Yazar "Oruç, Mucahit" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Evaluation of Thoracic Region Complications Associated with Cardiopulmonary Resuscitation Applied to Cases of Fall From Height(2023) Altın, İsmail; Dündar, Ahmet Sedat; Gümüşboğa, Erkal; Oruç, Mucahit; Celbiş, Osman; Şamdancı, EmineAim: The most common causes of blunt trauma are traffic accidents and falls from height. Thoracic region complications may be seen in cardiopulmonary resuscitation (CPR). The aim of this study was to examine thoracic complications developing in cases applied with CPR following a fall from height with no direct chest trauma. Materials and Methods: The thoracic complications of CPR were examined in cases with CPR applied after a fall from height following the exclusion of cases where death occurred and an autopsy was performed. Results: Evaluation was made of 109 cases who met the study criteria, comprising 82 males and 27 females. Fractures of the sternum and costa were seen at a higher rate than reported in studies in literature. No statistically significant difference was determined between the genders in respect of fracture rates. As age increased, there was found to be a statistically significant increase in fractures. Conclusion: This is the first study to have examined CPR complications following a fall from height. Just as there are direct effects of trauma on the body in general, there are also known to be some indirect effects. The results of this study showed an in increase in thoracic region complications developing after CPR applied to cases who developed cardiac arrest following a fall from height.Öğe Karbondioksit ve Karbonmonoksite Maruz Bırakılan Sıçanlarda Biyokimyasal ve Moleküler Genetik Parametrelerin Değişimi(2016) Celbiş, Osman; Çifçi, Osman; Doğan, Mustafa; Oruç, MucahitKarbondioksit ve Karbonmonoksite Maruz Bırakılan Sıçanlarda Biyokimyasal ve Moleküler Genetik Parametrelerin Değişimi Karbonmonoksit (CO) zehirlenmesi beyin, kalp, böbrek, iskelet kası, deri, periferal sinir gibi hemen hemen bütün organları etkiler. Ülkemiz dâhil gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde, özellikle kış aylarında, karbonmonoksit zehirlenmelerine bağlı ölümler sıkça görüldüğü bildirilmektedir. Klinik olarak tanı ve tedavi takibinde karboksihemoglobin (CO-Hb) düzeyi kullanılmakla birlikte, oluşan toksisite durumunun her insanda farklılık göstermesi ve ağırlık derecesinin her zaman için COHb düzeyi ile kolere olmaması nedeniyle farklı mekanizmaların da toksisitede yer aldığı düşünülmektedir. Bu durumun açıklanması için yapılan çalışmalarda nöro-endokrin dokularda nöroprotektif rolü olduğu yönünde çalışmalar yapılan ve nöroglobin olarak isimlendirilen, nöronal dokuya özgü bir globin türevi 2000?li yılların başında tanımlanmıştır. Beyinde hasar nedniyle oluşan durumlarda, arsenik gibi nörotoksik ajanlara bağlı oluşan durumlarda nöroglobin sentezi ile ilgili çalışmalar yapılmıştır. Ancak; nöroglobin ile ilgili çalışmalarda oluşan hipoksik durumların nedenleri arasındaki farklılık olup olmadığı, Karbonmonoksit veya karbondioksite maruziyet neticesinde oluşabilecek durumların ve kann biyokimyasındaki değişikliğin sentez üzerinde etkisi hususunda literatür bilgisine rastlanmamıştır. Konu bu açıdan özgün bir değer taşımaktadır. Çalışmada ağırlıkları 300 gr (±50 gr) olan 36 adet Wistar-Albino cinsi erkek sıçan kullanıldı. Sıçanlar eşit olarak 3 gruba (n=12) ayrıldı. Hazırlanmış ve kontrolleri tamamlanmış deney ortamında; bir gruba 15 dk süreli CO2, diğer ruba 15 dk süreyle CO gazları verildi. Deney sonunda gruplardan kan gazı tetkiki, nöroglobin mRNA tetkiki ve oksidan/antioksidan kimyasal parametrelerin tetkiki açısından kan ve beyin dokulaı usuüne uygun olarak alındı. Çalışmada çıkan sonuçların karşılaştırılmsında CO ve CO2? ye maruz kalan gruplarda nöroglobin mRNA seviyesinde, kan ve beyin dokuya ait kimyasal parametrelerde ve kan gazı parametrelerinde değişimler olduğu görüldü. Çalışmamızın Adli Tıp Biliminde genotoksisite ve adli toksikoloji açısından yapılacak olan daha kapsamlı çalışmalara ışık tutacak ve literatüre farklı bir bakış açısı katacak bir çalışma olduğu kanaatindeyiz.