Yazar "Paç, Ayşenur" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 6 / 6
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Intermediate tip atrioventriküler septal defekt ve polidaktili(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 1997) Türköz, Rıza; Paç, Ayşenur; Berat, Hasan; Paç, MustafaEllis-van Creveld Syndromu deri, tırnak ve dişleri içeren çeşitli tipte ektodermal displazi, polidaktili ve kondrodermal displaziye ilaveten konjenital kalp defektlerini içermektedir. Polidaktili ve intermediate tip atrioventriküler septal defekti olan ve ilave mayor anomalisi olmayan bir olgu sunuldu. Bu spesifik birliktelik oldukça nadir bir durumdur. Olgu atrioventriküler septal defekt sebebiyle opere edildi. Postoperııtif tam düzelme sağlandı. Bu olguda saptanan atrioventriküler septal defekt ve polidaktilin spesifik bir birliktelik olduğu düşünülmüştür. Bu klinik tablo Ellis-van Creveld Syndromuna benzer bazı özellikler taşımasına rağmen bu sendroma uymamaktadır.Öğe İntrakranial anevrizma ve büyük arter transpozisyonu birlikteliği(Medical Network Klinik Bilimler ve Doktor, 2000) Durmaz, Yaşar; Paç, Ayşenur; Yakıncı, Cengiz; Önal, Çağatay; Saraç, KayaÖz: Acil servise bilinç bulanıklığı ve konvulziyon nedeniyle getirilen allı yaşında erkek hasta: bilgisayarlı beyin tomografisinde yaygın subaraknoid kanama teshil edilip yoğun bakıma alındı. Fizik muayene ve öyküsüne göre siyanotik konjenital kalp hastalığından şüphelenilen hastanın, ekokardiyografisinde büyük arterlerin transpozisyonu. geniş ventriküler septal defekt ve pulmoner stenoz tesbit edildi. Bulgular kalp kateterizasyonu ve anjiografi ile doğrulandı. Kanamayı izah etmek için yapılan serebral anjiografisinde sol internal karotidin orta ve anterior serebral arter dallarının ayrımında lentikülostriat arterden orijin aldığı düşünülen sakkuler anevrizma tesbit edildi. Cerrahi müdahale için hazırlanan hasta ikinci bir kafa içi kanama ile kaybedildi. Büyük arter transpozisyonu ve İntrakranial anevrizma birlikteliğine: embriyolojik dönemde kalp. arkus aorta ve servikosefalik arterlerin aynı nöral krestten köken almalarının neden olabileceği ve bu tür hastalarda kardiyak ve kranial değerlendirmelerin ayrıntılı yapılması gerektiği düşünüldü. Birliktelik literatür bilgileri ışığında tartışıldı.Öğe Konjenital VSD'li çocuklarda QT ve QT c dispersiyon değerleri(2002) Sezgin, Alpay; Koşar, Feridun; Korkut, Meltem; Paç, AyşenurQT interval dispersiyonunun, ventriküler repolarizasyon dispersiyonu veya elektriksel instabilitenin bir göstergesi olduğu uzun zamandır bilinmektedir. Ayrıca, konjenital ventriküler septal defektlerin (VSD) bazen QRS aks değişikliğine neden olduğu daha önceden belirlenmiştir. VSD'si olan hastalarda ventriküler repolarizasyon heterojenitesini gösteren QT ve QTc dispersiyonu hakkında hiçbir bilgi yoktur. Bu çalışmada, konjenital VSD olanlar çocuklarda ventriküler repolarizasyon dispersiyon değerlerini araştırdık. Çalışma VSD'si olan 21 hastayı (ortalama yaş;6± 2yıl, 12 E, 9 K) ve kontrol grubu olarak 26 sağlıklı çocuğu (ortalama yaş;9± 3yıl, 14 E, 12 K) içeriyordu. VSD'si olan hastalarda QT ve QTc dispersiyon değerleri sırasıyla 54.2+/-12.2, 72.48+/- 9.2 ms iken kontrol grubunda bu değerler sırasıyla 45.1+/- 11.3ms, 61.5+/-6.7 ms olduğunu bulduk (tümü için p < 0.05). VSD'si olan hastalarda homojen olmayan miyokardiyal repolarizasyonu gösteren QT ve QTc dispersiyon değerlerinde önemli artışlar olduğu kaydedildi. Sonuç olarak, bu çalışma konjenital VSD'i olan hastaların QT ve QTc dispersiyonunun artması olarak yansıyan repolarizasyon anormalliklerine sahip olduğunu ortaya çıkarmıştır. QT ve QTc dispersiyonunun artması VSD''i olan hastalarda ventriküler repolarizasyon anormalliklerinin açıklanmasında önemli olabilir.Öğe Konjenital VSD’li Çocuklarda QT ve QTc Dispersiyon Değerleri(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2002) Korkut, Meltem; Paç, Ayşenur; Koşar, Feridun; Sezgin, AlpayQT interval dispersiyonunun, ventriküler repolarizasyon dispersiyonu veya elektriksel instabilitenin bir göstergesi olduğu uzun zamandır bilinmektedir. Ayrıca, konjenital ventriküler septal defektlerin (VSD) bazen QRS aks değişikliğine neden olduğu daha önceden belirlenmiştir. VSD’si olan hastalarda ventriküler repolarizasyon heterojenitesini gösteren QT ve QTc dispersiyonu hakkında hiçbir bilgi yoktur. Bu çalışmada, konjenital VSD olanlar çocuklarda ventriküler repolarizasyon dispersiyon değerlerini araştırdık. Çalışma VSD’si olan 21 hastayı (ortalama yaş;6± 2yıl, 12 E, 9 K) ve kontrol grubu olarak 26 sağlıklı çocuğu (ortalama yaş;9± 3yıl, 14 E, 12 K) içeriyordu. VSD’si olan hastalarda QT ve QTc dispersiyon değerleri sırasıyla 54.2+/-12.2, 72.48+/- 9.2 ms iken kontrol grubunda bu değerler sırasıyla 45.1+/- 11.3ms, 61.5+/-6.7 ms olduğunu bulduk (tümü için p < 0.05). VSD’si olan hastalarda homojen olmayan miyokardiyal repolarizasyonu gösteren QT ve QTc dispersiyon değerlerinde önemli artışlar olduğu kaydedildi. Sonuç olarak, bu çalışma konjenital VSD’i olan hastaların QT ve QTc dispersiyonunun artması olarak yansıyan repolarizasyon anormalliklerine sahip olduğunu ortaya çıkarmıştır. QT ve QTc dispersiyonunun artması VSD'’i olan hastalarda ventriküler repolarizasyon anormalliklerinin açıklanmasında önemli olabilir.Öğe Malatya ili merkezinde akraba evlilikleri ve çocuk ölümlerine etkisi(Medical Network Klinik Bilimler ve Doktor, 1999) Yakıncı, Cengiz; Kutlu, Nurettin Onur; Paç, Ayşenur; Durmaz, Yaşar; Gül, Abdulkadir; Eğri, MücahitÖz: AMAÇ: Türkiye'de akraba evlilikleri yaygın bir evlilik biçimi olmakla birlikte, ülkenin az gelişmiş ve gelişmiş bölgeleri, kır ve kent yerleşim yerleri arasında ve değişik eğitim düzeylerinde akraba evliliği sıklığı farklıdır. Süt çocuğu ölüm hızını arttıran sebepler arasında kan bağı evliliklerini değerlendirirken sosyo-ekonomik değişkenlerden ayrı olarak değerlendirilememesi bu konuda yorum yapmayı güçleştirmektedir. YÖNTEM: Çalışmamızda akraba evliliğinin Malatya il merkezinde oranının bulunması ve buna bağlı düşük ve süt çocuğu kayıplarını ön planda tutarak tıbbi sonuçların değerlendirilmesi amaçlanmış; bulunan değerler ebeveynlerin eğitim düzeyleri ile birlikte yorumlanarak literatürle karşılaştırılmıştır.BULGULAR: Bu çalışma şubat-Nisan 1995 tarihleri arasında Malatya il merkezinde yaşayanlar evren olarak kabul edilerek tabakalı tesadüfi örnekleme ile 5149 aile üzerinde yapılmıştır. Standart anket formları ile bilgiler, ebeveynler tarafından yazılı olarak cevaplandırılmıştır. SONUÇ: Çalışmamızın neticesinde akraba evliliği %28.2 oranında bulunmuştur. Bu oranın da %68.7'i birinci dereceden akrabalık şeklindedir. Anne ve baba eğitim düzeyleri yükseldikçe akraba evliliği azalmaktadır (p<0.00l). Ayrıca akraba evliliği ile ilk bir yıl içerisindeki süt çocuğu ölümü ve spontan düşük Khi-kare analizi ile karşılaştırıldığında aradaki farkın da anlamlı olduğu saplanmıştır (p<0.001). Akraba evliliği yapanlarla yapmayanlar arasındaki süt çocuğu ölüm ortalaması farkının yüksek seyretmesi, kan bağı evliliklerinin toplumsal ve tıbbi boyutunu önemli bir sorun olarak bir kez daha vurgulamak açısından önemlidir.Öğe Pulmoner stenozda triküspid displazisi(İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 1997) Paç, Ayşenur; Türköz, Rıza; Gülcan, Öner; Paç, MustafaVentriküler septal defekt bulunmayan pulmoner atrezi olgularında triküspit kapak displazisi görülebilir, ancak pulmoner stenoza eşlik etmesi alışılmış değildir. Bu çalışmada displazik triküspit kapak ile birlikte pulmoner stenozlu bir olgu sunuldu. Operasyon sırasında triküspit kapağın displazik olduğu saptandı. Kapağın serbest kenarları korda içermeden direkt olarak papiller adelelere bağlanmıştı. Bir kommüsür mevcuttu ve diğer ikisi gelişmemişti. Atrial septal defektin kapatılması ve pulmoner valvotomiye ilave olarak triküspit kapak tamiri yapıldı. Postoperatif hastada tam düzelme sağlandı.