Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Oram, Yasemin" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 7 / 7
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Aktif Behçet Hastalığı Olan Hastalarda Lipoprotein (A) Ve Lipid Parametrelerinin Değerlendirilmesi
    (Turgut Özal Tıp Merkezi Dergisi, 1999) Doğan, Gürsoy; Özcan, Hamdi; Hazneci, Ersoy; Oram, Yasemin; Karıncaoğlu, Yelda
    Behçet hastalığı, oral ve genital ülserler, deri bulguları ve göz belirtileriyle karakterize bir hastalıktır. Tekrarlayan tromboflebit ve tromboz da görülebilir. Lipoprotein(a), apolipoproteirı (a) olarak adlandırılan glikoprotein yapısıyla LDL'ye benzeyen bir maddedir. Lipoprotein (a)'nm yapısal özellikleri potansiyel atherogenik ve trombogenik aktivite göstermesine neden olur. Ayrıca, diğer plazma Hpid düzeyleri de atherogenezis ve trombogeneziste önemlidir. Bu çalışmada, aktif Behçet hastalığı He lipoprotein (a) ve diğer lipidlerin ilişkisinin olup olmadığının belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla aktif Behçet hastalığı olan 12 olgu ve sağlıklı 12 kişi çalışmaya alındı.Lipoprotein (a) ve totai kolesterol yönünden hasta ve kontrol grubu arasında istatistiksel olarak anlamlı fark yoktu (p>0.05). Hasta grubunda HDL-C, LDL-C ve trigliserit düzeyleri anlamlı düzeyde yüksek bulundu (p<0.05). Sonuç olarak, Behçet hastalığında plazma Hpid düzeylerinde artma görülebilir ve bu artış vasküler komplikasyonların habercisi olabilir.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Evaluation of 60 Patients with Pilonidal Sinus Treated with Laser Epilation after Surgery
    (Wiley-Blackwell Publishing, Inc, 2010) Oram, Yasemin; Kahraman, Ferayi; Karincaoglu, Yelda; Koyuncu, Erkan
    BACKGROUND The surgical treatments for pilonidal sinus disease often result in recurrences, and the patients risk requiring multiple surgical interventions. OBJECTIVE To evaluate the role of alexandrite laser hair removal after surgery in pilonidal sinus disease. METHODS Sixty patients who underwent surgical treatment of pilonidal sinus disease and were treated with a 755-nm alexandrite laser after surgery between 1999 and 2007 were examined retrospectively. The charts were reviewed, and the patients were interviewed on the telephone about their post-laser period and recurrence. The laser parameters, patient history, and surgical details were recorded. RESULTS The overall recurrence rate was 13.3%, after a mean follow-up period +/- standard error of the mean of 4.8 +/- 0.3 years. The mean number of laser treatment was 2.7 +/- 0.1. Seventy-five percent of the recurrences were detected after a follow-up period of 5 to 9 years. Fifty percent of the recurrent cases had drainage and secondary intention before the laser epilation. CONCLUSION Our results strongly suggest that laser hair removal after surgical interventions in pilonidal sinus disease decreases the risk of recurrence over the long term. The authors have indicated no significant interest with commercial supporters.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Medial kantus-lateral burun kökü defektlerinin rekonstrüksiyonunda O-Z flep varyasyonu
    (İnönü Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Dermatoloji Anabilim Dalı, Malatya, 1995) Oram, Yasemin; Oram, Osman; Hazneci, Ersoy; Doğan, Gürsoy
    Öz: Bazal hücreli karsinoma nedeniyle mikroskobik kontrollü eksizyon uygulanan bir olguda medial kantus-Iaterial burun kökü yerleşimli defekt, glabella ve yanaktan çevrilen iki rotasyon flebi kombine edilerek kapatılmıştır. O-Z flep rekonstrüksiyonunun bir varyasyonu kabul edilebilecek olan bu flep dizaynı ile fonksiyonel ve kozmetik açıdan başarılı sonuç alınmış ve medial kantus-lateral burun kökü defektlerinde kullanılabilirliği vurgulanmıştır.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Psödoksantoma elastikum
    (İnönü Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Dermatoloji Anabilim Dalı, Malatya, Türkiye, 1999) Doğan, Gürsoy; Oram, Yasemin; Karıncaoğlu , Yelda
    Psödoksantoma elastikum Öz: Psödoksantoma elastikum deri, göz ve kan damarlarını tutan, elastik dokunun dejeneratif nadir bir hastalığıdır. Olguların çoğunluğu otozomal dominant ve otozomal resesif geçişli olmasına rağmen, hastalık sporadik olarak da ortaya çıkabilir. Bu makalede özellikle yerli literatür gözden geçirilerek, iki psödoksantoma elastikumlu olgu sunulmuştur.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Psoriasis vulgaris te topikal kalsipotriol tedavisinin etkinliği
    (İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 1997) Doğan, Gürsoy; Oram, Yasemin; Karıncaoğlu, Yelda
    Psoriasiste patolojik olarak tlenen artmış epidermal proliferasyonu baskılamaya yönelik çeşitli tedaviler yaygın olarak kullanılmaktadır. Bir vitamin D3 analoğu olan kalsipotriol topikal olarak son yıllarda psoriasis tedavisinde önerilmektedir. Bu çalışmada kronik plak tip psoriasis vulgaris tanısı konan 20 hastada topikal kalsipotriolun etkinliği incelenmiştir. Sekiz hafta süreyle günde iki kez kalsipotriol kullanılan hastalarda ilacın etkinliği tedavi öncesi ve sonrası PASI skoru hesaplanarak değerlendirilmiştir. Tedavi öncesi ortalama PASI skoru 4.05±.33, tedavi sonrası ise 0.88M.34 olarak tespit edilmiştir. Tedavi sonrası PASI skorundaki azalma istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p<0.001). Tedaviya ait herhangi bir yan etki gözlenmemiştir. Kalsipotriolun psoriasis tedavisinde topikal uygulamalara iyi bir alternatif olabileceği sonucuna varılmıştır.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Pulsed Dye Laser in the Treatment of Nail Psoriasis
    (Lippincott Williams & Wilkins, 2010) Oram, Yasemin; Karincaoglu, Yelda; Koyuncu, Erkan; Kaharaman, Ferayi
    BACKGROUND The treatment options for nail psoriasis have been limited, and the management of nail psoriasis has been challenging for physicians. OBJECTIVES To evaluate the effect of pulsed dye laser (PDL) in the treatment of nail psoriasis. METHODS Psoriatic nails of five patients were treated using PDL (595 nm) once monthly for 3 months. The pulse duration was 1.5 ms, the beam diameter was 7 mm, and the laser energy was 8.0 to 10.0 J/cm2. Clinical efficacy was statistically evaluated according to Nail Psoriasis Severity Index (NAPSI) score differences before and after the treatment. RESULTS Statistical analysis of NAPSI scores before and after treatment showed significant difference (p <.05, paired t-test). The nail bed lesions, particularly onycholysis and subungual hyperkeratosis, responded best to the treatment. LIMITATIONS Limitations include the lack of blinding and comparison and the small number of patients. CONCLUSION PDL might be an alternative treatment for nail psoriasis. The authors have indicated no significant interest with commercial supporters.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Tümör cerrahisinden sonra sekonder yara iyileşmesine bırakılan olgulardaki gözlemlerimiz
    (İnönü Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Gastroenteroloji Anabilim Dalı, Malatya., 1999) Oram, Yasemin; Doğan, Gürsoy; Hazneci, Ersoy; Şaşmaz, Sezai; Karıncaoğlu , Yelda
    z: Tümör cerrahisinden sonra oluşan defektlerin kapatılması için çeşitli rekonstrüktif cerrahi girişimler yaygın olsa kullanılmaktadır. Çok eski çağlardan beri bilinen sekonder yara iyileşmesi bazı özel durumlarda rekonstrükl cerrahi ile karşılaştırıldığında aynı ve hatta daha iyi kozmetik sonuçlar doğurmakta, aynı zamanda cerrahi komfi kasyonları taşımamaktadır. Bu retrospektif çalışmada tümör eksizyonu yapılan 96 olgudan sekonder iyileşmeye it rakılan 9 defekt incelenmiştir. Cerrahi yaralar iyileşme süresince hidrokolloid örtü (DuoDERM) ile kapatılmıştır. Ki' niğimizde melanom dışı deri kanseri eksizyonu sonucu oluşan defektlerin °/o 9.3'ü sekonder yara iyileşmesine ir rakılmıştır. Sekonder iyileşme özellikle konkav anatomik bölgelerdeki defektlerde cerrahi komplikasyon riskine git memek ve cerrahi süresini kısaltmak amacıyla planlanmıştır. Olguların tümünde 1. ay sonunda defektin belirgin olarak kapandığı ve 2. ay sonunda kozmetik ve fonksiyonel olarak yeterli iyileşmenin geliştiği gözlenmiştir. Koznt tik ve fonksiyonel olarak başarılı kabul ettiğimiz sonuçlarımızı belirleyen en önemli parametre defekt lokalizasyom dur. Dermatolojik cerrahi eğitiminde, oluşan cerrahi defektlerin hemen kapatılması yaklaşımı öne sürülmekle birlik te, bazı olgularda tümör eksizyonundan sonra sekonder iyileşme iyi bir alternatif olabilir.

| İnönü Üniversitesi | Kütüphane | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


İnönü Üniversitesi, Battalgazi, Malatya, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim