sinin DKAY ile ilgili yeterince önlem aldığını düşündüğü, ampul/flakon ile yaralanmada yaş ortalamasının 28.26±4.45 olduğu, yaş arttıkça yaralanmanın rapor edilmesi durumunun da arttığı saptanmıştır. Yaralanmaya neden olan alet ile eğitim düzeyleri arasında, eğitim düzeyleri ile DKAY geçirme durumları arasında, DKAY geçirme durumları ile çalışma süreleri arasındaki fark istatistiksel olarak önemli bulunmamıştır. Özellikle mesleğe yeni başlayan hemşirelerde DKAY ve DKAY sonucu bulaşan hastalıklar ile ilgili yeterli bilinç oluşturabilmek için düzenli aralıklarla eğitimler verilmesi, oluşturabileceği riskler konusunda hizmet içi eğitim yapılması önerilebilir.Öğe Laparoskopik abdominal cerrahi sonrası sanal gerçeklik uygulaması ve müziğin hastaların yaşam bulguları, ağrı ve konforu üzerine etkisi(İnönü Üniversitesi, 2021) Okutan, ŞerafettinLaparoskopik Abdominal Cerrahi Sonrası Sanal Gerçeklik Uygulaması ve Müziğin Hastaların Yaşam Bulguları, Ağrı ve Konforu Üzerine Etkisi Amaç: Bu araştırma, sanal gerçeklik ve müziğin laparoskopik abdominal cerrahi sonrasında hastaların yaşam bulgularına, ağrı ve konforuna etkisini belirlemek amacıyla yapıldı. Materyal ve Metot: Prospektif randomize kontrollü tek kör klinik araştırma modeli olarak gerçekleştirilen araştırmanın evrenini; Bitlis Tatvan Devlet Hastanesi'nin Genel Cerrahi, Kadın-Doğum, Üroloji, Kalp-Damar Cerrahi kliniklerine yatışı yapılan ve laparoskopik abdominal cerrahi uygulanan yetişkin hastalar oluşturdu. Araştırma Eylül 2019– Ocak 2021 tarihleri arasında yapıldı. Araştırma kriterlerine uyan hastalar arasından, basit rastgele örnekleme yöntemi ile seçilen 225 hasta araştırmanın örneklemini oluşturdu (75 kişi sanal gerçeklik, 75 kişi müzik, 75 kişi kontrol grubu). Verilerin toplanmasında; Hasta Tanıtım Formu, Sayısal Derecelendirme Ölçeği, Yaşam Bulguları Takip Formu ve Genel Konfor Ölçeği kullanıldı. Veriler araştırmacı tarafından yüz yüze görüşme yöntemi ile Ekim 2019- Haziran 2020 tarihleri arasında toplandı. Sanal gerçeklik video izletilmesi ve müzik dinletimi uygulamaları 20 dakika uygulandı. Veriler; tanımlayıcı istatistik, ki-kare testi, Friedman testi, One-Way ANOVA, Kruskal-Wallis testi, Tukey Post-Hoc ve Dunn Post-Hoc testleri kullanılarak değerlendirildi. Bulgular: Sanal gerçeklik ve müzik grubunun kontrol grubuna göre girişim sonrasında hem ağrı düzeyi hem de konfor düzeyi azalmış olup, gruplar arası fark anlamlı bulundu (p<0.05). Sanal gerçeklik ve müzik grubunun kontrol grubuna göre nabız, sistolik-diastolik kan basıncı, solunum, vücut sıcaklığı ve saturasyon değerlerinin tümü, girişim sonrasında tekrarlı ölçümlerin sonuçları girişim öncesine göre yüksek çıkmıştır (p<0.05). Sonuç: Laparoskopik abdominal cerrahi sonrası müzik ve sanal gerçeklik uygulamalarının ağrıyı ve konforu azalttığı, yaşam bulguları üzerine olumlu etki ettiği görüldü.
