Yazar "PAŞAHAN, Ramazan" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe DİRSEK DÜZEYİNDE ULNAR SİNİR SIKIŞMASINDA BASİT DEKOMPRESYON UYGULANAN HASTALARIN KLİNİK VE CERRAHİ SONUÇLARI(2020) PAŞAHAN, Ramazan; Tetik, BoraÜst ekstremitede en sık izlenen tuzak nöropati karpal tünel sendromu (KTS) iken ikinci sıklıkta görülen tuzak nöropati ise ulnar sinir sıkışmasıdır. Ulnar sinir sıkışması, en sık dirsek seviyesinde ve/veya guyon kanalında gerçekleşir. Hastalar genellikle ön kolda ağrı, elin 5. parmak ve 4. parmağın yarısında uyuşma ve elin intrensek kaslarında güç kaybı şikayetleri ile başvurmaktadır. Bu şikâyetler ile başvuran hastalarda klinik muayenede provakasyon testlerinden yararlanılır. En sık kullanılan provakasyon testleri; Tinel Testi ve Ulnar Sinir Dekompresyon Testlerdir. En önemli yardımcı tanı testi Elekromyelografidir. Hastalığın tedavisinde konservatif tedavi ve/veya cerrahi tedavi uygulanır. Hafif ulnar sinir basısı olan hastalarda konservatif tedavi ile %50-60 arasında başarı elde edilebilir. Konservatif tedaviye rağmen bulgularda azalma izlenmeyen hastalarda cerrahi tedavi önerilmektedir. Geç tanı almış hastalarda kas atrofilerine bağlı olarak pençe el deformitesi gelişimi ve kalıcı defisit gelişebileceğinden cerrahi zamanlama önem arzetmektedir. Çalışmamızda İnönü Üniversitesi Beyin Cerrahisi Kliniği’nde 2016-2020 tarihleri arasında basit ulnar sinir dekompresyonu yapılan 12 hastanın yaş, cinsiyet, provakasyon testleri, muayene bulguları, elektromyelografi bulguları, ek hastalıkları literatür eşliğinde tartışılmış ve cerrahi sonuçları bildirilmiştir.Öğe DİRSEK DÜZEYİNDE ULNAR SİNİR SIKIŞMASINDA BASİT DEKOMPRESYON UYGULANAN HASTALARIN KLİNİK VE CERRAHİ SONUÇLARI(2020) PAŞAHAN, Ramazan; Tetik, BoraÜst ekstremitede en sık izlenen tuzak nöropati karpal tünel sendromu (KTS) iken ikinci sıklıkta görülen tuzak nöropati ise ulnar sinir sıkışmasıdır. Ulnar sinir sıkışması, en sık dirsek seviyesinde ve/veya guyon kanalında gerçekleşir. Hastalar genellikle ön kolda ağrı, elin 5. parmak ve 4. parmağın yarısında uyuşma ve elin intrensek kaslarında güç kaybı şikayetleri ile başvurmaktadır. Bu şikâyetler ile başvuran hastalarda klinik muayenede provakasyon testlerinden yararlanılır. En sık kullanılan provakasyon testleri; Tinel Testi ve Ulnar Sinir Dekompresyon Testlerdir. En önemli yardımcı tanı testi Elekromyelografidir. Hastalığın tedavisinde konservatif tedavi ve/veya cerrahi tedavi uygulanır. Hafif ulnar sinir basısı olan hastalarda konservatif tedavi ile %50-60 arasında başarı elde edilebilir. Konservatif tedaviye rağmen bulgularda azalma izlenmeyen hastalarda cerrahi tedavi önerilmektedir. Geç tanı almış hastalarda kas atrofilerine bağlı olarak pençe el deformitesi gelişimi ve kalıcı defisit gelişebileceğinden cerrahi zamanlama önem arzetmektedir. Çalışmamızda İnönü Üniversitesi Beyin Cerrahisi Kliniği’nde 2016-2020 tarihleri arasında basit ulnar sinir dekompresyonu yapılan 12 hastanın yaş, cinsiyet, provakasyon testleri, muayene bulguları, elektromyelografi bulguları, ek hastalıkları literatür eşliğinde tartışılmış ve cerrahi sonuçları bildirilmiştir.Öğe PERİFERİK SİNİR YARALANMALARI VE CERRAHİ SONUÇLARI(2021) PAŞAHAN, Ramazan; GÖLÇEK, Cengiz; GÜLDOĞAN, EmekPeriferik sinir yaralanmaları (PSY) önemli sakatlık nedenidir. PSY genelde ateşli silah yaralanmaları, penetran ve künt travmalar sonucunda meydana gelmektedir. PSY’de kısmi kesilerde iyileşme görülmesine karşın, tam kesilerde iyileşme daha nadir olur ve bu vakalar cerrahi operasyona adaydır. Birçok çalışmada cerrahi müdahalenin şekli ve cerrahi zamanlamada farklılıklar görülmektedir. PSY’de farklı cerrahi prosedürler mevcuttur. Electromyelography (EMG) bulguları tanı ve takipte önemli olup bu konuda yol göstericidir. Bu araştırmada, İnönü Üniversitesi Beyin Cerrahisi kliniğinde periferik sinir travması nedeniyle cerrahi operasyon yapılmış olan hastaların uzun dönem klinik sonuçları ile literatüre katkısı olacak bir çalışma yapılmıştır. PSY nedeniyle cerrahi operasyon yapılan 15 hasta; yaş, cinsiyet, travma türü, ameliyat öncesi ve sonrası EMG bulguları, ameliyat öncesi ve sonrası nörolojik muayene sonuçları açısından değerlendirildi. İstatistik analizlerde Pearson Ki-kare testleri kullanıldı. İstatistiksel olarak p<0,05 çıkan sonuçlar anlamlı kabul edildi. Analizlerde IBM SPSS Statistics 26.0 programı kullanıldı. Sonuç olarak; PSY’lerinde bir yılı aşan tedavi edilmemiş hastalarda iyileşme oranı düşük olsa da çalışmamızda bu oran daha yüksek çıkmıştır. Bundan dolayı, travma sonrası süreye bakılmaksızın tüm hastalara cerrahi müdahale önermekteyiz.