Yazar "Parlar, Zahide" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 5 / 5
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Bir Kur’an Falı: H??? F?l-i ?ur’an-ı ?Az?z-i ?y?t(2021) Parlar, Zahide; Çağlar, AytülÖz: Geçmişi M.Ö. 4000’li yıllara dayanan fal; tarih boyunca çeşitli araç ve uygulamalarla insanların gelecekle ilgilimerakını giderme yöntemlerinden biri olmuştur. Geçmişten günümüze doğal afet, organ, kemik, yıldız, taş, su,kahve vb. üzerinden fal bakılarak geleceğe dair çeşitli yorumlar yapılmış, insanların fala ilgisi arttıkça bu işimeslek edinen falcılar ortaya çıkmış ve daha sonraları da isteyen herkesin fal bakabilmesi için falnameleryazılmıştır. İslamiyet’in kabulü ile yasaklanan fal, yine de tamamen terk edilmemiş ve hayra yorma maksadıylafarklı bir bağlamda ele alınmıştır. Falın tamamen terk edilmeden dinî literatür ve inanç bağlamındatemellendirilmiş şekli “tefe’ül (hayra yorma)”ün yansıması olan Kur’an falları da bu hayra yorma maksadıylabakılan fallardan biridir. Bu çalışmada öncelikle fal ve falnamelerle ilgili genel bir değerlendirme yapılmış,Kur’an falı bakmanın usulleri dört başlıkta tasnif edilmiş ve Kur’an falları üzerine yapılan çalışmalardeğerlendirilmiştir. Daha sonra Leipzig Üniversitesi El Yazmaları Koleksiyonu’nda bulunan ve harf grubuyorumuna dayanan Ha?? F?l-i ?ur’?n-ı ‘Az?z-i ?y?t adlı mensur falnamenin transkripsiyonlu metni verilmiş,dil özellikleri üzerine değerlendirmelerde bulunulmuştur. Y?suf bin Mu?y? tarafından yazıya geçirilen, konusuve kapsamı itibariyle geniş bir söz varlığına sahip olmayan bu falname, istinsah tarihi 16. yüzyıl olsa da EskiAnadolu Türkçesi dönemi dil özelliklerini göstermektedir.Öğe DENİZCİLİK TERİMLERİNDEN ARGOYA GEÇEN SÖZ VARLIĞI(2022) Parlar, Zahide13. yüzyılda Anadolu coğrafyasında liman kentlerinin ele geçirilmesiyle başlayan denizcilik faaliyetleri Türklerin sosyal, ekonomik ve kültürel hayatlarında günden güne önemini artırmıştır. Özellikle 14. yüzyıl itibarıyla Osmanlı Devleti’nin denizlerdeki hâkimiyetinin artması ve güneyde İtalyan/Cenevizli tüccarlarla ticari ilişkilerin ilerlemesi, Venedik dili ve İtalyancadan pek çok terim alıntılanmasına sebep olmuştur. Akdeniz’de denizcilik faaliyetleri yürüten gemicilerin ilişkide bulundukları -Türkçenin de dâhil olduğu- ülke dillerinin katkılarıyla ortak bir dil, bir lingua franca da oluşmuştur. 15. yüzyılın ikinci yarısından sonra ise Türk gemici dili hızlı bir gelişme kaydetmiştir. Türk gemici dilinde Arapça, Farsça, Yunanca, İtalyanca gibi dillerden alıntılanan sözcüklerin kullanımı zamanla yaygınlaşmış ve bu terimler gündelik konuşma diline de aktarılmıştır. Türkçede yaygınlık kazanan denizcilik terimlerinden bazıları gerçek anlamlarından uzaklaşarak yalın hâlde yahut deyimleşerek argonun söz varlığına da dâhil olmuştur. Bu çalışmada denizcilik terimi olup argonun söz varlığına geçen sözlükbirimler ele alınmıştır. Çalışma kapsamında ele alınan sözlükbirimler, yapı ve anlam bilgisi bakımından incelenmiş; tematik ve kavramsal olarak tasnif edilmiş, toplumsaldilbilim açısından değerlendirilmiştir. Argo, standart dilin söz varlığından seçilen sözcüklerin yapı-bozuma uğratılmasıyla bu sözcüklerin şifrelenerek kullanılması amacını güder. Bu bakımdan söz varlığının çoğunluğu, denizcilikte öncü olan medeniyetlerin dillerinden alıntılanan Türkçe denizcilik dili, argo için önemli bir malzeme sağlamıştır. Denizcilik terimleri, dış yapıda denizcilik alanına ait olsalar da kavramsal ve düşünsel bağlamda argo bir anlam yüklenmişlerdir. Böylece konuşma dilinde kullanılan bu terimler ile ima edilen; artık sözcüğün terim anlamı değil, argo anlamı olmuştur. Terim anlamlarından dolayı şifreleme özelliğini zaten barındıran bu sözcükler, bazen anlam değişikliğine bile uğratılmadan argoya aktarılmıştır.Öğe DÖRT İSİM, BİR KİTAP: MİFTÂHU’N-NÛR VE HAZÂİNÜ’S-SÜRÛR(2021) Parlar, ZahideÖz: Eski Anadolu Türkçesi döneminde uzmanlık alanı olarak göz hastalıklarını ele alan ve özel olarak bukonuda yazılmış tıp yazmalarının sayısı fazla değildir. Bu yazmalar arasında, yazıldığı dönemde vesonrasında çokça okunup istinsah edilen Miftâhu’n-Nûr ve Hazâinü’s-Sürûr adlı eser önemli bir yere sahiptir.XV. yüzyılın önemli göz hekimlerinden biri olan Mü’min b. Mukbil Sinobî tarafından yazılan bu eserinbilinen sekiz nüshası mevcuttur. Bu makale kapsamında, bu önemli tıp yazmasının tespit edilen dört yeninüshası hakkında bilgi verilecek ve bu nüshalar tanıtılmaya çalışılacaktır. Kataloglarda dört farklı isimle(Miftâhu’n-Nûr ve Hazâinü’s-Sürûr, Kit?bu Emr??i’l-?Ayn, Kitâb-ı Kehhâl-nâme-i Nurü’l-Uyûn,Vasiyyetnâme-i Kehhâlin) kaydedilen bu yeni nüshalar değerlendirilirken tıp yazmaları üzerine yapılacakçalışmalarda nüsha tespitinin önemi ve tespit aşamasında dikkat edilecek hususlar üzerinde de durulacaktır.Öğe The Place of Slang in Folklore and Traces of Culture in the Numbers Used in Slang(Rector Ciu Cyprus Int Univ, 2024) Parlar, Zahide; Kaman, SevdaAlthough slang is occasionally criticized for ethical violations in terms of the values it means to individuals and societies, it possesses a cultural aspect that fosters both individual and social relations. Slang, leveraging the opportunities presented by folk culture, constitutes an arena of cultural production that injects vitality into linguistic expression. Numbers, as a means of making sense of existence, have acquired religious, mystical, and folkloric significance across various cultures, giving rise to diverse connotations. Consequently, these numbers, imbued with the imprints of folk culture through a sort of encryption function, facilitate the fulfillment of slang's social function by attributing figurative, symbolic, and metaphorical meanings. This article delves into the examination of numbers (0, 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 17, 18, 20, 30, 31, 35, 36, 40, 45, 50, 52, 58, 66, 69, 70, 75, 90, 99, 100, 180, 333, 400, 1500, 1715) within expressions identified by scanning the Tan & imath;klar & imath;yla B & uuml;y & uuml;k Argo S & ouml;zl & uuml;& gbreve;& uuml; (The Large Slang Dictionary with Its Witnesses), T & uuml;rk Argo S & ouml;zl & uuml;& gbreve;& uuml; (Turkish Slang Dictionary) and Kad & imath;n Argosu S & ouml;zl & uuml;& gbreve;& uuml; (Women's Slang Dictionary). Through their metaphoric, metonymic, ironic, symbolic, and connotative meanings, these numbers overtly or covertly mediate the expression of feelings and thoughts that cannot be publicly articulated in society, often being considered taboo and shameful. Furthermore, by carrying cultural codes, these numbers in slang provide a means for thoughts, feelings, and attitudes about death, sexuality, and gambling games to be transformed directly or indirectly into words and behavior in a discursive or artistic manner.Öğe Türkçe denizcilik terimleri(2023) Parlar, ZahideOrta Asya’da yaşarken Türklerin hayatında önemli bir yeri olmayan deniz, üç tarafı denizlerle çevrili bir coğrafyada kendine yeni bir düzen kuran Türkler için zorunlu bir uğraş hâline gelmiştir. Bu uğraş, denize kıyısı bulunan yerleşim yerlerinde yaşayan halklar için zamanla ekonomik, siyasi, sosyal ve kültürel anlamda önem kazanmıştır. Denizcilikle ilgili fazla deneyimi olmayan Türkler için bu meslek, başlangıçta denizcilikte öncü Yunan ve İtalyan halklarından öğrenilmiştir. Bu sebeple denizcilik dilinin temel söz varlığında yabancı kökenli sözcüklerin çokluğu dikkat çeker. Böylesi bir söz varlığındaki Türkçe kökenli ve Türkçeleşmiş terimler üzerine inceleme yapmak, Türkçenin terim (t)üretmedeki durumu ve yöntemleri hakkında değerlendirmelerde bulunma imkânı sağlar. Bu çalışma kapsamında Türkçe ve Türkçeleşmiş 191 denizcilik terimi; sözcük türü, yapı ve anlam bilgisi bakımından değerlendirilmiştir. Buna göre, denizciliğin anlam/kavram dünyasındaki sözcükleri karşılamak için Türkçenin özellikle birleştirme ve türetme olanaklarının kullanıldığı, birleştirmelerde ad ve sıfat tamlamalarıyla birleşik fiil yapılarının tercih edildiği görülmüştür. Genel dildeki sözcüklerin anlam aktarması yoluyla denizcilik terimine dönüştürülmesi de söz konusudur. Terim oluşturma yöntemleri kullanılarak (t)üretilen bu terimlerin gemi türleri, geminin parça/bölüm adları, deniz ve gemi ile ilgili eşya/malzeme adları, kumanda sözleri, iş adları gibi kavram alanlarında yoğunlaştığı görülmüştür. Osmanlı Devleti’nin denizlerde hâkimiyetinin artmasıyla birlikte Türklerin donanma faaliyetleri, gemi yapımı, balıkçılık gibi alanlarda kendilerini geliştirdikleri, hatta geçmişten gelen bilgi birikimini kendi kültürüyle harmanlayarak denizcilik alanında 16. yüzyılın ilk yarısında güçlü ve özgün bir konuma ulaştıkları söylenebilir. Türkçe denizcilik terimlerinin (t)üretilmesi, Türkçeleştirilmesi ve hatta denizcilik terimleriyle şiirler yazılması; denizcilikle ilgili ekonomik, siyasi, sosyal ve kültürel değişimlerin göstergeleridir.